Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

"Neden" düşüncesi


Masteis

Öne çıkan mesajlar

Bu konuyu tekrardan hiç açmak istemiyordum ama bi yerden sonra sonra aşırı sıkıcı bir hal almaya başlamıştı benim için. Burdan gelcek cevaplar ne geçmişimi nede geleceğimi değiştiricek bunuda biliyorum ama bi anlık rahatlamama sebep olucak belki de.
Sorun şu; "yılbaşı sorunsalı"nda ki bahsettiğim hanfendi.
Konuyu direk giriyorum:
Onca şeyi paylaşıp, onca şeyi yaşadıktan sonra. Birbirimize sözler verip onca mutluluğu-güveni beraber kazandıktan sonra nasıl bir insan hiç birşey olmamış gibi bütün bunların hepsini bir anda silip atabiliyor hayatından hemde hiç birşey yokken?
En son buraya yazdıklarımdan sonra, o, birlikte olduğu kişiyle ayrıldı ve "benimle" olmasını beklerken, hayatından hem beni hemde ayrıldığı kişiyi direk çıkardı ve hiç konuşmadı-açıklama bile getirmedi. Aldığım tek cevap "herşey geride kaldı-bitti" oldu ve sonrasında da ne ben aradım-sordum nede o.
Kendi sorunları vardır dedim, kabullendim.
Hayat kendi hayatı istediğini yapar dedim gene kabullendim.
Kabullenemediğim ve hazmedediğim tek konu "Neden?"
Bu kadar basitmiydi? Onca şeyleri söyleyip açıkladıktan sonra bunca şeyi silip atmak çok mu basitti?
Sıra sıra düşünüyorum "Acaba beni hatırlayacak mı?" diye. Şuan onunla tekrar birlikte olmak istemiyorum, tekrardan birşeyleri paylaşmak yada yaşamak değil isteğim. Hani bütün bunların hepsi sadece onun "boş" bulunduğu bir anda ilişki için kıçından sıktığı sözcükler-davranışlarmıydı? Yoksa gerçektende söylediği ve yaptığı onca şeyi gerçektende hisleri olduğu için mi yaptı?
Aptal gibi hala onu düşünüyorum ve şuan sırf onun yüzünden başkalarına karşı hiç birşey hissedemiyorum. Ve öylede bir klasiktir ki ne zaman böyle bir durum içersinde olsam karşıma ilişki yaşayabileceğim binbir çeşit fırsat geçiyor.
Birşeyi çok merak ediyorum, insanların çoğu npc falan mı?
Misal, karşılıklı ilişkiler için kime sorsam:
-"Karşındakine hissettiklerin kadar onunda sana aynı şekilde hissettiğine inanırmısın?"
-"Eğer benim sevdiğim kadar beni sevseydi şöyle olurdu da bla bla bla... bıt bıt bıt"

Muhtemelen dünyanın en büyük palavrası olduğuna hatta ve hatta insanların benliğine yazılmış bir script olarak kabullendim bu gerçeği. Madem insanlar bu kadar çok sevilmek istiyor, madem değer görmek istiyor. Neden kaçıyorlar? Tabi bunu herkes için demiyorum.
Neden hala insanlar ilişkilerin sadece ego tatmin ettirmek dışında birbirine "saygı" duymak olduğunuda hala öğrenemedi, yada mutlu olabileceği bir ilişki için çabalamak yerine kaçmayı daha kolay buluyorlar.
O kadar çok neden diyebilirim ki insanlar nedensizlikten ölcek diye korkuyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yaşadığın hayatın ta kendisi.Senn için basit olmayan durumlar karşısındaki için basit bi mevzu olabiliyor veya senin çok değer verdiklerin bi anda seni silip atabiliyor.Çok zor bulunuyor karşlıklı aynı değeri verip alabilmek.Böyle yaşamaya devam ediceksin.Artık sen de ona geçmiş düşüncesiyle bakmaya çalış ve kafanda bi karar ver duyguları gerçekmydi değilmiydi durumunda.Benim fikrim değildi.

Sonuçta hayat kısa ve emin ol abi çok uzun canımızı sıkmaya üzülmeye zamanımız yok.Biliyorum bi faydası yok ama yapmaya çalış hayatına yeni fırsatları değerlendirmeye güven vercek birine özellikle onlara şans vermeye(onları da üzme).Bi darbe almamaya daha dikkat et.Eskisi gibi birine değer vermen çok zor olucak birini sevmen ama emin ol zamanla sevipte sevilebilceğin biri olucak bunla da sıkıntılar olucak ve buraya onlar için de topicik açıcaksın biz de sıkıntılarına çözüm bulmaya çalışcz hayat sıkıntılarla dolu önemli olan fazla kafanda uzatmamak bunları
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sorun "birisini" bulabilmekte değil. Durumu aşmam gerektiğinide biliyorum ve şuan ilişkiye girebileceğim birisi var zaten. Ben sadece birşeyleri tekrardan hissedebilmek istiyorum. Hani eğer şuan birisiyle "sevmeden" birlikte olursam sadece onu üzücem. "Eee onun hislerinden banane ben dalgama bakarım" diyemiyorum çünkü şuan yaşadıklarımın aynısınıda başkasına yaşatmış olucam.
Aslında sadece korkuyorum, aynı şeyleri tekrar tekrar yaşamaktan. Çünkü kimi sevmeye kalksam tam birşeyler olacakken yada karşılığını alıyorken kesin bir kopma yaşanıyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Demekki kız sana olan hislerinden emin değilmiş. Ve karar verdiğinde sana yol almak düşmüş.

Neden neden diye sorarsan o kız neden doğduya kadar gidersin hacı. Kabullendim demişsinde hiçbişi kabullenmemişsin kendini kandırma. Geriye bakıp yürümeye devam etmeye çalışırsan takılır düşersin. Ya önüne bakıcan yada orada durucan. Tercih senin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

abi başka insanların kalbini kırıcam diye kendini üzmek çok saçma.

yani varsa bir potansiyel, onu kullan. her kullanmadığın potansiyel sana gelecekte bir "tüh ulan" diye geri dönecektir.

dediğim gibi, karı kız konusunda düşünmicen, dalıcan. ben de düşünürdüm eskiden, ama saçma, yapıcak bişi yok doğamıza karşı gelmek sadece kendi kendimizi üzmek anlamına geliyor.

nedeninden sanane abi. olmamışsa olmamış.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Neden bilmem (sadece benim görüşümdür, genel gerçek değildir şahsa aid fikirlerdir, istisnalar her zaman vardır ve olacaktırda!) Sanki Bu neslin kızları eski nesil gibi değil 90 neslinden sonra defolu üretim balamış gibi. ve erkeklerde şimdi defolu üretilmeye başlanıyorlar galiba.

Masteis şunu bilir şunu söylerim Genel kız populasyonunda adam gibi kız bulmak zor bayağı zor. O yüzden çok kafana takma. Eğer sana uyan biri varsa, ve karakterini beğeniyorsan sakın aşık olmayı falan bekleme düşünme, karakter daha önemli, kap kızı sakın bırakma bence.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Masteis said:
Neden hala insanlar ilişkilerin sadece ego tatmin ettirmek dışında birbirine "saygı" duymak olduğunuda hala öğrenemedi, yada mutlu olabileceği bir ilişki için çabalamak yerine kaçmayı daha kolay buluyorlar.


İlişkiler sadece ego tatmini üzerine kuruludur, saygı duymak falan işin toplumsal şirinlik kısmı.
Nasıl mı?
Bakınız inceleyelim:

Aşağıdaki payoff matrix ve imajlar kız ve erkeğin ilişki sırasında birbirlerinin ve kendilerinin ego tatmin seviyelerini gösteriyor.

Başlarken bir kabullenme yapıyoruz, sizlerin de buna katılacağını düşünüyorum:

İnsanın egosunun başkası tarafından tatmin edilmesi, kendi kendinin egosunu tatmin etmesinden çok daha güzel gelir. Yani kendime iyi dersem egom tatmin olur bi derece ama bana başkası "sen iyisin" derse çok daha fazla tatmin olur. Bu yüzden erkek ve kızın kendi ego tatminlerine 5 birim puan, karşısındaki tarafından egosunun tatmin edilmesine 10 puan veriyoruz.

Diğer kabullenmelerimiz ise tarafların tam ehliyetli olduğu ve karşısındakinin kararından haberdar olmadığı.



Bu payoff matrixe göre, bir kızı ele alalım. Erkeğin nasıl davranacağını bilmediği için (Zaten yeni başlamış yahut yeni başlayacak bir ilişkide karşınızdakinin nasıl davranacağını bilemezsiniz.) kızın önünde 2 seçenek vardır. Ya kendi egosunu tatmin eder, ya da erkeğinkini. Kendi egosunu tatmin ederse, erkeğin kararına bağlı olarak A ya da C durumlarından birini yaşayacaktır. A+C'den elde edeceği ortalama puan, (15+5)/2=10. Eğer erkeğin egosunu tatmin ederse B ya da D durumlarından birini yaşayacaktır. Bu durumda ortalama puan, (0+10)/2=5. 10 daha fazla puan olduğu için kız kendi egosunu tatmin etmeyi seçecektir.
Erkek için de aynı seçimler söz konusudur, kendi egosunu tatmin ederse (5+15)/2=10, kızın egosunu tatmin ederse (0+10)/2=5 puan. Bu yüzden erkek de kendi egosunu tatmin etmeyi seçecektir.

İlişkilerde karşı tarafın nasıl bir hamle yapacağını bilemediğimiz böyle durumlarda ister istemez kendi egomuzu tatmin etme yoluna gideriz.

Ancak bu denge durumu aslında en verimli denge durumu değildir. İlişkinin kalitesini toplam fayda ile, yani puanların toplamı ile ölçecek olursak,

A durumu: 10
B durumu: 15
C durumu: 15
D durumu: 20.

Görüldüğü üzere aslında en süper ilişki iki tarafında karşısındakinin egosunu tatmin ettiği durumda gerçekleşiyor.
Ancak kız ya da erkek birbirinin nasıl davranacağını bilemediği için en verimsiz A durumunda dengeye geliyorlar.

Bu sorunu çözmek mümkün müdür? Ancak kız ve erkek aralarında bir sosyal kontrat niteliğinde mutabakata varabilirlerse D durumunda dengeye gelebilirler. Fakat taraflardan birinin tek taraflı olarak anlaşmayı feshetme ihtimali her zaman mevcut olduğundan bu anlaşmaya güvenmez çok zor olur. Zaten ilişkide güven denilen kavram da burada ortaya çıkar.

Bu analizle beraber, ilişkilerin neden sadece ego tatmini üzerine kurulu olduğunu anlamış olduk. O yüzden siz siz olun, kendi egonuzu tatmin etmekten vazgeçmeyin. Karşınızdaki çat diye kendi egosunu tatmin eder, siz de onun egosunu tatmin edersiniz (B ya da C durumları), sıfır puanı alırsınız, sonra üzülürsünüz. Ha eğer ki D durumunda dengede olacağına inandığınız bir kız ya da erkek bulursanız da sakın kaçırmayın, basın nikahı.

Özetle, çamaşır makinesi üreticileri olarak biz, Calgon'u tavsiye ediyoruz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
İnsanın egosunun başkası tarafından tatmin edilmesi, kendi kendinin egosunu tatmin etmesinden çok daha güzel gelir.


bu egonun büyüklüğüne göre değişir. benim egom çok büyük olduğu için, karşıdakinin ne dediğinin önemi pek yok. ben her türlü gralım. bunu modele ekle seni soytarı ilan ederim.

şövalye olmak istiyorsan, 2 değişken daha sunarım sana. bunu da başarırsan belki alnından öpüp onurlandırırım bile seni.

gral olmak istiyorsan her halükarda ölmemi beklemen lazım; çünkü ancak o zaman bana yedirmeye çalıştığın 2 varsayımını hüsnü kabül edebilirim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ginaly said:
karşındakinin sana gralsın demesiyle senin kendine gral demen arasında fark vardır.
değil diyorsan irrasyonel, mongol yahut asosyalsin.


ben kendimi sadece gral ilan ettim. karşıda "sen tanrısın" diyen birisi olduğu zaman, senin bu tezin de yatar.

ki kendimi övmek gibi olmasın vardı öylesin diyenler ekeke
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...