osvaldo Mesaj tarihi: Ocak 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 12, 2009 Merabalar arkadaslar ben 88-90 model arası bir E 200 almayı düsünüyorum. Bu konuda bilgisi olan arkadaslar yardımcı olursa sevinirim mesela vergisi ne kadar tutar. Yakıt lpg li ne yakar. Ufak tefek motor alt takım sorunlarında masrafı ne olur baska bir aracla kıyaslandıgında. Çok sorun cıkarırmı yani bana masrafı cok olmasın şimdiden teşekkürler. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paramecium Mesaj tarihi: Ocak 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 12, 2009 Selam, Zor bir soru : Bence ilk soru soracağın kişi parçacılar olmalı. Parçaları bulunur mu? Kronik hastalıklı parçaları neler? Hede hödö parçası kaç paradır? (diğer araçalrla kıyas yapabilmen açısından) Sonra da buradakilerden araç ile ilgili fikir almaya çalışabilirsin. Toplarsın/çıkarırsın ve neticeye varırsın :) Saygılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
osvaldo Mesaj tarihi: Ocak 12, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 12, 2009 Evet parçacılara gidicem zaten de burda da daha önce bu araclardan kullanan veya tanıdıgında olanlar varsa bir fikir verebilirlerse iyi olur. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
heroLion Mesaj tarihi: Ocak 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 12, 2009 Şimdi alacağın araçla ilgili dikkat etmen gereken hususlar bence şunlar. Öncelikle bi pas sorunu yaşaman çok olası, bunun asgari olmasına dikkat etmen gerek. Eğer araç ağır bi kaza geçirmiş ve sağlıksız bi tamirat görmüşse şasinin temel bileşenlerinde ciddi aşınma sorunları olabilir, ki bu ihtimal bir şahine göre daha fazladır (mercedes olması hasebiyle servis maliyeti fazla olduğundan). Sonraki mesele motor ve şanzıman. Bilindiği üzere mercedes motorları uzun süreler ve kilometrelerce yüksek performansı aşınmaksızın sağlar, fakat bu noktadaki belirleyici unsur bakım geçmişidir. yaşının 20ye dayandığı böylesi bir araçta hava filtresinin dahi değişim sıklığı motorun ömrüne direkt etki eder. Şanzımana gelince ben manuel şanzımanın otomatikten daha uzun ömürlü olduğunu düşünenlerdenim. Diğer elemanlarsa kullanım şekline yerine kullanıcıya bağlı olarak değişir. hali hazırda lpgli almaktansa lpg görmemiş bi tane alıp lpg taktırmak daha iyi bence. Kısa olmasada kısacası bir risk var ama eğer iyi bir seçim yaparsan milletin palioya bindiği paraya mercedes sahibi olmak var :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paramecium Mesaj tarihi: Ocak 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 12, 2009 Selam, Sonradan LPG sistemi taktırmak en iyisi elbette. Bence sürüşü kolay, güzel bir araç. Alır mıyım? Hayır. Çıkaracağı masraflar ile üzeceğini düşünüyorum : Saygılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Red Mesaj tarihi: Ocak 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 12, 2009 2000 den aşagı almamak lzm bence o araba cok sorun cıkartır yahu.88 model Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
prozzak Mesaj tarihi: Ocak 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 12, 2009 90-94 arası e kasa alacaksan muhakkak dizel al.. Lpg li almak yerine.. Mercedes in o dönem dizelleri çok başarılı.. 1 2 tanıdıgmda vardı.. o dönemde 200e ler vardı zannedersem 90 altı kesinlikle inme.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Vodan Mesaj tarihi: Ocak 12, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 12, 2009 Bahsettiğin model 200 E idi. Bunun 94 95 modelleri de E 200 olarak geçer ve makyajlıdır. Bu E200'leri tavsiye ederim daha modern görünümlü ve hala bazılarına güzel gelebilecek araçlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
heroLion Mesaj tarihi: Ocak 14, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 14, 2009 bizim bi arkadasta vardi 230e. bakimliydi bi gun bi arkadasla kapisalim diye ciktilar duzluge, yeni lastik takmistik iki gun once goodyear eagle nct. arkadas lastiklere guvenip kalkarken 6000rpmde debriyajdan cekti arac safti kirdi. mesele bu... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
matama Mesaj tarihi: Ocak 14, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 14, 2009 yalniz 40 senelik araba olsa saft kirilmaz nasil istir o? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paramecium Mesaj tarihi: Ocak 15, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 15, 2009 Selam, Anlık kuvvetlerin malzeme üstündeki kesme/kopma/burulma etkileri adı altında bir bitirme tezi görmüştüm. Lâkin konu şaft olunca insan pek inanamıyor. İlk neden; şaftın redüktör/şanzıman çıkışında yer alması. 6000rpm'lik devir şafta aynen yansıtılmıyor. Aktarmanın pimini kırmış olabilir mesela şatta yer alan. Görmeden inanılmayacak şeyler listesine aday bir olay : Saygılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
heroLion Mesaj tarihi: Ocak 15, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 15, 2009 Hemen açıklayayım, şaftla istavroz dişlisinin bağlantı noktasında şafta ait 3dişli kırıldı. 1750lira masraf çıktı. Paramecium arkadaşımızın tesbitleri doğru, tahrik direkt şafta yansıyacak olsaydı şaft her 10bin bakımında değişmesi gereken parçalardan biri olurdu galiba. 6000rpmde birden debriyajdan çekince bir anda gerçekleşen bir olaydı. parça 20yaşının üzerindeydi, yeni olsaydı bende ihtimal vermem böyle birşeye ama eski olması dişlilerin aşınmış olması ve bu aşınmanın neden olduğu bağlanma alanındaki daralmayı falan düşününce iş avcı hikayesi kıvamından uzaktaşıyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paramecium Mesaj tarihi: Ocak 15, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 15, 2009 Selam, Arkadaş ince görmüş diyorum :P Bu tarz kırılmaları falan duymuştum bende birçok değişik araçta. Sonuçta araçlar normal kullanıma göre tasarlanıyor :) Saygılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
matama Mesaj tarihi: Ocak 15, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 15, 2009 e peki noldu saft kirilinca :) yani saftin kirildigini nasil anladiniz. Cunku mesela ben bir kazayla safti kaydirmistim arabanin alti gayet yana kayikti nasil anladiniz merak ettim :) bu arada benim en buyuk fantezik korkularimdan biride, arabayla hizla giderken arabanin altinin birden dusmesi olmaz ama nebiliyim :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paramecium Mesaj tarihi: Ocak 15, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 15, 2009 Selam, Büyük ihtimal gelen takırtılar ilahi bir ses gibi kulaklarında yankılanmıştır :) Abi o nasıl bir korkudur öyle!!! Ben rampa aşağı viraj alırken yolda yağa/mazota denk gelmekten korkarım ve hep tedbirli giderim. (grup terapiye hoş geldiniz) Saygılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
matama Mesaj tarihi: Ocak 15, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 15, 2009 bak o da baska bir korkum tabi :) birde birini ezmekten cok korkarim allah korusun Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paramecium Mesaj tarihi: Ocak 15, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 15, 2009 Selam, Kazada ezmek/öldürmek/sakatlamak diyelim buna.Neyse güzel şeylerden konuşalım; misâl Audi :P Saygılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mr_Hand Mesaj tarihi: Ocak 15, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 15, 2009 matama said: e peki noldu saft kirilinca :) yani saftin kirildigini nasil anladiniz. Cunku mesela ben bir kazayla safti kaydirmistim arabanin alti gayet yana kayikti nasil anladiniz merak ettim :) bu arada benim en buyuk fantezik korkularimdan biride, arabayla hizla giderken arabanin altinin birden dusmesi olmaz ama nebiliyim :) monokok şasili araba al o zaman :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Vodan Mesaj tarihi: Ocak 15, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 15, 2009 Bende birisine zarar vermekten çok korkarım. Birde aklıma geldi şimdi mesela anayoldan ayrılıp sağdan kavşağa çıkacak şekilde tırmandınız hızınızda biraz yüksekse tam rampanın bittiği ve yolun düzleştiği anda direksiyon hakimiyeti kayboluyor. Dikkat etmek lazım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sintisyzer Mesaj tarihi: Ocak 15, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 15, 2009 tam o havalanma sırasında frene dokunun aracın burnu bassın, daha kontrollu geçersiniz Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Vodan Mesaj tarihi: Ocak 15, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 15, 2009 Bilemiyosun ki :) Birde viraj içerisinde yaşarsan bunu hiç ummadığın bir anda bariyerde bulabilirsin kendini. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paramecium Mesaj tarihi: Ocak 16, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 16, 2009 Selam, Yaşasın Türkiye'nin viraj geometrisi :) Her birinde ayrı bir heyecan... Saygılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Namessar Mesaj tarihi: Ocak 16, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 16, 2009 anadoluda bol gezen bir meslek sahibi olarak çok araba kullandım bu ulkenin yollarında. inanın bana o yolların bazıları kesinlikle mühendis işi olamaz. doğa şartlarının izin vermediği yeri anlıyorum da düz ovada virajı nasıl başarıyorsun be adam? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
matama Mesaj tarihi: Ocak 16, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 16, 2009 namessar benimde omrum babamdan dolay anadoluda gecti, ole kucukken otoban falanda yoktu. Neyse bende cok kufrederdim ulan duz yola viraj koymuslar diye yillar sonra karayollarina is yapan, ozellikle olcumleri yapan birine sorma sansim oldu. Olay soyleymis viraj iki nedenden koyuluyor mus 1-)O bolgede toprak sahibi adamlar oluyormus, topraga para vermektense viraji tercih ediyorlarmis. 2-)Yol dumduz olmazmis hep belli yerlere viraj koyulurmuski, hem hiz kontrolu, hemde surucu uyumasin kontrolu icin bu ikinci sebep cok akillica gelmemisti bana :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Redogski Mesaj tarihi: Ocak 16, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 16, 2009 2. sebep mantıklıda. aklıma amerikanın yolları geldi birden :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar