Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Şimdi de Dersim Katliamı (!?)


throne_eins_meister

Öne çıkan mesajlar

Fransa gider sömurgeler alir,köle yapar insanlari,eziyet eder bisey olmaz.Ingiltere keza afrikanin anasini belledi,Amerika'nin yerlilerini de katletti bi guzel.Keza ispanya,almanya ve digerleri.

Sen bi ulke kurmussun,hala ic karisiklik cikarmaya calisip,duzeni bozanlari bisekilde bastirmissin.Savas sucu yok ya? Eee simdi hala yuzsuz yuzsuz bide sanki onceden yaptiklarinin ustune gunah cikarir gibi yok afrikaya yardim,yok suna yardim falan.Kendi topluluklarina gelince onlar sutten cikmis ak kasik,bize gelince zart katliami zurt katliami,cenosaaayd falan bu ne lan boyle.Insanda hicmi yuz olmaz.

Aman avrupa birligiyle amerikaya bisey olmasin,onlar zaten yuzyillarca insanlari köle yapmayarak,ulkeleri sömurmeyerek bugunlere geldiler.Hangi birini biz yapmisiz acaba?Simdi su hali gordukcede diyorumki keske yapmis olsaydikta,sonuna kadar "evet lan yaptik varmi" deyip aynen onlarin yaptigi gibi yuzsuzce isin icinden siyrilsaydik.

Isvectede sami'leri(isvec finlandiya arasinda kalan ufacik bi toplulukmus zamaninda) kisirlastirmis herifler cogalmasinlar diye.Al sana insanlik sucu.Turkiye'dende bi profesor,isvecten bitane sami kökenli belediye baskani al sana mis gibi hikaye.

Bizim 3-5 tane varsa toplasinlar kendi yaptiklari hayvanliklari acaba kac tane cikacak.Tabi bunu gundeme tasimaya bitaraflari sikarsa,cunku baska ulkelerle ilgili olarak kendi islerine gelmeyen nevarsa siralamaya bayilirlar.

Sir ya,sana bi kiz falan bulalimda terket turkiyeyi,sende rahatla cevrendekilerde rahatlasin.Guzel arkadasliklar edinirsin avrupada tam senlik.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Fransa, İngiltere, ABD yaptılar ve bunlar insanlık suçu. Biz yaptıysak (eğer yaptıysak) buda insanlık suçu.

Fark şu olabilir Almanya mesela yahudilere karşı yaptığı soykırımı kabul etti, ABD galiba japonyaya attığı atom bombası için özür diledi. Yani onlar yaptı zamanında iyidi, şimdi sıra bizde gibi bize hesap soramazlar mantığı ile hareket etmemek lazım. ABD ve Batının kendi çıkarları için nasıl ortalığın içine edeceğini defalarca gördük.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sırayla gideyim, dtpnin kapanması, pkknın tabii ki işine yarar. "bakın bizi siyasi alanda rahat bırakmıyolar" demek için bir sebep daha bulunmuş olur. radikallik körüklenir.

rahan, lafın evrildiği falan yok basbaya aynı söylem devam ediyo. ve bu laf sadece pkk militanlarına değil, bütün bölge halkına söylenmekte.

kürt partilerinden kastım, hadep gibi, dep gibi kapatılmış partilerdi. oradan herhangi bi ırkçı söylem çıkarmaya daha fazla uğraşma bence, tutmuyo çünkü. kürtlerin kurdukları bütün partiler kapatıldı, aihm de bu kapatılmaların hiçbirini onaylamadı; refah'ın kapatılmasını onaylamasına rağmen. al sana demokrasi kriteri.

o gazetede tek tanıdığı olan sen değilsin redeagle, valla yorma kendini artık, sınavına çalış.

korax bahsettiğin ülkelerde bu konular açık açık, bütün detaylarıyla tartışılmakta ve gerektiği yerde bütün ülkeler özür dilemekte-tazminat vermekte veya anayasalarında değişikliklere gitmekte. avrupa parlamentosu daha geçenlerde fransanın ruandadaki olaylarda rol aldığını çıkarmadı mı ortaya? paraguaydan avusturalyaya, kanadadan fransaya, isveçten almanyaya birçok ülke bu süreçten geçmekte ve geçmişte yaptıklarının bedellerini ödemekte, mağdur ettikleri halkların da siyasi taleplerini karşılamaktalar.

bizdeyse mağduriyeti hafifletici böyle bir girişim henüz yok. ama baksana, daha böyle bi mağduriyeti yaratmış olma ihtimalimiz dahi algılanamıyo hiçbi yerde..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:
sırayla gideyim, dtpnin kapanması, pkknın tabii ki işine yarar. "bakın bizi siyasi alanda rahat bırakmıyolar" demek için bir sebep daha bulunmuş olur. radikallik körüklenir.


bana ne ?? kürtler de bi zahmet olgunlaşsınlar artık. çocuk gibi gak deyince su gık deyince et.

onlar radikalliği terk etmiyorlarsa biz de terketmeyiz.

en azından türklerin radikalliği silahlara kadar varmıyor.. not yet.

said:
rahan, lafın evrildiği falan yok basbaya aynı söylem devam ediyo. ve bu laf sadece pkk militanlarına değil, bütün bölge halkına söylenmekte.


benim bahsettiğim siyasi arenada idi. elinde silah olduğu sürece DTP öyle görünmez adam olarak kalmaya devam eder.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:
biz çok meraklıyız çünkü özür dilemeye, zalim bi devletimiz olduğu fikri çok hoşumuza gidiyo ooh.

ben solcu mu oldum şimdi de, bu da bi ilk =)


herşey seninle ilgili değil? o laf da sana değil.

edik; aslında pkk çizgisindekilerin çok hoşuna gidiyor. kendi şiddetlerine kendi ırkçılıklarına meşru bir zemin yaratıyorlar. o yüzden dikkatli yaklaşmakta fayda var.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Rahan said:
sanki adamların iddialarını kabul eder gibi "ama ingilizler de yaptıııı isveçliler de lölö" demek neyin nesidir??

iki pkklı dingil "siz soykırımcısınıııız" dedi diye özürdilemek ancak kulaktan dolma büyüme türk solcularına özgü bi salaklık.


İddialarını kabul etmiyorum, sadece onlar zamanında yaptılar bu yuzden kimseye karışamazlar mantığına katılmıyorum.

Eğer zamanında bir hata yapılmış ise (eğer yapılmış ise) özür dilemek daha mantıklı bir yaklaşım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Law said:
Edilmesine gerek var mı ? Hollywood da kaç tane film var biliyormusun, kızılderililerin bilinçli olarak yok edildiğine. Bunu sağır sultan bile duydu kaldı ki adamlar bunu red etmiyor ki.


İstedikleri kadar pişkin olsunlar yaptıkları doğru birşeymi?Bir nesli ortadan kaldırdılar ve yaptıkları tek şey bu olayın filmlerini çekmek.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Uluslararası arenada şimdi güçlünün borusu öter her zaman, insan hakları ve hukukun kolu oraya uzanamaz buda bir dünya gerçeği. Malasef Türkiye bu güçlü dediğimiz ülkelerden değil durum böyle olunca herkes bir omuz atıp geçmek istiyor.

ABD den şu an hesap soracak bir güç yok durum bundan ibaret. Ama şu da bi gerçek şu an aramızda ABD nin ne kadar barbar olduğunu bilmeyenimiz yok herhalde. Fakat buna rağmen zihinlerdede bi ABD hayranlığı yatar her zaman " vay adamlar dünyanın içine ne güzel ediyorlar ve sıyrılıyorlar deyu".
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Kaynak
wiki said:
Ayaklanma 20-21 Mart gecesi Harsik köprüsünün yıkılması ve köprüyle Kahnut bucağı arasındaki telefon hattının kesilmesiyle başladı. Mart-Nisan 1937'de olayların genişlemesi üzerine general Abdullah Alpdoğan komutasında başlatılan askeri harekat, 13 Eylül 1937'de sona erdi. Ayaklanmacıları 3 uçak filosu bombaladı. Sabiha Gökçen de harekatta görev aldı. Yöre halkının bir kısmı başka illere gönderildi.

Ben bunu 3 ay önce falan okumuştum. Bold satırları görünce gereğinden fazla sert davranılmış diye düşünmüştüm. Bende ermenimiyim şimdi?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Law said:
Uluslararası arenada şimdi güçlünün borusu öter her zaman, insan hakları ve hukukun kolu oraya uzanamaz buda bir dünya gerçeği. Malasef Türkiye bu güçlü dediğimiz ülkelerden değil durum böyle olunca herkes bir omuz atıp geçmek istiyor.

ABD den şu an hesap soracak bir güç yok durum bundan ibaret. Ama şu da bi gerçek şu an aramızda ABD nin ne kadar barbar olduğunu bilmeyenimiz yok herhalde. Fakat buna rağmen zihinlerdede bi ABD hayranlığı yatar her zaman " vay adamlar dünyanın içine ne güzel ediyorlar ve sıyrılıyorlar deyu".


Evet işte bu noktada bazıları kendilerini insan hakları ve hukuğun yılmaz koruyucuları olarak tanımlarken böyle bir çelişki içindeler.Tamamen ikiyüzlülük :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Evet bu ikiyüzlülük ama bu insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi kavramları ortaya atanlarda yine batılı aydınlar. Ve bunları hayata geçirende (aslında geçiremediler ya) yine batı. Sorun aslında şu, bu kurallara uymamanın bir yaptırımı yok, eğer insan hakları beyannamesini imzalmışsanız devlet olarak, insan hakları mahkemesinde yargılanırsınız ama en fazla alacağınız ceza tazminat olur ve uluslararası arenada prestij kaybedersiniz, hatta ben bu tazminatı ödemeyeceğim bile dersiniz, tutupda ülkenize icra takibi yapacak değiller, sözkonusu burda devletler ve içişlerine karışamassınız yani legal olarak. Bundan dolayı kimse kimseye hesap soramıyor.

Aslında İnsan hakları ve hukuk "zayıfı" korumak için var. Bu açıdan bu iki kavramı ne pahasına olursa olsun korumamız gerek.

Batı bu konuda ikiyüzli davranıyor orası ayrı ama bu insan haklarının aslında vazgeçilmez olduğu gerçeğini değiştirmez.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ikiyüzlülük tartışması yapmanız, bir fikirden veya idealden yana değil de, bir insana veya gruba karşıt veya yandaş olmanızdan kaynaklanıyo. insanlar üzerinden tartışmak sizi bir sonuca ulaştırmayacaktır, çünkü hatasız-günahsız insan yok. herkesin bi açığı, bi yanlışı elbet vardır ve bunlar ifşa edilerek herkesin foyası meydana çıkabilir.

mühim olan yasalar, farklı ülkelerdeki uygulamalar, geçmişte işlenen suçlar bile değildir aslında. esas mühim olan ilkelerdir ve vicdandır. siz devletin bekaasını insan hakkından üstün tutmaktaysanız, sizin-kim olursa olsun-mağdur olana karşı mahçubiyetiniz, utanmanız yoksa, sizinle hiçbir ilkede anlaşamayız zaten.

beni kafanızda çok karmaşıklaştırmayın öyle hesapçı kitapçı ermeni rum islamcı falan diye. siyaseten iki kriterim var yalnızca. demokrasi ve sivilleşme. buna ağırlık veren, bu yönde samimi atılımlar yapan hangi parti olursa olsun desteklerim, bundan sapanı da eleştiririm. çünkü kişilerin kimlikleri, geçmişleri, kökenleri, kimlerle arkadaş oldukları falan beni ilgilendirmez. bu ülkenin demokrat olması için uğraşan kimse, hangi partiyse, hangi vekilse desteklerim, dtp olsun, akp olsun, chp olsun hiç sorun değil. çünkü insanlardan ötürü bi kompleksim yok, kimsenin kimseden üstün olduğuna inanmam.

geçen seçimde bi tek ufuk urası samimi bulduğum için oyumu ona vermiştim, kazanıp kazanmaması önemli değildi, çünkü önemli olan ufuk uras değil-onun da hataları elbet var-önemli olan onun savunduğu ilkeydi. bizde sağdan-soldan-komünizmden-şeriattan çok daha öncül, çok daha büyük bir tehlikedir ilkesizlik. ilkesizlik yüzünden bugün ne demokrat, ne sosyal, ne de laik bir hukuk devleti değiliz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Çaresiz kalacak bişey yok, kafanı kullanırsan orada herhangi bir insanı tartışmadığımı, onun sunduğu fikirleri örnek gösterdiğimi anlarsın.

Al sana mis gibi temel ilkeler, inşaat sana, bana, bize kalmış.

Ha Atatürk'ü küçük görmek gibi hastalığınız olduğu için Atatürk adını duyar duymaz nasıl irkildiğini hayal edebiliyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sorma çok feci irkiliyorum cidden, rüyalarıma giriyo. sen tabi mustafa filmi için can dündar gibi hakiki bi Atatürk hayranına bile laf eden bi insansın, normaldir beni Atatürk düşmanı olarak görmen.

ben evrensel ilkelerden bahsediyorum, günümüzün ihtiyaçlarına cevap verebilecek, ve ilerde de değişime açık olan, geleceği karşılayabilecek ilkelerden bahsediyorum. devletçiliğe mi dönelim?

o "6 ok"tan biri demokrasi olsaydı, zaten diğerlerine gerek kalmazdı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Okuduğumuzu anlama güçlüğü var, bi daha deneyelim:

sg-1 said:
Al sana mis gibi temel ilkeler, inşaat sana, bana, bize kalmış.


Ha sen hala devletçilikte kaldıysan ona da sözüm yok, aç oku Atatürk'ün devletçilik husunda söylediklerini, devletçiliğin esas amacının ne olduğunu.

Atatürk ilkelerinin bütünü demokrasi temellidir, demokrasi içermediğini anca yine senin gibi bilmeden karalayacak biri söyleyebilirdi.

Ve, evet, şu mesajın Atatürk ilkelerinin bahsi bile geçince nasıl bir tepki verdiğini açıkça gözler önüne seriyor, hemen kinini ortaya döküveriyorsun, neymiş demokrasi içermiyormuş.

Ve, hayır, Mustafa filmini izlemedim, hiçbir sert eleştirim de olmadı, Can Dündar'ın iyi veya kötü niyetli bir film yaptığını söyleyen, ima eden dahi, tek bir cümlemi bulamazsın.
Ha birilerinin çok hoşuna giden bi film olduğunu biliyorum, bu bile filmin amacından nasıl saptığının göstergesi.
Ama konumuz Mustafa değil, di mi?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sg-1 said:
Orhan Pamuk nobel aldı, Can Dündar'a oskar bekliyorum.

Sarı Zeybek'ten Mustafa'ya sıkı bir dönüş olmuş.


tabi canım hiç iyi veya kötü niyetli olduğunu söyleyen bi mesajın olmamış, hele filmi bile izlemeden..en ufak bi ima bile yok canım. teyy gidi =)

neyse mesele mustafa değil elbette, mesele evrensellik ve kavramlar üzerinden düşünmek-kişiler üzerinden değil. Atatürk'ün ilkeleri, belli bir zamanın ve belli bir görüşün ilkeleriydi. otoriter bir devlet anlayışının tezahürüydü, eyvallah, o zaman modernizmi gerçekleştirmek için geç bile kalınmıştı, o da hızlı yoldan herşeyi yapmayı seçti.

ama şimdi, onun yaptıklarının ötesine geçmenin vakti, çünkü dünya ilerledi, modernizm bitti, kişisel hegemonya devri kapandı. bir kişinin bütün ülkeye madde madde "doğru" ilkeleri dikte etmesi, bugünün demokrasi anlayışıyla bağdaşmıyor. bugünün demokrasi anlayışıyla bağdaşan şey; başkalarına müdahale etmediği-hak ihlali gerçekleştirmediği sürece herkesin kendi ilkelerine, kendi doğrularına ve kimliğine göre yaşama hakkını vermek. bu, bütün ideolojilerin ve kişilerin üzerinde bi prensip-ve bugünün dünyası bunu oturtmaya çalışıyor artık.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...