Lexius Mesaj tarihi: Kasım 10, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 10, 2008 Ölümün eşliğinde yazdığım satırlarda son bulan lanetlerin ardında gizlediğim yaşamlar hakkında söylenecek bi kaç düşüncenin ardından gelen bir kaç cümlenin manasızlığının karşısında yıkılan hayatları görmeyi seviyorum Bazen kendimle kaldığımda yaptığım küçük oyunların sonuçlarına katlanırken , kestiğimi unuttuğum kanatlarımı açmaya çalışıyorum gözlerimin altında kandan lekeler varken ve düşünürken seni yalnız yatarken mezarında.. uçarken Hayallerimin arkasına sığınarak indiğim dünyadaki varoluşun sebebini sorgulamaya çalışanları düşündükçe üzülüyorum aşk adına ve varoluyorum hiçlikten bugüne uzanan bir sayfadaki bir kaç mısranın eşiğinde yatan ay ışığıyla.. Sessizce kaçıp saklandığım gölgelerdeki yalnızlığın altında yatan nedenlerin gizli olduğu zehir dolu dudakları öperken kanıma karışan sensizliğin dolup taştığı şarabı yudumlarken şişenin dibine geliyorum yavaşça.. ve kırıyorum bardağı.. Kabuslarımda kırılan aynalar gibi.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
AthleT Mesaj tarihi: Kasım 10, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 10, 2008 Bu yazından da anlayacağımız üzre yoğun duygular yaşadığında boğmayan, uzun ve anlamlı cümleler kuruyorsun. Son zamanlarda beğendiğim en başarılı yazın bu. Hislerine gelince. Ölümü boşver. Ne der Nietzche; "Ölüm, bir daha ölme ihtimalini yok eder." O yüzden sen Dünya'ya indiğinde zevk almaya bak. Sonra bir ara uçarsın yine ;) Mujka! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquatik Mesaj tarihi: Kasım 14, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 14, 2008 Güzelmiş. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar