Cons Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 allah yok kitabın sonu bu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Jadelith Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 hayır kitapta "allaha tapmakla uzayda tur atan bir çaydanlığa tapmanın arasında bir fark yok" diyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SturmVogel Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Tekrar söylemem lazım ne o adamı ne de argümanlarını ben desteklemiyorum ama yapılanlar tek kelimeyle barbarlık boyutuna gelmiş durumda benim gözümde. Öte ayndan madalyonun öbür yüzüne de bakmamız lazım, Avrupa'da müslümanlığın dinsel değerlerine bayağı saldırılar yapılırken neden bu bir özgürlük oluyor? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Jadelith Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 SturmVogel said: Tekrar söylemem lazım ne o adamı ne de argümanlarını ben desteklemiyorum ama yapılanlar tek kelimeyle barbarlık boyutuna gelmiş durumda benim gözümde. Öte ayndan madalyonun öbür yüzüne de bakmamız lazım, Avrupa'da müslümanlığın dinsel değerlerine bayağı saldırılar yapılırken neden bu bir özgürlük oluyor? ne gibi saldırılar oldu? meraktan soruyorum. ki bu adam kimsenin özgürlüğüne saldırmadı onu suçlamak yersiz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SturmVogel Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Birden çok ülkede çıkan karikatür krizi, bir milletvekilinin bizzat provoke etmek için "Fitna" diye film yapması, Theo Van Gogh'un zaten tamamen provokasyon olan filmi, başta Amerika olmak üzere birçok ülkede müslümanlığın doğrudan terörizm olarak lanse edilmesi, Der Spiegel'in geçmişte (tenzih ederim) peygamberi uyuşturucu bağımlısı olarak tanıtması vs... anlamı nedir, biri açıklasın. ki Richard Dawkins okumak entellektüellik oluyor da evrim yok demek neden Adnan Oktar'cılık oluyor ben onu anlamıyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
BonePART Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 SturmVogel said: karikatür krizi, bir milletvekilinin bizzat provoke etmek için fitna diye film yapması, Theo Van Gogh'un zaten tamamen provokasyon olan filmi, başta Amerika olmak üzere birçok ülkede müslümanlığın doğrudan terörizm olarak lanse edilmesi, Der Spiegel'in (tenzih ederim) peygamberi uyuşturucu bağımlısı olarak tanıtması vs ki evrim yok demek neden Adnan Oktar'cılık oluyor ben onu anlamıyorum. gecen gun biri yazmis cok hastasi oldum adamlar isa ile dalga gecen video yapiyo hatta southparkta direk dalga geciyo izleyip guluyosun hz. muhamme doldu mu konu DINIMIZA SALDIRIYOLAR!!!! BIZI SOYKIRIYOLAR!!! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
odiflame Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 aradaki fark şu isa ile dalga geçen ülkelerin büyük bir çoğunluğu bizim ülkedeki kadar dindar değiller.bizde dini fanatizm daha fazla olduğu için eleştiriye açık olamıyorlar.(hz.muhammed i uyuşturucu düşkünü demek eleştiriden ziyade iftira gibi olmuş) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SturmVogel Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 South Park izlemiyorum İsa ile dalga geçseler de gülmezdim, komik gelmesi mi lazım? edit: evet, empati yapıyorum Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ekmek Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Geyik kaliteliyse gülmen lazım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Absolut Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Dindarlıkta hıristiyanlar gayet koyu ve yahudiler zaten bizden daha bile dindar olabilirler. Yani onlar daha az inanıyor o yüzden eleştiriye açıklar diye birşey yok. Sadece adamlar yıllardır eleştiriye açık olduklarından anlamışlar 2-3 provakatörün lafı veya kitabı ile ne peygamber keş olur ne de din elden gider. Tepki vermediklerinde çok daha çabuk unutuluyor bu tip provakasyonlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Jadelith Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 amerikada böyle birşey yapılamaz ama. amerika türkiyeden dinci. bir study yapılmıştı, amerikalıların %55i "amerikayı ekonomik olarak çok iyi duruma getirecek bir ateisti mi seçersin, yoksa mal bir inananı mı" sorusuna "mal inanan" demişti özetle. ingilterede ateistlik oranı %40 civarı. din konusu hiç açılmaz bile orda, ateistlere baskı yapılmadığından ateistler gayet rahattır ateist olduklarını söylemekte. bu yüzden ordaki ateistler burdakilerin (ben dahil) tersine hiç bu konuda bastırmazlar. inanç konusu açılmaz yani. türkiyede ramazanda içki içenlere bile kötü kötü baktıklarından artık yargılanmaktan bayıyor ateistler o yüzden inananlara o kadar saygılı olamıyorlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
odiflame Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 türkiye ve islam ülkeleri ile diğer tüm ülkelerin halkın inanma seviyesi veya dini fanatizm seviyesini bir tutamazsınız.batıda yoldan çevirip sorduğun 100 kişiden ancak 20 30 dindar ve 10 kişi fanatik çıksada bu ülkede bu rahat bir şekilde 90 kişi dindarım der ve bunun 20 30 u dini fanatiktir.hoş görü ile yaklaşmaz.konu dini tepki vermemek değil veya demokrasi geniş karınlılıkları değil.bizim dini bağnazlığımızdır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Drigeolf Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Luriel said: @drigeolf teori kanıtlanmış hipotezdir. ve kanunların aksine teoriler çürütülebilir. ha ben evrim olduguna inanıyorum zatende bu böyle yani. zaten evrimin kanuna dönüşmesi çok zor gibi geliyor bana. bu kadar uzuun bir zaman aralıgında olan bi olayı zaten kanuna donusturmek zordur. @Luriel Bilimde kanun kelimesinin kullanılması konusunda çok farklı görüşler var, fikir vermesi açısından wikipedia'daki fikir görüşlerini aktarıyorum: Laws of Science (Bilim kanunları): The laws of science are various established scientific laws, or physical laws as they are sometimes called, that are considered universal and invariable facts of the physical world. Laws of science may, however, be disproved if new facts or evidence contradicts them. A "law" differs from hypotheses, theories, postulates, principles, etc., in that a law is an analytic statement, usually with an empirically determined constant. A theory may contain a set of laws, or a theory may be implied from an empirically determined law. Bilim kanunları fiziksel dünya hakkında evrensel ve değişmez oldukları düşünülen yargılarda bulunan çeşitli olgulardır. Fakat, yeni olgular veya kanıtların ışığında, eğer bu bilgiler kanunla çelişiyorsa, yanlışlanabilirler. Bir "kanun" hipotez, teori, aksiyom ve prensip...vb terimlerden farklıdır çünkü deneysel olarak belirlenen bir sabiti kullanan analitik bir ifadedir. Bir teori bir grup kanunu içinde barındırabilir veya deneysel kökenli bir kanundan dolaylı olarak türetilebilir. Scientific law (Bilimsel kanun): A scientific law is a statement that describes the behavior of some particular thing or set of things within the natural world, with an adequately thorough history of successful scientific replication to be taken by the scientific community as dependable enough to be referred to as a "law". The concept of a scientific law is often used in a way that is synonymous with the phrase "accepted theory". The term "scientific law" is traditionally associated with the natural sciences and hence the term is used interchangeably with the term physical laws. The biological sciences also have scientific laws, such as Mendelian inheritance and the Hardy-Weinberg principle found in genetics. The social sciences also contain scientific laws [1]. Bir bilimsel kanun bir doğa olayının veya olaylar grubunun davranışlarını defalarca tekrar tekrar denenmesine rağmen başarılı bir biçimde açıklayan, dolayısıyla bilimsel topluluk tarafından "kanun" olarak görülecek kadar güvenilir olarak algılanan bir ifadedir. Bu bağlamda bilimsel kanun genellikle "kabul görmüş teori" ile eşanlamlı olarak kullanılır. Bilimsel kanun geleneksel olarak doğa bilimleriyle özdeşleştirildiği için bu terim genellikle "fiziksel yasalar" ile dönüşümlü olarak kullanılabilir. Biyolojide de Mendel'in kalıtım yasası ve Hardy-Weinberg prensibi gibi yasalar mevcuttur, hatta sosyal bilimler de bilimsel kanunlar içerirler. İkinci tanım, sizin dediğiniz manada kullanılmış bir "kanun" ifadesi iken birincisi çok daha değişik bir kanun görüşünü içerir. Uzun lafın kısası "bilimsel kanun" kelimesi çok farklı olarak tanımlanabilir, bu yüzden modern bilimde "kanun" kelimesinin kullanılmaması tercih edilir(ki genellikle kanun kelimesinin geleneksel sebeplerden kaynaklandığını görüyoruz, termodinamik kanunları esasen teorilerden ibarettir(2. tanıma uygun bir kanun tanımı)). Yani kanun ile teori arasında bir çoğumuzun düşündüğü dağlar kadar fark bulunmamaktadır, hatta -bunu deneyimlerime dayanarak söylüyorum- hiç bir fark yoktur. edit: çeviriler el emeği göz nuru, belirteyim dedim :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Sly-One said: tanrı varlığı yokluğundan ziyade evrim varsa tanrı kitaplarda iddia edildiği gibi insanları "yaratmamış" oluyor, dolayısıyla kitap yalanlanmış, din, tanrı vs. yalanlanmış oluyor. ondan karşı çıkıyorlar. abi bu kitaplar bu kadar kesin kitaplar değil ki ben mi yanlış yorumladım. insanı yarattı diyorsa bu evrim tarzı dolaylı bir mekanizmayla da olabilir, başka bir mekanizmayla da olabilir. misal tanrı vardır, başka bir uzaylı yaratmıştır, uzaylılar da insanları yaratmıştır falan gibi. bunlar bana dinle gerçekten ilgilenen insanlardan ziyade dinin toplumsal bir kontrol aracı olarak görenlerle ilgili gibi geliyor Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2008 ha bide popüler bilim kitaplarını sevmiyorum. ama bu popüler bilim kitapları bilimi kullanıp alakasız bir ideolojinin (artık ilahi olsun politik olsun) savunuculuğunu yapıncan onları sevmemekle kalmayıp nefret ediyorum. ben bilimi yüzeyselleştirmeye çalışan, bilimi kullanarak (aslında burayı daha açmam lazım da kullanma kelimesi yüzeysel kaldı burda) kendi ideolojilerini yaymaya çalışan kimseye bilim adamı muamelesi yapmam. bilim adamını ve bilimi tanımladığımdan değil tamamen kişisel bir tercih. zaten onların da beni takacağını sanmam ama bilimi magazin haline çeviren insanlar yüzünden dolaylı yoldan da olsa bilim ve makale kirliliği artıyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar