Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Bir Saat


Laraken

Öne çıkan mesajlar

Bir saat... Sadece bir saat, rakamla 1. Nedir ki bir saat; yaşamın yüzde sıfırı. O saat bankada, arkadaş sohbetlerinde, otobüs hatlarında, akşam yemeğinde, efkar dağıtmalarda erir gider. Hesabını tutmazsın o bir saatin, dakikalara takılmazsın. Haklısındır belki ama bazen o kadar değerli olabilir ki, saniyeler geriye işlesin istersin.

Yanında yatan güzellikten ayrılacağın zamana bir saat kalmışsa... O güzellik ki; yanından bir hayat ayrılmak istemediğin ama malum akrep hareketi sonrasında bir daha ne zaman göreceğini bilemediğin... Yelkovanı kandırmak işe yarar mı, akrep o kadar kesin hareket ederken? Zamanı bilirken ayırabilir misin gözlerini gözünden, tenini teninden, hüznünü içinden?

40 dakika...

Yaşları saklamak ne kadar zordur bilirsin, ama üzmemelisin, dayanamazsın onun pınarlarının taşmasına. Hüznü beklemeye alırsın farketmesin diye, her geçen saniyenin acısı çok daha ağır olacaktır yalnız kalınca, ama katlanırsın be olum, erkeksin.

30 dakika...

Zaman yarımlara inmiştir. Yarım saat sonra yarım kalacaksındır. Düşünme şimdi bunu, önünde uzun bi zaman var onunla. Rahatla. Lan?

Lan sen kendine yalan söyleyecek adam değilsin, bak, gözyaşın içeri akıyor. Bırak yabancı olduğun bu duygu közlesin içini. Yan be olum işte.

20 dakika...

Vücudun kaldıramayacak artık o kadar tuzlu suyu. Yol ver gitsin artık, eşyalarını toplamasını izle bi de aynı anda gülümse. Ama yastığa dokunulmasına izin verme sakın, kokusu hala burnunu dağlayabilsin akşam yattığında.

10 dakika...

Akrebi de sikeyim yelkovanı da.

1 dakika...

Eli elindedir ama beyninin her kıvrımı başka bi çalışmada: "Yarın nasıl görebilirim?"

Lan yok öyle bir şey devam et yoluna, "bir saat"i saniyeler nası ezdi "bir"den onu düşün.

Kimsede ası papazı yokken maça kızına elden işiyormuş be olum hayat, elindeki tek yüz oyken.


O dakika...

Gözlerine öyle bi bakarsın ki, mutluluğu depolamak istersin. Yarın görüşemeyeceğini bile bile, kendini inanmaya zorlarsın. Diyebileceğin tek kelime sen istemesen bile dökülmeli sese, sökülmeli: "Hoşçakal".

Demek zor ama "hoşçakal".

Uçan balonu elinden kaymış çocuğun gökyüzüne baktığı gibi bakarsın ardından. Uzaklaşır, dokunamazsın.


-1. dakika...

Dön, yürü, geri dön bak, dön, yürü, geri dön bak, dön, yürü, geri dön bak, dön, yürü, geri dön bak,

Yok.

Dön, yürü...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...