Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Cemaatler-Tarikâtler ve 18 Küçük Kız


sg-1

Öne çıkan mesajlar

Alıştım artık dediklerimizden cımbızla kelime alıp "vay sen şöyle dedin, vay böyle ettin" diye yazıklarımızı bi tarafından anlayıp saldıranlara,
esas suçlu kendilerinden olunca gıkları çıkmayıp iki satır yazamayanlara, sonra da "ad hominem" takılanlara.

Alıştım artık, siz de alışın arkadaşlar.


Durmak yok, yola devam.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tarikatların etkin olduğu ülkede demokrasi olmaz!


Anadolu Ajansı bir haber geçti.. Diyanet müfettişleri 17 çocuğumuza mezar olan yurtta araştırmalar yapmış.. Yurdun yatılı Kuran kursu olarak kullanıldığına ilişkin bir tek delil bile bulamamışlar..
Kime sormuşlarsa aynı cevabı almışlar..
Binada İngilizce kursu veriliyordu..
Peki sabahın köründe çocukların orada ne işi vardı!
Temizlik için gelmişler..
Yersen!
*
Aileler, çocuklarımız Kuran öğrenirken öldü, cennete gitti diye seviniyordu.. Meğerse İngilizce öğreniyorlarmış!
Tarikat kendi günahını maskelemeye çalışıyor.. Güya kaçak Kuran kurslarına dil uzatılmasını önleyecekler.. Mercek altına alınmasının önünü kesecekler..
Mesele Kuran kursu veya İngilizce kursu değil.. 17 çocuğun ölmesi..
Öldürülmesi!
Peki aileler niye konuşmuyor.. Çocuklarını kaybedenler niye haykırmıyor?
Tarikat baskısı yüzünden..
Tarikata karşı çıkılır mı?
Tarikatın olduğu yerde birey yoktur..
Bireyin olmadığı yerde de demokrasi de yoktur..
Bu kadar basit..
*
Sağlıklı, dört dörtlük bir demokrasimiz yok..
Bugüne kadar bu eksikliğin nedenini hep askerde aradık..
Sivil yaşama hiç bakmadık.. Sivil yaşam ne kadar sivil diye hiç düşünmedik.. Sorgulamadık..
Özgür düşünce yoksa, hakkını arayan, sorgulayan bir sivil hayat olmazsa demokrasi olur mu?
Tarikatların etkin olduğu bir toplumsal yapıda demokrasiden söz edilebilir mi?
Aşiretlerin, cemaatlerin yaşamı kontrol ettiği toplumdan söz ediyorum..
Tarikatlar, cemaatler, aşiretler bu toprakların gerçeği, zenginliğimiz falan dersek, biz demokratik bir toplumuz diyebilir miyiz?
İşte Konya’da yaşananlar..
Çocukları ölen 17 aile bu konuda konuşamıyor bile..
O insanlar yarın oy verecek..
Kime?
Tarikatlarının şeyhleri kime derse ona..
Bunun adına da demokrasi diyeceğiz!
Bu yapının militarist toplumdan ne farkı var?
Birinde üniformalılar emir veriyor..
Diğerinde kravatsız siviller..
Birinde silah korkusu var..
Diğerinde yanlış aktarılan din korkusu..
*
Konuşamazsın, eleştiremezsin, karşı çıkamazsın, derdini anlatamazsın..
İzin vermezler.. Gırtlağına çökerler..
Kader dersin, takdir-i ilahi dersin susarsın..
Susmalısın..
Haa.. Arada sırada oy verirsin..
Oy verdirirler!
Kömür alarak, gıda alarak, para yardımı alarak, burs alarak, çocuğuna aylak aylak dolaşmasın diye bedava Kuran kursu bularak.. (Karşılığında iç rahatlığı ve sevap da kazanmışsındır.)
Çaresizsindir..
Daha ne istersin ki.. Ne isteyebilirsin ki!
*
Gün gelir..
Ölen..
Öldürülen çocuğunun bile hakkını arayamazsın.. Adamı o hale getirirler..
*
Bazılarının övünerek söz ettiği bu yapı demokrat birey yetiştirebilir mi?
Hayır..
O zaman demokrasi de olmaz.. Olmuyor işte..
Dört yılda, beş yılda bir kurulan sandık demokrasi getirmiyor..


Mehmet Tezkan
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Drakkahn said:
Aket-Atum: anam noldu süleymancılara laf etmeye yemiyo mu?


odiflame: süleymancılara laf ederse horizonu süleyman efendi çarpar bilmiyor musun?



Horizon: Şimdi de süleymancımı olduk :) , bu hayal gücü ve yaratıcılıkla film senoryaları yazın baya başarılı olursunuz


Şu üstteki iki laftan hangisinde seni "süleymancı" olmakla itham eden bir şey var? Nerenle okuyorsun acep? Hadi yiyosa bir laf et süleymancılara demişler, sen süleymancısın dememişler. Bu kadar da saptırma yapma be hori, hayır saptırmıyosan da hakkaten okuduğunu idrak edememe sorunun var belli, kusura bakma.

Horizon said:
Sözcüleri misin ? sen :)

Banane süleymancıdan , ben süleymancılardan mı bahsetmişimde onlar bana bunu demiş , onu da savunsaydın bari. Ah diyorum ya , ne bu tartışma sevdası.


Masallah Horizon'un da herseye lafi var.

"suleymancilardan mi korkuyorsun" lafi uzerine "suleymanci degilim ben" icerikli mesaj yazmis. buna dikkat cekene ise "bana ne suleymancilardan" diyor.
zeytinyagi gibi uste cikmak deyimi vardi...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tarikatların gölgesinde göstermelik demokrasi!


Tarikatların etkin olduğu ülkede demokrasi olmaz diye yazınca beklediğimin çok üzerinde mail aldım..
Gördüm ki sivil yaşamın ne kadar sivil olduğunu sorgulamanın zamanı gelmiş de geçiyor bile..
Şunu kabul edelim.. Toplumsal-ekonomik hayata hatırı sayılır oranda artık tarikatlar, cemaatler hâkim..
Amaçları belli.. Hazır kıtalar yetiştirmek.. Kontrol ettikleri kişi sayısını artırmak, böylece siyasi hayata da egemen olmak.. Belirleyici rol oynamak..
Kuran kursları açmak, maddi yardım, iş bulmak hâlâ geçerli yöntem..
Ama demode bir yöntem..
Çünkü sadece sandığa atılan oyları kontrol altında tutmak, yönlendirmek ve yönetmek yetmiyor..
Tarikatlar devlet yönetiminde de, iş hayatında da etkili olmak istiyor.. Yaşamın her alanında..
Oldular da..
Yıllar önce buldukları yöntemle..
Artık tarikata bağlı kişilerin doktor olması, avukat, hâkim, savcı, polis, mühendis olması gerekiyor..
Yönetilen değil yöneten olmaları isteniyor..
Sadece Kuran kursu açmak bu ihtiyaca cevap vermiyor..
20-25 yıl önce etkin bir silahtı.. Ama artık değil..
Tarikatlar artık üniversitelere girdi..
Burs vererek..
Yurt yaparak..
Kolejler açarak..
Kendi üniversitelerini kurarak..
*
Kayıt döneminde üniversitelerin kapısına gidin, onları orada bulacaksınız.. Anadolu’dan gelen çocukları kendi yurtlarına almak için yarışırlar.. Burs vermek için sıraya girerler..
Çocuk ne yapsın!
Cebinde üç kuruş para..
Sadece üniversiteyi kazananlara göz dikmezler..
OKS sınavında iyi puan alanların da kapısını çalarlar.. Kendi kolejlerinde okusun diye inanılmaz teklifler yaparlar.. Bırakın biz okutalım diye ısrar ederler..
Yıllar önce benim de kapımı çalmışlardı.. Kızım Robert Kolej’i kazanınca eve geldiler..
Robert’e yollamayın, bizim okula verin, liseyi de üniversiteyi de parasız okutalım.. Dil de öğretiriz.. Gelin bir sözleşme yapalım, üniversiteden sonra iki yıl da master için Amerika’ya yollayalım dediler..
Kabul etsem kızı alıp gideceklerdi..
İstedikleri gibi yetiştireceklerdi..
Böyle okuyan yüzlerce çocuk var.. Anne-babalar ne yapsın?
İyi eğitim çok pahalı..
*
Şimdi birileri ne var bunda diyecek.. Ne güzel işte çocukları okutuyorlar.. Okutuyorlar da sonra bunun karşılığını alıyorlar.. Çünkü ne olursan ol tarikat şeyhinin sözünden çıkamıyorsun..
Önce ona bakıyorsun, o neyi işaret ederse tartışmasız kabul ediyorsun.. Çünkü seni yetiştirdikleri yıllar içinde sadece eğitim vermiyorlar, biat etmesini de öğretiyorlar..
Zaten varlık nedenin onlar olduğu için farkında olmadan biat ediyorsun..
Mühendis, doktor, avukat, hâkim, yönetici oluyorsun ama beynin özgür olmuyor.. Çünkü özgür beyinler yetiştirmiyorlar..
Hep hizada durmanı istiyorlar.. Tarikatın çizdiği sınırlar içinde kalmanı..
*
Şimdi soruyorum.. Böyle bir yapıdan sağlıklı demokrasi çıkar mı? Kararları
özgür bireylerin almadığı rejimlere demokrasi denir mi?

Mehmet Tezkan iki gündür benim AKP'den neden nefret ettiğimi yazıyor.
Sanırım bu yazıları güzelce saklayıp daha sonra bol bol c/p etmem gerekecek.
Bazılarına demokrasi yıldızlarının kökenini tekrar tekrar anlatmamda işe yarayacaklardır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...