Asteroth Mesaj tarihi: Ağustos 3, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 3, 2008 Horizon said: Aksine burda suçlu suçsuz oldukları daha belli olmadan birsürü adam suçlu olmadıklarını savunuyorlar. Başkalarının dilbilgisi hatalarını ayıklayana kadar en temel kanuni haklar hakkında bilgi edinmeni öneririm. http://en.wikipedia.org/wiki/Presumption_of_innocence Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Ağustos 3, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 3, 2008 Horizon'un cehaleti ordan geliyor zaten. "suçlu olduğu kesinleşene kadar herkes masumdur" diye bir olay var, ama sabah ağzı mı desem, taraf ağzı mı, o cümleyi "suçlu veya suçsuz olduğu kesinleşmeyen kimseye suçsuz diyemessin" çeviriyorlar :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Ağustos 3, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 3, 2008 http://www.hurriyet.com.tr/gundem/9573516.asp said: Ergenekon İddianamesi eklerinin kamuoyuyla paylaşılmasıyla, işadamından sütçüsüne, aile üyelerinden taksicisine, siyasetçisinden sanatçısına, davayla tanık ya da sanık olarak dahi ilgisi olmayan binlerce insanın özel hayatı adları, soyadları ve telefon numaralarıyla afişe edildi. Bu kişilere ait özel bilgiler, Ergenekon İddianamesi’nin 297 numaralı delil klasöründe yer aldı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
diablotg Mesaj tarihi: Ağustos 3, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 3, 2008 Horizon said: Diablo , türkçeyi biraz öğren anlamları , cümle içindeki anlamları vs. Boşuna konuşmayayım çok gereksiz bir cevap vermişsin. Ortada belge var bunun yalanlanması suçlu , suçsuzluğunu ispatla anlamında değildir. Diğer uydurma dediklerini de ergenekonla ilgili birçok başlıkta kanıyla canıyla tutuklananları savunan mesajlarda görebilirsin. O bir benzetmedir. Hayırlı işler sana. ahahahahah ne diyosun sen be, bariz hatasız olan yazımı anlayamamışsın o senin sorunun.Anlayamıyorsan basitleştirip yazalım.Bu arada senden dilbilgisi öğrencek te değilim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
diablotg Mesaj tarihi: Ağustos 3, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 3, 2008 Horizon said: Allah Allah , komikmisinz ? ne demişim ben suçlular mı demişim ? Belgeleri nasıl yalanlayacaklar diyorum. Aksine burda suçlu suçsuz oldukları daha belli olmadan birsürü adam suçlu olmadıklarını savunuyorlar. Hepsi melek , gökten inmiş suçlu olamazlar gibi. Kendi yaptığımızı lütfen başkalarının üstüne atmayalım. o kısım varya işte o senin yazma bilgindeki zayıflığı gösteriyor umarım kendin görürsün hatanı Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Ağustos 3, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 3, 2008 filmin finalinde uğur mumcunun ölümünü de ergenekona bağlayıp bitirecekler en tepede Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Ağustos 3, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 3, 2008 isin komigi otu boku desteksiz ergenekona bagladilar simdi yurtdisinda PKK eylemelrini ergenekon yapiyordu PKK aslinda masum diye bir basliyicaklar ayikla pirincin tasini delil destek olamdan ortada kesinlesmis iddealar olamdan soylentileri gercek diye ilan eder enginarkic gibi bu admalar suclu ben bilirim mumcuyu onlar oldurdu diye yazarsaniz PKK ile iliskilendirirseniz ergenekona zarar vericez diye terorle mucadeleye darbe vurursunuz direk fiaysko oldu bu iddeaname gelmeden saksakliyanlarin muhalefete saldirip akp y pohpohluycaz diye yaptiklari simdi onalr ayikalsin princin tasini enginari yollayin fransada olay olursa zibidi iyi bilir fransizlari aylardir sarabindan parisin sokakalarina ve bir parisin eski apris olamdigi cok bozulduguna kadar gorgusuz gorgusuz yaziyor gobegini kasiyan adam parisin lumpenini asagiliyip kendi ulkesinin lumpenini asagilanlari asagiliyor filan enteresan adam ya su enginar Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
elaidi Mesaj tarihi: Ağustos 3, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 3, 2008 http://www.haberturk.com/haber.asp?id=89354&cat=200&dt=2008/08/03 Ergenekon iddianamesinin ek bölümünde yer alan bir belgede, sanık Veli Küçük’ün uzun yıllar “Yeşil” kod adını kullandığı öne sürülüyor Ergenekon iddianamesine ait 441 klasörlük dosyaların içinde bulunan bir belgede, JİTEM’in kuruluşundan itibaren “Yeşil” kod adının emekli Tuğgeneral Veli Küçük tarafından kullanıldığı öne sürülüyor. Milliyet'in haberine göre Küçük’ün bu ismin deşifre olması üzerine Binbaşı Cem Ersever’e talimat vererek bu kod ismi Mahmut Yıldırım’a kullandırttığı iddia ediliyor. Ergenekon soruşturması kapsamında aranan İşçi Partisi (İP) basın bürosunda bulunan belgede, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın bu ismi nasıl aldığına dair bilgi yer alıyor. İP basın bürosunda “Yeşil-Alaattin’di” başlığıyla bulunan belgenin aynısının Hikmet Çiçek’te de ele geçirildiği belirtiliyor. Perinçek’in bilgisayarında Savcılığın İP Genel Başkanı Doğu Perinçek’in bilgisayarında yaptığı inceleme sonucu ele geçirilen “Alaattin” kodlu bir belgede “Yeşil’in Veli Küçük olduğu” öne sürülüyor. Belgede, “Veli yüzbaşıyken Pentagon’da eğitim gördü. Üsteğmenken de CIA ile birlikte bir Suriye gemisini kaçırmıştı” iddiasına yer veriliyor. Belgede, Küçük’ün 1984’ten itibaren Yeşil kod adını kullandığı öne sürülerek şöyle deniyor: “1984’ten beri Küçük Yeşil diye anılır. JİTEM’in kuruluşundan beri bu kod adı ile bilinir. Sonra Küçük’ün üzerine varmaya başladılar. Bunun üzerine Küçük, Cem Ersever’den Yeşil kod adını kullanacak birini bulmasını istedi. Ersever’de gitti, Mahmut Yıldırım’ı buldu. Behçet Cantürk nerede öldürüldü, kim sorguladı, Kocaeli’nde. Küçük öldürüldü, sonra Yeşil yaptı dediler. Kocaeli çevresindeki cinayetler hep bu şekildi. Küçük nereye giderse ölümler oluyor, dikkat çekici değil mi?” Aynı belgede, Yıldırım’ın Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın adamı olduğu ve MİT ile arasına mesafe koyduğu da ileri sürülüyor. Ergenekon örgütünün Kuvayı Milliyeci olduğunu savunmasına rağmen CIA ajanlarınca kurdurulduğu iddiasına da yer veriliyor. Heralde Küçük öldürüldü gibi bir cümle iddanamede geçmemiştir diye düşünüyorum lol Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Horizon Mesaj tarihi: Ağustos 3, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 3, 2008 Bone said: Horizon'un cehaleti ordan geliyor zaten. "suçlu olduğu kesinleşene kadar herkes masumdur" diye bir olay var, ama sabah ağzı mı desem, taraf ağzı mı, o cümleyi "suçlu veya suçsuz olduğu kesinleşmeyen kimseye suçsuz diyemessin" çeviriyorlar :D Suçsuzdur demek ile suçlu olamaz demenin nekadar farklı olduğunu bilmeyenler kendilerine ayna karşısında kahkaha basabilirler. Komik arkadaşlar. Önceden atılan o tarz mesajları unutup böyle kendi kendinizi tatmin ederek ha ha ha bak nediyor komik adam derken , kendinize de bir dönüp bakın. Kafanızda neler düşündüğünüze bakın. ADD başkanı nasıl suçlu olabilir gibilerinden olan mesajları ben yazmamıştım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Ağustos 3, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 3, 2008 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Ağustos 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 11, 2008 lol said: GÜNEY Ege denizlerinin tadını çıkarmaya başladığımda her güzel şey gibi tatilin de sonunun geleceğini biliyordum. Bu nedenle "gündemden" kopmamaya gayret ettim, gazeteleri okumayı, haberleri izlemeyi ihmal etmedim. Bu geçtiğimiz bir haftada bende en önemli iz bırakan haber, Ergenekon Davası’nın ekinde yer alan bir belgeyle ilgiliydi. Bu belge hakkında, "gizlilik kararı" varmış ama baktım ki herkes belgenin içeriğinden de haberdar. Bu belge ile ilgili haber, tatilde canımın sıkıldığı anlarda biraz beyin jimnastiği yapmama da yaradı. Nedenini anlatayım: Bu belge, yıllar önce MİT’e ulaştırılmış imzasız bir ihbar. İçinde bir de çete şeması yer alıyor. Gazeteciler, politikacılar, işadamları, askerler ile renklendirilmiş bir organizasyon şeması. MİT, bu imzasız belgeyi çöpe atmak yerine, çekmecelerden birine koymuş. Sonra yine kim olduklarını bilmediğimiz istihbarat kaynakları belgenin "ciddiyetinden" söz edince çıkartıp, Başbakanlık makamına yollamış. Kesmemiş bir süre sonra bir tane de Genelkurmay’a göndermiş. Ve "belge" gelip Ergenekon İddianamesi’ne kadar girmiş. Yargıç gizlilik kararı almasa, bir sürü insanın adı "çeteciye" çıkacak! Tatilde hoşça vakit geçirmemi sağlayan şey de bu oldu işte. Oturdum değişik amaçlarda faaliyet gösteren üç-dört tane çete şeması oluşturdum. İyi isimler buldum. Onlara "finansör", "beyin", "halkla ilişkiler sorumlusu", "karşı propaganda sorumlusu" gibi sıfatlar uydurdum. Sadece "1 numara" ile yetinmedim, "başyaver", "2 numara", "2 numaranın 1 numaralı yardımcısı" gibi makamlar da yarattım. Şimdi bunları sırayla MİT’e postalayacağım. Elbette imzasız olarak! Sonra da gittiğim barlarda, lokantalarda, kafelerde bu çetelerden sıkça söz edeceğim ki bunlar "açık istihbarat faaliyeti" sonucunda MİT’e geri dönsün ve benim imzasız belgemin doğruluğuna kanıt teşkil etsin. Sonunda günün birinde, müsteşar bey, tıpkı kendinden önceki müsteşarın yaptığı gibi "Başbakan’a epeydir bir şey vermedik, karıştırın çekmeceleri bakalım ne çıkacak" diye bir emir verecek! İşte o zaman siz seyredin gümbürtüyü! http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/9628700.asp?yazarid=148&gid=61&sz=27420 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar