Ardeth Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Viktor said: halka bunu ogretmeleri ve alsitirmalari lazim bir basari saglamayi umut ediyorlarsa Halk oturup bir terör uzmanıyla bilmemne bakanının terör üzerine yada bir eğitim uzmanıyla eğitim bakanın eğitim üzerine tartışmasını izlese ve konuşmayı hazmedebilecek olgunlukta olsa anlar zaten kendi ülkenin kimlerin elinde olduğunu.
sg-1 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Geçen gün arkadaşım meclise gitmiş (o kendisini biliyor), amaç öğrenci affı mevzularını falan deşmek, yanına da bi milletvekili tanıdığı olan bi başka arkadaşını almış, dini eğitim bakanımızla, bikaç vekille felan görüşmüş. Telefonda diyor ki "acıyorum Tayyip'e, yanında bir sürü akılsız adam var, iki kelimeyi bir araya getirmekten acizler, hiçbir iş yapmıyorlar gidip geliyorlar sadece, Tayyip'in işi çok zor". "Ulan" dedim "o adamların hepsini tayyip tek tek seçti, konuşmasınlar, iş yapmasınlar, o dediği zaman el kaldırsınlar diye, niye işi zor, o ne derse o oluyor koskoca memlekette" "Haklısın" dedi, sonra bi de olay anlattı, meğerse, şimdi adını hatırlayamadığım bi milletvekili, Tayyip'ten gelen talimata göre önlere oturur, o el kaldırırsa herkes kaldırır, o kaldırmazsa kimse kaldırmazmış, hatta şu meclisten hatalı geçen yasalar sırasında o milletvekili mecliste değilmiş. Yani öyle çevre falan yok, sadece oy getirebilecek kapasitede isimler, aşiret liderleri, yörenin sevilen adamları var, o kadar. Yani bi STK'nın veya halkın toplandığı farklı fikirlerin temsilcileri olacak, o fikirler için çalışacak, gerekirse savaşacak adamlar değiller, sadece kelle hesabı oy getirecek vasıfsız adamlar. Pamukoğlu'ndan daha ciddi bi parti bekliyoruz. Artık başarısızlığa ve cehaletten prim sağlayanlara tahammülümüz kalmadı.
Horizon Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Ardeth önce belediyelerden başla bence ekiplere ve teşkilatlara bak , neler yaptıklarına , halkın gözü önünde nasıl çalıştıklarına bak. Halk gördüğü hizmetlere bakar başkabirşeye değil , halk oturup oturum programların bu adam nasıl konuşmuş diye çok da bakmaz. Programlar polemik içerirler. O kendi evinin önünde sokağında , şehirinde ne olup bitiğine bakar. Birçok kişiden duyduğumu söylüyorum , CHP yi tutanlar da dahil. Bu adamlar hakatten belediyeciliği çok iyi yapıyor diye. En basitinden bu var. Onun dışında milletvekilleri böyle hödük hödük konuşuyor diyorsun ya , hangi partide hödük konuşan bir milletvekili yokki ? Olaya yanlış giriyorsunuz , ben diyorum ki seçeneklerin arasında seçim yapılıyor. Siz ise bu seçeneğin busu busu kötü diyorsunuz. Olay o değil olay en iyisi olayı. Ya da kötünün en iyisi olayı. Gözden kaçırdığınz bu. Halk AKP dışında kime oy vesem diye düşünür , ortada daha iyisi yoksa da ona verir. Bukadar basit.
Ardeth Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Abi büyük şehirlerin belediyelerine tabi ki vasıflı adamlar koyacaklar. En azından İstanbul Şehir Belediyesinde yapılan çalışmaları ve İstanbuldaki gelişmeleri göz ardı etmem bir istanbullu olarak. Ama bunlar sırf istanbulda, izmirde oluyor diye AKPye iyi belediyecilik yapıyor demem tabi ki. Ankarayı görüyoruz en azından. Ve ben, altını çiziyorum bu konuda bir bilgim olmasa bile, diğer belediyelerin başarılı olduğunu hiç sanmıyorum. Bu fikri edinmemin sebebi de dediğim gibi AKPye karşı edindiğim izlenimdir ve o partinin %90nın gerçekten bir danışmanlar ordusu ya da onları kukla gibi yöneten biri olmadığı sürece hiç birşey yapabileceğine inanmıyorum. Diğer partiler konusun da, diğer partiler bu kadar gündemde olmadığı için onları çok takip edemiyorum ve mozağini bilmiyorum ama elbet onların arasında da hödük adam vardır yoktur demiyorum. Sadece AKPnin seçilmiş olmasının o partinin kalitesi ile ilgili olduğunu hiç sanmıyorum. Halk AKPnin genel kalitesini takip ediyor olsa bir kere İ.Melih Gökçek nasıl belediye başkanı oldu biri bana açıklasın lütfen. Ha tayyip erdoğan falan halka hitap etmesini biliyordur ve halk buna düşmüştür ya da yardımdır erzaktır o spekülasyonları tartışmıyorum ama halkın akp'nin kadrosuna bakıp da vay be kadroya bak diyerek oy verdiğini sanmıyorum.
Horizon Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Vallahi söyledim ben , dediğim gibi seçeneklerin içinden seçiyor. Önüne daha iyisi gelmedikçe olay bu. O şehirlerin arasına misal Bursayı da katabilirsin. Cidden bu konuda belediyecilik baya önemli.
Aye Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 1. Milletvekili, üst bürokrat ve memur dokunulmazlığı kaldırılacak, herkes adalet önünde hesap verecektir. manifestonun ilk maddesine bunu koyması çok hoşuma gitti. sadece bunu yapacağınını bilsem oy veririm isterse sağ parti olsun. dokunulmazlığı kaldırmak zor ucu çoook kişilere dokunuyor. düşünsenize cumhurbaşkanı abdullah gul bile dokunulmazlığın arkasına sığınmış durumda. tiksiniyorum ya..
-007- Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Horizon said: Ardeth önce belediyelerden başla bence ekiplere ve teşkilatlara bak , neler yaptıklarına , halkın gözü önünde nasıl çalıştıklarına bak. Halk gördüğü hizmetlere bakar başkabirşeye değil , halk oturup oturum programların bu adam nasıl konuşmuş diye çok da bakmaz. Programlar polemik içerirler. O kendi evinin önünde sokağında , şehirinde ne olup bitiğine bakar. Birçok kişiden duyduğumu söylüyorum , CHP yi tutanlar da dahil. Bu adamlar hakatten belediyeciliği çok iyi yapıyor diye. En basitinden bu var. Onun dışında milletvekilleri böyle hödük hödük konuşuyor diyorsun ya , hangi partide hödük konuşan bir milletvekili yokki ? Olaya yanlış giriyorsunuz , ben diyorum ki seçeneklerin arasında seçim yapılıyor. Siz ise bu seçeneğin busu busu kötü diyorsunuz. Olay o değil olay en iyisi olayı. Ya da kötünün en iyisi olayı. Gözden kaçırdığınz bu. Halk AKP dışında kime oy vesem diye düşünür , ortada daha iyisi yoksa da ona verir. Bukadar basit. AKP'ye oy verenlerin eksik kaldığı nokta şu: Devlet yönetmek belediye falan yönetmekle aynı şey değildir. AKP belediyeciliği iyi yapıyor mu yapmaıyor mu bilemem ama ülkeyi yöentemediği, hele hele politika sahibi olmadığı apaçık ortada, varsa anca türban kömür bundan öte geçmez AKP politikası. Milletin hükümet için oy verirken bakması gereken en son şey yani etrafında belediyenin ne yaptığı. Tabii AKP belediyeciliğine ek olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün mazlum (!) babasını ve belediyelerle olan ilişkilerini incelemenizi öneririm! İyi belediyecilikmiş!
-007- Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Aye said: 1. Milletvekili, üst bürokrat ve memur dokunulmazlığı kaldırılacak, herkes adalet önünde hesap verecektir. manifestonun ilk maddesine bunu koyması çok hoşuma gitti. sadece bunu yapacağınını bilsem oy veririm isterse sağ parti olsun. dokunulmazlığı kaldırmak zor ucu çoook kişilere dokunuyor. düşünsenize cumhurbaşkanı abdullah gul bile dokunulmazlığın arkasına sığınmış durumda. tiksiniyorum ya.. Bir insanın kesin olarak şeref onur vatan sevgisi sahibi olduğunu söylemek zordur ancak şerefli onurlu ve vatanını gerçekten seven adamın kesin olarak yapacağı şey ilk olarak milletvekili dokunulmazlığını kaldırarak halktaki sınıf ayrımını bitirmektir! Sırf bunu yapması sebebiyle bile milyonların oylarını hakeden gerçekten şerefli onurlu ve gerçek vatansever birinden bahsediyoruz.
sir Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 sitesindeki yazıyı okudum, sonlarına kadar gayet güzel gidiyordu. ancak azınlıklar veya kürtler ne olacak? AB ne olacak? bu meselelere de değinmeden, en azından tarafını belirtmeden bugün siyaset yapmak mümkün mü? bir de "sınıfsız, imtiyazsız, kaynaşmış kitle" meselesi çok vahim, bizi yanlış yerlere götürdü geçmişte, bundan sonra da devam ettirilirse yine yanlış yerlere götürür. kaynaşmış kitle lafından hemen sonra "efendi-hizmetli" muhabbetine giriyo mesela. dünyada biz hizmetli olmaya doğru gidiyoruz, e bunu değiştirmek "efendi" olmaya gitmek demek. bunu yapmak birilerini "hizmetli" konumuna düşürecektir. bence dış politikaya bakışı biraz sığ kalmış bu noktada. kaldı ki dünyada böyle bir kaynaşmışlık, sınıfsızlık söz konusu değil. biz bunu ülke içinde nası yapıcaz? herkes efendi mi olacak? yoksa herkes hizmetli mi? bir de dokunulmazlıkların kaldırılması muhalefet partilerinin sonu olur bu ülkede, çünkü halen yargı bir silah olarak kullanılabilmekte, partilerin elini ayağını bağlayan saçma sapan davalar açılabilmekte.
-007- Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 "sınıfsız, imtiyazsız, kaynaşmış kitle" ifadesiyle azınlıklar ve kürtler hakkındaki düşünceleri ve tarafı gayet açık ve net. Ülkenin bölünmüş durumuna ilaç gibi bir düşünce bu. Bugün şüphesiz ki terörün bitmesi ülkenin birlik ve beraberliğini kazanması yolundan geçer. Bu yol da kitelelerin sınıfsız imtiyazsızca kaynaşmasıyla olmak zorundadır. Bizi yanlış yerlere götürmez yani. Aksine ihtiyacımız olan birlik'tir. Hizmetli olma durumunu değiştirip efendi olmak demek başkalarının bu durumla hizmetli olacağı anlamına gelmez. Bir ülkenin kendi çıkarlarını düşünmesi en büyük hakkıdır doğal olarak. "biz efendi olursak başkalarını hizmetli yapmış oluruz" mantığıyla efendi olmayı reddetmek saçmadır tabii ki. Dokunulmazlıkların kaldırılması "muhalefetin sonu" olmaz sadece. Aksine bugün iktidarın bile sonunu getirebilir. Bu ülkenin şerefli insanlara ihtiyacı var. Dokunulmazlığın arkasına saklanan illegal insanlara değil.
hippy_tarkan Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 geçmişinde militer hayat yaşamış birine benden çeyrek bile oy işlemez.viva chp.
MacLeod Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 lol muhalafetin ne sonu olucak. CHP kaç senedir bi tarafını yırtıyo siyasi dokunulmazlıklar harici tüm dokunulmazlıklar kalksın diye ama AKP nin işine gelmiyor. e haklılar tabi bütün AKP ağır toplarının hakkında yolsuzluklarla ilgili yargı süreci devam edemiyor dokunulmazlıkları sayesinde. dokunulmazlıklar bir kalksa adamlar mecliste çoğunluğu sağlayamıyacak mahkemelerde koşuşturmaktan.
-007- Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 hippy_tarkan said: geçmişinde militer hayat yaşamış birine benden çeyrek bile oy işlemez.viva chp. o militer adam bak ne demiş: gençlere özgürlük! bunu militer zihniyet söylemez, dar bakış açısı bu.
hippy_tarkan Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 kenan da ülkenin refahı için darbe yapmıştı.akp ne ise asker desenlisi bu parti olur benim için.
-007- Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Asker kökenli, o zaman darbeci. hmm peki.
hippy_tarkan Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 öyle bir yere çıkacak laf söylemedim.sadece askerin yeri kışladır,dışarı çıkınca statüko can yakıyor.
-007- Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Bence aksine terörizmin bitirilmesi açısından bakılırsa teröristle bizzat savaşmış birinin terörizmi bitirmeye çalışması, imam hatip mezununun bitirmeye çalışmasından kat kat daha mantıklı. Olay tabii ki terörizmle de sınırlı değil evet.
Daemir Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Başarılı olması için uzun bi DEPAR atması gerekir. Önce kendini tanıtmalı sık sık televizyonlarda ana haberlerde gözükmeli, her ilde teşkilatlanmalı falan ondan sonra akp'ye karşı nasıl diğerlerinden daha başarılı olabilecegini kanıtmalı. 'dokunumlazlık kaldırılacak' gibisinden artık Allah söylese insanların inanmayacagı vaadler vermek yerine daha somut ve diğerlerinden farklı ve yapılabilir planlar oluşturup sunmalı. yoksa yüzde 5 i geçemeyeceğinden eminim. kitaplarını okumadım ama saglam bi adama benziyor, umarım başarılı olur.
sir Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 @007; birisinin "efendi" olduğu yerde, mutlaka birisi de "hizmetli"dir. ben burda efendi olmayalım falan demiyorum, dış politikaya bu çerçeveden bakmayı eleştiriyorum. karşılıklı çıkar ilişkileri, entegrasyon, diplomasi, küreselleşme, pazar..bunlar tartışılmalı, daha derinlemesine bir dış politika üretilmeli. "efendi-hizmetli" kavramlarıyla bakarak sağlıklı bi dış politika üretmek mümkün değildir. dokunulmazlık çok hassas bişey. iktidar olsun muhalefet olsun tutar bisürü avukat, ıvır zıvır bi sürü dava açar, hem tüzel kişiliğe, hem de tek tek milletvekillerine. ve partilerle vekiller bu davalarla uğraşmaktan asli görevlerini yerine getiremezler. türkiyede bu yönteme başvuracak çok siyasi var. siyasiyi geçtim yargıçlar, avukatlar da var. emin ol bu anayasayla ve bu hukuk sistemiyle herkese açılabilecek tırışka bi dava vardır, osman pamukoğlu da dahil. gelelim sınıfsız kaynaşmışlığa. kaynaşmışlık ve sınıfsızlık, tektipleştirmeyle olur. tek dil, tek din, tek hedef vesaire..bunlar cumhuriyetin kuruluşundaki söylemlerdi ve bugüne kadar çok başımızı ağrıttı. azınlıklar, gayrimüslimler, aleviler ve kürtler bu mantaliteden çok çekti, çünkü asimilasyona dayalı bütün yöntemleri devlet besledi, büyüttü, veya onayladı. doğal olarak bu insanlar bugün "kaynaşmak", yani asimile olmak istemiyorlar. kendi geleceklerinde söz hakları olsun istiyorlar. bu "bölünmüşlük" değildir, demokrasidir. herkesin kendi kimliğini özgürce bu devletin çatısı altında yaşayabilmesidir. zaten bu yapılabildiği ölçüde şiddet, terör ve çatışma da sona erecektir.
Sparkcaster Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 obaaa dokunulmazlığı savunan da çıktı
Daemir Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 İsterse binlerce dava açılsın dokunulmazlığa karşı. Aynı tür davalarda tek bir davanın sonuca varması diğerlerinin de sonuca varması demek olur. Yani pek bi sorun yaratmaz, avukatları boşuna ugrasmıs olur. Dokunulmazlıgı kaldırmanın tek yolu; kesinlikle sabıkası olmayanlardan oluşan bir iktidar partisi oluşturmaktır. Eğer Osman Pamukoğlu; 'Kurduğum partide bir milletvekili adayımın bile sabıkası yoktur, işte bu yüzden size dokunulmazlıgı kaldıracagıma garanti veririm derse' o zaman halkın güvenini de kazanır. Ama kolay mı türkiye de öyle bir parti kurmak..
-007- Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 sir said: @007; birisinin "efendi" olduğu yerde, mutlaka birisi de "hizmetli"dir. ben burda efendi olmayalım falan demiyorum, dış politikaya bu çerçeveden bakmayı eleştiriyorum. karşılıklı çıkar ilişkileri, entegrasyon, diplomasi, küreselleşme, pazar..bunlar tartışılmalı, daha derinlemesine bir dış politika üretilmeli. "efendi-hizmetli" kavramlarıyla bakarak sağlıklı bi dış politika üretmek mümkün değildir. dokunulmazlık çok hassas bişey. iktidar olsun muhalefet olsun tutar bisürü avukat, ıvır zıvır bi sürü dava açar, hem tüzel kişiliğe, hem de tek tek milletvekillerine. ve partilerle vekiller bu davalarla uğraşmaktan asli görevlerini yerine getiremezler. türkiyede bu yönteme başvuracak çok siyasi var. siyasiyi geçtim yargıçlar, avukatlar da var. emin ol bu anayasayla ve bu hukuk sistemiyle herkese açılabilecek tırışka bi dava vardır, osman pamukoğlu da dahil. gelelim sınıfsız kaynaşmışlığa. kaynaşmışlık ve sınıfsızlık, tektipleştirmeyle olur. tek dil, tek din, tek hedef vesaire..bunlar cumhuriyetin kuruluşundaki söylemlerdi ve bugüne kadar çok başımızı ağrıttı. azınlıklar, gayrimüslimler, aleviler ve kürtler bu mantaliteden çok çekti, çünkü asimilasyona dayalı bütün yöntemleri devlet besledi, büyüttü, veya onayladı. doğal olarak bu insanlar bugün "kaynaşmak", yani asimile olmak istemiyorlar. kendi geleceklerinde söz hakları olsun istiyorlar. bu "bölünmüşlük" değildir, demokrasidir. herkesin kendi kimliğini özgürce bu devletin çatısı altında yaşayabilmesidir. zaten bu yapılabildiği ölçüde şiddet, terör ve çatışma da sona erecektir. 3 paragrafını ele alırsak ilk paragrafına katılıyorum. Yani olay efendi-hizmetliden sınırlı değil. Tabii ki Osman Pamukoğlu bu konudaki düşüncelerini zamanla yeri geldikçe açıklayacaktır, şu an açıklamaması sığ olduğunu göstermez. 2. paragraf hakkında da aksine böyle hassas durumların siyasileri "daha dikkatli ve daha yasal olmaya zorlayacağını" düşünüyorum. Böylelikle atacakları adımları gelişigüzel değil daha dikaktli atarlar. Ancak bu durumun avantajı da tabii ki hukuk sisteminin daha düzenli hale getirilmesiyle olur evet. "herkesin kendi kimliğini özgürce bu devletin çatısı altında yaşayabilmesidir. zaten bu yapılabildiği ölçüde şiddet, terör ve çatışma da sona erecektir" 3. paragrafına da katılmıyorum. Eğer bugün AKP'nin uyguladığı sistemi açıklayan düşüncen doğru olsa yani "halkların milli gayelerden ortak bağlardan kopup ırklarına ayrışması" demokrasi olsaydı senin teorine göre terör biterdi ama bitmedi aksine arttı. Bu durum da teorinin hatasının ispatıdır. Demokrasi PKK mitingi yapmak değildir. Böyle demokrasi olacaksa teorinde ve tanımlamandaki "asimilyasyon" bile bu ülke için daha yararlıdır bu bir gerçek. (Ki bence bunun adı asimilasyon değil.) Bun durumun adı Millet bilincini geri kazandırmaktır. Birlik bilinci olmadan bu coğrafyada ülke bir tutulamıyor tarih bize bunu öğretti. Tarih bize bunun ümmetçilikle de olmayacağını öğretti. Bu topraklarda birliğin tek yolu tek millet bilincidir. Bunun adı da asimilasyon değildir.
-007- Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Daemir said: Ama kolay mı türkiye de öyle bir parti kurmak.. Gayet zor, hatta imkansız gibi bir şey. Ama eski asker olan biri için imkansızlar zaman alır.
arjantin Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 osman pamukoğlu'nun başarılı olmasını isterim,ama keşke parti kurmasaydı, başarılı olabileceğini sanmıyorum.siyasetçi olmak için diplomasi, sermayenin desteği, kurnazlık, kıvraklık ve hatta profesyonel yalancılık,teatrel yetenek gerekir..osman paşa tam bir eylem adamı,ama dediğim özellikler onda yok..birilerinin dolduruşuyla siyasete girip hayal kırıklığıyla evine dönecek, çevik bir de zamanında cumhurbaşkanı adayıyım diye ortalara çıkmıştı, bir vardak soğuk su içti.. batılı ülkelerde askerlerden iyi siyasetçi çıkıyor,ama türkiye de böyle bir durum yok..
-007- Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Show ana haber başladı arkadaşlar, sonuna doğru çıkar diye tahmin ediyorum.
Öne çıkan mesajlar