Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

bozuk süt içtim


Eternalus

Öne çıkan mesajlar

ölmedim olm, nostaljik entry yazdım.
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=almak+vermek+yuz+bin+taso

sözlükte olmamasına inanamadığım sözlü taso alışverişi anlaşması. sonradan pokemon tasoları çıktı, bu laf looney tunes tasoları zamanlarından kalmadır(10 küsür yıl kadar önce).
efendim, bol bol oynayıp bol bol kazanmanın yanında, kimileri de serideki tüm tasolara sahip olmak için kasardı. tasolarından arkasındaki numaralara göre, mesela diyelim ki 50 farklı taso olurdu. bu işe başlayanlar, önce yerlerde sürüne sürüne eskimiş, bükülmüş tasolardan 50yi tamamlarlardı. sonra oynanarak hiç eskimemiş, boyası çizilmemiş gıcır taso geçince ele, seride yerine konur, eskisi çıkarılırdı. işte bu yüzden, bazen taso alışverişi yapmak gerekirdi. örneğin cipsten yeni çıkmış bi tasoya 10 tane kullanılmış, berelenmiş taso verilirdi. 1'e 15, 1'e 30 diye artardı zaman içinde. çünkü taso çocuklar arasında moda olduktan bi süre sonra, piyasada eski taso birikmesi olur, piyasaya yeni taso girişi azalırdı. o sebepten yeni taso-eski taso paritesi gitgide artardı.
bu tür sebeplerden ve sonuçlar ışığında, biriyle bir alışveriş yapan biri, hemen bağırırdı, almak vermek yüz bin taso! diye. bir çeşit mühür yani, anlaştık bitti gitti, vazgeçmek yok tadında. "verdiğin tasoyu/tasoları geri istiyosan yüz bin taso vereceksin" gibi bi anlamı vardı. geri dönüşü imkansız kılmak adına söylenirdi. genellikle alışverişten kim memnun kaldıysa daha çok, o taraf söylerdi hemen sevinçle. ben de az haykırmadım zamanında almak vermek yuz bin taso diye.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ehehe biliyom kötü oldu, bu saatte bu kadar.

gazoz kapaklarıyla kapış kapış yaptırdık bi sefer üç beş kişi. millet kapağa doydu, eski görkemli lig tadı bidaha hiç yakalanamadı sayemizde. bu dediğim 14 yıl kadar önce falan. benim kapaklar daha çok abiminkilerden oluşuyodu sdfssd. gümüşhane çok kötüydü lan, imkan yoktu, 9 kat top yoktu. tetanosdan ölmedik iyi ki.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

fede bkz verince ona da yazdım hemen
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=13629498
bir kez gazoz kapakları, bir kez de futbolcu kartlarıyla yaparak mahallemde kısa bir dönem adımdan söz ettirmemi sağlamış çocukluk eğlencesi. gazoz kapaklarını bi istinat duvarının tepesinden dökmüştük, o iyiydi. ama futbolcu kartlarını balkondan azar azar atmak hataydı, anam futbolcu kartı oynadığımı bilmezdi, öğrense kızardı kesin. yakalanıyodum az daha.

eter: alın, alın!
bisürü çocuk: iiiiiiiiiiiiiiiiiiiii, eeeeeeeeeeeee, heeeeeeee!
eter: bağırın! bağırın! ehehhe
büsürü çocuk: mihihihi hehehe lülülülü
-eterin annesi arkada belirir-
anne: oğlum niye bağırışıyo bunlar?
eter: bilmem ki, ben de ona bakıyom. oyun oynuyolar.
anne: offff, doğuran salıyo sokağa, doğuran salıyo.
eter: ehehe
-anne gider, eğlence sürer.

tüm kartlarım bitince dağıldılar, kaç tane kapmışlar diye saydılar. büyük küçük bisürü çocuk arka parkın duvarına karşılıklı ata biner gibi oturup kart oynadılar o gün. benim kartlarımla. kimisi daha çok sevindi, kimisi bişey kaybetmediği için üzülmedi en azından. bi yandan herkesi mutlu ederken, bi yandan da mutlu olmak arzumun tatmin olduğu nadir anlardandı hayatımda. kendimi akranlarımdan ve büyüklerimden olgun hissetmiştim. hem kart oynamayı bırakıcak kadar büyümüştüm, hem başkalarını sevindirmiştim, hem de bi çeşit fedakarlıktı lan!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...