Mr_Hand Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2008 soru mu şimdi :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ramocan Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2008 Harbiden... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sly-One Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2008 ama ne köftesi yani mesela Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cuce Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2008 titanium Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sly-One Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2008 içli titanyum köftesi alman inegölü ni-köfte Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ramocan Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2008 Nimetle şaka olmaz.Periodik tablo çarpar adamı.... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paramecium Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 5, 2008 Selam, forgiver said: türkiyede paslanmaz çelik dökümü yapılıyor diye hatırlıyorum(akman döküm) paslanmaz pompa, vana, batarya yapılıyor dökümle de alakalı, yapı hataları, boşluk, empürite, element oranlarındaki yanlışlıklar bozabilir lokal olarak veya tamamen. sonuçta kromun kendisi paslanıp demiri koruyor. Birçok döküm yapan firma var, benim dediğim sıfırdan imalat amacıyla cevher imalatı yok. Yoksa yurtdışından cevher getirtip döken çok. Bu insanlar da malzeme içeriğine müdahalede çok kısıtlılar. Çatal/kaşık/bıçak imalatında ağırlıklı olarak sıcak dövme kullanılıyor diye biliyordum. Gerçi soğuk dövme de iş görür. Saygılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
raistlinthewiz Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2008 cevap vereyim. (nede olsa paslanmaz çelikciyiz) sorun kullanılan paslanmaz çeliğin kalitesinde.. ürün/marka kalitesi değil. Paslanmaz çeliğin birçok çeşidi mevcuttur. Bu çeşitler, malzemede kullanılan krom,nikel, demir oranlarına göre sınıflandırılırlar. bu karışımlara göre malzemenin dayanıklılığı, ısıya dayanıklılığı, ömrü, erozyon/aşınma değerleri, mıknatıslanıp mıktansılanmayacagı belli olur. Genelde çatal bıçak üreticileri çeliğin düşük değerlere sahip çeşidini kullanırlar. Yani kıscası siz gidip 316L kullansanız hiçbir sorun olmaz ama 303 gibi düşük kalitelerde farklı durum/koşullarda dediğin şey görülebilir. Bu arada dip not: Paslanmaz çelik neden paslanmaz? Çünki paslanmaz çelik üretim safhasında, malzemenin en üstünde ince bir pas tabakasına sahip şekilde üretilir. Bu tabaka sayesinde malzeme (ve içerdiği demir) havayla temas etmediği için oksitlenme yani paslanma meydana gelmez. Bu tabakanın en önemli özelliği ise kendi kendini yenileyebilmesidir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
raistlinthewiz Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2008 forgiver said: türkiyede paslanmaz çelik dökümü yapılıyor diye hatırlıyorum(akman döküm) paslanmaz pompa, vana, batarya yapılıyor dökümle de alakalı, yapı hataları, boşluk, empürite, element oranlarındaki yanlışlıklar bozabilir lokal olarak veya tamamen. sonuçta kromun kendisi paslanıp demiri koruyor. 1) Türkiye'de paslanmaz çelik üretimi yok 2) Bütün paslanmaz çelikler yurtdışından geliyor ve "servis center" firmalar bunları kesip/dilimleyip müşteriye sağlıyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pekaziz Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2008 Pati'de ne kadar paslanmaz çelik uzmanı varmış öyle, helal olsun valla :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
raistlinthewiz Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2008 alüminyum konusunada geçelim mi :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paramecium Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 9, 2008 Selam, @raistlinthewiz Bir ara deliler gibi 304/316 platina 50-80mm aralığında arıyordum. O zaman karşılaşsaydık : Saygılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nefermu Mesaj tarihi: Kasım 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 26, 2008 paslanmaz çelik paslanır. neden ? Bunu öncelikle paslanmaz çelik neden paslanmazı açıklayalım. Paslanmaz çelik Cr elementi ile alaşımlanarak imal edilir. Krom elementinin özelliği oksijen gördüğü yerde kromoksit oluşturmasıdır. Yani çelikteki demir elementi oksijen ile reaksyona girene kadar Cr kendini feda eder ve çelik yüzeyinde micron mertebesinde kromoksit tabakası oluşturarak altında kalan demir elementlerini oksijenden korur böylece paslanma olmaz. Uygun oranlar da Krom alaşımlı çelikler Cr >12% seviyesinde paslanmaz özellik göstermeye başlar. Burda iki önemli nokta var 1 Paslanmaz Malzeme diye bir şey yoktur. Korozyona dayanıklı malzeme vardır. 2 Cr yukarıdaki mekanizma ile çeliği koruru ama Klor iyonlarına karşı dayanıksızdır. Peki paslanma neden 1 Malzeme yoğun Klorlu ortama marus kalmıştır. Yani deniz suyunda paslanmaz dayanmaz 2 Malzeme yapısında ki Cr oranında azalma olmuştur. Şimdi genelde Cr başka bir elementle reaksyona girerse yapıdaki Cr oranı azalır. Bu durum en sık kromun karbonla reaksyona girerek Krom karbür oluşması ile olur. Krom karbür oluşurken yapıdaki Cr azalır ve çeliği kotuyabilcek seviyelerin altına iner. Kromkarbür hayli karalı bir element olduğundan bu durumun geri çevrilmeside sıkıntılıdır. Karbon nerden geldi ? Paslanmaz çeliği normal karbon çeliğe değdirirsek karbon paslanmazın yüzeyinde kalır ve krom karbür oluşumuna sebep olabilir. Sanayide karşılaşılan genel sorun bu sebeptendir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nefermu Mesaj tarihi: Kasım 27, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 27, 2008 Cr23C6 Cr7C3 Bu ikisi oluşuyor paslanma durumlarında. 6 karbon atomu 23 tane kromu götürüo oluşurken Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pekaziz Mesaj tarihi: Kasım 27, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 27, 2008 Kaç yıldır Jumbo çatal bıçak seti kullanıyoruz paslandığını görmedim. Saçımı bile tarıyorum, cam gibi maşallah. Kıbrıs'taki çatallar dandik bence. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sum Mesaj tarihi: Kasım 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 28, 2008 1999*2005 için konuşuyorum musluktan akan su bildiğiniz deniz suyuydu ,havada %95 oranında nem, eğer havasında suyunda bir değişiklik olmadıysa ki olmamıştır herhalde :p kıbrısta maalesef, su ile temas eden piyasada ki bütün paslanmaz çelikler paslanır. 1999 model arabam bile paslandıydı 918273897123912873 sene pasa karşı garantili daha ilk senesi dolmadan, :D oradakilere Allah sabır versin.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sum Mesaj tarihi: Kasım 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 28, 2008 soruları görmemişim neler yapılır, pas sökücü alabilirsin, plastik çatal bıçak kullan, hem ucuz, hem pratik en güzeli yıkama derdi yok kullan at, dışarda yemek yiyebilirsin ama çooooooook büyük ihtimal ishal olursun bizim dönemimiz de öyleydi gerçi değişmiş olabilir dışarıda yemek yiyeceksen ve bunu maceralı, kaliteli ve en ucuz yollu nasıl hallederim diyorsan; CASINOYA gidiceksin tek başına gidersen sap takımıyla gitmekten içeri girmek daha kolay, eğer şansını yüzde 98 e çıkarmak istiyorsan kafa dengi bir kız arkadaşınla beraber git unutma eğer bir tanesi şansına kimlik sorarsa her zaman en kötü ikinci FARKLI casino denemende içeri girersin hatunla, bi 20 tane jeton alıcaksın(benim zamanımda 100 tanesi 3 ytl idi) yarısı kızda, yarısı sende dursun, makinada jeton atmadan iki kol çekin bi 5 dakka oyalanın,muhabbet vs , sonra açık büfeye yönelin, ne var ne yok yiyin işte, şimdi işin keyif tarafı için sen bir makineye hatun bir makineye oturun, cepteki jetonları atın başlayın döndürmeye hepsini değil, garson gelipte siparişinizi alana kadar 1 er 1 er, aldıktan sonra 3 tane atsan da olur, döndürürken etrafta çokça olan garsonlardan içkinizi alkollü/alkolsuz, yabancı/yerli farkmaz isteyin ama markalı ve tadını bildiğiniz bir içkiyi söyleyin, yoksa dayarlar sema kardeşler alkolü, aldın mı alkolü git şimdi live blackjack masasına yada rulet minimum 3 kişi oturan bir masa olsun ki hem garsonlar bu masalara daha yakın olur hemde siparişin roket hızıyla gelir, bu masa da en düşük ücretli giriş masası olmasına dikkat et, benim zamanımda en düşük giriş sanırım 2 ytl idi masaya girdiğin gibi kurpiyerden garsonu çağırmasını iste ışınlanıyor adamlar resmen, garsondan eğer kullanıyorsan sigara iste hangi marka olursa olsun, ve birde içki söyle, hatun içinde söyleyebilirsin tabii içki ve sigara, tek fark onun sigarası kap içinde tek sigaralar içinden seçecek olması ama sana masada oturup oyun oynadığın için istediğin markanın paketi gelecek, burda kilit nokta dostum birşeyler oynarken garsondan istekte bulunmak, yoksa Sema kardeşler gelir, **Yiyecek,içecek,meyva,sigara casinonun içinde olduğun süre içersinde yediklerine,içtiklerine asla para ödemezsin**.. bu arada hep aynı yere gitme sakın hemen mimlenirsin bir daha içeri giremezsin, girdiğin yere en erken 10 gün sonra tekrar git, aradaki 10 günde diğer casionalara gir aynı taktiği uygula, 4-5 yıldızdan şaşma, 3 yıldızlıyla pek uğraşma burdaki yemekler genelde daha kalitesizdir,içki de kuvvetle muhtemel sema brothers, sigara da bulgar sigarasıdır kızlar default çirkin ve mekanlar daha küçüktür,içi bayılıyor insanın...**bu arada eğer sigara kullanmıyorsan sadece jetonlu makine oynarken içkini istersin böylece sigara+içki için gireceğin blackjack masasına vereceğin 5-10 ytl den kurtulursun, daha aklıma gelmedi valla hesap yapınca sende göreceksin hem dışardan hem evden daha ucuza geliyor, ortam da güzel,amaaa sakın etrafında ki insanları takip edipte 20 taneden fazla jeton alma veya şu rulette,pokerde blackjackte şansımı deneyeyim deme, onlar oynasın nede olsa HİÇBİR zaman kazanamayacaklar hastalık gibi birşey onlarda ki hastalık ta değil aslında,çünkü onlarda biliyorlar kazanamayacaklarını... En tuzlu bi yöntem var, yurtta kalıyorsan eğer kendi su tankı olan bir mustakil eve çıkacaksın, özel su istasyonundan tankeri çağıracaksın o gelip sana gene içilmeyen ama kıbrısın şebeke suyu yanında yağmur suyu gibi kalan su getirirler , hem böylece eğer kafada halen saç varsa bunları da korumuş olursun :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar