Prawler Mesaj tarihi: Haziran 5, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 5, 2008 Hava pis, su pis her yer pis Yalcin Dogan - Hurriyet SON üç yılda on üç milyon metrekare orman turistik tesisler için feda ediliyor. Karadeniz ve Isparta-Antalya otoyolları nedeniyle ormanlar kesiliyor. Kaz Dağları, Marmaris ve Bodrum’daki orman alanları madencilik için talan ediliyor. Ama, Türkiye bugün Dünya Çevre Günü’nü kutluyor. Ormanlar açısından çevre vaziyeti, bugünü kutlamak ne kelime, ele güne karşı, hatta utandırıcı. SU, GÖL, DENİZ Pırıl pırıl deniz. Nerdeee? Pırıl pırıl göl ya da ırmak ve nehir. Nerdeee? Türkiye’de kirlenmemiş akarsu, göl ve deniz bulmak artık kolay değil. Marmara Denizi, İzmit ve İzmir Körfezi’nin pek çok yeri kirlilik nedeniyle denize girmenin yasaklandığı alanlar. Güney kıyılarımız farklı değil. Dünya atlasları her yıl bizim koylardan birini daha cennet koylar listesinden düşüyor. O kadar ki, İzmit Körfezi’nde sadece üç tür balık kalıyor. Balıklar kirlilikten yaşayamıyor. Marmara Denizi’nde balık türleri iki elin parmaklarına iniyor. Bu arada belediyelerin ve otellerin unutulmaz katkısını es geçmek yanlış. Belediyeler ve oteller el birliği ile, sıvı ve katı atıklarını en yakın dere, nehir, göl ya da denize şakır şakır boşaltıyor. Bunlara ilişkin haber, yazı, fotoğraflar gündemde iki gün kalıyor, sonra herkes yine bildiğini okuyor. Ama, Türkiye bugün Dünya Çevre Günü’nü kutluyor. 60 MİLYAR EURO 1.5 milyon hektar sulak alan kuruyor. Bunun sonucunda verimli mera ve otlaklar yok oluyor. Her bir akarsuyun üzerine yapılan barajlar, ırmak ve nehirlerin doğal akışını bozuyor. Böylece balık göçleri, balıkların yumurtlaması engelleniyor. Balıkçılık akarsularda ve denizlerde bir kez daha ölüyor. Bozulan doğal akışla birlikte, yer altı suları artık beslenemiyor. Balık çiftlikleri denizlerin ve kıyıların kirlenmesinde en büyük paya sahip olmayı ibretle sürdürüyor. Filtresiz fabrika bacaları, yanlış yerlere kurulan santral ve fabrikalar, hem el değmemiş bölgelerde, hem büyük kentlerde havayı solunamaz hale getiriyor. Pırıl pırıl hava. Nerdee? Hava pis, su pis, her yer pis ve sis. Ama, Türkiye bugün Dünya Çevre Günü’nü kutluyor. İnsan hakları, demokrasi, eşitlik, temel hak ve özgürlükler, bunların hepsinde dev adımlar atsak bile, AB üyeliği için, sadece çevrenin AB standartlarına uyumunu sağlamak açısından 60 milyar Euro gerek. Çevre günü nedeniyle bugün atılacak nutuklardaki her cümle aldatmacadan ibaret.
Overseer Mesaj tarihi: Haziran 5, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 5, 2008 Prawler said: Çevre günü nedeniyle bugün atılacak nutuklardaki her cümle aldatmacadan ibaret. gazete köşe yazısı falan hiç takip etmem ama çevre gününde yazmakta bi o kadar aldatmacadır eğer yazar bugüne kadar hiç değinmemişse konuya
Giovanni Mesaj tarihi: Haziran 5, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 5, 2008 Akp'li misin Overseer aydın gazetecilerimize saldırıyorsun.
Lopeth Mesaj tarihi: Haziran 5, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 5, 2008 herhangi bir günde değil de çevre gününde yazının etkisi daha büyük olacaktır. Ama yarın bütün ormanları kesiyoruz hoba dedikten sonra oluşacak kamuoyu bile 1 hafta sonra kurbağa olur, gerek yoktur, beter olalım pls
sg-1 Mesaj tarihi: Haziran 5, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 5, 2008 Giovanni said: Akp'li misin Overseer aydın gazetecilerimize saldırıyorsun. Şu alttaki aydın gazetecimizin yazdığı çevre yazısını tercih ederdik halbuki, di mi Gio. Bak adam nasıl da savunuyor çevreyi. Nuh bilmemkim, 14 mayıs, bugün gastesi said: Leyla Gencer hangi dine mensuptu? Laikci Türk Basını, büyük soprano, büyük opera sanatçısı öldü diye verdi haberi. Yazar E-Posta: [email protected] Haber Tarihi: 14 Mayıs 2008 Hatta haber kanalları naklen yayın yaptı İtalya'dan. Dünkü bir gazetede onun ölümüyle ilgili verilen haberlerde namaz ve katolik ayiniyle uğurlandı deniyordu. Doğrusu çok şaşkınlık verici bir durum. Annesi katolik olduğu için kilisede ayin yapılmış, İtalya'daki cenaze töreninde de namaz kılınmış. Vasiyeti gereği de kendisi yakılarak külleri Ortaköy'den denize saçılacak. Nasıl bir durum bu. Gel de şaşırma. Müslüman cenazesi desen değil, hristiyan cenazesi desen değil. Bize neyi yutturmaya çalışıyorlar anladınız mı? Leyla Gencer, Türkiye'de etnik kimliği azınlık olarak ifade edilen bir sosyal gruptan geliyordu. Elbette bu suç da değil, suç kabul edenler için ise 'Elbette bu onun suçu değil' demek gerekir. Safranbolulu bir aileden gelen Leyla Gencer'in annesi katolik Polonyalı. Hiçbir zaman Müslüman olduğunu hiçbir yerde deklare etmedi. Annesinin Müslüman biriyle evlendikten sonra Müslüman olarak Aliye adını aldığı söylendi. Hepsi bu. Müslüman mıydı değil miydi pek bilen yok. Leyla Gencer'in ölüm merasimi onun Müslüman bir kimliğe sahip olmadığını gösteriyor. Fakat onun ölüm haberlerini veren medya sanki kadının bir tarafı Müslümanmış gibi onu hem Hristiyan, hem Müslüman göstermeye çalışıyor! Leyla Gencer'in kamusal alana yansıtılması Zeynep Oral'ın Leyla Gencer kitabıyla oldu. Leyla Gencer en yaşlı soprano ve opera sanatçısıydı. Leyla Gencer, kendi ülkesinde yaşamayı ve kültürle hemhal olmayı kendine yediremeyen bir yabancıydı. Yabancı olarak 1980'lerden sonra İtalya'da yaşamaya başladı. Türkiyeli kaldı. Kilise müziği orijinli bir mesleğin getirisini ilam etme yeri olarak İtalya'yı seçti. Kültürel Hristiyan bağlılığını fâş etti. Felsefi hayat görüşüyle kendi cenazesini yakma yolunu seçti. Kendi'ni Jesus'a yendiden veren bu kimlik küllerini Ortaköy'e saçtırıyor. Madem öyle külleriniz de İtalya'da kalsın, niye kirletiyorsunuz suyumuzu? Ama laikçi medyamız onu sanki bir Yunus Emre'ymiş gibi bize mal etmeye kalkıştı. O modern Türkiye'nin bir ürünüydü. Ama asla bizim tercihimiz değildi. Ölmüş, biz de haberdar olduk. Ama onun adeta çok dinli birisiymiş gibi, kalbinin yarısı Hristiyan, yarısı Müslümanmış gibi sunulmasını yemedik!
bLackcha0s Mesaj tarihi: Haziran 5, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 5, 2008 Ve biz hala Akdeniz de orkinos avına dur demek isteyen Greenpeace gemisini taşlıyoruz. Müstahak sonuna kadar müstahak...
Masakari Mesaj tarihi: Haziran 5, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 5, 2008 Greenpeace de gorundugu gıbı deıl efendısının cıkarlarının dogrultusunda haraket edıyor akdenızde egede (kusadası) marmarada o kadar ormanlık,tarihi alan ımara acıldı dogal cevre katledıldı bu cakma yesıl severlerın($ ın rengı neydı bu arada) gıkı cıkmadı nıye cıksınkı adamlar cennet gıbı mekanlara hotel motel golf sahası vs.. dikti efendileri iyice zenginlesti bu dallamalarda anca bogazdan gecen gemılerı protesto etsın
Öne çıkan mesajlar