Horizon Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Esh said: unakitanin yedegi falan misin evladim sen? asenaya rakip oldunuz kivirtmada. bildiri geldi, benzin katladi, ne lan bu $aka mi? kuraklik war sanki su bulamayan benzin içti fiyatlar katladi. Öncelikle üslubunu düzeltmeni tavsiye ederim , ben senin evladın değilim. Sen kendi ağzınla bi üstteki mesajında demişsin krizmi var ortada diye ben de ona cevap verdim. Demekki krizle yakıt fiyatını ilişkilendiren sensin ki kendi kendine ne lan bu şaka mı ? dedin. Evet bu durumda cidden şakasın.
Esh Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 evet $aka olabilirim, ama bu sizin yeterince "parlak" olmadiginizdan kaynaklaniyor. rakamlar ortada.
Horizon Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 ombakkombak said: Yarım Litre kola 1.25 euro, 1 litre motorin 1.35 euro Almanya'da. Fiyatları Türkiye ile karşılaştırın bir zahmet. Türkiye'de araba sahibi olmak çok ağır suç. Devlet hırsızın tepesine bu kadar binmiyor. Kola farkıdır o :)
Esh Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Almanya, kişi başına yıllık milli gelir: 34 bin 400 dolar Türkiye, kişi başına yıllık milli gelir: 6 bin 174 dolar almanyada dizel: 2.70 ytl turkiyede dizel: 3.20 ytl
Horizon Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Benzin fiyatı sadece milli gelir üzerinden belli oluyorsa sen git prof ol esh. Boşver bu karşılaştırmaları saçmalıyorsun çünkü. Doğru şekilde araştırma yap.
ombakkombak Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Horizon sen cevap ver peki, ne üzerinden belli oluyor? Git yaaaa demek kolay. Karşı bir tez sür öne okuyalım. Tamam milli gelir kesin bir kriter değildir ama Almanya gibi sosyal bir devlette vergiler daha düşükken, hiçbir hizmeti adam gibi alamadığımız Türkiye'de niye daha yüksek?
ginaly Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 ekemği aşı işi devlet versin derseniz, memurlarınız müdürleriniz arpalıklarda göbeğini kaşıyarak maaş alırsa, 7 yaşından 21 yaşına kadar çocuğu devlet okutur üstüne dağa askere gönderip ölümüne sebep olursa, sağcısı solcusu herkes çocuğunu geçen ay sigortalı yapmaya kastıysa, tanıdık vasıtasıyla vâkıf olmadığı işe giren imam hatipliler oldukça, chp il ve ilçe merkezlerini çocuğuna iş bulmak için kullanan tipler yaşamaya devam ettikçe, türk insanı minimum çalışma ile dünya nimetlerinin tamamından ucuza faydalanmak istedikçe, kısacası devletin üstünde böyle ekonomik yük bulundukça benzine de vergi konur, depolar da 200e dolar. bunu diyince liboş oluyoz anasını satim.
Horizon Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 ombakkombak said: Horizon sen cevap ver peki, ne üzerinden belli oluyor? Git yaaaa demek kolay. Karşı bir tez sür öne okuyalım. Tamam milli gelir kesin bir kriter değildir ama Almanya gibi sosyal bir devlette vergiler daha düşükken, hiçbir hizmeti adam gibi alamadığımız Türkiye'de niye daha yüksek? Bilmiyormusun bunun cevabını , kayıt dışı ekonomi , vergi kaçakçılığı , toplumun yani bizim kendi vatandaşlık sorumluluklarımızı iyi yerine getirmememiz , vurdum duymaz olmamız. Kaç kişi alışveriş yaptıktan sonra fişini zorla alıyor. Kaç kişi pahalı mal aldığında yahu fişini almıyim fiyatı ucuzlasın diyor. Evet vergi çok diye pahalı diye o an sen o vergiden kaçabilirsin ama bunlar birikince yine dönüp dolaşıp sana vergi arttırımı olarak geri dönüyor. Bikaç belli şirket hariç birsürü şirket deli gibi vergi kaçırıyor ne için ? yaşama veya ayakta kalma için değil. Daha fazla para , aç gözlülük için yapıyorlar. Misal orda ilk sayfada resme koyulmuş vergi , alın size ben de akaryakıt firmalarının ne şekilde karlarını düşünüp kar arttırdıklarını gösteriyim. said: Benzinin litresinin 4 ayda 3,14 yeni liradan 3,5 yeni liraya çıkması, dikkatleri ana dağıtım şirketlerinin fahiş kârlarına çevirdi. Fiyat serbestliği olmasına rağmen, şirketlerin farklı illerde bile benzini aynı fiyata satması tüketici derneklerini harekete geçirdi. Tüketiciler Birliği, akaryakıt fiyatlarındaki denetimsizliğe göz yumduğu iddia edilen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) hakkında suç duyurusunda bulunacak. Ayrıca akaryakıtta ’ortak fiyat belirleme’ konusunu Rekabet Kurulu’na taşıyacak. Birlik Başkanı Nazım Kaya, şirketlerin akaryakıt fiyatlarını aynı veya küçük farklarla rekabeti engelleyici bir şekilde belirlemelerinin suç olduğunu söyledi. EPDK’dan şirket bazında günlük akaryakıt fiyatlarını istediklerini belirten Kaya, yazının cevabı geldikten sonra kurul hakkında suç duyurunda bulunacaklarını açıkladı. Zaman dün konuyu ’Enerji Üst Kurulu, akaryakıtta fahiş kâra seyirci kalıyor’ başlığı ile manşetten duyurmuştu. Haberde, benzin, motorin ve LPG fiyatlarının ani yükselişinde, uluslararası faktörlerin yanında, akaryakıt dağıtım şirketlerinin kâr marjlarındaki artışın da önemli etkisi olduğu vurgulanmıştı. Benzin fiyatlarının yükselmesinden bunalan vatandaşlar, Maliye’nin yüksek vergiden, dağıtım şirketlerinin de kârlarından fedakarlık ederek fiyatların makul seviyelere çekmelerini istiyor. Tüketiciler Birliği Başkanı Nazım Kaya, Enerji Üst Kurulu’nun sadece fiyatları duyurmakla ilan panosu görevi gördüğüne dikkat çekerek, kurulun kanuni yetkilerini kullanmasını istedi. Bütün şirketlerin aynı tavan fiyatı veya bayi satış fiyatı belirlemelerinin rekabete aykırı olduğunu ifade eden Kaya şöyle konuştu: "EPDK’dan resmî yazıyla, akaryakıt şirketlerinin kurula bildirdiği tavan ve bayi satış fiyatlarını istedik. Resmî cevabı aldıktan sonra kurul hakkında gerekli denetimleri yapmadığı gerekçesiyle mahkemede suç duyurusunda bulunacağız. Ayrıca, konuyu Rekabet Kurulu’na ileteceğiz." Kaya, fiyatları protesto etmek için ayrıca geniş çaplı bir kampanya hazırlığı başlattıklarını açıkladı. Mevzuata göre akaryakıt sektöründe faaliyet gösteren şirketler, günlük fiyatlarını EPDK’ya bildiriyor. Üst kurul da tüketicilerin fiyat kontrolü yapabilmeleri için internet sitesinde fiyatları şirket ve il bazında yayımlıyor. Bu arada dağıtım şirketlerinin ortak fiyat tespit etme iddialarına ilginç bir örnek de önceki gün yaşandı. Bir litre motorin için şirketlerin 23 Mayıs’ta Enerji Üst Kurulu’na bildirdiği azami veya tavsiye niteliğindeki bayi fiyatı 3,19 YTL iken, önceki gün yapılan yeni fiyat ayarlamasıyla litre fiyatı 3,32 yeni liraya çıktı. Sektörün lideri ve pazarın büyük bölümünü kontrol eden Petrol Ofisi, Shell-Turcas, Opet, BP, Total akaryakıt dağıtım şirketlerinin kurula aynı tavan fiyatı bildirmeleri dikkat çekti.
ombakkombak Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Horizon said: Bilmiyormusun bunun cevabını , kayıt dışı ekonomi , vergi kaçakçılığı , toplumun yani bizim kendi vatandaşlık sorumluluklarımızı iyi yerine getirmememiz , vurdum duymaz olmamız. Kaç kişi alışveriş yaptıktan sonra fişini zorla alıyor. Kaç kişi pahalı mal aldığında yahu fişini almıyim fiyatı ucuzlasın diyor. Kayıt dışı'nı engellesin hükümet o zaman, vergi kaçakçılığını engellesin. 300 küsür milletvekili ile 5 senedir görev başında değil mi? Devlet kadrolarını imamlarla doldurmaktan çalışmaya fırsat mı kalmamış? Nereden buldun yasasını getirmek isteyen Zekeriya Temizel'e neler yapıldı bu ülkede lütfen hatırlayın.
Horizon Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Kısaca her olaya bukadar tek taraflı bakarsanız , bildiğiniz şeyi de unutup , uzayda yaşıyormuş gibi konuşmaya başlarsınız. Biz de böyle deyince yukarda arkadaşın dediği gibi liboş dersiniz.
sg-1 Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Vergi kaçakçılığı demişken... Mehmet Y. Yılmaz, 22.05 said: Ahlaksızlık bir sistem olunca SEÇİMLERDEN önce af konusunun gündeme gelmesi, bizde artık sıradan bir durum! Rahşan Hanım'ın genel affından sonra, toplumda ortaya çıkan tepki nedeniyle artık bir genel af düşünülmüyor elbette. Ama "oy getireceği" varsayılan bir dizi affın gündeme gelmesi de kaçınılmaz. Bugün Hürriyet'te bununla ilgili ilginç bir haber de okuyacaksınız zaten. Vergi affı, prim affı, sicil affı, kredi kartı borcu affı, çiftçi borçları affı gibi bir dizi önlemin, seçimlerde hükümet partisinin hanesine, fazladan birkaç puan yazacağı varsayılıyor. Aslına bakarsanız, bütün bunlar, toplumumuzun genel bir ahlaksızlık sorunu ile mustarip olduğunu da gösteriyor. Bu aflardan yararlanacak olanların çoğunluğu, başkaları borçlarını öderken, ödememeyi bir finansman modeli olarak seçenler. Hem rakiplerine göre bir avantaj sağlıyorlar, hem de rakipleri daha yüksek banka faizleri ile kendilerini döndürürken, bunlar "nasıl olsa affedilecek" bir borcun altına girmeye çekinmiyorlar. Onların bu ahlaksızlıklarının yarattığı açıkları, bizler vergilerimizle kapatıyoruz. Bu sene sosyal güvenlik kurumlarının açıklarını kapatmak için 30 milyar YTL'nin üzerinde bir para ödeyeceğiz. Bu yenisi ile birlikte AKP iktidarı üçüncü kez prim affı ilan etmiş olacak. 2003 ve 2006 yıllarındaki aflardan 15 milyar YTL üzerinde gelir bekleniyormuş, tahsilat ancak 2 milyar YTL olabilmiş. (Süleyman Yaşar'ın Taraf'taki köşe yazısından aktarıyorum bu rakamları.) Yani hırsız, hırsızlığından vazgeçmemiş, yüzsüzlüğe devam etmiş, şimdi böylece bir affı daha hak etmiş oluyorlar! Ama sıra dar gelirli işçi ve memura gelince kaşlar çatılıp, parmaklar kızgınlıkla sallanıyor! "IMF izin vermiyor, ekonomik istikrar bozuluyor, imkánlarımız bu kadar, cart, curt!" Çünkü biliyorlar ki küçük memurun, gariban işçinin gözünü boyamak için iki dua, bir türban, iki kilo makarna, on kilo kömür yeterli oluyor!
Horizon Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Ya işte bana şimdi ozaman ozaman deme , ben sanki şu son dediğine karşımı çıkıyorum. Başa sar gel söyleki , e vergi böyle tabiki sebepleri bunlar bunlar. Sonra oturup bu son dediklerini tartışalım. Konuya doğru yönden girelim takla attırıp değil. Bak en başa bak mesajlara , kaçtane demogoji yapılıyor saçma sapan sonra en son , asıl tartışılması gereken yere geliniyor. Evet tartışma demogoji olucak ama , her zaman hep aynı hep aynı kişiler amaç tartışmak değil saldırmak. Evet kayıt dışı ile uğraşılmalı , bununla ilgili yenilikler yapıldı , ama yeterli değil. Böyle çarpık bir sistemi de kolay kolay hemen düzeltemezsin. Çünkü işin içinde kayıt dışı yapan küçük esnaf değilki , büyük kurumlar da var. SSK bir sorundu , reformu yaptılar kıyametler koptu ama yapılması gerekiyordu çünkü sistem çökecek , geçmişte beleşten emeklilikleri dağıtanlar yüzünden. Devletin kaynaklarının iliğini çekip hortumladılar yurt dışına. Sonra bir neden vergi yüksek , neden ssk böyle oldu vs. diyoruz. Geçmişe bakıcaksın , kendine bakıcaksın , nasıl yaşadığına bakacaksın. Sonra bunları iyi bir değerlendirirsin.
Horizon Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Benim bildiğim oraya yazdıklarının hepsi olmayacak bunlar öngörü. Onun dışında vergi affı ile ilgili de , borcun 18 taksit yapılıp faizsiz şekilde ödenmesi düzenlemesi. Yani öyle direk ceza affedildi borcunuz yok şeklinde değil. Yazar arkadaşımız herzamanki gibi abartma yeteneğini iyi kullanmış.
DiadanLocke Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 bence su anda normal fiyatlar her yer pahali, amerikada 4 dolardan basliyo 87 oktan benzin. 87 oktan bide dusun
sg-1 Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Ş. Kızılot, 22.05 said: Prim borcu faizinin yüzde 85'i silinecek HALK arasında kullanılan "Bundan iyisi Şam'da kayısı" sözü, SSK ve Bağ-Kur'a prim borcu olanlar için aynen geçerli. Özellikle SSK'ya prim borcu olup, yıllardır ödemeyenlere, büyük bir kolaylık sağlandı. Örneğin 10 bin YTL prim, 30 bin YTL'de birikmiş faiz borcu olana "Yıllar önce ödemen gereken prim borcunu, bir ay içinde ödersen, 30 bin YTL faiz borcunun 25 bin 500 YTL'sini sileceğiz" deniliyor (15 Mayıs 2008'de Meclis'te kabul edilen 5763 Sayılı Yasa ile eklenen Geçici Md. 24/2. Yasanın tam metni için Bkz. www.yaklasim.com). Tabloda da gösterildiği gibi, borcunu bir ayda ödeyemeyecek olanlara 12 ay ya da 24 aylık ödeme kolaylığı da sağlanıyor. 12 ayda ödeyenlerde, faizin yüzde 55'i, 24 ayda ödeyenlerde ise faizin yüzde 30'u siliniyor. ÖDEYENİN ISTIRABI Yasa Meclis'te kabul edildiğinde arayan bir iş adamı, moralinin son derece bozuk olduğunu belirterek şunları söyledi; "SSK'ya, asgari işçilik nedeniyle prim borcum vardı. Bana göre haksız olan bu borç geldiğinde, itiraz ettim ve mahkemede haklı çıktım. Ancak SSK temyiz etti ve mahkeme kararını bozdurdu. Mahkemede Yargıtay'ın kararına uydu. Bu arada borç tutarı da 667 bin YTL'ye çıktı. Bunun 160'ı prim, 507'si faiz borcu idi. İki dairem vardı, satıp 667 bin YTL borcumu kapattım. Başkaları gibi ben de borcumu ödemeseydim, şimdi borcumun yüzde 85'i silinecek ben de iki yerine bir daire satıp, borçtan kurtulacaktım. Peki! Benim gibi hareket edenlerin suçu neydi? Ödemeyene yüzde 85 faiz affı getirenler, ödeyenleri de bir şekilde ödüllendirmeli." Yeni yasa, borcu olanlar için büyük avantajlar getiriyor ama daha önce malını-mülkünü satıp borcunu ödeyenleri de perişan etti!.. 2006'DAKİ KOLAYLIK 2006 yılında da, 5458 sayılı yasa ile SSK ve Bağ-Kur'a borcu olanlara, borçlarını 60 aya kadar taksitlendirme olanağı sağlanmıştı. Bu yasadan yararlanmak için başvurup, borç ödemesini aksatanlara da bir kolaylık sağlandı. Bunlara 2 seçenek sunuluyor. 1- İsteyen, daha önce ödemediği borç taksitlerini faiziyle ödeyecek. Kalan borcu için 2006'daki 60 aylık taksitlendirmeden yararlanacak. 2- İsteyen 15 Mayıs 2008'de kabul edilen yeni yasadan yararlanabilecek. VERGİ BORCU OLANLAR Yasa çıktığından bu yana, vergi borcu olanlardan öfke dolu tepkiler geliyor; "SSK ve Bağ-Kur prim borcu olanlar, borcunu kapatırsa faizin yüzde 85'i siliniyor. Peki vergi borcu olanların suçu ne, onlara niye böyle bir kolaylık sağlanmıyor?" diye soruyorlar. İzlediğimiz kadarıyla, SSK ve Bağ-Kur'un prim alacaklarına sağlanan ve faizin yüzde 85'ini silen kolaylıktan Maliye Bakanı'nın haberi bile yoktu. Doğru-yanlış tartışması olayın bir boyutu ama madem prim borcu olanlara "Bundan iyisi Şam'da kayısı" dedirtecek bir yasa çıktı, vergi borcu olanların suçu neydi? Ş. Kızılot, 24.05 said: İşçi, memur ve esnafın gelir vergisine indirim yok BİR süredir gazete ve televizyonlarda; işçi, memur ve esnafın, gelir vergisi oranının düşürüleceğine dair haberler yayınlanıyor. Sözü dolandırmadan hemen belirtelim, böyle bir yasa tasarısı ortada yok. Yasa tasarısı olmadığı gibi, Maliye Bakanlığı'nda böyle bir düşünce de yok!.. İnanmayanlar, bir tarafa not etsin ve üç ay sonra ya da yıl sonuna doğru, o nota baksınlar. Aradan geçen zaman zarfında, böyle bir indirimin ya da indirimle ilgili yasa tasarısının hala ortada olmadığını fark edecekler. NİYE YOK? Habere göre, yüzde 35 olan en yüksek oran, yüzde 30'a belki de 25'e inecekmiş. Diyelim ki indi... Bu indirimin; işçi, memur ve esnafa bir faydası yok! Neden mi? Hemen açıklayalım. Şu andaki yüzde 35 oranı, yıllık tutarı 44 bin 700 YTL'nin üzerinde olan gelirlere uygulanıyor. 2009 yılında ise, yıllık tutarı yaklaşık 48 bin YTL'nin üzerindeki gelirlere, yüzde 35 oranı uygulanacak. Diyelim ki oran yüzde 35'den 30'a indi. Aylık geliri, 4 bin, yıllık 48 bin YTL'nin üzerinde olan işçi, memur ve esnaflar, bu indirimden yararlanacaklar. Şimdi soruyoruz; Ayda 4 bin YTL'nin üzerinde ücreti olan, tanıdığınız memur var mı? Pekiii... İşçi ya da esnaf var mı? Kuşkusuz yok!.. O halde, gelir vergisi tarifesindeki en yüksek oranın; yüzde 35'den 30'a, hatta 25'e indirilmesinin; esnaf, sanatkar, işçi ve memura, gelir vergisi yönünden bir faydası yok!.. FİLMİ SEYRETMİŞTİK Bu filmi, 2004 yılı sonunda da seyretmiştik. Başbakan; işçi, memur ve esnafın, gelir vergisi oranının 5 puan indirildiği müjdesini vermişti. O tarihte, 78 bin YTL'yi aşan gelirlerde vergi oranı 5 puan indirilmişti. Biz de "Başbakan'ı Kim Yanıltıyor?" başlığı altında, Türkiye'de yılda 78 bin YTL'nin üzerinde ücret geliri olan işçi, memur ya da esnaf olmadığını ve bu uygulamadan, (Başbakan dahil) hiçbir ücretlinin yararlanamayacağını belirtmiştik. Sonradan duyduğumuza göre, olayı fark eden Başbakan, Maliye Bakanı'na "Abi bu indirimden bırak işçi, memur ve esnafı ben bile yararlanamıyormuşum" demişti!.. Taban oranın yani yüzde 15 olan oranın, yüzde 10'a indirilmesine gelince; bu da olanaksız. Yaklaşık 5 milyar YTL'lik vergi kaybı olur. Bunu telafi edecek kaynak bulunamayacağına ve bütçe devamlı açık verdiğine göre, bu indirim de masal gibi bir şey!..
Esh Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 DiadanLocke said: bence su anda normal fiyatlar her yer pahali, amerikada 4 dolardan basliyo 87 oktan benzin. 87 oktan bide dusun 1 galon : 4 $ 1 galon = 3.78 litre 4: 3,78 = 1.05 $
Fistan Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 yunanistanda benzinin litresi 1.05$ ken tr de 3$ ise ortada bi yanlıslık oldugu inkar edilemez bi gercek
Alexi_Septimus Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 İndirim dediğiniz şeyi devlet cebinden ödüyor olmalı. Çok iyi bir şey değil esasen. Ödemesin demiyorum tabii ki yanlış anlaşılmasın.
DiadanLocke Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Mesaj tarihi: Haziran 3, 2008 Iyi de biz 95 oktan benzin kullaniyoruz minimum. Amerika 87 oktan kullaniyor. Oktanlar arasi buyuk fark var. Bizimki hem yuksek oktan hem fiyat yuksek. Amerikada hem oktan dusuk hem fiyat yuksek. Burda her harcadigin seyi ytl ye cevirmiyorsun ki, ne kazaniyosan on harciyosun dolar olarak ve asiri pahali. Aylik 1000 dolar kazansan, yarisi benzine gidiyor.
Öne çıkan mesajlar