Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Keşke İzlemeseydim Dedikleriniz


KireiMerodii

Öne çıkan mesajlar

Hepimizin bunun için mi saatlerimi verdim, keşke izlemeseydim dediği animeler vardır. Genlede büyük beklentiye girip yarısını bile bulamayınca animeye hak ettiği değeri de vermeyiz ama görmek istediğim bu değil. Beklentiye girmeden izleyip de, kötüymüş yahu, niye izledim ki ben bunu dediklerimizi görmek isterim.

Ai Yori Aoshi - Enishi (Oldukça sıkıcıydı, komik bir tarafı da yoktu, duygulandırmadı da. Neydi bu anlamadım. Bir bitiş müziğini beğenmiştim.)

Arc The Lad - (Fantastik kasmışlar ama olmamış, benzerlerinin yanında fıs)

Ginga Densetsu Weed - (weed, her yerde her şekilde bitecek olan "ot" anlamına gelen serimizin baş kahramanı yavru köpekçiğin adıdır. bu köpekçik atılgan, zıplak, deli cesaretli, duygusal bir hayvancık olup, peşinden onlarca sakat, yaşlı, ödlek, serseri tipli ve çingene yürekli köpücüğü sürükler. hayalleri gerçek bir dövüşçü, savaşçı olmaktır. bölgelerini korumaya yemin etmiş bu köpüşler kendi çaplarında kahramanlık yaparaktan gözyaşlarına boğulurlar. işte dramatik hayvanlı anime izleyince yapılabilecek yorumlara bir örnek. üstelik anime çocuklar için olmadığından bu yorum bir haksızlık da değil. -pokemon'a, digimon'a zarta zurta yaparız çünkü öyle, zaten poke digi bizler için değildir.- Bol bol kan, bağırsak ve ölüm gördük. gereksiz.)

Green Green - (Çizimleri kadar konusu da kötüydü. Sonu bile saçma sapan bitti. Eğlendirmedi.)

Hanaukyo Maid Team, La Verite'si de dahil - (Yine benzerlerinden kötüydü, hizmetçi hatunlar ve dımbıldak bir veletle pek de güldürmeyen saatler)

Hitsuji No Uta - (Aslında bunun için ayrı bir başlık açmak lazım, bunu birşeyler umup da umduğumu bulamadığım seriler arasına koymak isterim Elfen gibi. Çizimleri, adı ve nette yansıtıldığı üzere konusu vasatın altındaydı. Tabi bana göre.)

Kakurenbo - (Belki çizimlerini beğenmedim bilmiyorum, kendilerini bilgisayara verdiler mi hoşlanmıyorum.)

Kamichu! - (Çizimleri oldukça şekerdi, konu sevimliydi ama karakterleri sevmedim. Kızımız biraz dangoydu, uyuşuktu, fazla sıradandı, sıradanlığın içe göçmüş haliydi hatta.)

Demonbane - Oav'ları da sayalım (Sevimlilikle mecha birleşince öldürün beni diyesim geliyor. Konu da dandirikse off. OAV daha iyiydi ama aynı kefeye koymayayım yine de.)

Mahou Sensei Negima - (Ne oldu ne bitti pek hatırlamıyorum ama Hanaukyo Maid Team'den buçuk puan önde gider.)

Mushishi - (Aksiyon yoktu, çok konuştular. Hundred stories veya Jigoku Shoujo'yu tercih ederim. Ama en azından The Melancholy Of Haruhi Suzumiya'daki kadar sıkmadılar insanı. Gerçi klasmanlarıı farklı ama olsun. Biraz fırçalamam lazım.:P Haruhi Suzumiya'da da çok beklentim vardı, hayal kırıklığı yarattı.)

Porco Rosso - (Sevmem gerekirdi.. 4 kez seyrettim, dördünde de sevemedim gitti şu filmi. Neden? Neden? Nedenini öğrenmek için bir kez daha seyrederim artık.)

Steamboy - (Herşey çok karanlıktı. Hayır video kalitesinden değil, lütfen. Konusu itibariyle daha canlı olabilirdi. Memories'deki Cannon Fodder gibi kasvetli bir havası vardı. Ama kasvetli değildiki konusu, hayııır, tekrar yapsınlar.)

Windy Tales - (Sakin sakin işleyen Haibane Renmei, Niea Under Seven gibi bir seri gibi geldi bana. Dedim yavaşça fethedicek. Olmadı. Olamadı.)

Zettai Shonen - (Şişme bot görünümlü duygusal ve çarpışan canlılarla arkadaşlık kuran kafayı çizittirmiş bir grup gencin hikayesi. Şurda yazdığım özet bile daha ilgi çekici gerçekten. Öyle buldum.)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tümü kişisel görüşlerimdir. Alınmayınız.

Elfen Lied: Puanına bakıp aldanmayın, hayatınızda görüp görebileceğiniz en kesin vakit kaybı. Anime kültürü olmayan, olamayan insanlara rafine anime, fanboy üretim tesisi bir nevi.

Devil May Cry: Sadece isimle anime klasiği olamazsınız. 1-2 sene sonra iyi hatırlanmak için bundan çok daha fazlası gereklidir. Tamam oyunu iyi olabilir ama Anime'si kesinlikle bir zaman katliamı.

Macross7 : Hayatımda önceki 2 klasikten (SDF Macross ve Macross Plus) sonra onlara bundan daha büyük hakaret edilebileceğini düşünemiyorum. Hala Macross7'nin SDF Macross'un related serileri arasında sayıldığını görürken kahrımdan kendimi vurasım gelir!

G Gundam ve Turn A Gundam: Tamam, C.E. serilerini çok sevmiyor olabilirim ama G Gundam ve Turn A Gundam tam bir facia. Gundam ismine az biraz saygınız varsa uzak durun.

Rurouni Kenshin TV: OAVleri mükemmel ama filmi ve TV serisi sıfırın da altında... OAVleri izleyin gerisini merak bile etmeyin.

Gurren Lagann: Hayatımda bir animeyi internetten indirdiğime her bir byte için ayrı ayrı bu kadar kahrolduğum başka seri yok. Patlabor'u, Macross'u , Gundam'ı filan zaten geçtim: Ya Gasaraki'yi, Votoms'u filan yapanlar mal ya ben.

Sailormoon : Her bölümü aynı şekilde başlayıp aynı sonla biten, ana karakterler haricindekilerin bu kadar figüranlaştırıldığı, her bölümü diğerinin karbon kopyası olan bu kadar boş seri göremezsiniz. Bir de buna klasik demiyorlar mı, içim acıyor. Eğer Sailormoon önemli anime ise LOGH gibi "yaşayan seriler" sadece bir karalamadır. (Silent Mobius, Gatekeepers yada Bubblegum Crisis bile Sailormoon'dan fersah fersah iyi serilerdir gözümde)

GANTZ : Mangası okunabilir şöyle-böyle ama animesi tamamen boş. "Kes kes kan görsün abiler" zihniyetinde, 1 bölümünün sündürüle sündürüle 4-5 bölüme uzatıldığı bir başka vizyonsuz seri.

FLCL , Dead Leaves , Trava: Yönetmenini-senaristini sanırım hiç sevmeyeceğim. İnatla sevilecek bir yeri vardır dedim yapamadım. Tamam deneysel anime diye bir tür olabilir ama izin verin, bu animeler o listede sayılmasın. Hala nefret listemin başındakiler arasında gelirler.

Kimi Ga Nazomu Eien: Orta-2lerin tuvalet muhabbetleri seviyesinde bir konsepte sahip seri. Sevenler olabilir filan, seviyorlarsa lafım yok ama amaçsız, misyonsuz, vizyonsuz, boş bir seridir gözümde.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Genelde beyenmediğim anime oldumu direk reset+format atıp aklımdan siliyorum ama, iki tanesini bir türlü unutamadım.

GUNDAM 00!!!!!: İlk 14 bölümü işkence gibiydi. Cidden yönetmeni gebertesim geldi. İyiki 15. bölümden sonra topladılar yoksa anti Gundam 00 kampanyası başlatıcaktım.

Rahxhephon: Allahım Evangelion izledikten sonra ne kadar kopya, araklama birşey gözüküyor anlatamam. Yönetmene 3218763816 hit combo yapasım geldi. Hatta bir gün rüyamda yapmış bile olabilirim !
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

başı kötü başlayıp sonradan güzelleşen seriler de var ama. (:P) bunun yegane istisnası ve benim bu başlığa cevabım:

ELFEN LIED!!!

sinema filmi olarak there's something about mary benim için neyse anime için elfen lied o benim nazarımda. sabaha karşı show tv'de yayınlanan aksiyon tv filmleri beş basar. hayatımın 10 saatine, yanan dvd'ye, harcanan bandwidth'e hala acırım.

beni dehşete düşüren bir ihtimal bir kopyasının olası nükleer yıkım sonrası sağ kalıp günümüz medeniyetinin kültürel temsilcisi olarak binyıllar sonra bile gösterilmesidir. elimdeki dvd'yi üzerine başka bir seriyi de yazdığım için kıramıyorum ve o kopyanın benimkisi olabileceği olasılığı çok tedirgin ediyor. :(
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

"Rurouni Kenshin TV: OAVleri mükemmel ama filmi ve TV serisi sıfırın da altında... OAVleri izleyin gerisini merak bile etmeyin. "

Kenshin in OAV si hangisi, biraz noobum da, Kenshin first episode diye bi kaç değişik şey izledim.

çocuksu ama temiz grafiklere sahip olan versiyonu vardı, komedi yönleri ağır basan. ilk 2 bölümü izledim. bi kızla tanışıp onun kılıç okuluna saygınlığını kazandırmasına yardım ediyodu.

diğer izlediğim versiyonda ilk bölümde Kenshin'in ustasıyla tanışmasıyla başlıyo. ve savaş sahnellerine çok fazla özenilmiş. kan ve parçalanmış vücutları göstermekten kaçınmamışlar.

ikisini de beğendim 2 şer bölüm izlememe rağmen sadece. sizce hangisiyle başlayıp nasıl devam etmeliyim hikayeyi daha iyi sindirmem açısından.

animelerde aradığım şey sürükleyicilik sadece. kan göreyim, beni güldürsün gibi özellikler aramam. Naruto'yu 100 e gelmeden bıraktım, konudan uzun süren flashbackleri severim aslında ama daha önce izlediğimiz şeyleri tekrar tekrar hatırlatmaları gerçekten baydı, fazla maddi kaygı içerisinde çekilmiş havası verdi sanki sırf 23 dakkayı doldurmak için sıvamışlar gibi.

demek istediğim hangi rotayı izleyeyimki Kenshin'de aynı yerlerden fazla geçmeden zevk alarak tüm seriyi izleyebileyim. off topic oldu üzgünüm :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

emin degilim amabenim hatırladıgım kadarıyla 3 Ova serisi var 2si Tv seriesten önce 1si sonraydı ya da böyle birşey. Tv seriesinde 60-70 bölümü izlesen yeter. Aradaki hikayeyi dolduruyorlar fena da degillerdir. ilk izledigim animeydi ben begenmişti baya o zamanlar hatırımda öyle kalmış.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Rurouni Kenshin hakkında düşündüklerimi biraz açayım yanlış anlaşılma olmasın:

Belki bir yanlış anlaşılma olabilir: Benim OAV'leri sevmemdeki nedenin başında şiddet öğelerinin arttırılması filan gelmiyor. Belki katılmayabilirsiniz ama, illa bir örnek vermek gerekirse, karakterlerin hiçbirşey yapmadan göle baktıkları 3-4 saniyelik sahne o güne dek hiçbir animede hissetmediğim şeyleri hissettirmiştir bana. Anlatmak istediğim nokta Kenshin OAVleri gerçek anlamda melankoli hissini veren belki de en önemli seri olması. Kenshin'in sürekli suskunluğu, savaşmadığı andaki süküneti, sürekli içten içe yaşadığı huzur arayışı gibi şeyleri sevmiştim. TV serisi ise sanki bir PlayStation 1 oyunundan fırlayıp da gelmişe benzeyen karikatürize kötü adam profillerine, bir noktadan sonra gözardı etmeyeceğiniz sürece görebileceğiniz şekilde fiiler haline gelen ve aslına bakarsanız da "varolmayan" bir drama anlayışına sahip sıkıcı bir seri idi gözümde. OAV serisi fiziksel olarak ne kadar inandırıcı ise (sadece birkaç sahne tartışılabilir o kadar) TV serisinin de defalarca daha fazla arttırılmış supermove kullanımının bir noktadan sonra tarihi bir drama izlediğiniz hissini ortadan kaldırması hisssiyatını da bu bağlamda buna ekleyebilirsiniz: OAV serileri Anime sanatının geneli için ne kadar değerli ve yeri doldurulamaz parçalar ise TV serisi bir o kadar amaçsız bir seri gibi geliyor bana. Film de kanımca bu bağlamda TV serisinin bir uzantısı ve OAVlerdeki hissiyatı vermiyor.

Demek istediğim OAV serisini yapanlar uzaylı değil, istenseydi TV serisini 1-2 sene bekleyip unutulmaz bir anime klasiği yapabilecekkken bunu gözümde averaj bir düşük yaş animesi olarak kullanmış olamaları.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...