Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Kukla başkana Danıştay kapağı


Lopeth

Öne çıkan mesajlar

Yok ya dua tehdit felan değil.Zaten "Ben yaparım yaparız ederiz ezeriz ordu göreve hurra!!"

Tipi şeylerden bahsetmiyorum.Yani olabilecek bir olasılık iç savaş ve kimin yararına biteceğini kimse en son dakikaya kadar bilemez.

Ülkeyi baya bir geriye götüreceği,bir tabir ile reset atacağı ortadadır iç savaşların.

Ben sadece insanlar böyle şeylere yönelebilir diyorum.Yakında madem kimse halledemiyor,biz kendimiz halledelim diyenler çıkabilir diyorum.

Edit:İmla.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Fortuna, anlıyorum demek istediğini de, aslında o da ekonomiyle alakalı bir şey bence fikirlerden çok. Gerçi çook uzun bir konu bu, dipsiz kuyu gibi adeta.
Ben açıkçası dine inanmıyorum, tanrı konusunda da agnostiğim. Ancak şeriat tehlikesi de görmüyorum Türkiye'de. Özellikle global konjonktörü ele alıp incelediğimde, hiç bir şeriat tehlikesi sezemiyorum.
Daha çok sosyal sınıf meselesi gibi geliyor bana şeriat tehlikesinden çok. Ki meseleyi bu açıdan ele alacak olursak AKP'yi de desteklemiyorum açıkçası.
Ama dediğim gibi, çoook uzun bir konu bu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

AİHM'nin kararını tartışmadan önce, AİHM'nin bulunmak zorunda olduğu duruşu, ulusların belli hususlar üzerindeki duruşlarına ne denli karışabileceği/karışmak isteyeceği gibi şartları incelemek gerekiyor bence fetokopterlerden bahsetmeden önce.
15 yaşındaki bir kızla evlenmek yanlıştır bence, ancak bunun konuyla nasıl bir alakası var, onu çözemedim doğrusu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tabii çoğu şeyin altında ekonomik sebep yatıyor.

"Daha iyi ve refah içinde yaşam" sosyal hakları bir kenara koyarsak ancak iyi bir ekonomi ile mümkün ve halkın çoğu fikir arenasından çok karnını doyurma derdinde.

Zaten rejimlerin yıkılma seeplerinin çoğu da aynı sebepler açlık vb.Sınıf aralarının uçurumlaşması,3 sınıflılıktan 2 sınıflılığa düşme vb.

Aslında böyle deyince Tr ile acayip bir benzerliği dikkat çekiyor.

1-2 Sayfa önce yazmış olmam lazım,türban felan hikaye takılmayın 2 parça beze.Adamlar asıl arkadan götürüyor çok fena.

Ama işte buna rağmen 2 parça beze takılanlar iç savaş yapmaya bile götürebilir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Fortuna said:
Vanity said:
dünya hukuku meşrud egil bir tek türkiye meşru çünkü?


bu mesajın amacını ve sorduğu şeyi biraz açıklasana.

türbanın yada daha dogrusu başörtüsünün hukuki açısından meşru olmadıgını söylüyorsan,dünyada bu meşru olarak sayılıyor onun amacı oydu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Açıkçası söyleyeyim, Paticik'te bir çok kişi beni AKP'ci zannediyor, çünkü genel kitle AKP'nin bu din konusunda karşıtlığa o kadar kapılmış ki, ekonomiydi, sosyal güvenceydi, bunlar konusunda fikrimi belirtecek fırsatım olmuyor. Belirttiğimde de samimiyeti dikkate alınmıyor.
Bilmiyorum kime ne fark eder de, şahsen ben her türlü meseleyi hak ve özgürlükler ve demokrasi ekseninde ele almaya çabalıyorum. Türban talep edilen bir özgürlük, ayrıca Amnesty International başta olmak üzere, bir çok insan hakları örgütünün belirttiği üzre türban yasağı insan hakları ihlâlidir. Konu sosyal hakların güvence altında tutulması olsa, AKP'yi yerden yere vururum. Mantık o kadar da karışık değil yani.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya vanity bir daha oku mesajımı orda türbanın meşruluğu ile ilgli birşey var mı?

Neyse ya sen bu tartışmaya muhatap olabilecek bilgi birikimine sahip değilsin.

"Hukuk,Dünya,Türkiye,Anayasa,Mahkeme,Cumhurbaşkanı,Başbakan,TBMM, Kabine,Milletvekili,Bakan,Kadın,Türban,Başörütüsü,Sıkımbaş,Fetullah Gülen..."

Bu kelimeleri bilmekle bilgi birikimine sahip olamazsın.Onları bir cümlede adam gibi birleştirmek gerekir.Cevap vermeden öncede yazdıklarımı okuman gerekir.Ben burda bir mesaj atarken karşı tarafın yazdığı şeyi 2 kez gözden geçiriyorumki yanlış anlayıp salak durumuna düşmeyim.Sana da tavsiye ederim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Fortuna said:
ya vanity bir daha oku mesajımı orda türbanın meşruluğu ile ilgli birşey var mı?

Neyse ya sen bu tartışmaya muhatap olabilecek bilgi birikimine sahip değilsin.

"Hukuk,Dünya,Türkiye,Anayasa,Mahkeme,Cumhurbaşkanı,Başbakan,TBMM, Kabine,Milletvekili,Bakan,Kadın,Türban,Başörütüsü,Sıkımbaş,Fetullah Gülen..."

Bu kelimeleri bilmekle bilgi birikimine sahip olamazsın.Onları bir cümlede adam gibi birleştirmek gerekir.Cevap vermeden öncede yazdıklarımı okuman gerekir.Ben burda bir mesaj atarken karşı tarafın yazdığı şeyi 2 kez gözden geçiriyorumki yanlış anlayıp salak durumuna düşmeyim.Sana da tavsiye ederim.



fortuna said:
YÖK Yürütmede üniversiteler YÖK'e bağlı.Demekki üniversiteler devletteymiş.YÖK Gider her üniversite kendisi seçer türbanlı adam alıp almayacağını.

Bu kadar basit.

Mantık hatası var ya neden bu kadar uğraşıyoruz.Tamam değişsin 2. madde yeter hiç değilse toplumsal gruplaşma süreci hızlanır.

"Dehşetli bir son,sonsuz dehşetten iyidir."

Anayasa mahkemesi önemli değil.Çünkü hukuki açıdan meşruluk kazanamayan direnişlerin nasıl sonuçlandığını hepimiz biliyoruz.İç savaş ile.


arkadaşım burda hukuki açıdan meşruluk kzanamayan direniş dememişmisin?
bende dedimki hukuki açıdan meşrudur,türkiyede daha olmasada dünyada böyle.
ayrıca bilgi birikimine sahip olup olmadıgını nerden biliyorsun canım?
2 laf etmişligin mi var benle?böyle yaftaları bu kadar kolay yapıştırma.

Antimodes bende sana orda katıldıgımı belirrtim sen yanlış anladın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Fortuna, elbette ki türban konusunda bile iç savaşa gidilebilir. Ancak çok haklısın, iki parça beze takılmamak lazım, altında yatan sebeplere takılmak lazım.
Altında yatan sebeplere bakacak olursak da, Osmanlı'nın son dönemi ve Türkiye Cumhuriyeti kuruluş tarihine kısaca göz atacak olursak, Osmanlı'nın yıkılış döneminde feodal sistemden kapitalist sisteme geçişte burjuva kesimini azınlıkların oluşturduğunu, ancak azınlıkların, azınlık olmalarından dolayı avrupadaki gibi taleplerini meşrulaştırarak bir devrim ya da iktidara geçme durumu yaratamadığını, sistemin değişmesine rağmen burjuvanın bu hareketi gerçekleştirememesinin sonucunda da bu hareketin asker-sivil bürokratlardan gelmesini gözlemleyebiliriz. Eh, bu noktadan itibaren de burjuva sınıfının bulunması gereken (ki aslında burjuva sınıfı ne kadar hak ediyor o yeri, o zaten apayrı bir tartışma konusu) yerde asker-sivil bürokratların bulunması, bir sınıf mücadelesi yaratıyor. Bu sınıf mücadelesinde her ekonomik krize denk gelen darbeyle kırılan yeni oluşmaya başlamış burjuva kesimin yerini diğer sınıfın doldurması da demokratik işleyişi tıkıyor.
Bugün de olan biten bu. Evet, büyük bir çoğunlukla iktidara geçtiler ve evet, yeni bir burjuva sınıfı oluşuyor, bu oluşumun bir parçası da kadrolaşmalar. Ancak onlar kadrolaşınca, diğer sınıf gücünü kaybetmeye başlıyor. Ona da kimse izin vermez, dolayısıyla kutuplaşma başlıyor. Ekonomik kriz yaklaştıkça da kutuplaşma artıyor. Sonunda da bir kopma noktası geliyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Vanity orda hukuki açıdan meşruluk kazanamayan direniş Türban serbest olsun diyenler değil ki.Olmasın diyenler.

Çünkü gerçekten de Anayasa Mahkemesinin Türban kararını içerikten geri gönderme yetkisi yok.Ve er geç yasamayı elinde tutan güç,türbanı meşru kılacaktır.

Orda bahsettiğim hukuki meşruluk kazanamayan direniş,Türbanın üniversitelere girmesine karşı olan direnişti.

Ama sen gene okumadın,üstelik okuman ile ilgili post atmama rağmen.

Dedim,dedim,demeye devam ediyorum ama duvara karşı konuşuyorum.

Vantiy orda "takım gibi..." dediğim postu da antiye atmıştım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Fortuna said:
Vanity orda hukuki açıdan meşruluk kazanamayan direniş Türban serbest olsun diyenler değil ki.Olmasın diyenler.

Çünkü gerçekten de Anayasa Mahkemesinin Türban kararını içerikten geri gönderme yetkisi yok.Ve er geç yasamayı elinde tutan güç,türbanı meşru kılacaktır.

Orda bahsettiğim hukuki meşruluk kazanamayan direniş,Türbanın üniversitelere girmesine karşı olan direnişti.

Ama sen gene okumadın,üstelik okuman ile ilgili post atmama rağmen.

Dedim,dedim,demeye devam ediyorum ama duvara karşı konuşuyorum.

Vantiy orda "takım gibi..." dediğim postu da antiye atmıştım.


kardeşim niye hala duvara karşı konuşuyorum diyorsun tamam aynı fikirdeyiz ,orda bahsettigin direnişide anladım ok diyorum :D
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Antimodes52 said:

2. maddeyle sen çelişiyor diyorsun, bana göre çelişmiyor mesela, anayasamızda, yani temel hak ve özgürlükleri ve devlet ve erkerinin işleyişini belirleyen metinde de, Anayasa Mahkemesi'nin anayasa değişikliklerinde çelişki olsun, şu olsun, bu olsun, hiç bir şekilde içerik bakımından bir denetim yapamayacağı belirtilmiş. Açıkça yazıyor YALNIZCA teklif ve oy yeter sayısı ve ivedilikle görüşülmemesi ilkesi bakımından denetleyebilir diye.
Teklif yeter sayısı var mıydı? Vardı.
Oy yeter sayısı var mıydı? Vardı.
İvedilikle görüşülmemesi ilkesine uyuldu mu? Uyuldu.
Anayasa Mahkemesi'nin bir işi kalmamıştır o konuda.


selamlar.
Bazen o kadar kolay olmuyor ne yazikki.
şimdi..deiyelimki yasama anayasaya bir ek madde ekledi,ek maddeye göre bakanlar kuruluna yeni başkent seçme yetkisi verildi.değiştirilmesi teklif dahi edilemez hükümklerden biri,cumhurbaşkanıda onayladı.anayasa mahkemesi bu konuda bir şey yapmayacakmı? böyle durumlar yaşanmışmı?
ben bunu merak edip biraz kurcaladım

1975/167
1976/38
1976/43
1977/82


şu kararları incelersen,görürsünkü böyle durumlarda anayasa mahkemesi "anayasa değişikliği bir kanundur,,yetki sınırmız içindedir" diyip 147'ye aykırı davranarak yürürlüğe girse meşruluktan uzak ve hatta hukuka aykırı anayasa değişikliklerinin yürütmesini durdurmuş.

şimdi elimizde kalan,anayasa mahkemesinin türban değişikliği üzerinde ne düşündüğü.eğer bu 2 maddenin değişimini hukuk dışı bulurlarsa daha önce yaptıkları gibi yetki sınırlarını kendileri belirlemiş ve yasamaya karışmış olacaklar.
ama eğer yetki sınırları içinde kalırlarsada arın öbür gün değiştirilmesi teklif bile edilemez maddelerin,ek maddelerle,teklif değilde bakanlar kuruluna yada komisyonalra devri ile,açık kapı bulup değiştirlmeye adım atılsa,hangi kurum dur diyecek?


böyle ilginç işte
kafam baya kurcalanıyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İnancı için örten insanlar ( nekadar birileri islamiyette böyle birşey yok veya var desede ) kendileri inanıyorlarsa yada öyle olduğunu düşünüyorlarsa ve bu insanlar eğitim almak için gittikleri vergileri ile kurulmuş ve işletilen kurumlara giremiyorlarsa burda sorun vardır. Herşeyi unuttunuz bu konuya takıldınız diyenlere de şunu söliyim. O insanlar için eğitim alamayan insanlar için birincil konu budur çünki onlar şu an senelerini kaybediyorlar hayatlarından. Ne için ? anayasada yasağı olmayan bir uygulama için.

Burda herkes bıdı bıdı bıdı ediyor da , o insanların yerine kimse koymuyor kendini. Yakında beyin okuma cihazları filan çıkarsa ozaman görür herkes bakalım bu yasak mantığı ile kaç kişi üniversitede eğitim alabilecek...

Düşünce ve inanca yasak getiriliyorsa o yasakları getirelenler bölücülerin ta kendisidir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Dogmeat, Werewolf'un da bahsettiği gibi, Anayasa Mahkemesi 1961 Anayasası döneminde bu tür müdahalelerde bulundu demiştim önceki mesajlarımda, zaten bu yüzden de 1982 Anayasası'nda 148/II açık bir şekilde anayasa değişikliklerindeki yetki alanını belirledi de dedim. Kanun koyucu, Anayasa Mahkemesi'ni bu tür yorumlar yapmaktan açıkça uzak tutma amacını gütmüş.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...