Sly-One Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 ki ben yunanları severim, ama ezikler. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mahmut tuncer Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 ege'deki adaların türk nüfusu neydi ki bizim olsun? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ombakkombak Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Olayın Türk nüfusu ile ilgisi yok. Balkan savaşı çıktığında Yunanlıların elinde bir Battleship vardı. Bizde o da yoktu. O Battleship'i (Averoff) Boğazın çıkışına koydular çıkamadık. Bütün adaları aldılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pwnbot Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 KARDAĞA ÇIKILSIN! ÇATIŞMALAR BAŞLASIN! KARDAĞA ÇIKILSIN! ÇATIŞMALAR BAŞLASIN! KARDAĞA ÇIKILSIN! ÇATIŞMALAR BAŞLASIN! KARDAĞA ÇIKILSIN! ÇATIŞMALAR BAŞLASIN! KARDAĞA ÇIKILSIN! ÇATIŞMALAR BAŞLASIN! KARDAĞA ÇIKILSIN! ÇATIŞMALAR BAŞLASIN! KARDAĞA ÇIKILSIN! ÇATIŞMALAR BAŞLASIN! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mahmut tuncer Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 e üstünde türk yaşamayan toprağı ne yapalım? hem onlara eziyet hem bize. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sly-One Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 ben yazacaktım yazmış. nüfusla ilgisi yok kesinlikle. adaları aldıklarında daha göçler bile olmamıştı karşılıklı zaten. ki bu türkler bizi köle ettiler 400 sene, erkek çocukları alıp yeniçeri yaptılar diye konuşurlar, lan o zaman nası ayaklanıp hangi erkeklerle bağımsız oldunuz? diye sorunca cevap veremezler. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ombakkombak Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Gökçeada'da çoğunluk RUm'du ama hallettik. Orayıda hallederiz. Ayrıca o Rumlar mübadelede giderdi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cthulhu Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 mahmut tuncer said: e üstünde türk yaşamayan toprağı ne yapalım? hem onlara eziyet hem bize.toprak diil ki kayalık Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mahmut tuncer Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 gökçeada'nın çoğunluğu türkmüş demek ki bizde kaldığına göre. ayrıca kimin evinden kimi kovuyorsun? CthuLhu said: mahmut tuncer said: e üstünde türk yaşamayan toprağı ne yapalım? hem onlara eziyet hem bize.toprak diil ki kayalık kardak'tan bahsetmiyorum Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ombakkombak Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Gökçeada'da nüfus Rumdu. Ama Boğazların güvenliği için TÜrkiye'ye bırakıldı. Türkiye Lozan Antlaşmasında buradaki RUmlara özerk idare hakkı verdi. Ama antlaşmanın bu maddesi asla uygulanmadı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mahmut tuncer Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 iyi de boğazlar'ın türkiye'ye geçişi lozan'dan çok sonra olmuş birşey neden uluslararası bir bölge için öyle bir önlem alsınlar ki? ayrıca 12 ada için türkiye'nin hiçbir bahanesi yok. bizim hakkımız falan değil oralar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ombakkombak Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Hocam sana tarih dersimi verelim şimdi aç oku. Bilgisizsin bariz bu konuda. Boğazlar Lozan'la bize geçti. Ama Boğazlar bölgesi silahsızlandırıldı. Gökçeada, Bozcaada ve Yunanistan'a ait Limni adasıda Boğazlarla birlikte silahsızlandırılmış bölgeydi. Ama TÜrkiye saldırıya uğrarsa bu adalar uluslarası güç tarafından silahlandırılacaktı. Bu adalarda aynı şekilde Boğazları korumaya yarayacaktı. Montreaux'tan öncede Boğazlar ve adalar bizimdi ama silahsızdı. Montreaux'da silahlandırma hakkını elde ettik. Benim görüşüm değil ama böyle sebepler öne sürülebilir said: 12 adalar Türkiye'nin anakarasının güvenliği açısından stratejik bir noktadadır ve Türkiye anakarasının doğal bir uzantısıdır. Söz konusu adaların çoğunluğu Türkiye'den 6 milden az uzaklıktalar. 6 mil karasuyumuz olduğunu göz önünde bulundurursan Türkiye sularındadır. İtalya adaları terk ederken doğal olarak eski sahibine vermesi gerekirdi. Ancak TÜrkiye Paris Barış Konferansı'na davetli olmadığı için bu adaler Yunanistan'a terk edildi. Ayrıca mesele nüfus olsaydı Batı Trakya bize kalmalıydı. 1923'te Batı Trakya'daki nüfusun çoğunluğu Türk'tü ve arazilerin yüzde 80'i TÜrklere aitti. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mahmut tuncer Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 ombakkombak said: Hocam sana tarih dersimi verelim şimdi aç oku. Bilgisizsin bariz bu konuda. birader sen yazacaksın ki biz de okuyalım, bahsetmek istemiyorsan konuyu açmayacaktın. batı trakya meselesinde nereyi kastettiğine bağlı, türkiye'ye yakın birkaç bölgede türkler çoğunluktaydı ama selanik ve çevresinde değil. ayrıca verdiğin oranları nereden aldığın da önemli. ayrıca bürokrasi her zaman haklı değildir, birileri sırf zamanında anlaşma imzaladı diye kimsenin kimseyi evinden etme hakkı yoktur, türklerin toprağı türkiye'de, yunan'ınki yunanistan'da olsun ne onlar eziyet çeksin ne biz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ombakkombak Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Selanik ve çevresi Güney Makedonya'dadır. Batı Trakya'da değildir. Batı Trakya tabir edilen yer, 1913'te Bulgaristan'a bırakılan 1918'de Yunanistan'a geçen; Gümülcine, İskeçe, Dimetoka ve Dedeağaç'ı içine alan bölgedir. Ehem kaynağı şimdi bulamam ama rakamları ''Türk-Yunan İlişkileri'' dersinde hoca verdi. (Dr.Barış Özdal-Uludağ Üniversitesi) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ombakkombak Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Türk- Yunan Sorunları ile ilgili akademik geçerliliği olan bir kaynak vereyim ilgilenenler için: http://www.turkishgreek.org/ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mahmut tuncer Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 aslında orası da batı trakya. trakya bölgesinin tamamı oldukça büyük, romanya'ya kadar uzanıyor ama artık kullanılmıyor bu tanım çünkü bölge çok bölündü. her neyse, oraların türkiye'ye katılması için kimse bir çaba sarf etmemiş, demek ki bir bildiği vardı atatürk'ün. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ombakkombak Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Yine yanlış bilgi. Oraların Türkiye'ye katılması için çaba sarf edildi. Bölge Misak-ı Milli sınırları içerisindedir zira. Ancak gücümüz yetmedi. Adalarla aynı mesele. Kurtuluş Savaşı sonunda Trakya'ya asker geçirme imkanımız olmadığı için masade ne koparabilirsek onu aldık. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mahmut tuncer Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 bölge misak'ı milli sınırları içerisinde evet ama yine de o bölge için kimseye bir talepte bulunulmamış. ayrıca asker geçirme imkanı olmadığını sanmıyorum çünkü midye enez hattına asker yerleştirilmişti. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 30, 2007 yanlis bilgi bati trakyayi balkan savaslarinda kaybettik analsmayi imzaladik birinci dunya savasina gelindiginde elimizde degildiki muzakere edelim 12 adanin durumu ise daha karisik Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mahmut tuncer Mesaj tarihi: Aralık 31, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 31, 2007 ben aksini söylemedim ki ne yanlış ayrıca balkan savaşı'nda türkiye yoktu osmanlı vardı, osmanlı sevr'i de imzalamıştı ona bakarsan ama türkiye tanımadı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ombakkombak Mesaj tarihi: Aralık 31, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 31, 2007 Lozan'a giderken Batı Trakya'da plebisit yapılmasını talep etme talimatı verildi İsmet Paşa'ya. Misak-ı Milli sınırları içerisindedir ayrıca Batı Trakya. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mahmut tuncer Mesaj tarihi: Aralık 31, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 31, 2007 ismet paşa bu talimata uydu mu peki? ben müzakerede böyle bir girişim yapıldığını okumadım. misakı milli konusunda hemfikiriz zaten. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ombakkombak Mesaj tarihi: Aralık 31, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 31, 2007 mahmut tuncer said: ben aksini söylemedim ki ne yanlış ayrıca balkan savaşı'nda türkiye yoktu osmanlı vardı, osmanlı sevr'i de imzalamıştı ona bakarsan ama türkiye tanımadı. Türkiye uluslararası hukuk bakımından ''maalesef'' Osmanlı Devleti'nin ardılı olduğunu kabul etmiştir. Lozan'da. Ayrıca Osmanlı Sevr'i imzaladı ama Meclis-i Mebusan'da onaylanmadığı için kanun-i esasi hükümleri uyarınca asla resmen yürürlüğe girmemiştir. Yani Osmanlı'da Sevr'i hukuki olarak imzalamamıştır. Meclis onayı olmadan atılan imza geçersizdir. Sevr anlaşması kadüktür. İsmet Paşa talimatlara harfiyen uydu ama alabildiğini aldı. Zira talimatnamede 14 madde vardı (umarım doğru hatırlıyorumdur) bu maddeler üç kategoriye ayrılmıştır. 1. Kategoridekiler kesinlikle müzakere edilmemekteydi. 2 dekilerde ısrar edilecekti. 3 dekilerde olursa olur olmazsa kasmayın maddeleriydi. Batı Trakya bu maddelerden. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
heracles1986 Mesaj tarihi: Aralık 31, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 31, 2007 buda bizimkiler :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar