Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Selektör (Benden ufak bi hikaye serisi..)(Bitti)


Lexius

Öne çıkan mesajlar

Bölüm 1: Dumanlı Çiş
Gün gündür diye başladı oturduğu koltukta saçma sapan duygu yüklü bir üniversite klişesine daha.Kalktı yavaşça sigarasına doğru yürüdü.Elini sıktı sarıldı.Yaktı bir nefes aldı. Karizmatik bakışlarla ne olduğunu anlamaya çalışan sigara bir yangın yeri edasıyla tüterken gözlerimdeki kırmızılık şeytanın bakışlarıyla aynı gibi görünsede aynaya baktığında kafasındaki dumandan hare onu alıp götürüyordu.Pantolonunu indirdi ve kendini alaturka tuvaletin derinliklerine doğru bırakırken gözüne kaçan ufak kül parçacıkları şeytanın azmini arttırmış sinir katsayısını logaritmik biçimlere vurmuş insanlığın kare kökünü almıştı.Çok kızdı..Pantolonunu çekti traş bıçağını çekti.Aynaya baktı yeniden. Kendine soruyordu..

-BEN? BEN mi? Hadi canım..

Traş köpüğünü bir aşçı edasıyla pastamsı kıvamdaki suratına sürdü.Jiletle son rötuşları yaparken tek eksik olan şey pembe kiraz tadındaki çirkin yanaklarıydı.Kızların sevgilisi bu adam aslında sevgiliden öte garip bir varil kıvamında oturan petrol fıçısından başka bişey değildi.İçi sigara ziftiyle dolu , yüzü kesik içinde kalbi ise camdan daha berrak.Su gibi muhabbet etse de kendinle konuşmayı sevebilebilen biriydi.Derken oturdu yeniden bilgisayarından gelen mesajlarına baktı.Gene birileri saymış sövmüş ders ders diye bağırıyolardı.Vizeleri yaklaşmıştı.

-FAK!? Vizeymiş o hocaya varya kafam girsin kafam.. Zaten kalıyorum bırak yahu derse de gitmiyeyim..

Bu azimli davranışından ötürü organları onu tebrik ederken beyninden gelen sinyaller onu şaşırtıyordu..

*KARANLIK TARAFA GEL? KARANLIK TARAFA GEL?

Sakince müziğini açtı.. Maroon 5 çalıyordu. Wake up call falan derken telefonu çaldı aniden.. Annesi arıyordu. Homurdaştıktan sonra telefonu kapattı. Giysilerini giymek için odasına çekildi.Üzerine emo kazağını , altına pijamasının pötübor kıvamındaki tayt benzeri maddesini giydi.Üzerine pardesüsünü geçirip homurdanarak çantasını da alıp dışarı çıktı.Çıkarken aptal aptal bakan kedisine tekmeyi bastı. Kapıyı hızlıca çekerek komşuyu rahatsız etme eylemlerine devam etti.Asansörü çağırıp kapıyı 3kez kitledi.Asansöre binip aynada son kontrolleri yaptıktan sora aptal dış dünyaya açıldı..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bölüm 2 : Orostop
Evden dışarı çıktığında karanlık bir dünya bekliyordu onu.İlerdeki saate göz ucuyla baktı.Üzerindeki derece -1 yazıyordu.Daha önce hissetmediği bir titremeyle irkildi kendine geldi.Etraf sisli , puslu , hava pamukluydu.Hepside hastane ortamından fırlamış pislik dolu buram buram ucube doktor kokan leşlere benziyordu.Bileklerine inen sise hayran hayran bakarken karşısında bir anda fırlayacak yaratık süsü verilmiş bakkal amcayla karşılaştı.Selamını verip dükkana doğru yürüdüler.Gazetesini aldıktan sora açıp ilk sayfaya baktı. Gene ünlülerden biri birisiyle sevişirken yakalanmış manşet olmuştu.Bu alternatif dünya tadındaki yalanlarla süslü bakliyat artığı kağıtların geri dönüşümle biraz zekaya çevrilmesi taraftarıydı.Gazeteyi yakıp çöpe attı yavaşça.Çöpteki kimyasal atıklarla birleşen ateş bir hıdırellez havası bürümüştü.Üzerinden atlarken çöpe takıldı ve yere düştü.

-HAY FAK..Bu ne be bi günde iyi bişey beni bulmuyor off off hoca zaten alayıma sayıyodur.PFF!

Üstünü başını temizleyerek kalktı.Önünde yürümesi gereken engelli bi 3km si vardı.Aslında cebindeki ufak asidi içip okula uçmak en mantıklısıydı ama o bacaklarını o çıplak soğuğa açıp otostop çekmeyi yeğledi.Karşıdan gelen bir araba ilgisini çekti.İçinden bi kız el ediyor gel gel diyordu..Yanına doğru yaklaştı.Kız aynı hareketle duruyor camı indiriyordu yavaşça. Ve o an anladı kız aslında çaktırmadan nah çekip bi yandan gülüyordu.Sinirlendi ama istifini bozmadı:

-Merhaba . beni bilkente bırakabilirmisiniz oraya gidiyosanız?
*Hayır?
-Ama sizin arabanız var bende üşüyorum.
*Montla sıç..
-Ama bu biraz klişe olmadı mı?
*Otostop çekmen daha klişe değil mi senin? Hemde bacağını açarak..

O an bacağının açık olduğunu farketti..Bacağını kapatmak için eğildiğinde kafası arabanın camına çarptı.

*AYY nolduu?
-Çok konuştun kafamla ilşkiye girdi araban.
*Ama ama?
-Seni polise vericem çek sağa..
*Şey ben versem?
-Gel evim şurada..

Bu diyologdan sonra tahmin edebileceğiniz üzere eve doğru gittiler.Ama o bir anda kadının kafasına vurarak çantasını açtı.İçinden anahtarı alarak kadını yanan çöpe atıp arabaya doğru koştu.Arabanın içine girip klimaları açarak gazı kökledi.Motor tor tor tor eşliğinde çalışırken yüzündeki orgazmik ifade yerde yatan baygın kadının suratında beyaz bir leke olarak tarihe adını yazdırmıştı.Arabayı çalan bu hırsız sapık hızla üniversitesine doğru yola çıktı..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bölüm 3: İntika-M
Çalıntı arabayla hız yapmak fikrine iyice alışmıştı.40la gittiği otobanımsı fenomenik yoldaki trafik akışkanlığı onu öldürüyordu.Yol bomboştu.Gittikçe hızlandı..41-42-43-44.. Her geçen saniye gazı köklüyor benzin yakıyordu damarlarında.Vitesi 5 e takınca 50 ye ulaşan hız adeta arabayı bir atlı uzay mekiğine çevirmişti.Yarım saat sonra okulun önüne karizmatik bir şekilde ulaşan gencimiz arabanın kapısın sökerek dışarı çıktı bir ogre edasıyla.Koltukları kabarmış içine sıkımış olması gerçi işini zorlaştırmıştı ama çözümü de vardı..Koltukla çıkmak! Arkasındaki araba koltuğuyla yürümeye başlamadan önce çantasından çıkardığı ru-ap marka uzaktan kontrollü mayını arabanın altına taktı.Conconların gelmesini beklerken kıçının üstüne oturmuş baba koltuğu edasıyla duruyordu aniden 2 concon kız yaklaştılar:

*Ay meraba bu araba sizin mi..
-Hayır çaldım..
*Nası yaneee?
-Bildiğin çaldım? Ama sen bilir misinki?
*Eehe biz anlamayız öyle şeylerden..Markası ne bunun..
-Kuku..
*Ay adı da güzelmiş yaa içine giriliyo mu.
-Valla verirseniz girerim neden olmasın?
*AYhh bilmemki..
-E öyleyse gelin oturun koltuğa..

ve detanatöre basar..

Aletin patlamasıyla etraf beyaza bulanmış bir şekilde arabanın yanıkları arasından fırlayan gök gürlemeleri ve inlemeler 2 concon kızın doyumuyla bitti.Koltuk sevdası bitmeyen gencimiz neyse artık işimizi gördük diyerekten koltuğundan kalkarak sınıfına doğru ilerlemeye başladı.Yolda bi kaç arkadaşına rastladı:

*Hayırdır abi solgun gözüküyosun?
-Evet dün gece gübrem az geldi.
*Hö??
-Bitkiyim ya ben soluyorum arada çiçek açıyorum falan bilirsin sarılıp içiliyorum falan.
*Ha pardon abi ottun dimi sen?
-Yok ben bir arıyım çiçeklere konan.Senin annen bir çiçekti yavrum biliyorsun değil mi.
*SENİN ANANI!?

MUHAUHA efekti vererek tabanları yağlayan gencimiz yağlı tabanlarının etkisiyle kayarak sınıfına ulaşır.Hoca onu elinde maşayla beklemektedir:

-OO hocam sucuk pişiriyoruz galiba?
*Ne alaka yavrucum?
-Kasımpaşalıyım eli maşalıyım başbakanım diyosunuz yani.
*Seni birinci lige çıkarırım..
-Hocam çıkan çıkmış boşverin biz indirelim..
*Ne diyosun evladım..Niye geç kaldın..
-Hocam şöyle özetliyim..Rock out with cock out!
*Geç otur yerine aptal herif.

Sırasına doğru yavaşça ilerledikten sonra çantasının içinden çıkardığı w2000 adlı sniper tüfeğini kurmaya başladı.Hocaya doğru doğrultup PAT diye bağırdı.Arkasını dönen hoca gördüğü manzara karşısında dondu kaldı..Tetiği eline dürbünü gözüne namluyu pipisine şarjörü diğer eline alan genç bir dram yaşıyordu resmen.Hoca gülmeye başladı.. Ama 3 sn sonra sesi kesildi...Hocanın yarısı arkaya doğru akarken öğrenciler çığlık çığlığa dışarı kaçıyor bizim manyak ise toparlanıp sadece gülüyordu..Kılık değiştirmesi gerektiğini hissetti.Tuvalete hızlıca gidip yüzündeki gözlüğü çıkarıp eline bisküvisin alıp kırıklarıla yere PWNED yazarak görünmeden uzaklaştı..Tek sorun geldiği yere geri dönmekti.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bölüm 4 : Kanlı Oyun

Hayatının hatasını yaptığı düşüncesiyle önüne bakmadan , yavaşça ve sessizce yürüyordu. Bütün öfkesini atmış , stresten arınmış bir buda rahibi gibi tanrıyı aramakta çok geç kalmamış telefonuna sarılmıştı:

-Alo Tanrıyla mı görüşüyorum.
*Buyrun benim.
-Ama siz?
*Evet?
-NİHAIHEAU Sen varmıydın yaa?
*Ne sandın..
-Cennet cehennem falan var mı?
*Var ama evde..
-Peki şey ben kapatayım çok yazdı.
*Ölünce görüşürüz.

Adımlarını arttırdıkça geldiği yoldan geriye doğru yürüyor , yokuş aşağıya iniyordu.Etrafına bakındıkça in cin top oynuyor çift kale maç yapıyor alayına isyan ölümüne cin göz diye bağırıyolardı.Aldırış etmedi.Gözünden bir kaç damla yaş indi sadece.Kurudu kurudu. O bile anlamadı neler oluyor.İlk gördüğü taksiye el etti.
Taksici arabayı sağa çektiğinde kafasını eğdi.Cebinden çıkardığı kibrit çöpünü yakıp sigarasını ateşledi.Taksici salak ve şaşkın bakışlar altında ne olup bittiğini izlerken kibrit çöpünü adamın gözüne sapladı.Yaşadığı vahşetten doyumsuz bir zevk almaya başlamıştı ki taksiciyi arabanın sağ koltuğuna iterek direksiyon başına oturdu.Taksimetreyi açtı:

-Nereye bırakayım?
*Tahtalıköye lütfen.

Gaza hafifçe dokundu ve araba roket gibi hızlanarak uçuyordu.Nizamiyeye geldiklerinde parmak hareketleri yaparak adamları işinden etti.İçinde aşırı derecede bi bowling oynama isteği vardı.Rollhouse a doğru kırdı direksiyonu.Çantası ve topu yanında olmadığı için çok kötü oynayacağını biliyordu.Ama çareler tükenmez diye düşündü.Torpido gözünde bulduğu bıçağı alarak taksicinin kafasını kesti.Gözlerini oyarak parmak deliği haline getirdi.Saçlarını kazıyarak pürüzsüz bir yüzey yarattı.Kafayı alarak içeriye doğru girdi.Kimse aldırış etmiyor adeta dehşet içinde koşturuyordu.Oyun almak için bowling desk e gittiğinde kadın ona kibarca sordu:

*Kaç oyun istersiniz?
-5 tane emmeli gömmeli.
*Nası yani ya?
-Sizinle 5 oyun oynamak istiyorum.Çok güzelsiniz ama bir o kadar da sahte
*Sen kocaman bir sapıksın utansana be?
-Ne utanıcam sen o koca popondan utan.

Parasını ödedikten sonra oyun oynayacağı lane e doğru ilerledikten sonra kafayı yerleştirip ellerini temizledi.Cebinden çıkardığı c4 patlayıcıyı kafanın boyun kısmından içeriye doğru soktu.Ve atışını yaptı.Döne döne yuvarlanan kafa labutlara çarptıktan sonra inleyerek patladı.Arkadaki devasa makinenin patlaması ile saçılan parçacıklar ve labutlar çevre oyunculara vıjırk vöjörk efektiyle saplandıktan sonra hunharca gülmeye başladı.Gözleri iyice dönmüş , beyni dumura uğramıştı.Hızlı hızlı koşmaya başladı.Taksiye doğru koşarken bi anda taksinin patlamasıyla irkildi ve geriye doğru uçarak 10 merdiven aşağıya yuvarlandı.Son gördüğü şey birisinin ona yaklaştığıydı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bölüm 5 : İçsel travma

Gözlerini açtığında kendini yeniden aptal evinde bulmuştu.Karanlık alemine geri dönmenin verdiği huzur ve akşam mehtabıyla mumunu yaktı.Sigarasına kalbindeki alevi verdikten sonra yanışını izledi.Eli başına doğru gitti yavaşça kan durmuş yerine bir kaç küçük kesik ve şişlik vardı.Düşünmemeye çalıştı.Her ne kadar aldığı her nefeste duman duman yansa da içi onu düşünmeden edemiyordu.Gerçekten ölümü görmüş olabilirmiydi.Kızıl saçlı ince uzun bir kız gibi gelmişti ölüm ona.
Elini yüzüne dayadı başını eğdi öne doğru.Sigarasından bir nefes daha çekti.Hiçlik - gerçek - aşk üçgeninde sapıkça fanteziler yaşıyordu beyni.Kimdi o , neydi...Kendisinden daha kaliteli bir manyak daha çıkabilmesi düşüncesiyle ölüme karşı savaş açmaya karar verdi.Bir nefes daha çekti.Ciğerlerinde bekleyen duman her dakika onu boğuyordu.Gittikçe morardı..Nefesi kesildi.Yere düşüp can çekişmeye başladı.Gelmiyordu gelmeyecekti belkide.İçeriye odasına doğru yürüdü.Odasına hafifçe göz gezdirdi.Yatağı sabahkinin aksine toparlanmıştı.Evin içinde sinsice dolaşmaya başladı.Tuvalate girdi.Aynanın üzerinde parlayan ruj lekesi dikkatini çekti.Kıpkırmızı neredeyse kanla yazılmışçasına bir yazı.

Sen benimsin kara meleğim..Azrailin kendisisin ölüm sensin.Ama azrailinde ölme vakti gelecektir...

Yazının sonunda ise masumca atılmış bir öpücük vardı.Eline bir bez alarak küfür ede ede yazıyı sildi.Bilgisayarını açtı.Anlamsızca ölüm - yaşam - şeytan gibi paganist kavramları araştırmaya başladı.Dinlediği şarkılar onu gittikçe kendinden geçiriyor beyninin uçabileceği sınırları zorluyordu.Bir planör edasıyla kendini denizlerin üzerinden uçarken buldu bir anda.Sessiz maviye dalmış derinlere iniyordu.Gördüğü incelik karşısında kendi güzelliğinin sınırını zorluyordu.Ve bir anda gözlerini yeniden açtı.Mum bitmiş , şarkılar değişmiş ... Klavyenin üzerinde uyuyakalmıştı.Ölesiye yorgun hissediyordu.Dolapta sakladığı adrenalin iğnelerinden birini aldı.Kalbine saplayarak enjekte ederken damarlarına akan enerjinin etkisiyle kan dolaşımı şeytanın yarış arabasını andırıyordu.Kıpkırmızı kesilmişti acıdan.
Telefonunu eline aldı..Tanrıyı aradı yeniden..

-Sana tek bir soru soracağım..
*Sor bakalım genç fani..
-Neden ben?..

Aniden biten kontör onu çıldırtmaya yetti de arttı bile.Tüfeğini kurarak balkona çıktı.Karşı durakta bekleyen insanları tek tek avlamaya indirmeye başladı.Bir yandan haykırıyor bir yandan manyak gibi kurşun yağdırıyordu.Sıkıldı. Bir bira alarak televizyonun karşısına oturdu.Jiletini aldı ve soğuk teninde gezdirmeye başladı.Adeta buzları eritmek tadında yaşıyordu anı.Ve bir an durdu.Bileğine dayadı..Ve yapamadı..Jileti tam karşı duvarına asılı olan silüet kızın resmine fırlattı.Tam 12 den vurdu ama o kimdi hala bilmiyordu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bölüm 6 : Çıldırış

Gün yeniden başlıyordu onun için.Onca olayın üzerine 2 günlük mışıl mışıl bir uyku çekmişti kendine.Yatağında üzerine kedinin zıplamasıyla uyandı.Küfür ede ede kalktı yerinden:

LANET KEDİ! Bi gün boğazını kesicem senin iğrenç hayvan seni neden tutuyosam burda!

Kıçını kaşıya kışıya , esneye esneye tuvalete kadar gidip aynaya baktı.Sakalları iyice uzamıştı.Hergün düzenli olarak kesme fikrinden uyku sırasında kurtulmuştu.Baktı baktı.. Kendisine yakıştığı kararını verdikten sonra günlük işeme ihtiyacını giderip buzdolabına doğru yöneldi.Mutfağa girdiğinde tost makinesinin fişini taktı.Dolabı açtı tost ekmeğini , yağı ve peyniri dışarı çıkardı.Bıçağı eline aldığında uzaktaki bi yerden yansıyan garip bi ışık gördü.O sırada elini tost makinesinin üzerinde unutmuştu.Yanan eli simsiyah bir zenciye bürünürken. Umursamadan peynir kesmeye devam etti.Tost ekmeğinin içine biraz peynir koyup ,ufak bir sandviç denemesi yaptıktan sonra afiyetle yedi.Kömür karası eline bakıp duraksadı.Suyun altına tutup biraz acısını dindirsede umursamadan bandajla sardı.Bugün farklı bir gün olmalıydı.Öldürme güdüsü iyice artmıştı.Yatak odasına tekrardan gitti.Yatağının altından silah çekmecisin açtı.Silverballer ları orada duruyordu bir ölüm meleği edasıyla.Kendisi azrail olabilirdi.Ama gerçekten azrail kimdi.Silahlarını çekti , namlularına yavaşça susturucuları monte etti.İyice delirmiş şekilde bakıyordu.Aynanın karşısına geçti yeniden.Kendi kendine konuşuyor bi yandan sıcak su ve köpük hazırlıyordu.Gözleri yeniden kıpkırmızıydı.Bedeninde farklı bir his farklı bir güç vardı adeta.Önce traş makinesini aldı ve saçlarını kazımaya başladı.Sonra köpüğü bir krema edasıyla kafasına sürerek jiletiyle güzelce saçlarını kazıdı.Yeniden odasına dönüp simsiyah güneş gözlüklerini ve derby şapkasını çıkardı.Onları taktıktan sonra dolabından uzun pardesüsünü alarak içine silahlarını yerleştirdi.2 tane silverballer..Bir meleğin ölüm kanatları adeta.Sessiz ölümcül ve bi o kadar asil.Cüzdanındaki kimliği değiştirerek ayakkabılarını giydi.Kediye son bir haşin bakış attıktan sonra dışarı çıktı.Asansörde kendine çeki düzen verdikten sonra bütün karizmasıyla birlikte uzun sokaklara uzandı.Karşı duraktaki otobüse atlayarak ölüm merkezine..Kızılay a doğru yola çıktı..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bölüm 7 : Silahlar Konuşuyor

Otobüsün merdivenlerinde ağır adımlarla çıkarken cebinden çıkardığı ego kartını makineye soktuktan sonra içinden geçen hislerini korkunç siyah bakışlarıyla ve karanlık aurasıyla bütün otobüsün içine yaydı.Kartını aldıktan sonra arka koltuklara yürümeye başladı.Otobüs yarı derecede boş olduğundan yer bulması çok kolay oldu.Arkadan 3.sıradaki koltuklardan cam kenarına oturdu.Dışarıyı pis pis seyrediyor , camda birazdan yapacağı şeyleri tek tek seyrediyordu.İlginç bir biçimde hayallerinin beyninin dışına çıkması büyük ihtimalle aldığı sinir ilaçlarının etkisiydi.Halüsünatif etkiler sadece onu değil hayallerini ve hayal kahramanlarını da etkiliyordu.En yakın arkadaşı olan öldürme güdüsü gittikçe artıyor durmadan ona sesleniyordu:

*Yapabiliriz. Katletmeliyiz.Biz tekiz.Biz ölümüz.Öldürmeliyiz.Hadi hadi!!!
-Ben yapamam..Ama yapabilirim.Neden yapmıyım ki? Ama ya yaparsam?

Sonsuz derecedeki düşünce onu bir çikolata havuzunun derinlerine çekiyormuşçasına zevke boğuyor , karanlık camlarının arkasında da gizli gizli ağlıyordu.Otobüs son durağa geldiğinde kafasını kaldırdı.Yarı dolu otobüs bir anda ağzına kadar dolmuş , insan konuşmaları gürültüler herşey onu rahatsız etmeye başlamıştı.Sesini çıkarmadı.Ayağa yanındakini ite kaka kalktı.Dur düğmesine bastı.İnmeden önce eğilir gibi yaparak yere ufak bir kaç c4 yerleştirdi.Basamaklardan inerken koyduğu patlayıcıların üzerine ufak bir alıcı yerleştirerek hızlıca otobüsten indi.Otobüs hareket etmeye başladığında cebinden detenatörünü çıkardı.Sakince etrafına bakındı.Parmağıyla onlarca kişinin hayatına son verme hazzıyla önünde taklalar atarak uçuşan et - kan ve metal yığından oluşan tekno mezarı izledi.Çevredeki insanlar panik halinde kaçışırlarken o sakin bir biçimde yürümeye devam etti.Derin bakışlarla insanları süzüyor , bluescu tarzı giyinişi ve tavırlarıyla da ilgi uyandırıyordu.Fena halde alkol ihtiyacı vardı.Her zaman alt katları sakin olarak bildiği Nedjima ya gitti.Alt kata yavaşça indiğinde 5 tane tekila istedi ve hepsini dizdi.Arka arkaya onları yudumlarken yer shottan sonra silahını çıkarıp oturanlardan birini vurdu.Etraftakiler şok içinde ona bakarken kalan bütün görgü tanıklarını göz hizasından vurarak psikopatça zevklerini sadizmin doruğunda yaşadı.Hesabı istediğinde gelen garson şok içindeydi:

*Buyrun efendim hesabınız..Nakit mi ödiyeceksiniz , kredi kartıyla mı .. Bir arzunuz daha var mı ? AAAA BU İNSANLAR NİYE ÖLÜ!?!
-Sessiz ol...

Garson titriyordu. Cebinden para çıkarıp masanın üstüne koydu.Silahını elip garsona doğrulttu:

-Birde bana çok konuşuyorsun derlerdi.Seni susturmak bana düşmez ama bundan duyduğum zevk senin beyninin orgazmik şekilde patlamasıyla eş değer.

Gözlerine 2 el ateş etti.Dağılan kafasını zevkle izlerken ayrılmış kafatasının içine hesabı bıraktı.Yukarıya doğru yavaş ve emin adımlarla çıktı.Mekandan ayrılırken Bir not bıraktı kapıya:

-Ölüm Buradaydı..-

Caddeden aşağıya indi..Bir taksiye el etti ve evine doğru yola çıktı...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 1 ay sonra ...
  • 2 ay sonra ...
  • 3 ay sonra ...
Bölüm 8 : Aynalar

Ev..Sadece bir yuvadan ibaret olmayan bir yer. Dört duvarın ardına sığınılabilen hiçlik abidesi. Kapının kilidi açıldığında içeriye yavaşça girdi.Işık açıktı.Televizyondan gelen ilginç müzik ilgisini çekti. Salona girdikten sonra kendini koltuğuna atıp maillerini kontrol etmeye başladı. Gelen aptal mesajları sildikten sonra buzdolabından aldığı birasını yudumlamaya başladı. Dışarıda gençler eğlenmeye çalışıyor , bağırmaları onu çok rahatsız ediyordu.
-Kesin sesinizi aptallar. !

Beyninde ise...
-Öldür onları.. Öldür.. Onlar susmuyorsa sen sustur. ÖLDÜR!

yankılanan sesleri yaktığı sigarasıyla söndürmeyi düşünsede yavaşça arka odaya ilerledi. Üzerindeki kıyafetleri bi kenara attı. Şortunu giydikten sonra aynanın karşısında vücüduna baktı. İstediği şekle yavaşça giriyor kasları belirginleşiyordu. İpodun kulaklığını takarak çantasını eline aldı. Dans ederek balkona doğru yürüdü.. - Her eyess... She iss on the dark sideeee...- Kulaklıktan yankılanan sesler karmaşık dünyasına ışık tutarak labirentin sonunu göstermeye çalışan birer çizgiydi sadece. Balkona çıktı. Masanın üzerine çanasını bıraktı. Sigarası ağzında güneş gözlüklerini takarak balkondan hafifçe sarktı. Aşağıdaki insan parçacıklarına baktı. Acıdı..Çantasını açtı. Parçalar halindeki w2000 ini yavaşça kurdu.Dans ediyordu. Ölümün dansı erken gelmişti. İlk hedefini belirledi. Karşı evde oturan eskiden sık sık kesiştiği , belkide aşk duygusunun kabardığı kızdı. Nefretle izliyordu onu.. -Love you love you love you love you..- Phiw!
İlk kurşun.. Kızın kafasına giren kurşun arkasından bir sürü kızıl getirmişti. Duvara dağılan akıl dolu taneler huzurun sembolüü yansıtıyordu onun için. Ölüm.. İkinci hedefine düşünmeden ateş etti. Phiw ! Phiw! Sırayla şarjörünü boşaltana kadar dans ederek ateş etti. Kendinden geçmişti. Silahını yere attı. İçeriye girdi. Sigarasını tazeledi. Televizyona daldı bi anda. Haberlerde ailesinin yok oluşunu gördü. Trafik kazası.

**İzmirden - Ankaraya gitmekte olan 35 ABC 034 plakalı araç Afyon yakınlarında takla atarak zincirleme kazaya neden oldu.Kaza sonuncunda ölenlerin listesi... **

Kendi adı?! Nasıl yani.. Kendisinin orda olması.. Aynaya koştu hemen..Oradaydı ama yoktu. Kendisi miydi yoksa bir hayal mi. Tarihe baktı. 24 Haziran .. Doğum günüydü bugün.. Televizyona döndü.. Tarih gene 24 Haziran. Ama tek bir farkla.. 1 yıl öncesine ait.. Çömeldi ve ağlamaya başladı.. Hissetmenin getirdiği acıyı tattı yeniden.. Tabancasını eline aldı son bir kez. Herşeyi kaybetmenin acısıyla son bir kez aynaya baktı.. Orada yoktu. Kurşun aynaya saplandı. Beden son buldu. Nefretin bütünlüğü yok oldu..

SON :)

Semih Nazlı

Sevgilerimle
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 4 ay sonra ...
×
×
  • Yeni Oluştur...