unity100 Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 ben mantik aramiyorum, guvenilirlik ariyorum. hayatta herkes bilincli ya da bilincsiz, guvenebilecegini dusundugu insanlardan secer cevresini. guvenilirligin de dereceleri vardir, kimi insana evinin anahtarini verecek kadar guvenirsin, kiminin yanindan gecerken de cuzdanina dikkat edersin. normal kosullarda hersey normaldir. ancak bencilligi ya da iyiniyeti cok belirgin insanlarin nitelikleri farkina varilacak kadar belirgindir. fakat toplum icerisinde karsilasilan en ufak zorluktan baslayarak kisilerin spektrumun iki ucunun neresinde bulundugu daha belirginlesir. hayat memat meselesi bir kisinin ne oldugunu tam olarak soyleyebilecegimiz bir testtir. kalan kalmistir, toplum icerisine dondugunde bencil davranislari azalmis olmakla birlikte ruhunun en derininde niteligi bu oldugu icin degisen ve toplumla celismeyen oranlarda devam eder. ama adamin ozu degismez. testi gecen de gecmistir, toplum icerisinde kalanlarla benzer normal bir hayat surmelerine karsin bilebilirsin ki budunu kaptirma endisesi duymadan arkani donebilirsin.[hline]referanslar : www.mizzah.com www.tokaci.com(oscommerce customization) turkiye.bookturkey.com aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 said: fedaykin, 31 October 2003 21:53 tarihinde demiş ki:Öncelikle şunu belirterek başlamalıyımki benim için geçerli kanunlar ne devletin koyduğu kanunlar nede toplumun koyduğu kanunlar, örfler filan. Benim için geçerli olan tek kanun kendi inandıklarım. Ha birisi çıkar senin inandığın şeyler şu şu şu kanunlara aykırı o sebepten seni yargılayacağız derler o onların bileceği iş ki bunu daha önce defalarca yaptılar. Şimdi bu paragrafa biraz daha açıklık getirsem daha iyi olacak galiba. Bu açıklık getirme olayını da zannedersem en iyi örnek verme şekliyle açıklıyabilirim ki birazdan vereceğim örneklerin hepsi yaşamımdan gerçeklerdir, sallamasyon iş olsun diye verilmiş örnekler değildir. Örnek 1-) İzmit Atık Yakma Tesisi (İZAYDAŞ) önünde yaptığımız bir eylem sonrasında doğal olarak gözaltına alınmıştık. Orada Jandarmanın bana sorduğu sual olan "Yaptığın işin yasadışı olduğunu biliyormusun" sorusuna karşılık benim cevabım "Gerçekte yasadışı olan insanların sağlığını tehlikeye atacak tesisleri kurmak ve mevcut yasalara göre bile yasak olduğu halde (Çevre Bakanlığı kapatma kararı almıştı o tarihte) o tesisi işletmektir. O sebepten yasadışı olan benim yaptığım eylem değil, o tesisisn işletilmesidir." şeklindeydi. Şimdi mevcut kanunlar o tesise karşı eylem yapmak elli bin kez yasak desin benim açımdan değişen bir şey olmaz. Benim inandığım doğrular gerçekte kanunsuz olan şeyin o tesisin çalışmaya devam etmesi olduğunu söyler. Örnek 2-) Toplumsal bilinç olayına gelecek olursakta askerliğimi yaptığım yerde benden başka bütün askeler bakire olmayan bir kadınla asla evlenmeyeceğini, onun kirli olduğunu söylüyordu. Hatta ikisi hariç karakoldaki bütün askerler bakire çıkmazsa öldürmenin doğal bir şey olduğunu savunuyorlardı. Şimdi toplumun geneline bakacak olursak da (kendi çevremizdeki nispeten elit batılı kesimden bahsetmiyorum) bu düşüncenin yaygın olduğunu görebiliriz. Şimdi toplum isterse gelecek onbin yıl boyunca bu görüşünü sürdürsün bu beni en ufak bağlamaz. Umarım derdimi daha açık anlatabilmişimdir. İşte bu sebeplerden yazılı veya sözlü kanunlar değil, kendi inandığım kanunlar benim için geçerlidir. Bunlar uyuşuyorsa ne ala ama uyuşmuyorsa da ben kanunları değiştirmek için mücadele ederim, onlara göre kendimi değiştirmem.[hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. [ no pain, no gain ] Edit: Tek gözle yazı yazmak baya bir zormuş, bir sürü yazım hatası yapmışın onları düzelttim. [Bu mesaj fedaykin tarafından 03 November 2003 19:22 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
unity100 Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 yazili kanunlar gecerlidir. period. eylem yapmak yerine dava acabilir, mahkemenin kararina ragmen sozkonusu belediye yahut isletme calismaya goz yummaya devam edince bunlar aleyhine tazminat davasi acabilirdin. eninde sonunda pes etmek zorundalar, cunku kendi yetkilerini kanundan alirlar. bakire olayina gelince, bakire cikmayinca oldurmek dusuncesi zaten su an icinde bulundugumuz toplumun kabullenmis oldugu insan haklari bildirisine ters oldugu icin bu insanlarin dusuncesi yanlis.[hline]referanslar : www.mizzah.com www.tokaci.com(oscommerce customization) turkiye.bookturkey.com aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 Bir, Bergama'da Yargıtay son kararı verdi ve Siyanürle altın aramayı yasakladı ama devletin organları bunu uygulamadı. Nokta, period her ne dersen. İki, doğrudan eylem bir çok batı demokrasisinde kabul gören bir hak, demokrasinin olmazsa olmazı olarak görülür. Bir period da buraya yerleştirelim bakalım. İnsan hakları bildirgesini imzalayan kanun yapıcılar yani devlet, o bakımdan toplum örf ve adetleri sınıfına girmez. Kısaca örf ve adetler bekareti gerektirir, toplumun gözünde yanlış olan sensin. iki kere period (Sevdim bu lafı :-P )[hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. [ no pain, no gain ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Estel_Anorien Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 Yarasın yigidime.[hline]Ben eskiden, evimin hemen arkasındaki top oynadığım boş araziyi geri istiyorum. Yıkın üstüne yapılan evleri Bir çöpümüz var diye heryerin çöp kokmasına bende karşıyım Her şey forum için! Her şey forum için! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
unity100 Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 said: fedaykin, 03 November 2003 19:57 tarihinde demiş ki: Bir, Bergama'da Yargıtay son kararı verdi ve Siyanürle altın aramayı yasakladı ama devletin organları bunu uygulamadı. Nokta, period her ne dersen. İki, doğrudan eylem bir çok batı demokrasisinde kabul gören bir hak, demokrasinin olmazsa olmazı olarak görülür. Bir period da buraya yerleştirelim bakalım. İnsan hakları bildirgesini imzalayan kanun yapıcılar yani devlet, o bakımdan toplum örf ve adetleri sınıfına girmez. Kısaca örf ve adetler bekareti gerektirir, toplumun gözünde yanlış olan sensin. iki kere period (Sevdim bu lafı :-P )[hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. [ no pain, no gain ] devletin organlari bunu uygulamadiysa basvurursun aihmde devlet aleyhine davani acarsin kazanirsin hem uluslararasi alanda itibarini kepaze edersin uygulamayanin hem de essek gibi tazminati kaktirirsin.[hline]referanslar : www.mizzah.com www.tokaci.com(oscommerce customization) turkiye.bookturkey.com aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 Bakanlar kurulunun kanun hükmünde kararname çıkarmak gibi yeterince kanuni bir hakkı varsa hukuken haklı duruma geçemezsin. Ayrıca geçsen bie bu öyle çok yıl alırki atı alan çoktan üsküdarı geçmiş olur. Bazı durumlarda doğrudan eylem çok daha hızlı ve kesin sonucu almanı sağlar. Ayrıca nükleer denemeler gibi son derece yasal işleri engellemenin birincil yolu da bu şekilde doğrudan eylemler yaparak kamuoyu baskısı oluşturmaktır. Zaten bu tür doğrudan eylemler sayesinde yanlış olan kanunlar değiştirilir, gerekli uluslararası kararlar alınır. Örneğin İngiltedere kadınların seçme ve seçilme hakkını elde etmesi bir çok doğrudan eylem, açlık grevleri, gösteri ve yürüyüşler sonunda olmuştur. Doğrudan eylem yasaların bittiği yada işlevsizleştiği yerde halkın iradesini koyma yoludur.[hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. [ no pain, no gain ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
horacegoesskiing Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 şunu söliim. bi ülkenin kanunlarında bakire olmayan kızı öldürmek varsa. bunu ahlaksal bi zorunluluk olarak görüyosalar da birisi mesela o kızı kaçırsa kurtarsa o adamı alkışlarım. anlatabiliyo muyum? kendi değerlerimizden bahsedelim biz. geri kalanı tırıvırı.[hline] Bütün dünya buna inansa, bir inansa, hayat bayram olsa... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Smoke Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 said: unity100, 03 November 2003 18:46 tarihinde demiş ki: ben mantik aramiyorum, guvenilirlik ariyorum. hayatta herkes bilincli ya da bilincsiz, guvenebilecegini dusundugu insanlardan secer cevresini. guvenilirligin de dereceleri vardir, kimi insana evinin anahtarini verecek kadar guvenirsin, kiminin yanindan gecerken de cuzdanina dikkat edersin... lol be adam kasparovun aynı anda sekiz kişiyle satranç oyanadığı gibi tartışıyor :] neyse kedi konusuna dönersek; farklı şeylerden bahsediyoruz... ben içgüdüsel olan yemek dürtüsü diyorum, sen bana güven güvenilirlikten bahsediyorsun. Aynı şeyler değil, şöyle ki çevremde güvenilir biri olarak kabul edilirim çok ciddi olarak bazı dostlarım için ölebilirim. Ya da bazı dostlarım için kendimi feda edebilirim. Bunlar zaten mantğınla yapılacak şeyler. Sevmediğin veya tanımadığın için kimse ölmez herhalde. Benim üstüne basa basa söylediğim şey "bazı hayati kararlarda mantık geçerlidir... ona kabul o zaten senin nasıl biri olduğunla ilgilidir. ancak bazı durumlarda ,açlıktan ölmek üzere olmak gibi, mantığın yerini hepimizde bulunan yaşama iç güdüsüne bırakır. O durumlarıda hiç kimse önceden kestiremez, simule edilemez. Senin düşüncelerinin doğru kısımlarını kabul etmekle birlikte, sabahtan beri söylemeye çalıştığım şeyi anlamamanıda hayretle karşılıyorum. Dip not: Hiçbir zaman komşunu yemek yada bir insanı yemekten bahsetmedim. Bahsettiğimiz evcil de olsa bir hayvan yemek, konuyu yavaştan oraya çekiyorsun. Çekme :][hline]rtc [Bu mesaj SM0KE tarafından 03 November 2003 23:31 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
inf Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 said: unity100, 03 November 2003 15:06 tarihinde demiş ki: vay be laf kalabaligini yiyim. uluslararasi anlasmalar laf kalabaligi yani. senin onundeki bilgisayarin parcalari o anlasmalar cercevesinde ithal ediliyor be. ne kadar onemsizmis uluslararasi anlasmalar. 'dramatize etmissin' demekle one surdugum savlar bu kadar kolay bertaraf oluyorsa ben de sana oyle diyim : 'dramatize etmissin'. sen bazi seyleri z.tlemiyor olabilirsin, herkes senin gibi duygusal acidan olu degil.[hline]referanslar : www.mizzah.com www.tokaci.com(oscommerce customization) turkiye.bookturkey.com aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com Nedemek bu laf kalabalığını yiyeyim???!.. unity boş konuşuyorsun. Konuyu saptırıp duruyorsun.. Uluslar arası antlaşmalar tabiki laf kalabalığı değil ama bu konuyla bir bağlantısı yok..... Adam adada kedi yemiş olay bu anlıyormusun? Terbiyeni takın biraz kendine gel. Tüm thread boyunca sağa sola laf atıp ortalığı kızıştırıp durmuşsun. Hem merak etme ben nelerin hangi yollarla nasıl bu ülkeye girdiğini, hayatın zorluklarını senden çok daha iyi bilirim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
unity100 Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 said: SM0KE, 03 November 2003 23:29 tarihinde demiş ki: farklı şeylerden bahsediyoruz... ben içgüdüsel olan yemek dürtüsü diyorum, sen bana güven güvenilirlikten bahsediyorsun. Aynı şeyler değil, şöyle ki çevremde güvenilir biri olarak kabul edilirim çok ciddi olarak bazı dostlarım için ölebilirim. Ya da bazı dostlarım için kendimi feda edebilirim. Bunlar zaten mantğınla yapılacak şeyler. Sevmediğin veya tanımadığın için kimse ölmez herhalde. baskalari icin olme ya da olmeme polemigi degil. dogru olduguna inandigi ya da humanist acidan modern toplumumuzca kabul edilen moral degerlere -baskasini malini canini calmamak vs gibi - baglilik acisindan guvenilirlik mevzu. said: Benim üstüne basa basa söylediğim şey "bazı hayati kararlarda mantık geçerlidir... ona kabul o zaten senin nasıl biri olduğunla ilgilidir. ancak bazı durumlarda ,açlıktan ölmek üzere olmak gibi, mantığın yerini hepimizde bulunan yaşama iç güdüsüne bırakır. O durumlarıda hiç kimse önceden kestiremez, simule edilemez. insan dedigimiz hayvani diger turlerden ayirip buraya getiren sey icgudulerinin uzerine cikabilmek olmustur. said: Dip not: Hiçbir zaman komşunu yemek yada bir insanı yemekten bahsetmedim. Bahsettiğimiz evcil de olsa bir hayvan yemek, konuyu yavaştan oraya çekiyorsun. birkac post onceki postumda mevzunun ozunu maddeler halinde ortaya koydum. herseyin arkasindaki prensip ayni. toplumlar tarih icerisinde bir digerine oburunden daha cok onem vermistir ama neticede oz degismemistir. niyeti kotu olan adam her zaman icin degisen oranlarda da olsa kotudur. 10 yuzyil once bu bu herifin senin bogazina bicagi dayamasi olarak tezahur ederdi, bu yuzyilda isyerinde seninle rekabet ederken hakkinda dedikodu yayip karalamaya calismasi seklinde tezahur eder.[hline]referanslar : www.mizzah.com www.tokaci.com(oscommerce customization) turkiye.bookturkey.com aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Absolut Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 Onu bunu bilmem aç kalırsam ve yiyecek başka birşey yoksa kedi yerim.[hline]Kalplerdeki Kaymak Profocio Web Hosting Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
unity100 Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 said: Twilight, 04 November 2003 00:22 tarihinde demiş ki: Nedemek bu laf kalabalığını yiyeyim???!.. unity boş konuşuyorsun. Konuyu saptırıp duruyorsun.. Uluslar arası antlaşmalar tabiki laf kalabalığı değil ama bu konuyla bir bağlantısı yok..... Adam adada kedi yemiş olay bu anlıyormusun? Terbiyeni takın biraz kendine gel. Tüm thread boyunca sağa sola laf atıp ortalığı kızıştırıp durmuşsun. Hem merak etme ben nelerin hangi yollarla nasıl bu ülkeye girdiğini, hayatın zorluklarını senden çok daha iyi bilirim. laf kalabaligi muhabbetini acan sensin, uluslarasi anlasmalarin hukmu yok diyen de sensin, simdi de tersini soyluyorsun. terbiyesiz bir durum da yok. sen bir sahsin 10-20 posttur tartismada ortaya koydugu gerekceli savlarina 'laf kalabaligi' dersen o da senin bu 'laf kalabaligini' yiyeyim der. iste bu demek. gereksiz yere terbiye muhabbetini acman da bana projekte ettigin agresiflik egilimine motamot uyuyor. uluslararasi anlasmalarin nasil bu konuyla baglantisi olduguna gelince, dunyada HER ulke uluslararasi anlasmalarla imza attigi taahutnameleri yerine getirmek zorunda. turkiye bunlardan da farkli olarak avrupadaki uluslararasi mahkemelerin kararlarini kabul etmeyi de taahhut etmis durumda. bunun sonucu olarak ornegin seni askerligini yaparken yerden yere vursalar turkiye cumhuriyetindeki mahkemelerde hakkini alamazken insan haklari mahkemelerine gidip dava ettigin zaman devlet boynu bukuk sana tazminatini odemek zorunda kaliyor. artik oraya da gitmeye gerek kalmayabiliyor, zuhal olcay ve sair 'aydinlar' bir kitabin onsozune katkida bulunduklari icin dgmlik olarak addedilen suclardan yargilaniyorlardi, fakat adalet bakanliginin 'mahkemeleri karar alirken avrupa sozlesmeleri ve yeni yapilan avrupa uyum yasalarini dikkate alma' cagrisina uygun karar alinarak beraat ettirildiler. ne alakasi uluslararasi anlasmalarin ? iste bu. hayatimizin bu kadar icinde artik.[hline]referanslar : www.mizzah.com www.tokaci.com(oscommerce customization) turkiye.bookturkey.com aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
unity100 Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 3, 2003 said: fedaykin, 03 November 2003 20:58 tarihinde demiş ki: Bakanlar kurulunun kanun hükmünde kararname çıkarmak gibi yeterince kanuni bir hakkı varsa hukuken haklı duruma geçemezsin. Ayrıca geçsen bie bu öyle çok yıl alırki atı alan çoktan üsküdarı geçmiş olur. Bazı durumlarda doğrudan eylem çok daha hızlı ve kesin sonucu almanı sağlar. Ayrıca nükleer denemeler gibi son derece yasal işleri engellemenin birincil yolu da bu şekilde doğrudan eylemler yaparak kamuoyu baskısı oluşturmaktır. Zaten bu tür doğrudan eylemler sayesinde yanlış olan kanunlar değiştirilir, gerekli uluslararası kararlar alınır. Örneğin İngiltedere kadınların seçme ve seçilme hakkını elde etmesi bir çok doğrudan eylem, açlık grevleri, gösteri ve yürüyüşler sonunda olmuştur. Doğrudan eylem yasaların bittiği yada işlevsizleştiği yerde halkın iradesini koyma yoludur.[hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. [ no pain, no gain ] yillar alirsa sen de ona gore istedigin tazminati artirip 10 yil sonra oyle aci bir diyet odettirirsin ki bir daha kimsenin bir tarafi yemez onu yapmaya. protestoya cikarsan ne olur ? iste karakola alirlar filanca astsubaya artik her neyse derdini anlatirsin. her insan yeterince bilincli olup dava acsaydi 5 yil icerisinde burokrasi kademelerinde bulunanlarin bir daha bir taraflari yemezdi kanunu cignemeye.[hline]referanslar : www.mizzah.com www.tokaci.com(oscommerce customization) turkiye.bookturkey.com aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Smoke Mesaj tarihi: Kasım 4, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 4, 2003 lol ya unity senle tartışmak gereksiz, geleceğin süper politakacı olucaksın eminim. Tartışma konusunu "zor durumda kedi yemek" Eğer kedi yiyorsan bu senin kötü biri olduğunu göstermez. O kediyi yiyip yememen senin ne kadar aşalık ve güvenilmez biri olduğunu da göstermez. O kediyi yemişsen yaşamak istiyorsundur buda insanın içinde olan birşey. Ne kadar modern/humanist olduğunu iddia etsende sonuçta sen de hepimiz gibi insan iç güdüsü taşıyorsun. Olayın hırsızlık/cinayet vb. şeylerle alakası tamamen senin fantezindir. Senin söylediğin aşağı yukarı şu mantığa geliyor. Kırmızı ışıkta geçmek kanunen suç ise bu suçu işleyen biri katilde olabilir, güvenilmezdir ve hırsızlıkta yapıyordur. Ayrıca besin zinciri diye bişi var... Besin zincirinde benim altındaysa, açsam babamı bile yerim... :p[hline]rtc Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
navyamphs Mesaj tarihi: Kasım 4, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 4, 2003 Konuyu baştan sona okumadım, eğer daha önce birisi aynı şeyi söylediyse tekrar olacak ama; - İnek, Koyun, tavuk vs vs eti yemek normal - Kedi köpek eti yemek suç Ama hindistanda inek eti yemek de suç. Ve yahut tayvan vb yerlerde köpek eti kasaplarda satılıyor. Demek istediğim ortadaki tek suçlu kediyi o adaya getiren kişi/kişiler.[hline]Darkspade Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Absolut Mesaj tarihi: Kasım 4, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 4, 2003 Ya suçlu falan yok. En doğal kanundur bu acıkırsan bişeyler tersin bu kadar basit. Adam acıkmış ve yiyecek tek şeyde kediymiş. Bu arada Unitynin adının altına Deniz Baykal'ın izinde yazılmasını talep ediyorum bu kadar muhalefet bir işe yarasın bari. :)[hline]Kalplerdeki Kaymak Profocio Web Hosting Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
inf Mesaj tarihi: Kasım 4, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 4, 2003 said: unity100, 04 November 2003 02:25 tarihinde demiş ki: said: Twilight, 04 November 2003 00:22 tarihinde demiş ki: Nedemek bu laf kalabalığını yiyeyim???!.. unity boş konuşuyorsun. Konuyu saptırıp duruyorsun.. Uluslar arası antlaşmalar tabiki laf kalabalığı değil ama bu konuyla bir bağlantısı yok..... Adam adada kedi yemiş olay bu anlıyormusun? Terbiyeni takın biraz kendine gel. Tüm thread boyunca sağa sola laf atıp ortalığı kızıştırıp durmuşsun. Hem merak etme ben nelerin hangi yollarla nasıl bu ülkeye girdiğini, hayatın zorluklarını senden çok daha iyi bilirim. laf kalabaligi muhabbetini acan sensin, uluslarasi anlasmalarin hukmu yok diyen de sensin, simdi de tersini soyluyorsun. terbiyesiz bir durum da yok. sen bir sahsin 10-20 posttur tartismada ortaya koydugu gerekceli savlarina 'laf kalabaligi' dersen o da senin bu 'laf kalabaligini' yiyeyim der. iste bu demek. gereksiz yere terbiye muhabbetini acman da bana projekte ettigin agresiflik egilimine motamot uyuyor. uluslararasi anlasmalarin nasil bu konuyla baglantisi olduguna gelince, dunyada HER ulke uluslararasi anlasmalarla imza attigi taahutnameleri yerine getirmek zorunda. turkiye bunlardan da farkli olarak avrupadaki uluslararasi mahkemelerin kararlarini kabul etmeyi de taahhut etmis durumda. bunun sonucu olarak ornegin seni askerligini yaparken yerden yere vursalar turkiye cumhuriyetindeki mahkemelerde hakkini alamazken insan haklari mahkemelerine gidip dava ettigin zaman devlet boynu bukuk sana tazminatini odemek zorunda kaliyor. artik oraya da gitmeye gerek kalmayabiliyor, zuhal olcay ve sair 'aydinlar' bir kitabin onsozune katkida bulunduklari icin dgmlik olarak addedilen suclardan yargilaniyorlardi, fakat adalet bakanliginin 'mahkemeleri karar alirken avrupa sozlesmeleri ve yeni yapilan avrupa uyum yasalarini dikkate alma' cagrisina uygun karar alinarak beraat ettirildiler. ne alakasi uluslararasi anlasmalarin ? iste bu. hayatimizin bu kadar icinde artik.[hline]referanslar : www.mizzah.com www.tokaci.com(oscommerce customization) turkiye.bookturkey.com aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com Olayı toplum içindeki güvensizliğe kadar getiren sen oldun ama konunun ne toplumla nede başka birşeyle alakası yok. Medeniyetten uzak bir yerde açlıktan yenilen bir kediden bahsediyoruz. Sen olayı bir türlü kavrıyamadın.....10-20 posttur ortaya koyduğun senin deyişinle gerekçeli savların bu olayla hiçbir alakası yok. Sana özel olarak tekrar yazayim. Olay A kişisinin bir adada(!) yediği KEDİ! Orda bu adamı ancak maymunlar yargılar. Ayrıca uluslarasi anlasmalarin hukmu yok diyen biride olmadı. Neyse bu konuyla ilgili son postum. Arkadaşa afiyet olsun. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
unity100 Mesaj tarihi: Kasım 4, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 4, 2003 said: SM0KE, 04 November 2003 09:39 tarihinde demiş ki: lol ya unity senle tartışmak gereksiz, geleceğin süper politakacı olucaksın eminim. Tartışma konusunu "zor durumda kedi yemek" Eğer kedi yiyorsan bu senin kötü biri olduğunu göstermez. O kediyi yiyip yememen senin ne kadar aşalık ve güvenilmez biri olduğunu da göstermez. O kediyi yemişsen yaşamak istiyorsundur buda insanın içinde olan birşey. Ne kadar modern/humanist olduğunu iddia etsende sonuçta sen de hepimiz gibi insan iç güdüsü taşıyorsun. Olayın hırsızlık/cinayet vb. şeylerle alakası tamamen senin fantezindir. Senin söylediğin aşağı yukarı şu mantığa geliyor. Kırmızı ışıkta geçmek kanunen suç ise bu suçu işleyen biri katilde olabilir, güvenilmezdir ve hırsızlıkta yapıyordur. Ayrıca besin zinciri diye bişi var... Besin zincirinde benim altındaysa, açsam babamı bile yerim... :p[hline]rtc daha once de demistim, sahsin zor sartlar altinda ne yaptigi kendisinin bencillik-altruism spektrumunda nerede oldugunu belirtir. o sahsin belki kendisinin de norvecteyken uygunsuz addettigi bir seyi yapmasi, sahsin spektrumdaki yerini belirler. su noktada rahatca soyleyebiliriz ki bu insan eger toplum icerisinde caresiz kalir, butun yollari tukenir ya da ona tukenmis gorunurse kucuk hirsizliklara girismekten cekinmeyecektir.[hline]referanslar : www.mizzah.com www.tokaci.com(oscommerce customization) turkiye.bookturkey.com aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
unity100 Mesaj tarihi: Kasım 4, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 4, 2003 said: Twilight, 04 November 2003 10:38 tarihinde demiş ki: Olayı toplum içindeki güvensizliğe kadar getiren sen oldun ama konunun ne toplumla nede başka birşeyle alakası yok. Medeniyetten uzak bir yerde açlıktan yenilen bir kediden bahsediyoruz. Sen olayı bir türlü kavrıyamadın.....10-20 posttur ortaya koyduğun senin deyişinle gerekçeli savların bu olayla hiçbir alakası yok. Sana özel olarak tekrar yazayim. Olay A kişisinin bir adada(!) yediği KEDİ! Orda bu adamı ancak maymunlar yargılar. Ayrıca uluslarasi anlasmalarin hukmu yok diyen biride olmadı. Neyse bu konuyla ilgili son postum. Arkadaşa afiyet olsun. sahsin marsta ya da venuste olmasi dahi bu kisinin norvec vatandasi ve norvec toplumunun bir uyesi olmasi durumunu degistirmez. oyle olsa idi al oldurecegin adami git pasifikte bir adaya cek kameraya burasi issiz diye, ac kaldik adam bana saldirdi ben de onu oldurdum de. bahsettiklerin ancak hafifletici sebep olabilir, sahsin isledigi fiili degistiremez. sen de su basit olayi kavrayamadin hala : aynasi istir kisinin.[hline]referanslar : www.mizzah.com www.tokaci.com(oscommerce customization) turkiye.bookturkey.com aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Asteroth Mesaj tarihi: Kasım 4, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 4, 2003 said: unity100, 04 November 2003 14:20 tarihinde demiş ki: su noktada rahatca soyleyebiliriz ki bu insan eger toplum icerisinde caresiz kalir, butun yollari tukenir ya da ona tukenmis gorunurse kucuk hirsizliklara girismekten cekinmeyecektir. Tartışmanın bu noktaya kadarki bölümünü eksiksiz okumadım ama bu söylediğini, yani başka çaresi kalmaması durumunda çalma eylemini gerçekleştirmeyip de açlık-susuzluk-soğuk gibi günümüzde artık "yok" denecek kadar az olan ölüm şekilleriyle ölecek kaç kişi gösterebilirsin?[hline] DynamicK, 02 November 2003 23:09 tarihinde demiş ki: supermen gazeteciydi mesela ama süper adamdı yane ucuyodu Aurora, 01 November 2003 18:43 tarihinde demiş ki: Bizim mahallenin davulcusu Portnoy olacaktı... Her gün oruç tutardım aente, 11 July 2003 17:34 tarihinde demiş ki: I am very şaşıring olayı.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
unity100 Mesaj tarihi: Kasım 4, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 4, 2003 said: Asteroth, 04 November 2003 14:25 tarihinde demiş ki: Tartışmanın bu noktaya kadarki bölümünü eksiksiz okumadım ama bu söylediğini, yani başka çaresi kalmaması durumunda çalma eylemini gerçekleştirmeyip de açlık-susuzluk-soğuk gibi günümüzde artık "yok" denecek kadar az olan ölüm şekilleriyle ölecek kaç kişi gösterebilirsin? soz konusu zorluklari kistas aldigim sey bunlarla kisilerin olme ya da karsilasma olasiliklari degil, bunlarla, ya da hayatta buyuk zorluk diyebilecegimiz seylerle karsilasan insanlarin bu zorluklar karsisinda son care olarak gosterdikleri davranis bicimlerinin aslinda bu kisilerin bilincaltindaki gercek kisiliklerine uygun oldugu. bu gun itibariyla modern toplumda yasayan insanlarin cok azinin aclik veya donma gibi bir olayla karsilasip teste tabi olma durumu var, bu ayri bir mevzu. neticede karsilasmis insanlarin durumunu tartisiyoruz. bunun da otesinde, su genel onerme her zaman gecerlidir - kisinin gercek karakteri zorluk sirasinda ortaya cikar.[hline]referanslar : www.mizzah.com www.tokaci.com(oscommerce customization) turkiye.bookturkey.com aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Absolut Mesaj tarihi: Kasım 4, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 4, 2003 bunun da otesinde, su genel onerme her zaman gecerlidir - kisinin gercek karakteri zorluk sirasinda ortaya cikar. Bence yanlış bir önerme. Gerçek karakter ile koşulların seni zorladığı karakter durumları çok farklı olabilir. Sen normalde çok uyumlu biri iken bir futbol maçında veya bilgisayar oyununda tamamen farklı bir insan olabilirsin bu senin gerçek karakterini değil o an ortamdaki havanın karakteridir. Benim bilgisayar oynarken dış dünyaya kendimi kapıyor olmam veya iftara az kalmışken asabi olmam (oruç tutumuyorum ama tutsam asabi olurdum) veya şu anki gibi sigarayı bırakmışkenki sinirim benim gerçek karakterimi değil o anlık karakterimi yansıtır. Adamın o durumda kediyi yemesi bence hayatta kalmak için doğrudur, eminim sen de benzer bir durumda (Issız adada yalnızsın) yaşamak için aynı şeyi yapardın ama adam burda show için yemiş olabilir.[hline]Kalplerdeki Kaymak Profocio Web Hosting [Bu mesaj Absolut tarafından 04 November 2003 14:46 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Asteroth Mesaj tarihi: Kasım 4, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 4, 2003 Kişinin gerçek karakterinin zorluk durumunda ortaya çıkacağına karşı çıkmadım.Dikkat edersen yukarıdaki mesajında "Son çare" demişsin.Yani zorluk had safhada."To be or not to be" olayı yani.Ya çalıcaksın ya ölüceksin.Sen ölmeyi tercih ederdim diyebilir misin? Eğer diyebiliyosan, haklı olduğunu kabul ederim.[hline] DynamicK, 02 November 2003 23:09 tarihinde demiş ki: supermen gazeteciydi mesela ama süper adamdı yane ucuyodu Aurora, 01 November 2003 18:43 tarihinde demiş ki: Bizim mahallenin davulcusu Portnoy olacaktı... Her gün oruç tutardım aente, 11 July 2003 17:34 tarihinde demiş ki: I am very şaşıring olayı.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
unity100 Mesaj tarihi: Kasım 4, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 4, 2003 said: Absolut, 04 November 2003 14:44 tarihinde demiş ki: Bence yanlış bir önerme. Gerçek karakter ile koşulların seni zorladığı karakter durumları çok farklı olabilir. Sen normalde çok uyumlu biri iken bir futbol maçında veya bilgisayar oyununda tamamen farklı bir insan olabilirsin bu senin gerçek karakterini değil o an ortamdaki havanın karakteridir. Benim bilgisayar oynarken dış dünyaya kendimi kapıyor olmam veya iftara az kalmışken asabi olmam (oruç tutumuyorum ama tutsam abai olurdum) veya şu anki gibi sigareayı bırakmışkenki sinirim benim gerçek karakterimi değil o anlık karakterimi yansıtır. Adamın o durumda kediyi yemesi bence hayatta kalmak için doğrudur, eminim sen de benzer bir durumda (Issız adada yalnızsın) yaşamak için aynı şeyi yapardın ama adam burda show için yemiş olabilir.[hline]Kalplerdeki Kaymak Profocio Web Hosting peki ya tersi ise ? senin futbol oynarken ya da bilgisayar oynarkenki karakterin o durumlardaki havanin etkisindeki karakterinse ? bunu rahatlikla soyleyebiliriz cunku insanlar universitesinde gezerken farkli, memleketine gittiginde farkli, tatil koyunde farkli davranislar icerisine girer. halbuki gercek benlik, yani sahsin toplumsal etkiler, sosyal konumu ve sosyal, psikolojik ve zihinsel bilgi birikiminin olusturdugu karakter toplaminin en dibinde olan sey ancak gercek zorluklar karsisinda kalindiginda digerlerine baskin cikar. zorluk gectigi zaman bu karakter orada kalir, diger etmenlerin altina gomulur fakat her daim azalsa da artsa da kisinin davranislari uzerinde etkili olur. bir de su emin olma muhabbeti ne kadar bos bir muhabbet ; 'eminim yapardin'. tanimadigi insanlar hakkinda bir kisinin bu kesinlikte konusabilmesi icin o kisinin zor kosullarda test olmasina sahit olmasi lazim, aksi takdirde hukumsuz olur.[hline]referanslar : www.mizzah.com www.tokaci.com(oscommerce customization) turkiye.bookturkey.com aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar