Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

yardım eder misiniz?


trikeratops

Öne çıkan mesajlar

Ne kompozisyonu bu yaa Bayağı zor bir konuymuş. Şöyle bir hayal ettim de baa imkansız göründü. Fakat genelde kompozisyon ödevleri sana istedikleri şeyi tam olarak anlatmanı beklemez. Genelde tekniği kullanma şeklindeki başarın en önemlisidir. Nasıl anlatacağına gelince de 1 duyun eksik olduğunda diğer 4 duyunla onları tamamlayacağın için kırmızıyı gördüğünde diğer dört duyunun ne durumda oldugunu ve onun sana hissettirdiklerini anlatman gerekiyor. Bu şekilde altından kalkarsın. Denemeni burada da yazarsan belki bir şeyler de eklememiz mümkün olabilir.
Kırmızıyı anlatan şiirler de bulmaya çalış. Kırmızıyla ilgili bir şiir "bir şair şöyle demiş" şeklinde olaya girilerek kompozisyonuna renk katacak ve senin işini daha da kolaylaştıracaktır. Tabii bulabilirsen.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bir yerden alıntı yapıcağımdır; eski bir arşivden buyrun;

Bentham 18yy da yaşamış ingiliz bi filozof.
İddiasıda nesnel gerçeklerin sadece algılarımızla varolacağını söyler. Yani görmediğimiz algılamadığımız şey yoktur.
herifin biri sormuş buna:
"Kimsenin bakmadığı bir ağaç yoktur o zaman. Ama tekrar algıladığımda anen bıraktığım gibi var. Bilimsel olarakta aynen var. Hiç bir farkı yok demiş. Demekki ağaç aslında her zaman orda, biz görmediğimizde de" demiş.
Bentham'ın yanıtı kısa olmuş.
"Ağaç biz algılamasakta var. Çünkü Tanrı herşeyi her şeyi algılıyor."
...
Bentham'ın Tanrı kanıtı işte ,buna benzer birşekilde kırmızıyı kurgulatabılırsin...[hline]§Tanrıdan önce karanlık vardı...§
What if God was one of us
Just a slob like one of us
Just a stranger on the bus
Trying to make His way home
....................................................
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Öncelikle sınıftaki tanımlamalardan herbirini alt alta bir kağıda yaz. Senin eklemek istediklerini de buna ekle. Dediğim gibi kırmızının dokunma, duyma, tat alma, koku alma duyularının üzerindeki etkisinin yanında kalbinde biraktığı etkileri de belirt.
Kırmızı sıcak bir renktir. İnsanın kan dolaşımını hızlandırır adrenalin salgılamana neden olur. Kırmızının en iyi tarifi ateş olabilir. Endüstrile tasarımcı ve otomobil tasarımcısı Pininfarina "hız kırmızıdır" der. O yüzden bütün hızlı araba dizaynlarını kırmızı olarak yapar. Bir çok kültürde kırmızı günahın rengidir. Tüm dinlerde şeytanın. Kırmızı en şehvetli en günahkar duyguları ortaya çıkaran renktir. Bir çok insana da sexi çağrıştırır. Kadınları en sexi gösteren renktir. Bunlar umarım sana başlangıcın için ipucu sağlayabilir. Bu arada kesinlikle çok klasik bir başlık kullanma. Çok ilgi çekici ve biraz da aykırı olsun. Gerekirse o başlığı okuduğunda insanlar gülüşsün bir kaç kişinin hafif yüzü kızarsın. Ama kesinlikle merak uyandıran ve çok çok dikkat çekici bir başlık kullan ve sonuç bölümününde o cümleyle bağlantı kur. Kırmızı konusu buna çok uygun bir konu olacaktır. Daha önce de dediğim gibi gelişim bölümünde senin buldukların sınıfta konuşulanlar ve biraz önce söylediklerim üzerinde üretebileceklerinle harmanlayıp bir yazı yaz ve bir şiir bulabilirsen tümünü ya da bir parçasını gelişim bölümünde kullan. Verdiği duyuları olabildiğince hissedebilecekleri şekilde anlat. Sonuçta kompozisyonu bir köre değil gözü gören insanlara okuyacağın için onların kırmızıya baktıklarında hissettiklerini biraz anlam katarak ve biraz abartarak (fazla değil biraz) anlattın ve ilgilerini kompozisyon üzerinde tuttun mu (sonunu merak edtmelerini sağlayabilirsin) en iyisi olursun. Yazabildigin kadar uzun yaz. Çokçok uzun yaz sonra zaten en uygun kısımları bulup diğer kısımları atarsın ve doğru uzunluğu bulur.
Bilemem bu söylediklerim sana yardımcı olabildi mi?
Yazını bitirdiğinde burada görmek istiyorum sakın ihmal etme. Hatta gidip vermeden önce son halini yazarsan belki bir iki detay da düzeltebilir ya da bir iki ekleme yapabiliriz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

hımm... göremeyen birisine kırmızıyı anlatmak zor bir iş olsa gerek, ama imkansız değil =] bence bu konuyu sana veren kişi, gerçekten de göremeyen birisine kırmızının nasıl anlatılacağını merak ettiğinden ya da bu konuyla ilgili bilimsel yöntemleri felan öğrenmek/senin öğrenip öğrenmediğini anlamak için vermemiştir. sanıyorum varmak istediği nokta senin bu kompozisyonu ele alış, işleyiş, anlatış tarzının nasıl olduğudur. betimlemelerini, benzetmelerini, anlatım gücünü, dili kullanma yeteneğini ölçmeyi hedefliyordur. bence ghaldszar yol gösterici, güzel bir yazı yazmış. dediklerine aynen katılıyorum, söylediği bu püf noktalarına dikkat et, bunları kesinlikle kullan! özellikle de "aykırı olmak" konusunda =] bence orada yazanlar dışında bizim sana bundan sonraki yardımlarımız, ancak "kendi aklımızca neleri kırmızıyla ifade edebiliriz" örneklemelerinden öteye girmeyecektir. bunun için de senin bu konudaki çalışmanı görmemiz gerekir.

yalnızca şunu ekleyeyim, kırmızıyı anlatmak için bence "kendi içine" yönel. aşkın, savaşımın, acının, tutkunun, kavganın, heyecanın, coşkunun,... ve daha birçok duygunun ifadesi olabilir kırmızı. genel olarak duyguların kabardığı anın rengidir. sen olaylar karşısında gözlerini kapatıp, "bunun hangi renk" olabileceğini düşünüp, oradan hareketle açıklayabilirsin. yaşadığın olaylardan, okuduğun kitaplardan, şiirlerden yola çıkarak, hissettiklerini kırmızıda ifade et. bilmiyorum şiire ilgili misin ama, örneğin bazı şiirler vardır insana öyle bir umut verir ki, masmavi bir gökyüzü altında güneş sıcak sıcak vurur yüzüne, rüzgar çam çam... ciğerlerinin oksijenle dolduğunu hissedersin, hayatı seversin. ama bazı şiirler daha farklı bir umut verir. tüylerin diken diken olur okuduğunda, için azimle dolar, var gücünle karşı durmak gelir içinden hayata ve mücadele etmeden doğuramazsın içindeki umudu, başaramazsın hayatı sevmeyi.
ikisi de içinde umut taşıdığı halde bence birincisi yeşildir, ikincisiyse kırmızı. demek istediğim senin ne hissettiğindir. aslında bu, göremeyen birisine "kırmızıyı" örneğin, anlatmanın da en iyi yoludur.

sana başarılar dilerim.

bu arada bazen güldüğüm, bazen sinirlendiğim bir durum var. "aykırı olmak keyiflidir, ama aykırı olacam diye uğraşanların çoğu, aslında başka bir sıradanlık yaratıyorlar. bunun farkında mıdırlar acaba?" =]
(alakasız oldu, kusuruma bakmayın ama aklıma geldi işte.)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bedeeviiz, tavsiye yzısı olmasına rağmen gerçekten çok hoş bir yazı yazmışsın. Kısa bir yazı dilimi içersinde kabaca bile olsa çok hoş bir şekilde kırmızıyı açıklamışsın kendine göre. Yazını çok beğendim. Senin taviseyelerini, yazılarını kısaca ismini daha çok görmeyi umuyorum bu bölümde.

Aykırılık ile ilgili yazdıkların burada bir konu olarak tartışmaya açıldı. Bu ilginç bir konu ve edebi yönden de psikolojik yönden de tartışılabilecek bir konu. O konuda konuşmak isteyenler burada değil Aykırılık isimli konu başlığı altında konuşabilirler
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bu eski bir filimde var . böyle bir sahne.
kör bir kız vardı bir adamda ona renkleri anlatıyordu.
sıcak bir taş parçası alıyor kumsal kıza veriyordu işte kırmızı diyordu.
sonra bir buz alıyor dolaptan işte işte mavi diyordu.
güneş doğarken yüzüne sıcaklık vuruyor işte işte buda sarı diyordu.
böyle bişeydi:)[hline]
...Me
DiMarziolu Strat Squier satılıktır.
Numb, 02 November 2003 16:19 tarihinde demiş ki:
evet boyama kitabın varsa onu alıyım lütfen. tüm dünyayı maviye boyamak istiyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
  • Yeni Oluştur...