Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

12 yaşındaki kıza 1 yılda 60 kişi tecavüz etti


Sensible

Öne çıkan mesajlar

Hz. Aişe: Peygamberimiz genç yaşta olan (17-18 yaşlarında : Hz. Aişe'nin ablası Esma hicrette 27 yaşındaydı. Hz. Aişe ablasından 10 yaş küçük olduğuna göre onun da hicrette tam 17 yaşında olması gerekir. Ayrıca Hz. Aişe peygamberimizden önce Cübeyr ile nişanlanmış, daha sonra dini nedenlerle ayrılmışlardı. Demek ki evlenecek çağda bir kızdı, nişanlanmış, nişan bozulmuş sonra peygamberimizle evlenmiştir-) Hz. Aişe ile evlenir. Müslüman hanımların sormaya utandığı sorulara cevap vermesi için peygamberimiz Hz. Aişe ile evlenmiş ve onu öğretmen olarak yetiştirmiştir. Hz. Aişe peygamberimizden 2000 hadis rivayet etmiş, Müslüman kadın ve erkeklere öğretmenlik yapmış, hatta Müslüman orduların komutanlığını dahi üstlenmiştir.

[ Mesaj 15 Eylül 2007, Cumartesi - 16:07 tarihinde, Dennis tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

http://en.wikipedia.org/wiki/Aisha
Buyrun okuyun, altta da reference olarak hangi hadisde geçtiği yazıyor. Araştırın da öğrenin. Bahsi geçen bahis (sahih-bukari) sünni inancında doğruluğu kesin olarak kabul edilen 6 büyük hadisten biridir. O hadise inanmıyorsanız sünni inancını reddediyorsunuz demektir. Kafirlik yapmayın madem müslümanım diyorsunuz, dimi :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Evet işte hadiste de yazıyor o. Kızı sokakta oynarken tutmuş akrabaları götürüp Muhammed'e vermişler. Aynen yazılı hepsi hatta tekrar tekrar bunu tartışmıştık Paticik'te, istediğiniz kadar araştırın.
Dindar insanların ilginç yanı da burada aslında, ölümden sonra hayali bir yerde sonsuza kadar mükemmel bir yaşam süreceklerini ve 40 tane bakireyle beraber olup duracakları hikayesine inanırken hiç bir sorgulamada bulunmayıp dogmaya boyun eğiyorlar ancak 1400 yıl önce yaşamış bir insanın 9 yaşında bir kızla cinsel münasebet yaşamış olduğu aynı dinde kabul edilmiş olunca kendi kendilerine sorgulamaya başlıyorlar.
Cennette 40 tane hurriyi hop hop edeceğine inanıyorsan, aynı dinde kabul edilmiş olan Muhammed'in 9 yaşında bir kızla cinsel münasebet yaşadığını da kabul edeceksin. Hani sorgulamadan inanıyordunuz?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Delirium çok güzel bir noktaya değinmiş.
Kafasını nasıl parçalarım ohşş şeklinde fantaziler (ki iğrenç fantaziler) kurmak yerine bu olayların sebeplerini anlamaya çalışmak ve mümkünse (ki mümkündür illaha da demiyorum) önüne geçmeye çalışmak gerekir diye düşünüyorum sadece.
Bu arada idam cezasına da karşıyım. İdam cezası caydırıcılığa girmiyor, cinayete giriyor. İdam cezasına karşı elimden gelen her şeyi yaparım da, çünkü ben bir katil değilim, o adamı öldürecek silahı benim tutmamam da devletimin tutması da beni rahatlatacak bir şey değildir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Hapise girenleri rehabilite edelim erken çıksın diyenlerin insaniyet ve etik açısından samimiyeti bana daha gerçekçi geliyor ama çözüm gerçekçi değil.

Öldürmeyelim, hapse atalım hayat boyu ya da 40 sene orda kalsın diyenlerin insancıllığı veya etiği ise bana özenti ve yapay geliyor.

(tabi burda çok ağır suçlardan bahsettiğimizi belirtmeme gerek yok herhalde, ama nedir ağırlığını belirleyen gibi bir tartışmaya girersek başka bir boyutlara kayar konu)

Yani aynen sokakta bir çocuk görüp de onun haline gerçekten üzüldüğü için yardım eden insanla, eğer yardım etmezse kendini kötü biri gibi hissedecek insan arasındaki farka benzer bir durum. Ha sonuçta ikisi de bundan vicdani bir ödül alıyor (vicdanı rahatlıyor, mutlu oluyor), belki sonuç aynı ama çıkış noktaları çook farklı.

Sonuçta insanları ömür boyu hapse mahkum eden de toplum değil devlettir. O zaman devletin bir insanı alıp hayatı boyunca bir odaya tıkmasıyla, bir insanın bunu yapması arasında fark yok mu? Sen bir insanı öldürsen de suçlusundur, 40 sene bir yere kitlesen de suçlusundur. Demek ki devletin yaptırım gücü ile insanların yaptırım gücü arasında karşılıklı bir ilişki, klişeleşmiş kalıpları kullanmak kadar basit değilmiş.

Fikrimi sorarsanız ömür boyu hapis ile idam cezası arasındaki tek fark suçlu olan kişi açısından değil sizin açınızdan bir fark. Sizin vicdani rahatlığınız ve insancıl olduğunuzu sanmanızdır. Madem mantığın bu kadar neferisiniz, Hata boyu hapsi geçtim bence 30-40 senelik bir hapis için bile bu böyle. Onu yapan adam 40 yaşındaysa çıktığında 80 yaşında olacak siz düşünün artık. Çok muallak şeyler bunlar. Kendinize insan öldürmek bir cinayettir diye bir tanım yapıyorsunuz ve sonra hiç düşünmeden onu uyguluyorsunuz gibi geliyor bana.


Ayrıca, o adamları öldürmek istemekle o adamların yaptığını bir tutumak yani bu hareketin bizi o adamların seviyesine düşüreceğini söylemek oldukça basit bir benzetme. Daha ziyade klasik. İkisi arasındaki tek belki tek benzerlik içgüdülerin mantık ve insancıllıktan ağır basmasıdır. Ama ikisi arasındaki farklar saymakla bitmez. Zira içgüdünün ağır bastığı bir çok durum sayılabilir daha: annelik içgüdüsü gibi.

[ Mesaj 15 Eylül 2007, Cumartesi - 17:56 tarihinde, Ardeth tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

iki saniyeligine kisiliklere degil de fikirlere yogunlas be. su klise bu klasik, nedir abicim derdin? ben birini nefretim yuzunden oldurmeyi kendime yediremiyorum olay bu kadar basit, karsındaki herkes icgudulerini telkinle kontrol etmiyor zannettigin uzere.

ayrıca evet 40 yıl hapis cezasi vermekle idam arasında fark vardır, ideolojik bir fark vardır, insani bir fark vardır. benim amacımın adama mumkun oldugunca az ceza vermek olmadıgını kavrayamamıssın sanırım. hayır, ben bu adamı olduremem, bana ters. ben sana daha guzel bisey soyliyim, ona buna klise demek de klise artık. birseyin dogrulugunu ne kadar kullanıldıgıyla oranlamak da klise, gozune kan buruyup insanların bogazına saldırmak da klise.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...