Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Ufak bir yazı denemesi..


Lexius

Öne çıkan mesajlar

Ölüm mü?


Lambanın yanma sesiyle uyandım bi anda karanlık dünyama..Gündüzün kokusu her zamanki ihtişamıyla dünyayı büyülemekle meşgul.Bugün herşeyden farklı olarak bir kadının kokusu var odamda..Mis gibi gül kokuyor sanırım..Kendi pis dünyam içerisinde onun kokusunu almam bile bir mucize. O parmaklarının dokunuşuyla beni uyandırması göz kapaklarımdan akan karanlığı alıp götürüyor kalbimin derinliklerine..Hissediyorum dünyayı onun gözleriyle yeniden.Yavaşça kalkıp pencere kenarına gittiğimde fark ediyorum vaktimin geldiğini.İşe gitmek takıntısından kurtulalı çok olmasına rağmen zaman kavramının beni alıp götürmesini engelleyememiştim..İlaç vakti dedi sessizce kulağıma fısıldayarak..Sonra damarlarıma enjekte ettiği mutluluk alıkoymaya başladı beni..Beyaz şeytanını gelişini izledim gözlerimin önüne..Ateş kusan gözleriyle hapsetti beni yeniden kendi dünyasına..Kalktım karanlığımda yürüdüm yavaşça şeytanıma doğru.Elimi uzattım tuttuğum şey ecelimdi sanki..Yere çarptım aniden..Hızla gözlerimi açtım.Kan kokusu yayılmış bedenime.Kızıl Karanlığı hissetmek..Kulağıma fısıldadı yeniden o güzellik.Uyku vakti birtanem..Gitme zamanı ayrıca..Gözlerimi yeniden kapadım..İsteksizce..Kendi karanlığıma geri döndüm..O gitti..yavaşça ruhumdan bir parça..Kendi kabuslarımın içinde boğuluyorum sanki..Yeniden görmek geçmişi.Taze anılarımdan yapılmış sıcacık bir çorba ölüme.İçiyorum bir yudum..Kanıyor bedenim..İçiyorum ölümü..Eriyor benliğim..

[ Mesaj 25 Ağustos 2007, Cumartesi - 01:54 tarihinde, Lexius tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tanrı?


Hayatımda ilkkez kiliseye gitmiştim..Çocuktum..Bilmiyordum olabilecek şeyleri..Herkes gibi çalan muhteşem müzik eşliğinde dualarımı haykırırken tanrının katına kendimi boşlukta hissettim ve oturdum..Tanrı kimdi acaba..Bana verilen ilk yudum şarabı hatırlıyorum..Gençtim..Yeniden kilisede tanrıya haykırıyordum..Değişen tek şey pianodaki ezgiydi..Akan çocukluğum tanrının arayışıyla geçmişti..Ya o gökse..Ya o topraksa..Ya o havaysa..Ya o ateşse..Yada hiçbiriyse..Ya o bensem..Aldığım ilk yudumda anladım tanrı var..Tanrı benliğimize gizli..Tanrı içimizde..Ama bizden daha öte..İlkkez kaza yaptığım anı hatırlıyorum..Şiddetle çarptığımda kendi hatalarıma tanrının içimde olmadığımı farkettim hastanede yatarken..Kan içindeydim..Bandajlarla sarılı tıpkı bir mumya gibi..Ve o an tanrı beni terketti..İlk baba oluşumu hatırlıyorum..Doğumhanede dua ediyordum ..Haykırıyordum tanrıya beni bırakmaması için..Benimle olması için..Kilisede geçen çocukluk günlerimdeki gibi sevmek istiyordum onu..Onun da beni sevmesini bir baba gibi..Ama çok geçmeden aldım haberi..İşte o zaman anladım..tanrı aslında yoktur..Onu tanrı yapan bizim seçimlerimizdir..Ölü bir çocuğun babası olmak gibi..Ben ölülerin tanrısıydım artık..Silahımı çektim ve şakaklarıma dayadım..İlk kez ağladığımı hatırlıyorum..İşte o andı son seçimimi yaptığım..Hastane duvarına dayanmış..Başıma dayalı bir silah..Haykıran insanlar..Tanrı bendim..Çocukken yaptığım gibi dua eden insanlar vardı..Bu sefer göz önünde olan bendim..Ağlamayı kestim..Tetiği çektim..İşte o an anladım..Tanrı vardı..Ve beni ateşe attı...

[ Mesaj 25 Ağustos 2007, Cumartesi - 01:57 tarihinde, Lexius tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Trip ?


Yalnızsın gene herzamanki masanda..Oturduğun son günlerden pek farklı değil..Sen ve senin gibiler...Havayı koklayan bir sürü aç..Hepsi de susamış son iliğine kadar..Müziğe kaptırdığında kendini yavaşça..İnlemelerini duyuyorsun içten içe hepsinin..Yavaşça süzülüyor kelimeleri kulaklarına..Dinlemeye başlıyorsun..Kalp atışları..Havayı yaran mermiler gibi..Arka arkaya..Kanın pompalandığı her saniye aklından geçiyor adeta..Kokusu yayılıyor senin damarlarında..Yavaşça ilerliyorsun avına doğru.Yanına yaklaşıp kulağına fısıldıyorsun...*Size bir içki ısmarlayabilirmiyim ?*Hemen cevap veriyor sana masumane..*Elbette* Bilmiyor başından geçenleri..Kelebek gibi kozandan çıkarken sen hayatının kaderini onunla paylaşıyorsun..Kelebeklerin ömrü bir gündür..Ama o gün onun son günü..Yavaşça boynuna atıyorsun elini..Önce dolanıyor parmak uçların damarların üstünde..Hissediyorsun taze sıcak kanı..Ardından sarhoşluğun etkisiyle başlayan öpücükler yayıldığında vücuda ilk düşündüğün yer şah damarı oluyor..Bir ısırık .. Bir ısırık daha..İlk lokma..Ardından sıcacık yemek akıyor damarlarına doğru..Yavaşça kuruyor avın..Yavaşça tüketiyorsun kızılını onun hayatındaki..Renkleri soluyor yavaşça..Bırakıyorsun kendini çılgınlığa..Son damla kanına geldiğinde durup düşünüyorsun..Geçerken onun anıları zihninde yaptığın bir hatamı yoksa ironik bir zevk mi yaşıyorsun bu anlamsız gerçeklerden.Tadı damağında kaldı taze kanın..Soluk ve soğuk bedeni kurumuş .. çürümüş halde bar taburesinden yere düşerken diğer arkadaşların atlıyorlar bedenine..Kalan birşey kaldı mı diye..Ve senin tek yaptığın şey masana geçip düşünmek..İronik bir av daha beklemek karanlık barın arka masasında..Gözlerin parlarken gecenin sislerine görüyorsun katilini gizlice..Aynalar..Yansıması olmayan tek şey ölüm..Ve sen ta kendisisin..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Trip 2 ?


Gecenin derin karanlığına doğru ilk adımları atıyorsun yavaş yavaş..Sanki binlerce yıldır uyanışını beklemiş gibi..Mezar taşında yazan adın unutulmuş çoktan..Yeni bir ismin var artık..Ölüm...Az önce çıktığın yerin kapısının önünden geçen insanlara nefret dolu bakışlarla bakıyorsun.Senin için koyundan farksız hepsi..Adımların giderek hızlanıyor..Gözün algılayamacağı bir hızda koşuyorsun.Neye kime olduğunu bilmeden duruyorsun bir anda..Bir kadının muhteşem doygunlaştıran sesi adeta çekiyor seni ona..Şarkısını söyledikçe kulakların dikeliyor bu dolunayda..Titrek sokak lambasının yansıttığı ay ışığının gölgesinde bekliyorsun sakince..Oturuyorsun karanlığın içine gözlerini kapıyorsun..İlk doğumun..Uyanışın..İlk yemeğin..İlk ölümün..İlklerin aklına geliyor birer birer.Tuzlu gözyaşların değiyor yüzüne..Sönüyor alevleri teninde birer birer..Buz gibi akan kanın üşütüyor gecenin sessizliğini..Bir bebeğin ağlamasıyla açıyorsun gözlerini yavaşça..Başında bir dilenci seni paltosuyla örtmüş yemeğini uzatıyor sana..Pis sakalları gözlerine kadar neredeyse.Karışmış saçları yüzünü kapatıyor..Gözlerinin sana baktığını farkediyorsun.Ağzından çıkan tek kelime..*Paylaş..*Uzanmış elinde tuttuğu ekmeğe doğru bir hamle yapıyorsun şaşkın gözlerle..Ama seni esas çeken şey bileğinde dolaşan taze kızıl..Yavaşça uzanıyorsun ona.. Ayağa kalkma hamlesi yaparak..Paltosunu omuzlarına yeniden koyduktan sonra adamın pis bir gülümsemeyle ona dönüyorsun..Elini hızlıca kalbine soktuğunda adamın hayret verici tepkisi hafızandan silinmiyor.Kalbini ısırıp canlı canlı yediğin bu adamı tutup atıyorsun bir lağım çukuruna.Pis bir fare leşi gibi..Sana yardım edenlere cevabın buysa dünyaya tepkin ne olucak..Gün ağarıyor genç adam..Aya son defa bak..Yarın senin için hiç olmayabilir..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Laf sokmak için demiyorum, hemen alınma da, Karalama Defteri'nde bari dikkat etsek bir şeylere?

-mı -ki -de eklerinin ayrı yazılması olsun, noktadan sonraki cümleye başlamadan bir boşluk bırakmak olsun.

Başladım okumaya ve yarısında bıraktım, gözlerimi yordu resmen. Hani bir iki hata olsa, "Görmemiştir" diyeceğim de, yazının tamamı için aynı şey geçerli.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...