Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Herkes Özgün, Eğlenceli bir Karakter Yaratsın


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
pleynskeyp açmak lazım bi ara özledim lan

yanlız tonlama süper, "oyun aç kadın!"

[ Mesaj 30 Mayıs 2007, Çarşamba - 00:36 tarihinde, Ardeth tarafından güncellenmiştir ]
Mesaj tarihi:
Rhun'un köse olduğu öğrenilince ailesi çok büyük onur kaybetmişti. Meclisteki yerlerinden olmuşlar, mallarını satamaz hale gelmişlerdi. Sadece tek bir çocuğu sakladıkları ona yaşamını bahsettikleri için.
Quernath cüceleri çok katı kurallara sahiptir, hayatlarını onurları idame ettirir. Fiziki yoksulluktan tiksinirler ve en büyük ayıp sakatlıktır, bu ayıbı örtmenin tek yolu ise sakat bireyi yok etmektir. Böylece gelecek kuşakların mükemmel gelişeceğine inanırlar.
Rhun hayatı boyunca evinden hiç çıkmamıştı, eve bir yabancı geldiğindeyse en derin odalarından asla. Tandığı yegane insanlar ailesiydi. Ailede ise onda 250 yaş büyük abisi tarafından pek sevilmezdi, onu her gördüğünde "başımıza senin yüzünden birşeyler gelecek bir gün" derdi.
Rhun sürekli evinde yaşadığı için tek uğraşı sanat ve matematikti, ailesine onur ve para kazandıran bir çok yapının esas tasarımcısı kendisiydi aslında. Ama onun yaşadı olmuştuğından bile haberi yoktu toplumun... Büyüdükçe bu gerçek Rhun'u rahatsız etmeye başlamıştı ve bir gün 90 senedir ayağını dışarı atmadığı kapıdan kafasını çıkardı. İlk gördüğü şeyi hayatında ilk kez görmüştü! Mükemmel bir matematik harikasıydı karşısındaki, dik açılı kesimleri, süslü taşları ve örmeleriyle mükemmel bir kadın! Ah onun için ne kadar da yabancıydı. O an içinden bir şeyler söylemek gelmişti ama konuşmayı pek beceremiyordu, ne söylemesi gerektiğini biliyordu ama bir türlü söyleyemiyordu; bu tıpkı bestesini yaptığı şarkılara sözler yazamamak gibiydi.
Kapının eşiğinden yavaşça geçen cüce hanımını gözetlerken öylesine dalmıştı ki görülürse neler olabileceğini dahi unutmuş sokağa çıkmıştı. Ve artık uzaklaşmaktan olan kadının arkasından bağırdı, "Ben, Rhun çok... " ama yalnız değillerdi sokakta, derisi gözler önünde ışıldayan, kaşları bile olmayan bir cüceyi o anda ordan geçmekte olan herkes farketmişti. Bağırdığındaysa birileri, "yaratık! öldürün!" diye haykırıyordu. Birden galeyana gelen halk eline ne geçirdiyse zavallı köse cüceye fırlatmaya başlamıştı ve Rhun kendini zor kurtardı. Tabii bu bir kurtuluş değildi... Sonun da başlangıcıydı, hem onun için hem de ailesi.
...
Sadece iki gün sonra evleri Meclis'in gönderdiği bir grup tarafından didik didik edildi. Rhun gizlendiği karanlık kilerden güç bela çıkartılıp Meclis'in önünde durması için götürüldü, ailenin kapısına ise veba mikrobu bulaşan evlerin kapısına koyulan mühürden koyuldu. Rhun'un babası o akşam başını ezerek intihar etti. Annesi ise adeta çıldırmıştı...
...
Meclis'in bir anda öncelikli konusu haline gelen Rhun bir ilkti, daha önce kimse hastalıklı bir bireyi saklamaya çalışmamıştı. Ya da hiç bir köse 90 sene yaşamamıştı. Ama çözüm kolaydı sorun ilk olsa da. İdam!
...
Rhun'un babasının ölümü duyulduğunda işler biraz karmaşıklaşmıştı. Artık Rhun'u idam etmek o kadar da kolay değildi. Çünkü utaç karşısında aileden bir kişi hayatını vermişti ve ne kadar çarpık da olsa ikinci bir bireyi idam edemezlerdi. Bu onursuzluk olurdu.
Aile utanç içinde yaşamaya ve üreyememeye mahkum edilirken, Rhun da güneş altında yaşamaya mahkum edildi.
...
Ve böylece gördü Rhun diğerlerini ve güneşi ilk kez. Soydaşları onu sadece kılları yok diye dışlamışlar hayatını mahvetmişlerdi. Üstelik bu kararı tasarımını kendisinin yaptığı meclis binasında vermişlerdi.
"Ah nankörler!" oldu güneşi ilk gördüğündeki sözleri. Önünde taştan bir yol vardı, dağlardan aşağı inen. Önündeki engin manzaradaysa bir körfez, zorla seçebildiği babasının Krallık olarak adlandırdığını düşündüğü tüm körfez boyunca uzanan ve dağın eteklerindeki ormanla, denizin arasına girmiş taştan bir yol gibi görünen engin bir şehir...
***

Birkaç sene önce yarattığım ve bir kaç oyun oynattığım Quernath üzerinde oynatılmak üzere yeni hazırladığım bir karakter, kendisi Bard ve çok iyi bir fizik, matematik bilgisine sahip. Sosyal bir kararkter değil, konuşmayı bile pek beceremiyor. Siz, biz gibi kavramlara yabancı. Sonuçta hayatı boyunca anne, baba ve abisinden başka kimseyle konuşmamış. Anlayacağınız biraz aykırı bir Bard, karizması düşük zekası yüksek. İleride büyü ve karanlık yollarla haşır neşir etmeyi düşünüyorum.
Mesaj tarihi:
H. Crossbow kullanan aksi yaşlı bir giant killer - ranger arası bir dwarf karakter oynatmayı düşünüyorum. Cazip geldi.

Birde elinde composite bow'la ( weapon focus, weapon spec'leri dayanmış) gezen, orta str yüksek dex, hide'lı sneak'lı thumble'lı, rapierli bi human yada elf fighter düşünüyorum.

Öyle fazla çılgın karakter modellemelerim yokmuş lan.

edik: ha background falan kasamadım saat 2 olmuş. Nedense skillerini belirleyince geçmişinide otomatik kurmuş gibi hissediyorum, ilginç oluyor; unuttum mesela.

[ Mesaj 05 Haziran 2007, Salı - 02:02 tarihinde, Muhallebi tarafından güncellenmiştir ]
  • 3 hafta sonra ...
Mesaj tarihi:
Benim bir tane korsan bard'ım vardı. Daima sarhoş gezerdi. (bütün karakterler de içiyor nedense :) İyi rapier kullanırdı, diplomatik yetenekleri çok iyiydi ve kızıl gaga diye bir papağanı vardı! Evet en sevdiğim özelliği buydu, şirin kırmızı bir papağanı vardı, ve papağanın sol gözü yoktu. Eskiden bir deniz savaşında mermi sıyırdı çünkü. Yerine göz bandı takıyordu :D tam korsan işte :D
Mesaj tarihi:
tam hatırlamıyorum ama bi zamanlar gnome mage
( ilizyonist ) charım vardı. ama drawack olarak renk körlüğü almıştım. nedense ilizyonlarını kimse yemiyodu.( acaba neden :D)

bide starwarsta bi jamaikalı pilot charım vardı ama sürekli ot kullanıp öyle uçuyodu ( will 5 tide :P) en son elbombasıyla oynarken havaya uçmuştu :D

haa bide hiç unutmadığım bi rangerım vardı forgotten realmsde sonunda kurt adam olup Tanrısını rededip manyamıştı.

[ Mesaj 22 Haziran 2007, Cuma - 22:39 tarihinde, ursusarctos tarafından güncellenmiştir ]
  • 1 ay sonra ...
Mesaj tarihi:
Cüce 150lerinde kır saçlı uzun boylu adamların kafasını ucurmada zorlanırdı makattan cok pis balta darbeleriyle kan alan bi karakterdi özellikle bel bölgesine calısırdı (boydanda olabilir.) En sonunda bi orcun bacanı kestimdi kendini kasksız kafama zırhla düsünce DM beni öldürmüstü bende biraz rol biraz gerçekçi olaraktan DMye biraz Cüce tepkisi göstermiştim ne günlerdi be.
Mesaj tarihi:
summoner, kendini sürekli ejderha ya dönüştürmeye çalışan bir gnomum vardı bi oyunda. sürekli ufak notlar alırdım not defterine. aynı zamanda şapka koleksiyonu yapardım. karanlık fobim vardı. çok hoştu. özledim valla. en son yeşil bir ejderhaya dönüşmek için uğraşırken bir yumurta yapabildim kendimi. fakat yumurtayı yanlıslıkla nehre düşüren salak cüce arkadaşım tarafından sonu olmayan bir yolculuğa çıktım. sonrada oyun bitti bi süre sonra. bende çıkmak zorunda kaldım.

hep merak ettim ne olurdu acaba diye. bir yerlerde oyunlarına katmak isteyen arkadaşlar olursa bu yumurtayı birine buldurabilirler. yumurtadan çıktığımda başarısız olucam fakat dragonic sorcerer özellikleri edinicem. en azıdnan planım buydu. magic resist, ufak kanatlar belki ilerdeki levellarda. belki breath özelliği. vs.
×
×
  • Yeni Oluştur...