Eaglewingg Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Bu zaman, samanyolu yani fethullahçı basın o kadar aşşağılıkki bu olayda olduğu gibi her olayda en ufak yüzü kızarmadan yalan söyleyebiliyorlar. Bu yılanlar her türlü kılığa giriyor. Her türlü yola bas vuruyor, tam bir sinsi, aşşağılık hainler güruhu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 ghost boo o yazı hangi forumdan, merak ettim Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DraculaVigorous Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Hepinize selam arkadaşlar, Cumhuriyet yürüyüşüne katılmış bir kişi olarak görüşlerimi yazacağım: Kişisel görüşlerim: - Dünkü yürüyüş gerçekten de hedeflenen başarıyı yakaladı. Bir milyondan fazla katılım vardı. Saygıdeğer boşbakanımız ve onun yardakçıları kuşkusuz katılımı gözardı etmeye yönelik açıklamalarda bulunmuştur yada bulunacaktır. Eh sıfırları silmeyi ve yok etmeyi çok iyi bilen bu dahili bedhahlarımız, kuşkusuz katılımdaki milyonu aşkın insan sayısından da sıfır silecektir. - Bugün gazetecimde "Cumhuriyet Gazetesi" bulamadım. Çok mutluyum. - Popüler kültür gazetelerinde (Resim ağırlıklı, pop medyacılar) 340 bin olarak belirtiliyor katılımı. Bu kadar insan kör müydü acaba? Yoksa M. Kemal Atatürk 'ün dediği gibi: " ...memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hiyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler... " bu hainler bu işi koltuklarının güçlerini kullanarak mı yapıyorlar? - Doğan Grubuna söyleyecek laf dahi bulamıyorum. Ne söylesem az olacak. Ve gerçekten de o kadar değersizler ki yorum yapmaya dahi değmezler. - Medyamız harika idi: Koltuk sahiplerinin çiçeklerinin tozlaşmasını, meyvelerinin oluşumunu dakika dakika veren medyamız neredeydi? - Boşbakanımıza hitaben: "İki haftadır kimse yatmıyordu, senin yardakçıların hariç! Onlar ki canlarını verirken, sen ve senin yardakçıların Barzani 'nin hakaretleri altında bizleri küçük düşürdün! " - Ankaralılardan utandım. Yurt dışından, şehir dışından bu kadar katılım varken Ankaralılar neredeydi? Evlerinde kendilerine mezar olacak yataklarında afedersiniz gaz çıkarta çıkarta uyumakta mıydılar? Gerçi Ankara Büyükşehir Belediye başkanını seçen toplumdan ne hayır beklenir. Deveye sormuşlar: "Hörgücün niye eğri?" Devenin cevabı: "Nerem doğru ki?" - Gerçekten M. Kemal Atatürk 'ü çok özlemişiz. O 'nu seven insanlarla bir araya gelmeyi çok özlemişiz. Yazımı sizlere çok iyi bildiğiniz bir eseri tekrarlayarak bitirmek istiyorum: Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu’nun günümüz Türkçe’sine uyarladığı Gençliğe Hitabe: said: "Ey Türk Gençliği! Birinci ödevin Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini sonsuza dek korumak ve savunmaktır. Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel, senin en değerli (güven) kaynağındır. Gelecek de, yurt içinde ve dışında, seni bu kaynaktan yoksun etmek isteyecek kötüler bulunacaktır. Bir gün, bağımsızlığını ve cumhuriyetini savunmak zorunda kalırsan, göreve atılmak için içinde bulunacağın ortamın olanak ve koşullarını düşünmeyeceksin! Bu olanak ve koşullar çok elverişsiz olabilir. Bağımsızlığına ve cumhuriyetine kıymak isteyecek düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmedik bir yenginin temsilcisi olabilirler. Zorla ya da aldatıcı düzenlerle, sevgili yurdunun bütün kaleleri alınmış, bütün gemi yapım yerleri ele geçirilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve yurdun her köşesine eylemli olarak girilmiş olabilir. Bütün bu durumlardan daha acı ve daha korkunç olmak üzere, yurdun içinde yönetim başında bulunanlar, aymazlık ve sapkınlık ve üstelik hainlik içinde bulunabilirler. Dahası, yönetim başında bulunan böyleleri, kişisel çıkarlarını, yurduna girip yayılmış olan (dış) düşmanların siyasal amaçlarıyla birleştirebilirler. Ulus, yoksulluk ve darlık içinde ezgin ve bitkin düşmüş olabilir. Ey Türk geleceğinin genç kuşakları! İşte bu ortam ve koşullarda bile ödevin, Türk bağımsızlığını ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Gereksindiğin güç, damarlarındaki soylu kanda vardır." 20 Ekim 1927 Mustafa Kemal Atatürk [ Mesaj 15 Nisan 2007, Pazar - 13:25 tarihinde, DraculaVigorous tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
gellidus Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Simdi sonucu etkilemeyecek diyorsunuz ama akp %34 oy ile turkiye genelinde 11milyon oy aldi.. Dun sadece orada 1.5 milyon kisi vardi.. sizce birseyleri etkilemezmi.. Cok acik soyluyorum vede iddia ediyorum. RTE icin bu olay 2 ucu boklu degnek kivamina geldi.. Simdi aday olmayacagim dese. Korktu diyecekler ki gercekten korkuyor.. ama bir miktar oy yukselmesi yasanabilir.. diger yandan cumhurbaskani oldugu zaman iddia ediyorum bu herifler meclise bile giremeyebilir o derece yani.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DraculaVigorous Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Cumhuriyet en tehlikeli dönemini yaşıyor. Gerçekten ya tam bağımsız yada tam bağımlı olacağız. TSK' nin tek bir görevi vardır: Türkiye Cumhuriyeti Devletini korumak. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
gellidus Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 bu asker is basina gelsin darbe olsun diyenlerin ailesinden acaba 1 kisi varmidir 71 de 82 de iskence goren asilmak uzere yargilanan arkadaslari olen vs vs diye konusurdum hep ama demin babam bir yazi goterdi.. Sabah gazetesi Rahmi Turan sayfa 24 te.. Tayyip in onceki demecleri.. -Demokrasi, gidilecek duraga gelince inilecek bir tramvaydir. -Tutturmuslar laiklik elden gidiyor diye! Yahu bu millet istedikten sonra laiklik tabii elden gidecek -Hem laik, hem Musluman olunmaz.. -Egemenlik kayitsiz sartsiz milletindir, lafi koskoca bir yalan! Egemenlik kayitsiz sartsiz Allah'indir.. -Elhamdulillah seriatciyiz.. Bu adamin gecmisteki laflari.. Ve yillarca hapis yatan, iskence goren, iskencede yaninda arkadaslari olen gozaltinda arkadaslari kaybolan bir adamin agzindan asker kelimeleri dokuldu.. Ne garip degilmi geldigimiz durum.. Denize dusen yilana sarilir misali.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DraculaVigorous Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Demokrasi için şu an bir askeri müdahale şart kişisel görüşüm. Aksi taktirde demokrasi üzerine kurulu bir devlet yerine emperyalist güçlerin egemenliği altında bir manda devleti olarak ezileceğiz. İnan bana sen ve baban kadar ben de üzülüyorum. Ama şu an itibari ile yapılabilecek çok da fazla şey yok. IMF yaptığı resmi açıklama ile "Bize borcu olan devletler, kamu ve özel kurumlara yatırım ve harcama yapamazlar." diyor. Eğitim, adalet, sağlık kurumları olmazsa nasıl demokrasiyi uygulayacağız biz? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 80 lerde bireysel kararlarla iskence gorenler bugun agliycaksa yandik ki ne yandik sanki TSK nin elinde bi kitap var gizli altinda madde var -darbe yapilirsa iskence yapilicak herkese diye olaylardan sorumlu olanlar coktan emekli oldu bitti gitti bi iki gelip gecici kisi yuzunden butun bir kurumu karalamak ve yilan benzetmesi yapmak son derece cirkin ve yanlis birsey heleki butun dincilerin tek hedefinin TSK oldugu su gunlerde Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Necro Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 "-Hem laik, hem Musluman olunmaz.. " İşte bu doğru Müslüman bir toplumda laiklik tartışılır eğer din devlet yönetiminde söz sahibi ise ki ; bizde öyle şu an Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
NuKe Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Güldürme beni ne alakası var. Müslüman toplum niye laik olamasın. Delirtmeyin insanı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nileppezdel Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Bence gayet olunur. Herkes Müsşümanlığını yaşamakta serbest ama herkes Müslümanlığı yaşamaya mecbur değildir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Penthesilea Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Asil laik bir ulkede gercek anlamiyla muslumanlik yasanir, diger tum dinler gibi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Peki İslam'ın getirdiği kural olarak başını örtmek isteyenler neden "kamusal alan!!!!"lara giremiyorlar? Türkiye'de sistem baştan sona yanlış, ben bunu diyorum. Herkes birşey söylüyor; ama kimse halinden memnun değil. Sebep? Türkiye'de laiklik yok ondan. Laiklik siyasi bir görüş mü olmalıdır, devletin vatandaşlarıyla arasındaki bir akit mi? Tartışın. ayy evet ılımlı islamcı görüntüsü altındaki, şeriatçı akpci huununuz geldi. vurun kahpeye düzeltme: İslamın getirdiği değil, getirdiğini düşündüğü kural olmalı. İslamı herkes aynı algılamak zorunda değil. İnandığını yapabilme özgürlüğüne vurgu yapan bi' cümle olması lazımdı onun. Madem gerçek laik olmamız lazım, bu böyle. [ Mesaj 15 Nisan 2007, Pazar - 14:41 tarihinde, huun tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nileppezdel Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Türkiye topraklarında 1000 senedir İslam var. Ancak Anadolu'nun köylerine gidince göreceğin gibi "Baş örtüsü" ayrı "Türban" ayrı şeydir. Yüzyıllardır baş örtüsü vardır. Türban politik bir semboldür. Baş örtüsü yasak olmamalı ama Türban kesinlikle yasak olmalı bence Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Düzeltme kısmını okumadın sanırım. Okuduysan, şunu söylemek isterim. Laiklik, İslamla devlet arasında bir konu değil. Laiklik, inanç özgürlüğü ile devlet arasında bir konu. İngilterede Hintli adamlar polis olabiliyor kafalarındaki o kavuk gibi şeyle. Biz üniversiteye öğrenci almıyoruz. Neyse türban, başörtüsü işin bir yönü. Sunni-Hanefi olan bir Diyanet Kurumumuz var. Olsun güzel, niye devlet kurumu? Daha çok var yavaş yavaş sayarım ilerleyen saatlerde. Maksat tartışma ortamı tava gelsin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Passanger Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 ozaman okullara koca koca hac takmıs ya da kafaya takke takmıs ınsanlarda gırecek.Bunlar ogretmen olacak.Hun sen boyle ogretmenlerın cocuklarını eğitmesini istermisin? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Laik olduğuma inan birisi olarak, çok samimi söylüyorum: Okullarda din dersi olmasına karşıyım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nileppezdel Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Diyanet işleri bakanlığı olması yanlış aslında ama olmazsa din tamamen tarikatlerin eline kalır. Bu mu olsun. Uzun uzun sakal bırakıp, kafa sallayıp kendilerini mi zincirlesin insanlar? Dini adam gibi öğretmek istiyorlari bence doğru birşey. Ha alevilik falan konusunda daha açık ve eşit olmalılar o ayrı Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Penthesilea Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 said: Peki İslam'ın getirdiği kural olarak başını örtmek isteyenler neden "kamusal alan!!!!"lara giremiyorlar? Türkiye'de sistem baştan sona yanlış, ben bunu diyorum. Herkes birşey söylüyor; ama kimse halinden memnun değil. Sebep? Türkiye'de laiklik yok ondan. Laiklik siyasi bir görüş mü olmalıdır, devletin vatandaşlarıyla arasındaki bir akit mi? Tartışın. ayy evet ılımlı islamcı görüntüsü altındaki, şeriatçı akpci huununuz geldi. vurun kahpeye düzeltme: İslamın getirdiği değil, getirdiğini düşündüğü kural olmalı. İslamı herkes aynı algılamak zorunda değil. İnandığını yapabilme özgürlüğüne vurgu yapan bi' cümle olması lazımdı onun. Madem gerçek laik olmamız lazım, bu böyle.Laik bir sistemin duzeni ve devamliligi icin tek bir fedakarlik lazimdir: insanlarin dinlerini kendi iclerinde yasamalari gerekir. Devlet ozel hayatina karismiyor kimsenin, hatta Islam su an Turkiye'de acik ara en rahat din. Ama iste dedigim gibi, saglikli bir laik sistem icin dinin kisinin icinde baslayip icinde bitmesi gerekir. Cunku, bir din cogu zaman baska bir dinle cakisabilir, yani sonuc olarak dinlerin cogu birbirlerinin gercekligini inkar eder. Bu biraz fazla ideal bir sistem olarak gorulebilir, ama bunun en azindan kamusal alanda uygulanmasi dogru. Cunku, kamusal alan devletin alanidir. Sadece basortusu icin gecerli degil bu, tum inanc objeleri icin gecerli. Ki turban demissin, turbanin zaten cikis tarihine ve nedenlerine bakarsan siyasi bir sembol oldugunu anlarsin. Ayrica 2. bir nokta daha var: eger kamusal alanda turbana izin verilirse, din ozgurlugu diye, o zaman bunu tum dinler icin yapmasi lazim Turkiye'nin laik, dinlere esit uzaklikta bir devlet olarak. Boyle bir durumda, insanlar kamusal alanda "inancim bunu gerektiriyor" diyerek her seyi yapabilirler, cunku bilecegin uzere inancin dogrusu yanlisi, gercegi sahtesi olmaz, en azindan laik bir devletin gozunde olamaz. Iste bu yuzden kamusal yasama inanc sokulamaz. Laiklik insanlarin dinlerini ozgur ve esit bir bicimde yasamalarinin guvencesidir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DraculaVigorous Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Arkadaşlar sizin derdiniz birbirinizin üstüne basarak yükselmek midir? Anlayınız artık şunu: Din bizim ülkemizde oyuncaktır. Evet oyuncaktır. Hangi müslüman insan kul ile tanrı arasına girmeye teşebbüs edebilir? Parti mi beni müslüman yapacak? Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi kafir midir? Yoksa Atatürk 'ün gösterdiği yolda mı ilerlemektedir? Arkadaşlar. Unutmayınız ki her insan istediği dine ibadet etmekte özgürdür. Hiç bir insana din inancından dolayı zulüm yapılamaz. Lütfen gerçek dindarlar ile din tüccarları arasındaki farkı görünüz. Din hiçbir şekilde iki tane dalkavuğun elinde sırf koltuk sevdası için alet olamaz. Bunu anlayınız, anlamayanların kafalarına sokunuz! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nileppezdel Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Penth harika yazmış işte, laiklik konusunu gayet iyi yansıtmış. Okuyun ve anlamaya çalışın, o zaman "ben "hebele" inancına inanıyorum ve bu inanca göre çıplak yaşamam lazım. Devlet neden benim inancıma karışıyor. Ben çıplak yaşamalıyım." diyen biri çıkabilir pekala. O yüzden kamusal alanlarda, devlet kurumlarında falan dinin yeri yoktur. Varsa her inanca yer olmalıdır. Çünkü Türkiye laiktir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DraculaVigorous Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Atatürk devrimlerini hiçe sayan, şapka ve modern kıyafetler devrimini kabul etmeyenlere zaten edecek söz bile bulamıyorum. İsmet İnönü'nün eşi de kafir miydi? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ExhaulteD Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 "Rabbinizden size indirilene uyun. Onu bırakıp başka dostlara uymayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!"7/3 "De ki: "Ben dinimi Allah'a has kılarak sadece O'na ibadet ediyorum."39/14 Din: örf ve âdet, ceza ve karşılık, mükâfat, itaat, hesap, boyun eğme, hâkimiyet ve galibiyet, saltanat ve mülkiyet, hüküm ve ferman, makbul ibadet, millet, şeriat, yol Ibadet : itaat etmek, boyun eğmek, tapmak, kulluk etmek, küçüklüğünü kabul etmek Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lopeth Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Madem illa öğreticeksiniz dini her dini öğretin kardeşim okulda.Sadece dua ezberlemece olmasın.Araplar ne yapmış onları öğrenmeyelim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2007 Ne diyorsunuz anlamadım ki? Ben en başta herkese özgürlük olsun demedim mi zaten? Çıplak gezmek isteyenler için bildiğim kadarıyla Çanakkale civarında bol miktarda çıplaklar kampı var Türkiyede. Üniversiteye çıplak gelmek isteyen insanlardan bahsediyorsan eğer örneğinde, onlar zaten laiklikten önce akıl sağlığı ile ilgili branşların konusudur. [ Mesaj 15 Nisan 2007, Pazar - 15:07 tarihinde, huun tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar