Villians Mesaj tarihi: Mart 18, 2007 Mesaj tarihi: Mart 18, 2007 Bir an için Hitler'in savaşı kazanmış olduğunu düşün, tüm yahudileri yok ettiğini ve halkını Arı ırk diye bir şey olduğuna inandırmış olduğunu.Tarih kitapları değişmeye başladı ve yüzyıl sonra onun ardıdan gelenlerde tüm Hintlileri yok etti. Üç yüz yıl sonra zenci ırkta yok edildi. Beş yüz yıl sürer, ama sonuçta tüm güçlü savaş makineleri yeryüzünden Doğulu ırkların tümünü yeryüzünden silmeyi başarır. Tarih kitapları barbarlara karşı yapılan uzaklardaki savaşlardan bahseder, ama kimse okumaz çünkü önemi yoktur. '' Nazizim'in doğuşundan iki bin yıl sonra Tokyo'da bir barda,uzun boylu, mavi gözlü insanların beş yüz yıl boyunca yaşadığı bu şehirde Hans ve Fritz bira içmektedir. Bir anda Hans Fritz'e bakar ve sorar: Fritz sence her zaman böylemiydi? Ne diye sorar Fritz Dünya Elbette dünya daima böyleydi bize böyle öğretmediler mi? Tabiii ki, böyle aptalca bir soruyu neden soruduğumu bende bilmioyrum der Hans. Biralarını bitirirler ve başka şeylerden konuşurlar ve bu soru tamamiyle unutulur. Sizce biz Hans ile Fritz'in sorusuna cevap bulduk mu ya da böyle bir soru sorduk mu.?
fede Mesaj tarihi: Mart 18, 2007 Mesaj tarihi: Mart 18, 2007 güzel olmuş da sanki bıçakla kesilmiş gibi olmuş. hikaye gibi başlamışsın biraz. bi de biz nerden geldiğimizi biliyoruz. şu an anadoluyu zamanında işgal ettiğimizi de biliyoruz. Zaten bütün kavimler de daha güzel yerlere gitmek için göç edip orayı işgal etmezler mi
Villians Mesaj tarihi: Mart 18, 2007 Konuyu açan Mesaj tarihi: Mart 18, 2007 Aslına bunu ben yazmadım bir yerde okudum ve beğendim sorgulattı beni....kısa bir pasaj idi alınması gereken mesaj çok belli olduğu kısa sanırım.. hoşuma gitti ve paylaştım
Baluu Mesaj tarihi: Mart 18, 2007 Mesaj tarihi: Mart 18, 2007 E bunun bir gercegini zaten biz türk halki yaşiyoruz, cok da zaman once degil yani. Bkz : Turklerin Müslümanlaştirilmasi..
Villians Mesaj tarihi: Mart 18, 2007 Konuyu açan Mesaj tarihi: Mart 18, 2007 Arkdaşlar bu yazı tarih ile ilgili değil aslında.. daha derin anlamlar arıyın
Enginar Mesaj tarihi: Mart 19, 2007 Mesaj tarihi: Mart 19, 2007 bir an kitap arkalarında olan kısa özetlerden biri sandım, tam okunmaya değer bi kitap buldum diye sevinirken fecii hayal kırıklığı yaşadım :P.
Villians Mesaj tarihi: Mart 19, 2007 Konuyu açan Mesaj tarihi: Mart 19, 2007 bu okunmaya değer bir kitaptan alıntı:) hayatımın kitaplarından diyebilirim
Enginar Mesaj tarihi: Mart 19, 2007 Mesaj tarihi: Mart 19, 2007 yazar kimdir, kitabın adı nedir bi bakayım olmadı. :)
Villians Mesaj tarihi: Mart 19, 2007 Konuyu açan Mesaj tarihi: Mart 19, 2007 Paulo Coelho-Zahir şidetle rep rep rep 11111
acgur Mesaj tarihi: Mart 19, 2007 Mesaj tarihi: Mart 19, 2007 Meselenin tarih değil de unutulma korkusu olduğu gayet açık aslında. Bir zamanlar var olup şimdi unutulan insanların, medeniyetlerin ne hissettiğini merak etmemiz öğütleniyor, değil mi? Çünkü unutulmamayı istemeye hakkımız olması için önce unutulmuşlara karşı borcumuzu ödememiz gerekiyor. Vefa duygusuna gönderme yapılıyor metinde. Ama düşünüyorum da... Geçenlerde bir fotoğraf gördüm. E-posta gruplarında dolaşıyordu; belki sizler de görmüşsünüzdür. Kürkü için avlanmış bir fok yavrusunun fotoğrafıydı. Nedenini bilmiyorum, muhtemelen kürkün bütünlüğünü korumak için, hayvanın derisi canlı canlı yüzülmüştü. Et, kan ve sinirden örülmüş o yığını gözlerinizin önüne getirmeye çalışın. Yavru öyle acı çekmişti ki -hiç abartmadan söylüyorum- gözleri yuvalarından fırlamıştı. O yığının üzerinde şeklini yitirmiş, yerinden olmuş iki beyaz cisim duruyordu. O vahşete imzasını atanlar Nazi orduları tarafından yok edilmemişti. Dahası, onlar büyük olasılıkla yargılanmadılar bile. Ve ben biliyorum ki sabah kalkıp güneşi gördüğümde, bir dostumla karşılaştığımda, bir film izler yahut öylesine sokakta yürürken hala gülümseyebiliyorsam, bunu benimle aynı sınıf içine sokulan, insan denen o yaratıkların işlediği korkunç günahı zaman zaman unutabildiğim için yapabiliyorum. Ve yine biliyorum ki bu günahı işleyen insanoğlu sonsuza dek silinip unutulsa dünya hiçbir şey kaybetmez. Gülümseyebilmek için o günahın işlendiğini unutan ben, sonsuza dek silinip unutulsam dünya hiçbir şey kaybetmez. Tüm bu yazdıklarım üzerine bence öncelikle sorulması gereken soru şu: İnsan vicdanını yaşar, çalışır halde tutmakla mı ilgilenmelidir yoksa rahat tutmakla mı? Daha da pek bir şey söylemek istemiyorum...
Laraken Mesaj tarihi: Mart 19, 2007 Mesaj tarihi: Mart 19, 2007 içlerinden birisi, tek kişi olsa bile muhalif olacak ve bazı insanları uyarabilecektir.kimsenin muhalif olmaması ancak platon'un ütopyasında olabilir.
Villians Mesaj tarihi: Mart 19, 2007 Konuyu açan Mesaj tarihi: Mart 19, 2007 ana fikir aslında hayatımızın gerçekten bize öğretiliği gibi olup olmadığıdı.bize sunulanlar hayattan tatmin olma yada mutlu olma şeklimiz bize sunulanı kabul ettik mi olduğu gibi yoksa sorguluyormuyuz
Laraken Mesaj tarihi: Mart 20, 2007 Mesaj tarihi: Mart 20, 2007 sorgulayanlar çıkmış.onları okuyoruz.okudukça sorguluyoruz.zaten hayvandan farkımız sorgulayabilme yeteneğimiz.
acgur Mesaj tarihi: Mart 20, 2007 Mesaj tarihi: Mart 20, 2007 Hayvandan diğer farkımız da sorgulamak zorunda kaldığımız düşünce ve eylemleri -her nasılsa- üretebilmek.
Öne çıkan mesajlar