KenshinHimura Mesaj tarihi: Mart 27, 2006 Mesaj tarihi: Mart 27, 2006 İKİ SİMGE Yaşlı kızıldereli reisi kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşup duran iki kurt köpeğini izliyorlardı. Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı ve oniki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı. Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri kurt köpeğiydi bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak için bir köpeğin yeterli olduğunu düşünüyor, dedesinin ikinci köpeğe neden ihtiyacı olduğunu ve renklerinin neden illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık. O merakla, sordu dedesine: Yaşlı reis, bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı. - "Onlar" dedi, "benim için iki simgedir evlat." - "Neyin simgesi" diye sordu çocuk. - "İyilik ile kötülüğün simgesi. Aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. Onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. Onun için yanımda tutarım onları. Çocuk, sözün burasında; 'mücadele varsa, kazananı da olmalı' diye düşündü ve her çocuğa has, bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi: - "Peki" dedi. "Sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?" Bilge reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa. - "Hangisi mi evlat? Ben, hangisini daha iyi beslersem!" NE DUYMAK İSTERSEN Bir gün New York'ta bir grup iş arkadaşı yemek molasında dışarıya çıkarlar. Gruptan biri kızılderilidir yolda yürürken insan kalabalığı, siren sesleri, yolda çalışma yapan işçilerin, araçlarının çıkardığı gürültü ve araçların korna sesleri arasında ilerlerken Kızılderili kulağına cırcır böceği sesinin geldiğini söyler ve aranmaya başlar arkadaşları bu gürültüde arasında bu sesi duyamayacağını, kendisinin öyle zannettiğini söyleyip yollarına devam ederler. Aralarından bir tanesi inanmasada onunla birlikte aramaya devam eder. Kızılderili caddenin karşısına doğru yürür, arkadaşı da arkasından takip eder ve o binaların arasında bir kaç tutam yeşilliğin arasında gerçekten bir cırcır böceği bulurlar. Arkadaşı Kızılderiliye "Senin insanüstü güçlerin var! Bu sesi nasıl duydun ?" diye sorar. Kızılderili ise bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya gerek olmadığını söyleyerek arkadaşına kendisini izlemesini söyler. Kaldırıma geçerler ve Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırımda yuvarlayarak atar. Bir çok insan bozuk para sesinin ceplerinden düşen bir paramı diye sesin geldiği yöne doğru bakar Kızılderili arkadaşına dönerek; "Gördün mü? Önemli olan nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğine bağlıdır. Herşeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin... " der Kızıldereli atasözleri... *ARKAMDA yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanımda yürü, böylece ikimiz eşit oluruz. (Ute Kabilesi) *Ölüler güç ve bilgilerini beraberinde götürmez, yaşayanlara ilave eder. (Hopi Kabilesi) *Düşmanımı cesur ve kuvvetli yap! Eğer onu yenersem utanç duymayayım. (Apache Kabilesi) *Şeytan hakkında konuşmayın. Gençlerin kalbinde merak uyandırır. (Siyu Kabilesi) *Bir kere al şunu demek, iki kere ben vereceğim demekten iyidir. (Kabilesi bilinmiyor) *Su gibi olmalıyız. Her şeyden aşağıda, ama kayadan bile kuvvetli. (Siyu Kabilesi) *Bir başkasının kabahati hakkında konuşmadan önce daima kendi makoseninin içine bak (Sauk Kabilesi) *Bir düşman çok, yüz dost azdır. (Hopi Kabilesi) *Kehanet, muhtemel bir olayı kesin bir bakış ile görmekten başka şey değildir. Hava ya bulutlu olacaktır, ya da güneş açacaktır. (Cherokee Kabilesi) *Komşun hakkında hüküm vermeden önce, iki ay onun makosenleriyle yürü! (Cheyenne Kabilesi) *Doğum yapan herşey dişidir. Kadınların ezelden beri bildiği kainatın dengelerini erkekler de anlamaya başladıkları zaman, dünya daha iyi bir dünya olmak üzere değişmeye başlamış olacaktır. (Mohawk Kabilesi) bana söylersen unutabilirim, gösterirsen anımsayabilirim, ama benide katarsan anlarım.... Bunları biliyormusunuz Ten renkleri bakır rengne benzedigi için yerlilere kızılderili denmiştir Davul gibi vurmalı calgılarla ,flüt gibi üflemeli çalgılar ,yerlilerin yaşamlarında çok önemli bir ritüel anlam tasır Kafa derisi yüzme olayını ilk baslatan ingiliz ve fransız kolonici tüccarlardır.Bir kızılderilinin kafa derisini getirene ödül vermişler, sag olarak getirilen her kızılderili kadın,erkek ,çocuk için de para ödemişlerdir Kızılderili halklar sonradan beyazlar gibi yaşamaya çalısan yerlileri elmaya benzetirdi. Dısı kırmızı ,içi beyaz oldugu için Burt Reynolds ,Cher, Ava Gardner,Vali Kilmer,Loretta Lynn ,Tina Turner , Tori Amos,James Earl Jones , Chuck Norris ,Johnny Deep ,Dennis Weaver ,Johny Cash ,Steven Segal gibi tanınmıs sanatcıların kızılderili kanı tasıdıgı söylenir Marlon Brando 1972 yılında cevirilen Baba filmindeki rolü nedeniyle en iyi oyuncu Oscar ödülünü kazandıgı tören gecesi Kızılderililere yüzyıllardır yapılan haksızlıkları ve halen onlara karsı devam etmekte olan politikaları protesto amacıyla ödülü reddetmiştir Kızılderililer ormandan gecerken ormanda yaşayan diger canlıları rahatsız etmek istemedikleri için tek sıra halinde yürürlerdi KIZILDERİLİ'NİN DOĞA ANLAYIŞI 1871 yılında doğan "Tatanga Mani" ya da Yürüyen Boğa adlı, yaşamı boyunca doğayı anlamaya çalışan Stoney kızılderilisi, yaşlılığında Kanada hükümeti tarafından Kızılderili halkının temsilcisi olarak bir dünya turuna çıkarılır. 87 yaşında, Londra'da yaptığı bir konuşmada, Kızılderililerin Yüce Ruh'la ve onun yarattığı doğa ile olan ilişkisini şu şekilde dile getirir: "Biliyorsunuz, dağlar her zaman taş binalardan daha güzeldir. Şehirde yaşamak, yapay bir varoluştur. Orada birçok insan, ayaklarının altında gerçek toprağı hiç hissedemiyor, saksıdakiler dışında bitkilerin büyüyüşünü göremiyor ya da caddelerin ışıklarından geceleyin yıldızlarla süslenen büyüleyici gökyüzünü görebilecek kadar uzaklaşamıyor. İnsanlar Yüce Ruh'un yarattığı sahnelerden uzakta yaşadığında, onun kanunlarını da kolayca unutuyorlar. Biz her şeyin yaratıcısı ve yöneticisi olan Yüce Ruh'la iyi geçiniyorduk. Siz beyazlar bizim vahşi olduğumuzu sandınız. Bizim dostlarımızı anlamadınız, anlamaya çalışmadınız. Biz güneşe, aya ya da rüzgara övgüler düzerken, siz bizim putlara taptığımızı söylediniz. Hiç anlamadan, yalnızca bizim tapınma şeklimiz sizinkinden farklı diye, bizi kayıp ruhlar olarak nitelediniz. Biz Yüce Ruh'un eserlerini her şeyde görürdük, güneşte, ayda, ağaçlarda, rüzgârda ve dağlarda. Bazen bunlar aracılığıyla ona yaklaşırdık. Bu çok mu kötüydü? Bence biz Yüce Varlığa, bize putperest diyen beyazların çoğundan daha güçlü bir imanla, gerçek bir inançla bağlıyız. Doğaya ve doğanın yöneticisine yakın yaşayan Kızılderililer karanlıkta değildir. Ağaçların konuştuğunu bilir miydiniz? Evet, konuşurlar. Birbirleriyle konuşurlar, kulak verirseniz sizinle de konuşacaklardır. Asıl sorun, beyazların dinlememesidir. Kızılderilileri dinlemeyi hiç bir zaman öğrenemediler, bu yüzden doğadaki başka sesleri dinleyeceklerini de hiç sanmıyorum. Oysa ben ağaçlardan çok şey öğrendim, bazen hava, bazen hayvanlar, bazen de Yüce ruh hakkında. Kızılderili duası Yaprağa ve taşa kazıdığın sırlar için ellerim Senin yarattıklarını şükürle kavrasın, kulağım Senin sözüne dikkat kesilsin. Halkıma öğrettiklerini anlayacak, her yaprağa ve her taşa kazıdığın sırları kavrayacak bilgelik ver bana.
Suark Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 bende bişi ekliyeyim. kızıl derililerde laktaz yoktur laktozu sindiremezler yani süt içemezler =) Amerika'ya ilk göç olduğunda hastalıklar nedeniyle %98 i ölmüş bu adamların. normal bir insan 3 milyon cıvarında hastalıga bagısıklıga sahipken bu onlarda 2 miymiş neymiş. sonra amazonları düzenleyen adamlar bunlar, yani doğayı baya iyi kullanmayı biliyorlarmış [ Mesaj 28 Mart 2006, Salı - 03:03 tarihinde, Suark tarafından güncellenmiştir ]
Laorx Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 merak ediyorum niye amerikan yerlilerinin sakalı yok? kösemi bunların ırk?:S
KenshinHimura Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 Konuyu açan Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 Bi Yerde Duymuştum ve İnanmıştım Ki.: Kızılderililer Türktür...Yani Kavimler Göçü Sırasında Bi Kısmı Sola Giderken Bi Kısmıda Saga Gitmiş =)...Bana Çok Mantıklı Geliodu...ama Pek Detaya İnme Fırsatım olmadı..
Chasten Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 Kızılderililer türktür olayı geyik ya amerikan güreşi hakkari halkının ata sporudur gibi bir şey.
Crydan Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 * [ Mesaj 28 Mart 2006, Salı - 04:36 tarihinde, Crydan tarafından güncellenmiştir ]
Zephyros Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 Uluç yine aksam aksam uyku tutmadı galiba senide neyse ama yazı guzel olmus ellerine c/p ne sağlık =)
SoulCube Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 Kenshin o olayı bende duydum. başıma gelen bi hikaye var onu anlatıyım. hatta bunun üzerine bi americalı arkeolog 5 yıl boyunca bu olayı araştırmış falan.yavaş yavaş sonuclar dogru olmaya baslayınca adam " türk oldugumu öğrenmekten korkuyorum" gibi bi laf demiş ve araştırmayı bırakmış.Bizim bi hoca anlatmıştı.
Th0r Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 Nedenini bilmem ama bu kültüre acayip ilgi duyuyorum. Bu konunun açılması gayet iyi olmuş.
Rahan Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 said: *Düşmanımı cesur ve kuvvetli yap! Eğer onu yenersem utanç duymayayım. (Apache Kabilesi)güzell
Metakuso Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 ne duymak istersen bende bi hüzün yarattı
Giovanni Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 unutulan değerler.. insani erdemlerden daha ne kadar uzaklaşacağız acaba ?
Öne çıkan mesajlar