Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

hıncal uluç 02/03/2006 herşeyi özetlemiş


Muse

Öne çıkan mesajlar

pazartesi gecesi ntv'de "galatasaray kongre üyeliğinden istifa ettim. bu iğrenç tribünler beni, galatasaray'dan da istifa ettirecek" dedim.. anlattım..
ben bu utanç verici, sözüm ona vip, sözüm ona en üst düzey galatasaraylıların oturduğu tribünde maç seyretmekten iğrendiğim için stadı bırakıp, ekran başına geçtim.
o gün orada felaket bir galatasaray seyircisi vardı. oyunla ilgisi olmayan, takımı coşturmaya değil, kendini eğlendirmeye gelen bir seyirci. monoton, temposuz, ruhsuz, aptalca bir şarkıyı bitmez tükenmez söyleyerek, oynayan takımı uyutmaya çalışan bir seyirci.. ama o kadarla kalmadılar..
o gün fevkalade güzel bir maç oynanmasını vestel'in oyun taktiği sağladı. vestel, anadolu takımlarının küçük hesapları ve komplekslerini kenara atmış. rakibi oynatmamak için çıkmadılar sahaya.. oynamaya çıktılar. öyle olunca iki takım da oynadı, ortaya seyrine doyulmaz bir maç çıktı.
bunu sağlayan adam ersun yanal alkışa layıktı. galatasaray seyircisi bu yanal'a sövdü..
galatasaray seyircisi, akıl almaz bir fenerbahçe aşşşağılık (üç ş ile) kompleksi içinde olduğunu bir kez daha gösterdi. fener bunları ne kadar ezmiş.. fener'e karşı ne kadar umutsuz durumdalar ki, el şeyi ile gerdeğe giriyor, çatladıkkapı'yı yendiler mi, fener'i yendiklerini sanıp orgazm oluyor ve anında fener'e ve başkanına sövmeye başlıyorlar.
bu yaptıkları ile türk futbol tarihinin gelmiş geçmiş en büyük kulübü galatasaray'ı ne kadar küçülttüklerini de fark etmiyorlar.
dahası..
kendi futbolcuları hasan şaş'a sövdüler.. takımın en teknik, uluslararası platformda yer alan tek futbolcusuna sövdüler..
böyle rezil, böyle iğrenç, böyle çirkin bir seyirci "ben galatasaraylıyım" diyorsa, ben nasıl "ben de" diyebilirim?..

[ Mesaj 02 Mart 2006, Perşembe - 12:12 tarihinde, Muse tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

dogru her seyi ozetlemis:


aziz yıldırım'ın samimiyeti (!) de ortaya çıktı!..

her pazartesi sabahı foto maç'tan bülent gelir, hafta ile ilgili sorular sorar. yanıtlarım salı sabahları gazetede yayınlanır.
bu salı, foto maç okurları şunları dediğimi gördüler..
"ben aziz yıldırım'ın son zamanlarda büyük bir iyi niyetle tribünleri futbol seyretme yönünde etkilemek için elinden geleni yaptığını görüyorum. fenerbahçe stadı bugün en rahat maç seyredilen statlardan bir tanesi.
yıldırım küfürlere de mümkün olduğunca engel olmaya çalışıyor. işlerin bu hale gelmesinde geçmişteki fener yönetimlerinin çok büyük günahı var.
iş günah çıkarmaya geldiği zaman ortada bir tek fenerbahçe kulübünü görüyoruz, her şeye rağmen. öbürleri günah işlemeye devam ediyor. düzenden, kuraldan yana olan tek takım fenerbahçe, bunun altını çizmek lazım.. "
o sabah bütün gazetelerde aziz yıldırım boy gösteriyordu ayrıca.. bir beşiktaşlı aileyi, beşiktaşlılara yasaklanan maça davet etmişti. önemli bir simge, güzel bir jestti. foto maç'taki yıldırım alkışlarım yürektendi. taa ki, öğleden sonra..
ntv'ye 90 dakika çekimleri için gittiğimde spor servisinde bir gurubu bilgisayar başında gördüm. bir fotoğrafa bakıyorlardı..
fenerbahçe-beşiktaş maçında çekilmiş bir fotoğrafa..
o fotoğraf bu maça sayfalar ayıran gazetelerimizin hiçbirinde yayınlanmamıştı nedense..
hiçbirinde.. benim bağımsız, benim tarafsız medyam, "benim kutsal ittifak" diye iftira (!) ettiğim medyam bu fotoğrafı görmezden gelmişti. (maçtan iki gün sonra, sabah spor sayfasında posta pulu gibi çıktı sadece.)
fotoğraf fenerbahçe tribününü gösteriyordu, boydan boya.. ve bu tribünde oturanlar, 19 mayıslarda gördüğümüz o fevkalade organize mozayık şovunu ellerindeki kartonlarla gerçekleştirmişler, stada dev bir yazı asmışlardı..
"itaat et" yazıyordu tribünde 60-70 metre boyunda..
anlamsız bir laftı görünürde.. kim, kime itaat edecekti?.. bu lafın derbi ile ne ilgisi vardı?.
ama kazın ayağı öyle değildi.
mozayık tablo baştan aşağı sarı-lacivert renklerle oluşturulmuşken, lafın ilk iki harfi siyah beyaz yazılmıştı..
"it!.. "
fenerbahçe seyircileri, beşiktaş'a "it" diyorlardı. daha takımlar sahaya çıkmamışken.. o gün stada beşiktaşlı tek seyirci alınmamışken.. yani ortada küfürü gerektiren en ufak görüntü ve ses yokken, fenerbahçe, beşiktaş'ı kendi stadında "köpek" diye karşılıyordu..
hem de önceden hazırlanmayı gerektiren bir organizasyonla..
kartonlar rengârenk kesilecek, bu yazıyı oluşturacak şekilde koltuklara dağıtılacak ve binlerce insan bu oluşumun eylemcisi olacak..
şimdi böylesi dev bir organizasyondan fenerbahçe yönetiminin ve başkanın habersiz olması mümkün mü?. o statta başkandan habersiz sinek uçmadığı bilinirken..
ben maçı televizyondan seyrettim. maça gidenler anlattı, 90 dakika boyu beşiktaş'a ve tümer'e nasıl ağır küfür edildiğini.. tümer'in annesi sinkaflanmış korolarla..
"yayıncı kuruluş küfürler yükselince, tribün sesini kısıyor, bu yüzden o iğrenç koroları ekran başındakiler duymadı" dediler..
beşiktaş kulübesine 90 dakika boyu atılmadık nesne kalmamış
.. bu neyi gösteriyor?..
fenerbahçe'de sportmenliğin sadece işler yolunda iken konuşulduğunu..
puan cetvelinde durum biraz sarpa sarınca, takkeler düşüyor, keller görünüyor, aklar, karalar ortaya çıkıyor, sonunda fener'in de, mesela galatasaray'dan hiç farkının kalmadığı açıkça görülüyor. kemal tümerkan'ın yolladığı anekdotu hatırladım, aniden..
"zengin bir ailenin çocuğu yedi yaşına geldiği halde konuşmaya başlamamış. götürmedikleri doktor kalmamış, sonuç alamayınca durumu kabullenmişler. bir gün akşam yemeğinde çocuk birdenbire 'bu çorba sıcak' deyivermiş. aile çok sevinmiş ve sonra da niye o zamana kadar konuşmadığını öğrenmeye çalışmışlar. çocuğun cevabı: şimdiye kadar her şey yolundaydı.. "


-----------------------------------------

asil takildigim nokta bizim daha burada mac gunu dikkat cektigimiz bu riyakarliga, rezillige, iki yuzluluge hic bir gazetecinin egilmemesi. bir hincal cikti aziz y.`den korkmayan.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ayrıca finrod evet en büyük takım galatasaraydır türkiye'de. fener belki geçebilir ilerde ama şu anda öyle. yani daha cl'de ikinci tur yüzü göremeyen, uefa'ya kalamayan kalırsa da küçük takımlara elenen bir takımın taraftarları nasıl olur da namağlup kazanılmış uefa kupasına laf söylerler? alkışlamaları lazım çünkü türk takımı. ben samimi olarak istiyorum fbnin clyi kazanmasını ama uzak günlerde anca...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@nileppezdel
türkiye'nin en büyük takımı fenerbahçe'dir çünkü en fazla şampiyon olan takım biziz ;) olay sidik yarıştırmaksa al bu kulvarda kapışalım :)
ne yani şimdi biz cl kupasını alırsak bır anda en buyuk takım bızmı olucaz ?büyüklük kupa sayısına gore bellı olmaz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

finrod sizin takımınızın başarı kavramı bizi geçmek üzerine kurulu zaten ona hiçbirşey demiyorum şu anda başarılısınız. ama büyüklük taraftar sayısıyla ve dünyada gördüğü itibarla ölçülür bizim savsak medyamızda değil. avrupadaki futbolcular hala fenerbahçeyi bir krampon markası sanıyor. şampiyonluk sayısı başarıyı değiştirir ama büyüklük hiç değişmez, galatasaray'a mahsustur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

dünya'da herhangi birine türkiye'de futbol takımı söyler misiniz dediğinde ilk alacağın cevap, gerçek ölçüde başarılara sahip olan bir kulüp, hemn her ankette ortaya çıkan taraftar oranları.. hepsi birşeyi açıklar sanırım. fenerbahçe'nin "daha büyük" olabilmesi için nesi var? anelka'yı almış daha büyük kulüptür. tabi.. ya da şampiyonlar liginde grupta 9 puan toplayabilmiş.. hmm başka ne var?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

dışarıda galatasaray kadar olmasada fenerbahçe'de oldukça tanınan bir klüptür.başarı sadece bir kere avrupa kupası almak değildir.bi kere al bi kupa yat sonra yok ole yama.ekonomık olarak,tesisleşme olarak,stad olarak,kadro olarak vs.. bir çok yönden galatasarayın önündeyiz başarının içinde bunlar da vardır..başarıyı tek bir şeye odaklamak doğrumu sence?bende o zmn türkiye 1. liginde en çok şampiyon olan bizi o yüzden en büyük biziz desem olurmu olmaz tabiiki...bir de taraftar sayısı demişsin her ankette farklı sonuç çıkıyor ama aşağı yukarı aynı seviyede.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

başarı galatasaray'ın önünde olmak değildir. bu durum türkiye'de her zaman değişebilir. sonuçta rekabet var iki kulüp arasında. zamanında fenerbahçe-beşiktaş maçları stadınız oynanacak halde olmadığı için ali sami yen'de oynandı. ayrıca bir kupa alıp yatmak hiç almamaktan iyidir, başarıdır.

[ Mesaj 03 Mart 2006, Cuma - 15:33 tarihinde, DoruK tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya bazı şeyler vardır tartışılmayacak;
mesela türkiyenin , avrupadaki en başarılı takımının gs oldugu gibi.(uefa , süper kupa)
türkiyenin en iyi takımının gençlerbirliği olduğu gibi(fifa kriterlerine uyan tek takım)
türkiyenin en büyük kulübünün fenerbahçe oldugu gibi(statı , tesisleri , amatör branşları ,bütçesi ,kadrosu , taraftarı vs vs)

bence bunları tartışmak saçma bunlara inanmayanlarda bence kendilerini kandırırlar..çünkü mal meydanda...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

başarı galatasaray'ın önünde olmak tabiiki değil.böyle bir şey zaten söylemedim.demek istediğim seneye cl kupasını alırsak bır anda en büyük klüp olamayacağımız gibi galatasaray'ın da uefa kupasını alarak bir anda en büyük klübü olamayacağıdır..

[ Mesaj 03 Mart 2006, Cuma - 15:45 tarihinde, Finrod tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

gs ünal aysal a 20 milyon dolar borcunu ödeyemezken , fenerbahçe önümüzdeki senenin bütçesini 150 milyon dolar olarak açıkladı.
kim büyük kim küçük herkes görüyor. tele mesajlarla , kampanyalarla el açıp dilenen bir kulüp büyükse fenerbahçe en büyüktür.
başarı kavramı ile büyüklük kavramını sakın karıştırmayın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

asıl sen para kavramını karıştırma istersen. yanlış anlama da varoş mahallesinde babasının aldığı yeni gıcır gıcır mikasa futbol topuyla mahallenin en iyi topçusuna hava atıyorsun. o topçu ki gaste kağıdını yuvarlar yine oynar. herşey para demek değildir. büyüklüğünü kanıtlamak için başarı gerekir. başarı da o kupaları almaktır iki hakem satın almak değil. bilmem siz bilir misiniz semih bayülken zamanını. 16 şampiyonluğunuzla övünürken önce bunları öğrenin. sizin başarılarınızın çoğu bu adam zamanında oldu. ölmeden 3 ay önce ali şen onu satınca herşeyi ortaya koydu şu kadar hakem aldım bu kadar kupa aldım diye.. ne çabuk da unutuluyor bunlar yazık..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...