Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Paticik Kütüphanesi (Kitap Tavsiyelerimiz)


horacegoesskiing

Öne çıkan mesajlar

Ben bir yanlış anlamadan şüphelenmeye başladım; bu topicin amacı okuyup beğendiğiniz kitapları tanıtmak =]

Yani "kitap adı - yazarı" yazıp geçer iseniz kimseye faydası olmaz. Bombacının bahsettiği kitabı alacağım mesela ilk fırsatta ben, ama sadece kitabın adına bakıp almazdım, onun tanıtımı ve önerisi nedeniyle okuyacağım. Amaç bu; öneri getirmek, tanıtım yapmak.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bu arada ben de çok tembellik ettim, kusura bakmayınız =]
Yazayım artık ilk aklıma gelenleri;

Ahmet Altan - Aldatmak

Uzun süre şişirilmiş piyasa romanı diye ısrarla okumadığım, sonra bir zaman bolluğunda elime geçen ve tadına doyamadığım bir kitap. Yazarını sevmem -babasını da sevmezdim zaten-, ama roman çok iyi, ısrarla öneririm.

Toni Morrison - En Mavi Göz

Güzel ve akıcı bir roman, yalnız biraz ırkçılık havasından sıkılmak mümkün; fakat alışılmış bir zenci karşıtlığı yerine, zencilerin kitaptaki merhamet uyandıran halleri ve beyazların çok öne çıkarılmış zenci düşmanlığı sıkıyor insanı bu kez. Irkçılığın her türlüsü kötüdür, ama en azından bunda gerçek payı var. Cennet romanı ile Nobel almış Morrison, ama ben bu ilk çalışması dışında bir bilgi sahibi değilim kendisiyle ilgili.
Genel olarak beğendim ama, öneririm.

Charles Bukowski - Kadınlar

Bukowskinin üslubu için "açık ve samimi" yetersiz kalıyor =]
Genel tarzına uygun, esprili ve doğal bir dil var romanda. Kitabı okuduktan sonra ortak noktaları değerlendirmeye başlıyor insan ister istemez, ve açıkçası roman karakteriyle kurduğum ortaklıklar -daha medeni şekilde ifade ediyor olsam da- beni korkuttu; bir erkek olarak fazla üzerinde düşünmemek gerekiyor sanırım. =P
Kadınları aşağıladığına inanılır genelde Bukowskinin, oysa ben her seferinde erkekleri aşağıladığı hissine kapılıyorum. Belki genel bir aşağılama vardır herkesin üzerine alındığı, ama yazarın kendisini bunun dışında tutmaya çalışmadığı kesin.
Güzel, keyifli, okuyun, okutun.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ölüm Kapısı Serisi
M.Weis&Tracy Hıcman ın 7 cilt..ama mutlaka tavsiye ederim okumadıysanız.Okurken bitmesin die yavaş yavaş okudum . vaktim olursa bidaha okuyabilirim..Fantastik kurgu sevenlere...Farklı boyutlar açan bi seRi..Patrinler Sartanlar süper...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Dragonlanceden farklı bi kitap..EŞ RUHLAR

Flintle tanisin tanışmasını ve beraber ilk maceralarını anlatıyor..Tanisin Qualinostta çektiği acılar(yarı-elflik yüzünden) ve Laurnanın ünlü çocukluk aşkı ve cinayetler bir araya gelmiş güzel olmuş..OKUYUN[signature][hline]Günümüzün dünyasında
Hepsi aynı hepsi ala
İsa Musa Muhammed Buda
Neyin varsa bilmiş senin!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 2 hafta sonra ...
Yeni çağın ejderhaları
3 ciltlik seri yazarı Jean Rabe

Konusuna gelince chaos savaşından sonra Dragonlance dünyasında geçen olayları anlatmakda. Kitapda Ejderha overlordların dünyaya nasıl hakim olduğu ve onlara karşı verilen savaş anlatılıyor. Bunun yanında kitabın ana karakterlerinden Dhamon daha sonra 3 kitaplık bir serisi daha çıktı.
Ejderha Mızrağı serisini seviyorsanız , yoksa ilgi çekiceğini sanmam...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

uzun zamandır okuduklarımı ve okuyacaklarımı paylaşacak birilerini, bi yerleri arıyorum..burayı görünce belki dedim ve sarıldım tuşlara..heyecanlamadım desem yalan..söyliycek çok söz var ama ben başladım mı susmam:) sevgili kitaplardan söz ediim en iyisi...şu aralar bir kaç kitap birden götürüyorum..bu birkaç sevgiliyi aynı anda idare etmek gibi deil inanın..inanılmaz keyif verici ve daha az tehlikeli..daha az yorucu:)

selçuk altun okudunuz mu bilmiyorum..''yalnızlık gittiğin yoldan gelir'' diyor..
ya da ''bir sen yakınsın uzakta kalınca''......
''kur[ş]un lezzeti'' var bi de...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ravenloft
Ölülerin Kralı

bugün bitti , Azalin ' in lich olmasınageçenhayatından kesitler
bu hale gelmesindeki sebepler ve olaylar ufak hikayeler halinde anlatılıyor , gayet sürükleyici ve güzel
tabi ravenloft serisinin diğer kitaplarını okumuş olan yada Azalin hakkında bilgi sahibi olanlar için[signature][hline]fizban, 25 January 2004 22:15 tarihinde demiş ki:
saygısızlık yaptıysam böyle (:() üzülüyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

WarCraft - Büyük Şef
yazarı hatırlamıyorum bununda :)
3-5 gün oldu bunuda okuyalı
kimse okumamış yada yazmamış bunuda yazayım
warcraft oyunundan esinlenilerek yazılmış bir kitap
orc herosu Thrall'ın hayat hikayesinden bahsediyor
ve bebekliğinden başlıyor hikaye
o kadar güzel anlatım yapılmış ki
bi orc bebeği evlat edinmek istiyor insan bir an :)
zaten Thrall da insanlar arasında büyüyor 2 aylıkken insanların arasına karışıyor ve ordan büyüyüp alemlerin kralı oluyor[signature][hline]fizban, 25 January 2004 22:15 tarihinde demiş ki:
saygısızlık yaptıysam böyle (:() üzülüyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sodom ve Gomore (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

Ben hiç sevmedim..Kurtulus savaşı sırasında İstanbulda olup bitenleri konu alan bir kitap..Düşünce güzel ama hikaye kötü birleşemeyen bir aşk gayler,lezbiyenler dizboyu..O dönem şairleri hiç mi hikaye yazamiyordu diye düşünmeye başladım...
Tam bir vasat! Kimseye tavsiye etmiyorum..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 1 ay sonra ...
okuduyğunuz kitaplaruı biraz açıklasınız bizimde fikrimniz olsa,yoksa bıoş boş bu kitabı okudum şu kitabı okudum demenin ne anlamı var?

ismail-reha çamuroğlu(umarım ismini yanlış yazmamışımdır)
safevi devletini,bir tekkenin imparatorluğ dönüşümü anlatışıyor, ÇOK beğendim,ayrıca osmalıdanda baya söz ediliyor kitapta,o zamanın anadolu ve doğusunuh durumunu çok güel anlatıyor,okuyun derim



tuna nehri akmam diyor-ahhh yazrın adını unuttum!

plevne savaşı hakkıonda bir kitap,savaş muhabirleri ve bir russubayının savaşta yer alı8nışı anlatılıyor(eehh anlatamadım)
çok bağımsız yazılmış,yazar taraf tutmamış türklerin gözündende anlatılıyor kitabın bazı bolumları.çok hoşuma gitti kesinlikle alınmalı.yazarını nası unuttum ya öf.[signature][hline]I don't discriminate, I hate everyone!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Nietzsche Ağladığında-Irvın D. Yalom

Birgün erkeklerin başını döndüren kadın Salome,Niçe den habersiz doktor Breuer e gelir."Avrupanın kültürel geleceği tehlikede niçe ümitsiz,ona yardım edin" der.Breuer Salomeyi yeniden görebilmek umuduyla "peki" der.Ve varoluşun kader,inanç,hakikat,huzur,mutluluk,acı,özgürlük,irade ve neden nasıl gibi en önemli duraklarından geçen bir yolculuk başlar

Not:Kendisiyle ve hayatla yüz yüze gelmekten çekinmeyenlere....(bencede çekinenler okumasın,hoşunuza gitmeyebilir,din,kader,inanç gibi konularlada yüz yüze geliniyor)

Kitap acayip sürükleyici,bir anda bitiveriyor
Hayata bakışınıza yeni perspektifler getirebilir,özellikle Breuer Niçeyle ikili diyaloglara başlayınca doruk noktasına ulaşıyor,hele niçe vaaz verir gibi konuşurken kendinden geçiriyo
Okunmalı diyorum.
"Ümit kötülüklerin en kötüsüdür,çünkü işkenceyi uzatır"
"Kendi alevlerinizle yanmaya hazır olmalısınız.Önce kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz?"
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

son okuduğum kitap George Orwell - 1984. doğrusu bir kaç kişi değinmiş ama eksik kalan bir yanını tamamlamak istiyorum. bu kitap 1946 da yazılmıştır ve o dönemde amerika ile sovyetler arasındaki soğuk savaştan etkilenen yazar (kendiside eski bir komünist, ingilizdir) hayali 1984 te dünyada sadece 3 ülkenin hüküm sürdüğü ve bu üçününde komünist politika ile yönetildiği olası bir durum tasvir eder. aslında komünizmi yeren ve ileriki evrelerini okuyucuya göstermek ister yazarımız. öyleki bu kitabı amerika'nın bir savaş taktiği olarak goerge orwell'a sipariş ile yazdırdığı söylenir.
hayatta beni en çok etkileyen yazarlardan birisi Jack London'dır. beni en çok etkileyen eseri ise Jack London - Martin Eden. denizclikle geçimini sağlayan bir gencin hiç ummadığı bir anda zengin ailenin kültürlü kızına aşık olması ile sırf kıza yaklaşabilmek için kendini geliştirme çabaları ve bu çabalar sonucunda elde ettiği farkındalıkla çevresinin ne kadar boş hayatlara kirlendiğine vakıf olması, fikirleri ve felsefe... Jack London, karakteri martin eden için şöyle der; "martin eden bireyci idi ve bende sosyalist. işte o yüzden ben yaşıyorum, o ise ölü..."
Jack London - Cinayet Şirketi. bu kitap hakkında fazla bir şey anlatmayacağım, şunu bilmeniz kâfi; ahlak felsefesi üzerine akıl almayacak fikirler, insanı allak bullak ediyor, hemde mükemmel bir kurgunun içinde.
İhsan Oktay Anar - Puslu Kıtalar Atlası / Kitab-ül Hiyel / Efrasiyab'ın Hikayeleri. Ege üniversitesinde felsefe profesörü olan yazarımızdan 3 enfes kitap. bu kitabı sevmek için okumanız yeterli diye düşünüyorum. felsefeyi fantazi ile yoğurmuş ve az biraz da tarih katmış. 3 kitap için de bu tanım geçerli. fantastik bir geçmişte osmanlı, bizden birşeyler var en azından. tabii kültürümüze ne kadar yabancı kaldığımızı saymassak(?)[signature][hline]Uzak diye bir yer yoktur...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

son bitirdiğim kitap Tepki - Stephen King
güzel hoş
şimdi de Kurtlar İmparatorluğu - Jean Cristophe Grangé
gayet sürükleyici..
çabuk biteceğe benziyor[signature][hline]bölücülükten yanayım ve paticik forumlarını bölmeye geldim izmirsiz paticik üyeleri ve izmirli paticik üyeleri olarak. yetkili olarak beni gönderdiler zorluk çıkarmayalım lütfen.
NoT: ksk izmirden sayılmıyor (bölücülük diz boyu..) -Ben kendim-
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Duygusal Bir Katilin Günlüğü - Luis Sepulveda

Kitap iki öyküden oluşuyor. Ilkini o kadar beğendim ki, ikinciyi okuyamamış olmama rağmen kitabı önermekte sakınca görmüyorum.

Ilk öykü, kitabın adını aldığı duygusal katili anlatıyor. Profesyonelliği ile övünen, ancak kendisinden oldukça genç bir hanıma aşık olan, bu yüzden de adım adım profesyonellikten uzaklaşıp "hata"lar yapmaya başlayan bir katil var önümüzde. Hikaye çok başarılı, kurgu güzel, anlatım akıcı ve keyifli.

Hemen her polisiye hikayede olduğu gibi, neredeyse ilk sayfadan itibaren sonundan emin oluyorsunuz öykünün; ama herşeye rağmen beni şaşırtmayı başardı Luis.

Yarın postu editler ikincisini de öneririm muhtemelen, arada yetkilerimi kötüye kullanıorum evet ;P

Edit: Allahtan adminim, yoksa yeni post atmak zorunda kalacaktım bu kadar aradan sonra =P

Neyse, ikinciyi de okudum, ilki kadar beğenmedim açıkçası ama o da keyifliydi. Hala öneriyorum ısrarla. Bu uzun arada, ilk hikayenin bana Michel Rio'nun 'Yanlış Adım'ını hatırlattığını keşfettim, ki önermemişim onu, hemen bir alttaki posta geçelim.

[Bu mesaj Nefr tarafından 20 Nisan 2004 14:01 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 2 hafta sonra ...
Michel Rio - Belirsizlik

Ilk okuduğum kitabıydı Rio'nun, başta ciddi şekilde antipati yaratan ağır üslubu ve neredeyse sadece diyaloglara dayanan anlatımı bir kaç sayfa okuduktan sonra pek keyifli geldi. Bunu bir kaç kez okudum, sonra da bulabildiğim diğer iki kitabını da aldım ilk fırsatta. Okuduğum üç kitapta da aynı şekilde diyaloglar ön plana çıkıyor ve hikayeyi sürüklüyor.
Istisnasız tüm ana ve yan karakterlerin entellektüel seviyeleri çok yüksek tüm kitaplarda, öyle ki savunma ihtiyacı hissetmiş Rio; sanırım 'Manhattan Son Durak'ta, karakterlerden biri olan bir yazar, kendisini karakterlerinin kullandığı ağır ve ağdalı dil konusunda eleştiren bir eleştirmene, "Onlar benim karakterlerim ve benim dünyamda yaşıyorlar. Benim metro işçimin sizin dünyanızdakiler gibi konuşmamasını bu kadar garipsemeniz anlamsız. Üstelik bu bir roman, belgesel değil" gibi bir cevap veriyor.

Michel Rio - Manhattan Son Durak

Bunda da tüm kitap diyaloglardan oluşuyor. Ana karakter, yaşamına son vermeyi kararlaştırır ve bunu beraber olmaktan keyif aldığı insanlara bildirerek bir veda partisi düzenler.
Yaşam, ölüm ve intihar üzerine uzun tartışmaların yapıldığı parti kitabın konusu. Keyifle okuduğumu hatırlıyorum, ama çok uzun zaman oldu.

Michel Rio - Yanlış Adım

Kahramanımız bir kiralık katil. Sepulveda'nın duygusal katili gibi, o da profesyonellik anlayışına ve kendisine uygun düşmediğine inandığı hatalar yapıyor, bunların bedellerini adım adım ödüyor ve hataları üzerine düşünmeye başladığında, kendisini mesleğini ve ahlak anlayışını sorgularken buluyor. Diğer kitaplardan farkı sadece diyaloglara dayanmamasıydı yanlış hatırlamıyorsam, ama diyaloglar ve karakterlerin tartışmaları tabii ki önemini koruyor. Üçü içerisinde en çok bunu beğenmiştim sanırım.

Belirsizlik ve Yanlış Adım mutlaka okunmalı, Manhattan Son Durak da ısrarla tavsiye ettiğim keyifli bir kitap.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

dövüş kulübü-Chuck PALAHNIUK

Efsane filimin temeli filmi sevenlerin kaçırmaması gerektiğini düşünüyorum uzun zaman dır bulmak çok zordu ancak şimdi 2. baskısını yaptılar.

'İstenmeyen yağlar. Pahalı, butik sabunlar. Maaş çekleri, güzel bir ev, zarif mobilyalar. Yalnızlık ve yabancılaşma. Tüketimin susmayan arsız çağrısı. Yalanlar ve yalanlar. Nefret ve öfke.

İlk kez yayımlandığı 1996'dan beri bir yeraltı klasiği olarak anılan Dövüş Kulübü, yeni bin yılın eşiğinde geçen bir anti-ütopya öyküsünü anlatıyor. Yaşadığı hayattan nefret eden, ölüm düşüncesini saplantı haline getirmiş, insani yakınlığı kanser dayanışma gruplarında arayan genç bir adam.'[signature][hline]Hayat bir kavgadır ilk düşmanın sensin...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...