huun Mesaj tarihi: Aralık 31, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 31, 2005 tamam hitler buyuk adamdi alman sanayisini ayaga kaldirdi da sacma sapan bir savasa sokup yaptiklarinin hepsinin yikilisini izlemek zorunda kaldi . almanlar disiplinli caliskan ve akilli bir millet . birsekilde ayaga kalkarlardi zaten yapilan butun iyi seylerin yikilmasina neden olacak bir lideri hakketmiyorlardi .[signature][hline]Fiery angels fell . Deep thunder roared around their shores... Burning with the fires of Orc. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Aralık 31, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 31, 2005 Selam ey paticik halkı, Uzun zamandır iş yaşamımdaki yoğunluk ve arta kalan vaktimi sefaya vermem sonucunda pek fazla yazamaz oldum. Aynı şekilde bu seferde derinlemesine konulara giremeyeceğim zira yılbaşı hazırlıklarına yardım etmezsem hanım beni keser :D Şimdi bir iki ufak noktaya dikkat çekmek isterim; 1-) Dunkirk olayında Hitler'in durma emri vermesindeki en önemli neden zaten çok yorgun olan panzer birliklerine dinlenme şansı vermek istemesidir. Tabii ki Göring "Hayır biz havadan yok edemeyiz" dese idi o zaman mecburen saldırıya devam ederdi. Burada esas sorun Aman Hava Kuvvetlerinin önceki savaşlar sonucunda gözde çok büyütülmüş olması ve İngilizlerinde beceriksizliklerinin aynı oranda gözde büyütülmüş olmasıdır. İngilizlerin o derece çok askeri o kadar kısa sürede boşalta bileceklerini kimse tahayyül edememişti ki buna İngilizler bile şaşırdı. Ayrıca Almanların panzerleri korumak istemeleri de son derece anlaşılabilinir sebeplere dayanır ki Dunkirk düştükten sonra sırada Paris'in olduğu ve ne derece savunulacağının kesin olarak bilinmemesi yatar. Şayet Almanlar Dunkirk'de dişe diş savaşsa ve onbinlerce asker ve yüzlerce tank kaybetse idiler ve Fransızlar'da toparlanıp savunma oluşturabilseler o zamanda "Salak Hitler Dunkirk'de çekilmekte olan birliklerle uğraşmaktan gerçek hedefini unuttu" denilirdi. 2-) Londra'nın bombalanması esas olarak Hitler'in başarısızlığı değil Churchill'in başarısıdır. Hiçbir askeri amaç gütmeden yapılan (kara savaşı sırasında askerlerce savunulmayan) ilk tedhiş akını (sivil halkın havadan bombalanması) Churchill'in emri ile Alman şehirlerine karşı gerçekleştirilmiştir. Londra limanlarının bombalayan uçaklardan bazıları hedefini şaşırıp yanlışlıkla şehir merkezini vurmuştur. Bunu doğrudan emre itaatsizlik sayan Hitler o pilotlar hakkında soruşturma açtırmıştır. Ancak bu olayı bir fırsat olarak gören Churchill "Onlar bizim şehirlerimizi bombalıyorlarsa bizde onlarınkini bombalarız" diyerek göstermelik bazı akınlar düzenletmiştir. Buradaki amacı Alman akınlarının hava kuvvetleri ve ikmal tesisleri üzerinden çekip Hitler'i intikam akınlarına yöneltmektir ki bu konuda çok başarılı olmuştur. Savaş sırasında halkına Alman topraklarının bombalanmayacağı sözünü veren Hitler bu olay üzerine politik olarak onların şehirlerini imha etmek zorunda hissetmiştir kendisini. Politik olarak aldığı karar ne derece doğru ise askeri açıdan da o derece yanlıştır. 3-) Stalingrad şehrinin politik önemi hiçbir şekilde tartışılmaz. Burada yazılmayan önemli ayrıntılardan biriside Rostov ve Stalingrad şehirlerinin Türklerin hangi tarafta savaşa gireceğini belirleyeceğine olan hiç de boş olmayan inançtır. Şayet Rostov uzun süre elde tutulabilinip birde Stalingrad ele geçirilse idi o zaman Türkiye'nin Almanya'nın yanında ortaasya Türkleri ile birlikte savaşa girmesi hiç de şaşırtıcı olmazdı aynı Kırım Türklerinin yaptığı gibi. O sebepten Hitler'in Stalingrad'dan bir karış bile toprak vermek istememsi politik olarak son derece mantıklıdır ancak askeri olarak bir felakettir. Hitler'in askeri olarak en çok büyük başarıları olmakla birlikte ( bir çok karacı askerin tersine hava kuvvetlerinin savaşın belkemiği olacağını anlayıp yatırımları o yöne kaydıran da, Fransa taarruzunun büyük kısmını planlayan da o dur) diğer alman generalleri ile karşılaştırılınca yeterli olmadığı da aşikardır. Şayet Amerikan ordusunda yer alsa idi en iyi generallerinden birisi olabilirdi ama Almanlarda ondan çok daha üstün albaylar bile mevcuttu. Politik olarak ise dehası ile boy ölçüşebilecek çok fazla kişi mevcut değildi. Zaten aldığı askeri bir çok yanlış kararın arkasında da bu yatmaktaydı. O kararlar askeri olarak yanlış ama politik olarak doğru idi. [Bu mesaj fedaykin tarafından 31 Aralık 2005 12:32 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
chrounos Mesaj tarihi: Aralık 31, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 31, 2005 Sen tarihi unutmadın mı tek dişi kalmış canavar ? =)[signature][hline]Eshreff-[Mage] of Grimsoul Legion Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
byzasz Mesaj tarihi: Ocak 1, 2006 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 1, 2006 Nese hepsinden önce kızlara ne kadar içirilmesi ile ilgili tasiyeler haklıymış!!! Stalingrad yaa bu cephe önemliydi gerçekten %90 nı alınmış bir şehir üstüne konuşalım istedim iş hitlere dayandı ben sabaha kadar savunurum ama kimse (bir kaç kişi hariç )demedi yaa adam bi noktada haklı şehir alınmış gibi üstüne gidilir diye.Sorumlu kişiler bile adamı eşeltirdi ki onların önceki forumalrdaki yazdıklarını okudum hayretler içindeyim bu gün aksini sölediklerini dün savun muşllar.Nese konu bu deil abicim adam kasmış işte bazı savaşlarda olur böle şeyler karalılık iyi dir . Stalingrad non importante ama kafkas orduları gerçekten önemliydi.sen ve bir sürü kişi eğer harekat gecikmeseydi bu gün hitlerin kararlılığının bize örnek olabilecek yönlerinden bahseder dururduk.Bunu kastım anlayallım diye ama olmadı.Geçen gün arkadaşıma gittim kurtlar vadisini izliyordu bende izlemek durumundaydım sonuna yatişmişim dmek bi osmanlı paşasıyla ilgili diyordu ki yıladan yıla adam ile illgili tarihi yorumlar sürekli deişti tarihi yorumlamak çok önemli objektif olmak dahada önemli.Ama bazı kesimler belgesel izleyip kesin kanaatlara varmışlar,sanki o günleri her yönüyle yaşamış gibi kesin tespitlerde bulunuyorlar.kafam biraz çakır yükleniyor olabilirim fakatçok az kişi alternatif şeyler üretti bu konuyla ilgili.Hemen hemen herkkez hitleri suçladı,amerikan belgesellerini izleyerek.Biz demeliyizki von gelseydi şöle olurdu böle olurdu gelmedi böle oldu şöle oldu.Ama daha önceden herkezin seçtiğii doğrulardan dolayı benim açtığım cephe ilgili başlık sadece bunların sunumu oldu. Benim hatam belkide bismarck i geç araştırmak oldu bu yorumalrın yapıldığı sırada burda olmak için forumlaa tanışmak için .nese bence hala idaa ediyorum cephesini terkeden askerlere cephesini terk etmemesi ile ilgili telkinde bulunan atatürk ile hitlerin(kuşatma başladılatn sonra) hiçbir farkı yok[signature][hline]Yaa nedir bu otorite durumu!!! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
byzasz Mesaj tarihi: Ocak 1, 2006 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 1, 2006 mutlu yıllar patiler.[signature][hline]Yaa nedir bu otorite durumu!!! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
byzasz Mesaj tarihi: Ocak 1, 2006 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 1, 2006 disconnect sanırım patiler l[signature][hline]Yaa nedir bu otorite durumu!!! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
FIRAT Mesaj tarihi: Ocak 1, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 1, 2006 bu arada anlayamadım,stalingrad veya leningrad her neyse işte; ne bakımdan önemli? moskovadan da mı önemli? madem bu kadar önemli,öyleyse niye başkent yapılmadı? gerçekten merak ettim..[signature][hline]16'sında ve paticik'te bir kişi=>FIRAT!! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
batuhan Mesaj tarihi: Ocak 1, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 1, 2006 Stalingrad rusların doğudaki son savunma yeridir düşseydi kafkasya düşerdi bakü petrolleri almanlara geçerdi + sibirya yolu açilirdi.Arkadaşim önemli şehir diye başkent olmasimi gerekiyo hep stratejik hemde tarihsel bi önemi var kentin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
byzasz Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 Bunuda vikipedia dan aldım onlarda stalingrad netten almışlar baktım güzel tercüme de etmişler bazı tarihlerde stalindrad ın nerdeyse alındığına dair şeyler var ilginizi çeker belkim STALİNGRAD KRONOLOJİ İkinci Dünya Savaşı üzerine yazan hemen bütün tarih yazarlarının ortak kanaati, Stalingrad Savaşının İkinci Dünya Savaşının dönüm noktası olduğu şeklindedir. Nazi Almanyasının Doğu'ya yayılma (Neuer Lebensraum im Osten: Doğu'da Yeni Yaşam Alanı) siyaseti temelinde, Ağustos 1942 tarihi, Alman ordularının zirveye ulaştığı tarihtir. Bu tarihte kıta Avrupasının neredeyse tümü Alman işgali altındadır. Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Polonya, Danimarka, Norveç, Fransa, Çekoslovakya, Sırbistan, Yunanistan Alman çizmeleriyle çiğnenmektedir. Alman ordu birlikleri 22 Haziran 1941'de Sovyetler Birliği'ne karşı, daha yeni imzaladıkları karşılıklı saldırmazlık anlaşmasını (Molotov-Ribbentrop Paktı) hiçe sayarak, Barbarosa Harekâtı adını verdikleri operasyona başlarlar ve saldırıya geçerler. Almanların esas aldıkları üç şehir, aynı zamanda Rusya'yı Kuzey-Güney ekseninde ikiye ayıran bir hattı da çizmekte olan Leningrad-Moskova-Stalingrad'dır. İlk başarısızlıklarını 1941 kışında Moskova önlerinde yaşarlar. Bununla birlikte Leningrad Alman kuşatması altındadır. Ağustos 1942'de savaş, bugün Volgograd adını almış bulunan ve Stalin'in adını taşıyan Stalingrad yakınlarına ulaşır. Şehrin stratejik öneminin yanı sıra, taşıdığı isimden kaynaklanan psikolojik değeri de bu şehri bir mahşer yerine çevirecektir. Stalingrad muharebesi, Nazilerin dünyayı fethetme umutlarınının sonunu temsil ettiği gibi, direnen Avrupa ve dünya halklarına da moral kaynağı olmuş, yenilmez bilinen kudretli Alman ordularının yok edilebileceğini göstermiştir. [değiştir] Stalingrad’da savaşın günlüğü Stalingrad savaşı 1942 Ağustos ayında başladı. Ama oraya nasıl gelindiğini göstermesi açısından biz günlüğü 28 Haziran’dan (Operasyon Mavi – Yaz Saldırısı) başlatmayı daha uygun bulduk. [değiştir] Haziran 1942 28 Haziran 1942: Operasyon Mavi (Nazilerin Don-Volga saldırısının kod adı) başladı. 29 Haziran 1942: Voronej yolundaki Cefrosinovka köyünde Almanların 24’üncü Panzer Tümeni Sovyet 40’ıncı Ordusuna saldırıya hazırlanırken Sovyet ordusunun kurmayları orduyu arkalarında bırakarak ayrıldılar. 30 Haziran 1942: Almanların 6’ncı Ordusu ve 30’uncu Panzer Tugayı Operasyon Mavi’ye katıldı. Her ikisi de Voronej istikametinde ilerliyor ve Sovyet cephesine vuruşlarda bulunuyorlardı. Almanların 24’üncü Panzer Tümeni Voronej yolunu yarıladı. Sovyet panzer birliklerinin başındaki General Fedorenko tarafından Hoth’un 4’üncü Panzer Ordusuna yapılan bir karşı saldırı tam bir başarısızlık oldu. [değiştir] Temmuz 1942 1 Temmuz 1942: Almanlar Voronej yolunun yarısındalar. Burada dört piyade tugayı tarafından tutulan güçlü bir sovyet pozisyonuyla karşılaştılar. Bunun arkasında da iki tank tugayı beliriyor. 2 Temmuz 1942: İlk cep Star Oksol’da tamamlandı. 3 Temmuz 1942: Doğu cephesindeki Poltava’da bulunan General von Bock’un karargahında Hitler von Bock’a Rusların işinin «neredeyse bittiğini» söyledi. Aynı gün Sıvastopol’daki savaş 90 bin Kızıl Ordu askerinin esir alınmasıyla bitti. Tümgeneral Erich von Manstein’in rütbesi feldmareşalliğe yükseltildi. Terfi mesajı Sıvastopol’un Almanların eline düştüğü şeklindeki radyo mesajından kısa süre sonra teleksten geçti. 4 Temmuz 1942, saat 8.00: «Großdeutschland» motorize piyade birliği Don üzerinde Voronej yolundaki ana köprüyü ele geçirdi. Alman mühendisleri köprüyü imha ettiler. 5 Temmuz 1942: Alman panzerleri Voronej yakınlarında Don nehrine ulaştılar. Almanları durdurmak üzere Kızıl Ordu tarafından General Vatutin komutasında yeni bir sovyet cephesi oluşturuldu. Almanlar kötü örgütlenmiş Kızıl Ordu birlikleriyle karşı karşıyalar. 6 Temmuz 1942: General Hermann Hoth’un 4’üncü Panzer Ordusu Voronej yakınlarında Don nehrini geçti. Operasyon Mavi’nin ilk aşaması tamamlandı. 7 Temmuz 1942: 6’ncı Ordu General Hoth’un 4’üncü Ordusuyla karşı karşıya geleceği Valuiki’ye hareket etti. 8 Temmuz 1942: Voronej’in düştüğü duyurulsa da Almanlar şehri kontrol altına alabilmiş değil. Moskova-Voronej arasındaki önemli ikmal hattı hala Kızıl Ordu’nun elinde. 9 Temmuz 1942: Almanlar Voronej bölgesinde sert Sovyet direnişiyle karşılaştılar. Hitler Hoth’a Don boyunca güneydoğuya ilerlemek yerine bir panzer Tümeninin Kamensk-Şahtinski bölgesinde Birinci Panzer Ordusu ile birlikte kısa bir çevirme harekatına başlamak üzere güneye ilerleme emrini verdi. Bu, geri çekilen düşmanın hatlarını kesmek üzere plan üzerinde yapılan ilk değişiklik, umutsuz bir girişimdi. Fakat von Bock panzer Tugayına Don boyunca güneydoğuya ilerleme emrini vermişti. Hitler’in emri üzerine orduyu geri çekti ve von Kleist’ın öncü birlikleriyle buluştu. Ancak yalnızca 14 bin düşman askeri çembere alındı. 10 Temmuz 1942: Alman kuvvetleri Voronej savunma hattını Rosoş’ta yardılar ve Don’un doğu yakasına geçtiler. 11 Temmuz 1942: Hitler 43 sayılı emrini verdi. Hitler «İskarpin operasyonu» emrini verdi. Böylece Kırım’daki kuvvetlerini Kafkaslara taşımayı planlıyor. 12 Temmuz 1942: Alman panzerleri Donetz havzasında savaşırken Stalin yeni bir Stalingrad cephesi yaratılması talimatı verdi. 13 Temmuz 1942: Hitler Feldmareşal Bock’u görevinden aldı. Öyle görünüyor ki «zafer»i kimseyle paylaşmak istemiyor. Gerekçe olarak da von Bock’un 9 Temmuz’daki başarısızlığını gösterdi. Hoth’un 4’üncü Panzer Ordusunu Bock’un komutasından alarak List’e verdi ve Batı’ya, Rostov’a doğru harekat emri verdi. Aynı gece Ordu Grubu A ve Ordu Grubu B Don’un aşağılarında operasyona devam emri aldı. Buna göre Sovyetler takip edilecek ve Güney’de kesilecekti. Hitler’in hızla değiştirdiği kararlarıyla kafaları karışan Almanlar, operasyonlarını Güney’e taşırken önlerine çıkan basit bir menteşe olarak gördükleri Stalingrad’a çok önem vermediler. Fakat Hitler Stalingrad’a merkezi bir önem atfediyordu. 14 Temmuz 1942: Operasyon Mavi’nin başlangıcından bugüne kadar 130 bin Sovyet askeri esir alındı. Stalingrad bölgesinde savaş durumu deklare edildi. 15 Temmuz 1942: Alman 4’üncü Panzer Ordusu Voronej’in 241 km güneyinde ve Stalingrad’a 320 km mesafedeki Boguşar ve Milerovo’ya ulaştılar. Alman panzerleri Rostov’un dünyayla bağlantısını kesti, Voronej-Rostov arasındaki demiryolu Almanların eline geçti. 16 Temmuz 1942: Hitler kurmay merkezini Ukrayna’daki Vinitsa’ya taşıdı. 17 Temmuz 1942: Alman Genelkurmayı Moskova’daki bir istihbarat görevlisinden 13 Temmuz günü Stavka’da yapılan gizli bir görüşmenin raporunu aldı: Sovyet kuvvetleri Volga boyunca Kafkaslara doğru geri çekilecek. Orada Alman kuvvetleri hiç de konuksever olmayan bölgelerde kışı geçirmeye zorlanacak. Bütün önemli sanayiler Urallar ve Sibirya’ya taşınacak. Hitler bu raporu bir tuzak olarak gördü. General Çuikov birliklerinin moralinin yüksek olmadığını tespit etti. Komutanlarına ve subaylarına olan inançlarını kaybetmiş görünüyorlar. 18 Temmuz 1942: Kızıl Ordu’nun neredeyse ezildiğini düşünen Hitler Kızıl Ordu’nun stratejik geri çekilmesini reddetti. Stalingrad ve Astrahan düştükten ve Volga’ya ulaşıldıktan sonra Doğu Cephesinde savaş sona ermiş olacaktı. Hitler’e göre bunun için yalnızca birkaç hafta vardı. Alman panzerleri Voroşilovgrad’a ve Tsimlyansk’ta bir kez daha Don’a ulaştı. 19 Temmuz 1942: Alman panzerleri Rostov’a doğru ilerlerken Hitler General Halder’e «Rusların işinin bittiğini» söyledi. Halder cevapladı: «Kabul etmeliyim ki öyle görünüyor.» 20 Temmuz 1942: Almanlar Rostov’a ulaştı. Rostov yolunda savaş esiri alamamışlardı ve bu yanıyla yaz seferi başarısız olmuştu. 21 Temmuz 1942: Alman ordusu ikinci defa Rostov’a saldırıya geçti. General Eberhard von Mackensen’in 3’üncü Panzer Tugayı 14 ve 22’nci panzer tümenleriyle şehre tekrar saldırdı. İlk defa başarısız oldular. 22 Temmuz 1942: Albay Rodt’un 22’nci Panzer Tümeni Rostov’un kuzeydoğusunda çarpışıyor. 204’üncü panzer birliği güneye hareket etti ve 14’üncü Panzer Tümeni Novo Çekask’a yöneldi. 23 Temmuz 1942: Hitler 45 numaralı emrini verdi. Bu bütün savaş boyunca verilmiş en önemli emirlerden biridir. 45 numaralı emir güneydeki ordu grubunu ikiye bölüyordu. Hitler’in generalleri okuduklarına inanamıyorlardı. Aynı gün Alman panzerleri hala Rostov için çarpışıyordu. 24 Temmuz 1942: Rostov savaşı devam ediyor. Caddeler barikatlarla dolu ve Sovyet direnişi hiç de beklenildiği gibi değil. Her tarafta Sovyet keskin nişancıları var. Almanlar her ev, her oda için savaşmalılar. Sovyetlerin izlediği taktik Almanlar için bütünüyle yeni. Halder Hitler’e Sovyet taktiğinin değiştiğini anlatmaya çalışıyor ama Hitler inanmayı reddediyor. 25 Temmuz 1942: Öğleden sonra 5.30’da Rostov Almanların eline geçti. Alman birlikleri Don’a ulaştılar. Rostov savaşı sona erdi. Fakat Kızıl Ordu hala Don üzerindeki köprüleri savunuyor. Bu köprüler petrol yatağı Kafkaslara açılan kapılardır. 26 Temmuz 1942: Almanlar Don köprülerindeki Sovyetlere şiddetli bir saldırı başlattılar. İlerlemeyi başardılar, fakat köprülerin üzerinde her adımları için savaşmak zorundaydılar. Almanlar için en kötüsü Sovyet Ordusunun düzenli olarak geri çekiliyor olmasıydı. 27 Temmuz 1942: 54’üncü Panzer Tugayına bağlı tanklar ve piyade Don köprüleri üzerinde, Kafkasların içlerine doğru harekete başladılar. Yolları üzerinde Maikop ve Grozni ve petrol yatakları var. Kalaçi yakınlarında Don’daki son Sovyet direnişi de ezildi. 28 Temmuz 1942: Stal Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
byzasz Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 http://tr.wikipedia.org/wiki/Stalingrad_Sava%C5%9F%C4%B1 [ Mesaj 04 Şubat 2006, Cumartesi - 16:28 tarihinde, byzasz tarafından güncellenmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
byzasz Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 22 Ağustos 1942: Sovyet Hava Kuvvetleri iki Alman köprü başı yakınlarındaki bir köprüyü bombaladı ama başarısız oldu. Gece Hube’un 14’üncü Panzer Tümeni Lotşinskoy köprü başına ulaştı. Aynı sırada Sovyet topçusu iki Alman köprü başını kesmek için köprüyü tahrip etmeye çalışıyor. Bu köprü başları ağır Sovyet ateşi altında. Yeniden ikmal edilen Ordu Grubu B ertesi öğleden sonra 4.30’da Stalingrad’a saldırı planladı. Hitler Kafkaslar’daki Ordu Grup B’ye bir limana süratle ulaşmaları ve ele geçirmeleri talimatı verdi ve böylece yeniden ikmal edilebileceklerini bildirdi. Kötü hava Ordu Grubu A’nın ikmalini berbat hale getiriyor. 23 Ağustos 1942: Öğleden sonra 4.30’da 16’ncı Panzer Tümeni Don ve Volga arasındaki koridoru bloke etmeye başladı. Öğleden sonra savaş Stalingrad’a girdi. Geceleyin Luftwaffe Stalingrad üzerinde 2000 sorti yaptı. 60 km ötedeki alevlerle gazete bile okunabilirdi. Bütün şehir yanıyordu. Şehri yakma emrini Hitler vermişti. 24 Ağustos 1942: 16’ncı Panzer Tümeni Stalingrad sanayi bölgesinin kuzey tarafındaki Spartakovka’ya yöneldi. Hava Kuvvetlerinin hava desteğiyle Sovyet savunma hattını kırmaya çalışıyor. Fakat savunmacılar pozisyonlarını koruyorlar. 25 Ağustos 1942: Yorkin devlet çiftliği yakınlarında Luftwaffe kendi piyade ve panzerlerini bombaladı. 26 Ağustos 1942: Juvkov Stalin’den sonra ikinci sıraya, Yüksek Komutan Yardımcılığına atandı. Moskova ve Leningrad’daki başarılarından sonra Stalingrad savunmasının doğrudan sorumluluğu da ona verildi. 27 Ağustos 1942: Hitler Don ve Volga arasındaki hattı bloke etmek için daha kuzeydoğuya doğru bastırma emri verdi. 4’üncü Panzer Ordusuna da 6’ncı Orduyla bağlantı kurması için daha kuzeye saldırıya geçme emri verdi. Kuzeydoğuya, Stalingrad savunmasının derinlerine doğru ek bir saldırı da tali bir görevdi. 28 Ağustos 1942: Şu anda 16 ve 23’üncü alaylar, 6’ncı Ordunun ana gövdesi ve Spartakovka ve Rinok arasındaki komünistlerin kontrol ettiği 26 km ile ayrılmış durumda. 29 Ağustos 1942: Jukov Stalingrad cephesi karargahına ulaştı. Abganerovo’nun batısında Kempf’in 48’inci Panzer Tugayı kendisini ve 4’üncü Piyade Tugayını durduran Sovyetlere kanatlardan hücum ederek kuzeye vuruyor. 64’üncü Ordu geri çekilmeye başlarken Kempf’in panzerleri bir günde 32 km yaptılar. 30 Ağustos 1942: Güneyden gelen Hoth’un 4’üncü Panzer Ordusu 60’ıncı Piyade Tümeniyle birleşti ve şehrin çevresindeki kuşatma tamamlanmış oldu. Gavrilovka yakınlarındaki son savunma hattı 4’üncü Tugayının piyadelerinin eline geçti. 31 Ağustos 1942: Paulus Don ve Volga arasındaki koridoru güçlendirme emri verdi. Şimdi Stalingrad’a karşı büyük bir saldırı mümkündür. Akşamleyin 24’üncü Panzer Tümeni Stalingrad-Karpovka arasındaki demiryoluna ulaştı. General Sleydlitz koridordan başlayarak şehir merkezine bir saldırı planlıyor. Fakat ilk hedefi Gumrak. Resim:1943StalingradEsirAlmanGeneralleri.jpg [değiştir] Eylül 1942 1 Eylül 1942: Şehir yanıyor. Luftwaffe acımasızca bombalıyor. 40 km ötede şehir ateşinde gazete okunuyor. 2 Eylül 1942: Stalingrad’da 6’ncı Ordu hala işi bitiremedi. Sovyet 62’nci Ordusu kapandan kaçmayı başardı. Stalin Jukov’a karşı saldırı emri içeren bir mesaj gönderdi. 3 Eylül 1942: Şimdi Rinok’tan Stalingrad’ın batısındaki Pitomnik’e geniş bir cephede birleşmiş olan Alman 6’ncı Ordusu, şehre karşı doğrudan hücuma geçti. Jukov Stalingrad’ın kuzeyinden 1’inci Muhafız Ordusuyla 14’üncü Panzer Tugayına karşı saldırı başlattı, ama saldırı çok yavaş ve bazı birlikler «H» saati pozisyonunda değil. Böylece bazı alanlarda yalnızca küçük bir ilerleme başardı. Stalingrad’da 62’nci Orduyu yöneten General Aleksandr Lopatin Yeremenko tarafından uzaklaştırıldı. Lopatin şehrin tutulmasının mümkün olmadığını düşünüyor. 4 Eylül 1942: Luftwaffe şehri yeniden bombalıyor. Binlerce sivil öldürüldü. Diğerleri kurtarma botlarıyla Volga üzerinden kaçıyor. Luftwaffe bu botlara da saldırıyor. Sovyet Hava Kuvvetleri Luftwaffe’nin bu saldırılarını durduracak kapasitede değil. 5 Eylül 1942: Stalingrad’ın kuzeyinde yeni bir Sovyet karşı saldırısı daha çözüldü. Alman hatlarını yaramayan Sovyetler ancak iki hafta boyunca Alman kuvvetlerini şehir merkezinden uzak tutarak alanda baskı uyguluyor. 6 Eylül 1942: Alman panzerleri şehre girdiklerinde mobilitelerini kaybediyorlar ve Sovyet direnişinin önünde kolay hedef teşkil ediyorlar. Almanlara Rostov önünde yaşananlar tekrar edecekmiş gibi görünüyor. Her sokak ve bina için savaşılıyor. Panzerler sokak çarpışmalarında etkili değil. 7 Eylül 1942: Hitler gittikçe sinirleniyor. Şehrin 15 Eylül’den önce alınması gerektiğini açıkladı. 8 Eylül 1942: Paulus kurmay başkanı Schmidt’e 6’ncı Ordunun şehri ele geçirmek için yeterince güçlü olmadığını söyledi. Birkaç gün içinde Hitler’le görüşecek ve ondan yeni takviyeler isteyecek. 9 Eylül 1942: Stalingrad’ın güneyinde General Hoth şehre girdi. Kızıl Ordu’nun çok sayıda komutanı ve subayı firar etti ya da Volga üzerinden kaçtı. Geride bıraktıkları birlikler Almanlar tarafından esir alındı. Stalingrad içinde ve çevresinde çarpışan Kızıl ordu birlik ve komutanlarının morali kötü. Stalin bu duruma bir son vermek istiyor. 10 Eylül 1942: General Hoth’un 4’üncü Panzer Ordusunun sağ kanadı Koporosoye’de Volga’ya ulaştı ve böylece 41 numaralı emirde konulmuş hedeflerden birini başarmış oldu. 11 Eylül 1942: 6’ncı Ordunun komutanı Paulus Vinitsa’da Hitler’le buluştu. Hitler şehrin henüz ele geçirilmemiş olmasından öfkeli. Tekrar 15 Eylül’den önce şehrin alınması emrini verdi. 12 Eylül 1942: Stalin Jukov’la, Yeremenko da Çuikov’la buluştu. Stalin Jukov’a bir karşı saldırı hazırlama emri verdi. Yeremenko ve Kruşçev Çuikov’a 62’nci Ordunun yönetimini alması emri verdiler. Paulus ve von Weichs Hitler’e 6’ncı Ordunun sol kanadının çok zayıf olduğunu söylediler. Hitler bundan haberdar olduğunu ve en kısa zamanda el atacağını bildirdi ve Paulus’a ertesi gün şehre saldırıya geçmesini söyledi. 13 Eylül 1942: Mareşal Jukov Moskova’da Stalin’e Stalingrad planını rapor etti. Buna göre şehirde aktif bir savunma devam ettiği sürece geniş ikmal kuvvetleri Alman kanadına dar ikmal ve takviye kanalını keserek, çembere alan bir karşı saldırı yöneltmek için kuzey ve güneydoğuda toplanabilir. Saldırı böylece zayıf Rumen, Macar ve İtalyan alaylarını ezer, ve bu ancak uygun hazırlıklar tamamlandığında, Kasım ortasında yapılabilir. Stalin şüpheli ancak daha fazlasını duymak istiyor. 14 Eylül 1942: 6’ncı Ordu şehre hücuma başladı. Beş alay savunmayı kesme çabasıyla 8 km’lik geniş bir cepheden şehir merkezine saldırıya geçti. Hoth’un kurallarına göre değil Çuikov’unkilere göre çarpışan şiddetli Sovyet direnişine karşı yalnızca zayıf bir ilerleme kaydettiler. Gece boyunca Sovyetler Volga üzerinden bir kaç geçiş noktasından birden adam ve ikmal geçirebildiler. 6’ncı Ordunun kuvveti geçen yıl olduğu gibi hareketli muharebede silahlı mızrak başı olarak saldıracak derecede değil. Kafkaslara saldırı Almanları her iki alanda da göğüs göğüse çarpışma durumunda bıraktı, çünkü açıkça ikmalleri sürekli değil ve azalan vurucu kuvvetleriyle sürekli saldırıda bulunurken kendilerini de savunuyorlar. Her gece taze birlikler Volga üzerinden Çuikov’unkilere katılıyor. Hava ve Volga’nın doğu tarafından gelen topçu desteğiyle, 62’nci Ordunun Jukov’un takviyelerinin şehrin kanatlarına gelmesine izin verecek kadar pozisyonlarını tutacağı umut ediliyor. 15 Eylül 1942: Rumen 3’üncü Ordusunu Stalingrad’ın banliyölerine girdi. 6’ncı Ordunun sol kanadını örten Rumenler zayıf bir şekilde mevzileniyorlar. Volga üzerindeki şehir çarpışmaları şimdi 62 ve 64’üncü Ordular arasındaki Alman 48’inci panzer Tugayıyla ev ev sürüyor. Sovyet savunmacıları şehrin enkazının ortasında küçük birlik taktiğiyle hızlı hareketi benimsiyor. Almanların Stalingrad çarpışmalarına verdiği isim: «Rattenkrieg» - sıçan savaşı. Sabahın erken saatlerinde 13’üncü muhafız alayı Volga’yı geçti. 16 Eylül 1942: Stalingrad 1 İstasyonu yakınlarında 24’üncü Panzer Tümeni 13’üncü muhafız alayıyla karşılaştığında şiddetli çarpışmalar. Almanlar Sovyetleri sürdü ama Sovyetler bölgeyi yeniden ele geçirdi. 17 Eylül 1942: 102 numaralı tepe, Mamajev Kurgan ve tekrar Stalingrad 1 İstasyonu yakınlarında şiddetli çarpışmalar. İki gün önce Volga’yı geçen 13’üncü muhafız alayı yok edildi. Her iki tarafın da ağır kayıpları var. 18 Eylül 1942: Hububat ambarı yakınlarında ağır çarpışmalar. Sovyetler teslim olmuyor, ama binayı da ellerinde tutamıyorlar. Jukov 6’ncı Ordunun kuzey kanadına tekrar bir karşı hücuma geçiyor. Alman 8’inci Piyade Tugayının karşısında 1’inci Muhafız Ordusunun aldığı pozisyonla hatta görünen zayıf bir noktayı kırmayı umut ediyor. Gerçekte bu yalnızca ileri bir pozisyon ve çok güçlü Alman savunmasına çarpan hücum tekrar mevcut muharebe hattına geriliyor. Daha önce olduğu gibi, sonuçsuz saldırılar, aksi taktirde Çuikov’un adamlarına karşı takviye edilecek olan Alman kaynaklarının erimesine neden oluyor. Binlerce Sovyet insanı günlerce süren bu hücumlarda öldürüldü. 19 Eylül 1942: Sovyetler Mamajev Kurgan’dan (102 numaralı tepe) Almanları sökmeye çalıştıklarında ağır kayıplar verdiler. Dün başlayan Sovyet karşı saldırısı tam bir başarısızlık oldu. 20 Eylül 1942: Hububat ambarının içinde ve yakınlarında şiddetli çarpışmalar rapor edildi. Sovyet ve Alman askerleri birbirlerinin nefesini duyacak kadar yakınlar. 21 Eylül 1942: Almanlar bugün ambarı ele geçirdiler. Ambar 30 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
byzasz Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 21 Eylül 1942: Almanlar bugün ambarı ele geçirdiler. Ambar 30 Sovyet muhafızı ve 18 donanma askeri tarafından tutuluyordu. Onlardan biri yazıyor: «Ve sonra tankların uğursuz seslerini duyduk. Arkadan gelen bir grup Alman tankı sürünmeye başladı. Bu açıkça son demekti. Birbirimize veda ettik. Bir kamayla duvardaki bir tuğlaya şunları kazıdım: Rodimtsev’in muhafızları vatanları için burada çarpıştılar ve öldüler. Tanklar duvarları yıkıyorlardı. O gece hepsi yaralı olan beş muhafız ve ben binadan çıktık. Volga’ya doğru sendeleyerek ilerledik. Bir devriyeye rastladık ve Alman işaret fişekleri bizi aydınlattı ve yerimizi belirledi. Fakat bir Alman muhafızını sessizce boğazlayarak zarar görmeden çıktık. Bir başka devriyeye rastladık, bu defa ben bir Alman’ı sessizce boğazladım. Demiryolu hattını karşıya geçtik, bir mayın tarlasından geçtik ve Volga’ya ulaştık. Bir binanın enkazından kalmış tahta parçalarından sal yaptık. Volga’ya açıldık ve kurtarılana kadar günlerce sürüklendik.» 22 Eylül 1942: Stalingrad’ın güney bölümü Almanların elinde. Hitler Stalingrad savaşının kısa zamanda biteceğini açıkladı. Sovyetlerin morali bozuk. Yeni bir alay (Sibirya’dan) Volga’yı geçti. 23 Eylül 1942: Sibirya alayının yeni bir karşı saldırısı Alman ilerleyişini durdurdu ve Volga kıyılarını Sovyetlere açtı. Çuikov’un 62’nci Ordusu, küçük başarıya rağmen ikiye bölündü. Almanlar Karadeniz sahilleri boyunca Tuapse, Soşi, Suşumi ve Batum’a girme umuduyla Operasyon Atika adıyla Kafkaslarda yeni bir saldırı başlattılar. 24 Eylül 1942: Hitler tekrar öfkeleniyor, Paulus’un 6’ncı Ordusunun neden hala Stalingrad’ı ele geçiremediğini anlamıyor. Paulus ordusunun bitkin olduğunu söyledi. Hitler, kendisine güney ordu grubunun iki parçaya bölünmesinin taktik bir hata olduğunu söyleyen kurmay başkanı Franz Halder’i görevden attı. Halder’in yerine Zeitzler geçti. Hitler, von Wietersheim ve von Schwedtler adlı iki Tugay komutanını da uzaklaştırdı. Von Wietersheim’ın 14’üncü Panzer Tugayının başına Hubes ve 4’üncü Tugayın başına da Jänecke atandı. 25 Eylül 1942: Şehrin sokaklarındaki çarpışmalar her iki taraf da cepheye sürekli takviyeler gönderirken devam ediyor. 26 Eylül 1942: Volga üzerindeki ilk Sovyet köprüsü hazır. Köprü suyun yarım metre altından inşa edildi. Böylece Luftwaffe ne olduğunu göremeyecek ve bombalayamayacak. Köprü Jukov’un büyük karşı saldırısına hazırlık için geceleyin Volga üzerinden birlikler ve ağır malzeme göndermede kullanılıyor. 27 Eylül 1942: Yeni Alman takviyeleri geldiğinde onları muharebe alanından hızla uzaklaştıran yeni çarpışmalar. Luftwaffe bombardımanı. Bir petrol rezervuarı Luftwaffe tarafından vuruldu. Yanan petrolün dumanından Luftwaffe bombardımanı durdurmak zorunda kaldı. Alman öncüleri ele geçirilen Komünist Parti binasında. 28 Eylül 1942: Sovyetler Almanların tuttuğu Mamajev tepesine hücuma geçti. Tepeyi geri almak istiyorlar. Tepenin üzerinden şehir ve Volga görülebiliyor ve Alman topçusu için oldukça önem taşıyor. Tepeyi kontrol eden şehri de kontrol etmiş olur. Tepenin önemini bilen Sovyetler Volga’nın diğer tarafından tepeyi şiddetli ateş altında tutuyorlar. Böylece tepe Alman topçusu için kullanılamaz hale geliyor. 29 Eylül 1942: Alman birlikleri Kızıl Ekim Fabrikasına hücum ederken Mamajev Kurgan’a yönelik Sovyet karşı hücumu başarısız oluyor. 30 Eylül 1942: Sovyet Yüksek Komutanlığı güneydeki orduları yeniden örgütlüyor. Stalingrad cephesi yeniden düzenlenmiş Don cephesi haline geliyor ve hatları Don cephesinin Don cephesinin hatlarının batı tarafında yeni bir güneybatı cephesi yaratarak kısaltılıyor. Don cephesinin komutanlığına parçalanmış 1’inci Muhafız Ordusunu yeniden kaldırılması için kaybeden Rokosovski getiriliyor. Geriye kalan üç ordusundan Jadov’un 66’ncı Ordusu, şehrin kuzeyindeki, Volga boyunda ve Rinok’a en yakın pozisyonda. Bunların batısında Galinin’in 24’üncü Ordusu ve Kletskaya yakınlarında Don’da Batov’un 65’inci Ordusu var. Don cephesinin batısında kurulan General Vatutin’in komutasındaki yeni güneybatı cephesinde Çistyakov’un 21’inci Ordusu Don cephesinin 65’inci Ordusuna en yakın olanı. Don’un karşısında, Serafimoviç civarındaki bir köprübaşında güney kanadında Romanenko’nun 5’inci Tank Ordusu var. Cephenin batıdaki en uzak tarafında 1’inci Muhafız Ordusu adı verilen Lelyuşenko’nun yeniden aktive edilmiş rezerv bir ordusu var. daha önce güneydoğu cephesi olan güneyde Stalingrad cephesi şimdi yeniden düzenlendi. Çuikov’un 62’nci, Şumilov’un 64’üncü, Tolbukin’in 57’nci ve Trufanov’un 51’inci Ordularından ve uzak güneyde yeni bir birimden, 28’inci Ordudan oluşan bu yeni düzenlenmiş birim, Yeremenko’nun doğrudan kontrolü altında. [değiştir] Ekim 1942 1 Ekim 1942: Almanlar Orlovka’ya çarpıcı bir hücuma geçtiler. Kapana girmiş tabur burayı 5 gün tuttu. 62’nci Ordunun bazı alaylarının mevcudu 2.000’e kadar düştü. Luftwaffe şehrin petrol rezervuarına saldırdı. 2 Ekim 1942: Kızıl Ekim Fabrikası Alman saldırısı altında. Şehrin merkezi de öyle. 37’nci muhafız alayı şehre ulaştı ama anti-tankları ve T-34’leri Volga’yı geçmek için çok büyük. Çuikov’un kurmayını bulan Almanlar burayı bombalamaya başladılar. Kurmaylığın yukarısındaki petrol rezervuarı yanıyor. Ancak Çuikov 5 Ekim’e kadar burada kalacaktır. 3 Ekim 1942: Fabrika kompleksleri yakınlarında 62’nci Ordu Volga sahiline itildi. Paulus ertesi gün için yeni bir büyük saldırı planlıyor. Sovyet savunmacıları (Sologob alayı) Meçetka’ya geriledi. 4 Ekim 1942: Hitler Stalingrad’ın 15 Ekim’de alınmasını istiyor. Aynı zamanda Stalingrad tamamen düştükten sonra Paulus’un yeni Kurmay Başkanı olacağını açıkladı. Geceleyin 84’üncü tank tugayı Volga’yı geçti. 5 Ekim 1942: Stalin Stalingrad’ın düşmana teslim edilmeyeceğini açıkladı. Stalingrad’ın düşen parçası da kurtarılacak. Çuikov kurmaylığının yerini değiştirdi. Şimdi traktör fabrikasına 500 metre mesafede, Volga kıyısında. 6 Ekim 1942: Saat 18.00. Bir katyuşa salvosu Meçetka nehrinin demiryolu köprüsünün batısındaki bütün bir Alman taburunu öldürdü. Luftwaffe’nin hava bombardımanı 339’uncu piyade bölüğünün kurmaylığını yok etti. 7 Ekim 1942: Sabahleyin Alman askerleri Kızıl Ekim fabrikası yakınlarında bir hamamı ele geçirdi. Aynı gün bu el değiştirme beş defa tekrar etti. 8 Ekim 1942: Takviye bekleyen Almanlar siper kazmaya başladılar. Almanların bölgede 334 bin askeri var, ama bunların ancak 67 bini muharip. 9 Ekim 1942: Gecenin geç saatlerinde bir Alman askeri, Willi Brandt bir Alman komandosu tarafından yakalandı. Kendisinden o sabah başlayan Alman birliklerinin hareketlenmesi hakkında bilgi istiyorlar. Asker onlara Hitler’in Stalingrad’ın 15 Ekim itibariyle alınması emrini verdiğini söyledi. Savaş esiri almak ya da vurmak yerine Sovyetler bu askeri serbest bıraktılar. Alman hatlarına geri yürürken Brandt Sovyetlere el sallıyordu. 10 Ekim 1942: Çuikov’a yeni Alman saldırı planları anlatıldı. Çuikov birkaç belli Alman pozisyonlarına yeni bir Alman hazırlığını rahatsız etmek için küçük karşı hücumlara geçilmesi emri verdi. 11 Ekim 1942: Rumen 3’üncü Ordusu Stalingrad’daki Alman 6’ncı Ordusunun sol kanadını korumak üzere pozisyon aldı. 12 Ekim 1942: Rusya’nın geçen kışının tecrübelerini taşıyan Hitler, bütün orduya savunma duruşu almaları ve kış boyunca pozisyonlarını korumaları emri verdi. Paulus hala Stalingrad içinde çarpışan Sovyetlere karşı yeni bir dalga halinde kuvvetlerini topladıktan sonra Kızıl Ordunun merkezine hücuma geçti. 13 Ekim 1942: 305’inci Piyade Tümeninin arkasından 14 ve 24’üncü panzer alaylarıyla Traktör Fabrikasına saldırıya geçildi. 14 Ekim 1942: Traktör Fabrikası yakınlarında 200 Alman tankı Sovyet hatlarını yardı. Yalnızca o gün Luftwaffe savaş desteği vermek amacıyla 2.000 sorti yaptı. 6’ncı Ordunun savaş tecrübesine sahip muharipleri bile bu çatışmaları zalimlikte ölçüsüz olarak tarif etti. 15 Ekim 1942: Traktör Fabrikası Alman 305’inci Piyade Tümeninin hücumuyla 62’nci Ordudan ayrıldı. Fabrikanın kuzey ucunda 24’üncü Panzer Tümeni Volga’ya ulaştı. 16 Ekim 1942: Stalin kullanılabilir durumdaki bütün uçakları Stalingrad bölgesine gönderdi. 17 Ekim 1942: Paulus altındaki alay komutanlarından mevcut istihkaklarını savaşa göre ayarlamalarını istedi. Şu anda 334 bin adamından 66.549’u muharip. 18 Ekim 1942: Stalingrad savaşının başlamasından beri 17 bin yaralı Alman askeri tren ya da uçakla evlerine gönderildi. 19 Ekim 1942: Almanlar hücumlarını sürdürüyor ama iki tarafın da bitkin olduğu açık. Alman esirleri ordularındaki moralin iyice düştüğünü açıklıyorlar. 20 Ekim 1942: Pavlov’un evinde bir avuç Sovyet askeri beş Alman tankını ateşe tutuyor. Piyadeye destekli tank. Bir tankı devre dışı bırakıyorlar ve piyadeler dağılarak kaçıyor. Sovyetler hala hırpalanmış değil. 21 Ekim 1942: Sovyetler lehinde bazı değişiklikler. Sovyet uçakları şimdi Stalingrad semalarında baskın durumdalar. Bu Almanları şaşırtıyor. Fabrikalara yeni Alman hücumları. 22 Ekim 1942: Dün başlayan yeni hücum Alman askerlerini Kızıl Ekim ve Barikadi fabrikalarına getiriyor. Paulus’un operasyonları piyadenin gücünü yiyip tüketiyor. Fakat yeni takviye görülmüyor. 23 Ekim 1942: Almanlar traktör fabrikasını ve Barikadi fabrikasının büyük bölümünü ele geçiriyor. 24 Ekim 1942: Sovyetler fabrikaların fırınlarının içinde tutunuyor. Bu sırada Almanlar fabrikanın diğer tarafında. 25 Ekim 1942: Alman 100’üncü alayı demiryolu tarafından Barikadi’ye saldırıya geçiyor. Stuka uçaklarının önlerini temi Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
byzasz Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 25 Ekim 1942: Alman 100’üncü alayı demiryolu tarafından Barikadi’ye saldırıya geçiyor. Stuka uçaklarının önlerini temizlemesini bekliyorlar. Stukalar geliyor ama bombaları neredeyse Almanların üzerine düşüyor. Saldırı başarısız. Almanlar Spartakovka’nın merkezini ele geçirdiler. 6’ncı Ordu burada neredeyse Volga’ya ulaşıyor. Fakat geri püskürtülüyorlar. 26 Ekim 1942: 100’üncü alay yeniden saldırıya geçiyor. Bu defa topçu piyadenin şimdiye kadar görmediği kadar ağır bir ateş açıyor ve Sovyet pozisyonlarını havaya uçuruyor. El bombalarını attıktan sonra Alman askerleri fırladılar ve kimsenin olmadığı alana daldılar. Barikadi bölgesi ve Kızıl Ekim Fabrikası arasındalar: Volga’ya 365 metreden daha az bir mesafe. Rusların işinin bittiğine ve Stalingrad savaşının neredeyse sona erdiğine eminler. 27 Ekim 1942: Sovyetlerin gene insana ihtiyaçları var. 62’nci Ordunun takviyesi olan 45’inci Piyade Tümeni gün batmadan önce çatışma alanına ulaşıyor. Almanları durduran ateşle iki fabrika arasındaki alana ulaşıyorlar. Akşam boyunca burada tutunuyorlar ama sonrasında sol kanatları birkaç yüz metre geri püskürtülüyor. Bunun bedeli korkunç: iki taburun neredeyse yarısı bir günlük çarpışmada yok oluyor. 28 Ekim 1942: Sovyetlerin yeni takviyeleri yolda. Fakat sorun şu: General Çuikov pozisyonunu bir gün daha tutabilecek mi? Almanlar yavaşça Volga yönünde hareket ediyorlar. 29 Ekim 1942: Şehrin onda dokuzu Almanların elinde ve geri kalanı da Alman ateşi altında. Sovyetler hala Mamajev tepesindeler ve bir kaç bina ve Volga kıyısında birkaç km uzunluğunda fakat birkaç yüz metre genişliğinde dar bir şerit tutuyorlar. 30 Ekim 1942: Çatışmalar sürüyor ama Alman hücumları zayıflıyor. 62’nci Ordu hayatta kalmayı başardı, ama bu hayatlarını feda etme kararlılık ve iradesinin bir zaferi. 31 Ekim 1942: Hava keşifleri 65’inci Sovyet Ordusunun Don’u geçtiğini nehrin güney tarafında derin bir köprübaşına yerleştiğini gösteriyor ve kanıtlıyor. Almanlar birliklerinin dağılması nedeniyle buna karşı hiçbir şey yapamıyorlar. [değiştir] Kasım 1942 1 Kasım 1942: Çuikov için Volga’dan botlarla geçirilen Sovyet takviyeleri korkunç Alman saldırıları yüzünden ağır kayıplar veren 62’nci Orduyu güçlendirmek için kullanılıyor. 2 Kasım 1942: 62’nci Ordu Volga’nın batı yakasını tuttuğu sürece nehir üzerinden ikmal ve destek alabilir. Şehrin kuzey ve güneyinde mevzi almış olan Paulus’un dokuz alayı şimdi 16 Sovyet alayı ile karşı karşıya. Daha fazla Sovyet alayı da pozisyon almak için hareket halinde. 3 Kasım 1942: 5’inci Tank Ordusunun karargahında Don ve Güneybatı cephesi komutanları ve bunların da bir kısım ordu komutanlarıyla yaklaşan Kızıl Ordu saldırısı ile ilgili ilk brifing yapıldı. Tarih 12 Kasım olarak belirlendi. 4 Kasım 1942: 12 Kasım tarihi birlik ve ikmallerin gecikmesinden dolayı bir hafta ertelendi. 5 Kasım 1942: Paulus Hitler’den tekrar şehrin bir son hücumla ele geçirilmesi için takviye kuvvet istedi. 6 Kasım 1942: 62’nci Ordu Barikadi ve Kızıl Ekim fabrikalarına Volga’daki köprü başını genişletmek için bir karşı saldırı düzenledi ama başarısız oldu. 7 Kasım 1942: Beş Alman savaşçı muhafız taburu Barikadi fabrikasının tam karşısında görüldü. Üç bin kişi patlayıcılar taşıyor. Bir kimya mağazası ve «Komiserin evi»nden oluşan Sovyet dayanma noktalarını ele geçirmek üzere hareket ediyorlar. Bu iki noktadan Volga kontrol edilebiliyor ve bölgede direniş için çok önemli. 8 Kasım 1942: 6’ncı Ordu şimdi şehrin yüzde 90’dan fazlasını kontrol ettikleri bir noktaya ilerledi. Ama Çuikov hala mücadeleyi bırakmıyor; Volga kıyısındaki bir avuç harabede oda oda çatışıyor. Yaklaşan kızıl Ordu saldırısına dair emirler komutanlar tarafından imzalandı. 9 Kasım 1942: Hitler, «dünya üzerindeki hiçbir güç bizi Stalingrad’dan sökemez» dediği bir konuşma yaptığı Berchtesgarden’daki evine geldi. 10 Kasım 1942: Hitler’in Stalingrad’la ilgili birbirini takip eden talimatları üzerine Luftwaffe Avrupa’daki uçaklarının çoğunu Akdeniz’e gönderdi. 11 Kasım 1942: Paulus şehrin düştüğünü söylüyor ama fabrika bölgesine yeni bir saldırı başlatıyor. Yedi Alman alayı silah fabrikasının doğu cephesinden beş kilometre genişliğinde saldırıya geçti. Beş saatlik çatışmalardan sonra Paulus rezervlerini gönderdi ve Kızıl Ekim fabrikası bölgesinde Volga’ya ulaştı. Sovyet kuvvetleri üç parçaya bölündüler. Sovyet kayıpları her zamanki gibi yüksek, ama Sovyet komutanlığı bunun Paulus’un son girişimi olduğunu hissediyor. 12 Kasım 1942: Akşamleyin Alman hücumu etkisini kaybediyor. 62’nci Ordu tekrar karşı saldırıya geçiyor. Stalingrad’da şimdi büyük bir saldırının en büyüğünün pek uzakta olmadığı şayiası dolaşıyor. General Richthofen’ın 4’üncü hava filosu Don üzerindeki Kletskaya ve Serafimoviç’te saldırıya geçiyor ve birçok dubalı köprüyü vuruyor. Sovyetler buna su seviyesinin hemen altından yeni köprüler inşa ederek cevap veriyorlar. Böylece bunlar havadan görülmez hale geliyor. Sovyet saldırısı başladığında Richthofen şaşkına dönüyor, fakat diğer Almanlar gibi Richthofen da saldırıdan çok fazla endişe etmiyor çünkü o da Sovyetlerin işinin neredeyse bitirildiğine inanıyor. 48’inci Panzer Tugayı 6’ncı Ordunun sol kanadını zayıf bir şekilde tutan 3’üncü Rumen Ordusunu takviye amacıyla Stalingrad’dan çekiliyor. 13 Kasım 1942: Luftwaffe kötü hava şartları yüzünden hava istihbaratı toplamakta büyük güçlüklerle karşılaşıyor olsa da bir keşif uçağı batıya hareket eden bir buçuk km’den uzun bir Sovyet tankları kolunun üzerinde uçuyor ve bu kesin bir istihbarat. 14 Kasım 1942: Volga’yı geçmek mümkün değil. Nehir üzerinde ilk buzlanmalar görülüyor. Şimdi Sovyetler’in Stalingrad’a takviye göndermesi mümkün değil. 15 Kasım 1942: Luftwaffe’nin 8’inci Hava Tugayının her çeşit operasyonel uçağının sayısı, bunların Stalingrad’daki sürekli faaliyetleriyle savaş kızışırken, 400’e kadar düştü. Stalingrad üzerindeki hava üstünlüklerini kaybediyorlar. Stalin Jukov’a, Moskova’daki bütün hazırlıkların tamamlandığına ve Jukov’un şimdi bulunduğu noktadan istediği zaman saldırı tarihini belirleyebileceğine dair telgraf gönderdi. Jukov ve Vasilevski hücumun 19 Kasım’da kuzeyden başlaması gerektiğinde anlaştılar. Bir gün sonra da güneyden saldırıya geçilecek. Operasyonun adı: Uranüs. 16 Kasım 1942: 22’nci Panzer Tümeni, Paulus’un kuzey kanadındaki yeniden şekil verilmiş birimin, Panzer Rezerv Evinin bir parçası olan Rumen 3’üncü Ordusunun arkasındaki yeni belirlenmiş alana ulaştı. Tümen, petrol ikmali olmadığından herhangi bir operasyonu düzenlemekten ya da katılmaktan aciz olarak, uzak kuzeyde İtalyan hatlarının gerisinde iki aydır hareketsiz yatıyordu. Tümene harekat emri verildiğinde tankların yarısının böcekler yüzünden bozulduğu ortaya çıktı. Bölünmüş ve kamufle edilmiş olarak dururken böcekler tankın elektrik kablolarını yemişlerdi. Atış yapabilir durumda olanlar destek araçları olmaksızın yola koyuldular ve yollar hızla buzlanmaya başlarken belaya bulandılar. Eylülden beri yaptıkları bu ilk hareketlerinde buzlanmaya karşı tertibatsız olarak birimin 104 tankından yalnızca 42’si 3’üncü Rumen Ordusunun desteğine gelebildiler. 48’inci Panzer Tugayının birimleri çevresinde kurulan Heim’in rezerv grubundaki diğer panzer birimi, yalnızca 21 Alman yapımı tankı ve 87 Çek yapımı Skoda 38-T tankı olan 1’inci Rumen Panzer Tümeni. Bunlar T-34’lere göre çok ilkeller. Hitler’in, Paulus’un kanatlarında kurulan kuvvetlere tepkisi Paulus’u güçlü harekat ve şehrin her parçasının ele geçirilmesi konusunda uyarmak oldu. Paulus’a telsizden şöyle dedi: «Stalingrad’da çarpışmanın güçlüklerini biliyorum. Fakat Volga üzerindeki buzlanmayla Rus tarafındaki güçlükler çok daha büyük olmalı. Eğer bu zamanı iyi kullanırsak daha sonra akacak kanı da korumuş oluruz. Bu yüzden komutanların Volga’yı geçmek için bir kez daha alışık oldukları atılımla çarpışmalarını bekliyorum – hiç değilse ordu donanım fabrikasında ve metalurji bölümlerinde ve şehrin bu parçalarını almak için.» 17 Kasım 1942: Paulus Hitler’in uyarılarını komuta subaylarına tekrar etti ve yeni bir saldırı emri verdi. Buz Volga’nın doğu yakasıyla irtibatı kesiyor. Komuta havadan zayıf köprü başına ikmali azaltıyor. İkmal atış noktaları çok dar. Çok sayıda paket nehre düşüyor ya da Almanların eline geçiyor. 18 Kasım 1942: Almanlar dondurucu soğukta Stalingrad’a karşı yeni bir saldırı başlatıyor. Toprak kazanmayı başarıyorlar ve bu son saldırıyı kazanacakmış gibi görünüyorlar. Sovyet savunması üç köprübaşına düştü. Kuzeydeki küçük köprübaşı General Gorokov’un adamları tarafından tutuluyor. Barikadi fabrikasının yakınlarındaki yaklaşık 800 metrekarelik bir köprübaşını Albay Lunikov’un adamları tutuyor. General Rodimtsev’in adamları sol kanadı tutuyor: burası birkaç yüz yart genişliğinde dar bir toprak parçası. Doğuda Mamajev tepesine kadar olan bu köprübaşının en derin kesimi 1600 metre kadar. General Çuikov’un kurmaylığı Mamajev tepesinin doğusunda, Volga uçurumlarının içinde. Bütün Sovyet pozisyonları Alman topçu ateşi altında ve çoğu da Alman mitralyözlerinin hedefi. 19 Kasım 1942: Operasyon Uranüs: Binlerce yeni Sovyet birliği kuzeyden ve güneyden kuşatma altındaki Stalingrad’a akıyor. General Rudenko’nun 16’ncı Ordusu Don boyunca uçarken 17 ve 2’nci Ordular güneybatı cephesini destekliyor. Dördüncü bir Hava Ordusu, 8’nci Ordu Stalingrad cephesini destekliyor. Dondurucu bir kar fırtınası içinde güney ve güneybatı cepheleri Alman silahlı birimlerini Stalingrad cephesinden uzak tutmak için güneyden bir saldırı yürütüyor. Alman kuzey kana Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
byzasz Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 19 Kasım 1942: Operasyon Uranüs: Binlerce yeni Sovyet birliği kuzeyden ve güneyden kuşatma altındaki Stalingrad’a akıyor. General Rudenko’nun 16’ncı Ordusu Don boyunca uçarken 17 ve 2’nci Ordular güneybatı cephesini destekliyor. Dördüncü bir Hava Ordusu, 8’nci Ordu Stalingrad cephesini destekliyor. Dondurucu bir kar fırtınası içinde güney ve güneybatı cepheleri Alman silahlı birimlerini Stalingrad cephesinden uzak tutmak için güneyden bir saldırı yürütüyor. Alman kuzey kanadının Rumen 3’üncü Ordusu tarafından güçlendirilmiş direnişi güneybatı cephesinin saldırısının ağırlığı altında dağılıyor. Rumenler 55 bin kayıp veriyorlar. 6’ncı Orduyu destekleyen Luftwaffe’nin hava şeritlerinin korumasına ihtiyaç duyan 48’inci Panzer Tugayı de Çir nehri boyunca batıya doğru geri çekilmek zorunda kalıyor. Sovyet 21’inci Ordunun ve 5’inci Tank Ordusunun askerleri güneyden gelen 51 ve 57’nci Ordularla karşılaşmayı umut ettikleri güneydoğuya, Kalah’a doğru akın ediyorlar. Volga’ya daha yakın olan yerde, Don cephesinin kuvvetleri Alman 11’inci Ordusunu şehirde kapana almak için küçük ani hücumlar yapıyor. Fakat bunlar Alman piyadesi tarafından durduruluyor. Panzer rezerv evi ilk olarak 21’inci Orduya saldırı emri alıyor, ama sonra tekrar 5’inci Tank Ordusuna karşı yöneltiliyor. 1’inci Rumen Panzer Tümeninin adamları saldırılarını yineleme emrini hiç almıyorlar, ama Alman 22’nci Panzer Tümeninin yardımı olmaksızın 21’inci Ordunun derinlerine yürüyorlar ve Çek yapımı tanklar dağılıyor. Hala paletleri buzda iyi hareket edemeyen 22’nci Panzer Tümeninin 5’inci Tank Ordusuyla muharebeye yalnızca 20 tank ve bir anti-tank bataryası sokuyor. Rumenler muharebeden kaçıyor. 20 Kasım 1942: Büyük Sovyet ayılmasının güney kanadı, Stalingrad cephesi de, 6’ncı Ordu Çuikov’un takviye edilmiş 62’nci Ordusuna karşı ev ev çarpışırken harekete geçiyor. Yeremenko topçu barajının açılmasını sis kalkana kadar erteliyor ve saat 10.00’da hücum başlıyor. 57’nci Ordunun bir deniz piyadesi tugayı hata sonucu erken saldırıya geçiyor ve önlerindeki kendi topçu hazırlığıyla elimine oluyorlar. Bir sürprizle 143’üncü tugayın Sovyet deniz piyadeleri ikinci Rumen savunma hattını yarıyorlar ve Tolbukin 13’üncü Mekanize Tugayını bu boşluktan geçiriyor. 4’üncü Rumen Ordusu da 3’üncüden daha iyi değil, bunlar da 35 bin kayıp veriyorlar. Saat 13.00’te 51 ve 57’nci Ordular Rumenler panik halinde kaçışırken Kalah’a akıyor. Şehrin güney banliyöleri yakınlarında Şumilov’un 64’üncü Ordusu Alman 297’nci Piyade Tümeninin üzerine yürüyor ve ilerleyişleri belirgin şekilde zayıflıyor. Hoth 24’üncü motorize alayına 297’ncinin arkasından kuzeye, Tolbukin’in 13’üncü Mekanize Tugayının kanadına saldırı emri veriyor. Gece, Sovyet ilerlemesinin yarattığı belirgin tahribattan sonra, von Weichs, Hoth’tan 29’uncu motorize alayı 6’ncı Ordunun batı ve güney kanatlarını koruma pozisyonuna çekmesini istiyor. Bu, serbest Sovyet askerlerine Kalah’taki 21’inci Orduya katılma olanağı veriyor. Aynı zamanda, Hoth, Paulus’a sevk edilen geri kalan Alman birimlerini sıraya koyuyor. Bu, bir miktar firari Rumenle 4’üncü Panzer Ordusunu Hoth’un kesin kontrolüne sokmaktan başka bir şey değil. Paulus üç Panzer Tümenine, sol kanadını korumak üzere ve von Weichs’in komutasına vererek Stalingrad’dan çekilmesi talimatını veriyor. Kendisini ikmal eden lojistik hattı iyice zayıflamış durumda. Bu birimlerin yakıtları ancak batıya 100 km götürebilir. 21 Kasım 1942: Sovyetler Kalah’taki ani yönelişlerinin önündeki bütün direnişi temizliyorlar. Güneybatı cephesi kuzeyden 100 km ilerledi, ve Stalingrad cephesi de güneyden 50 km’yi örttü. 21’inci Ordunun 4’üncü Panzer Tugayının tam yolu üstünde olan Paulus’un Golubinskaya’daki karargahı Kalah’ın kuzeydoğusuna sadece 16 km mesafede. Golubinskaya karargahının üzerinden geçilmeden iki saat önce Paulus Nijne-Çirskaya’da yeni bir karargaha hareket ediyor. Yolda firari Rumenleri gören Paulus Rumen birliklerinin ne durumda olduğunun ve 6’ncı Ordunun Sovyet silahları tarafından hızla kuşatıldığının ayırdına varıyor. Hızla Stalingrad’dan geri çekilmek ve 160 km batıya, Don ve Çir nehirlerine yeni bir savunma hatta kurmak için yetki istiyor. Bu acil talep yeni Alman genelkurmay başkanı General Zeitzler tarafından Hitler’e iletiliyor ve 6’ncı Orduya pozisyonlarını tutmaları ve hava ikmali için ilerki talimatlarını beklemeleri emri veren Hitler, talebi reddediyor. Batıdan Stalingrad’a giren basit bir demiryolu hattıyla Hava Filosu 4, zaten 6’ncı Orduya ikmal taşıyor, bir taraftan da Kafkaslardaki Ordu Grubu A ve B’ye destekte bulunmaya devam ediyor. Bu hava ve demiryolu kaynaklarının da Paulus’un ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığı ortaya çıkıyor. Demiryolu hattı kaybedilmek üzere, Paulus’un ikmalini sadece havadan karşılamak ise bir hayal. Yüksek komutanlık, Kırım seferindeki başarılarından sonra sevk edildiği 6’ncı Ordunun 1.130 km kuzeyindeki Manstein’ın 11’inci Ordu karargahına yeni kurulan Don ordu grubu komutanlığını alması emrini veriyor. Bunun görevi Sovyetleri tekrar Volga’nın karşı tarafına püskürtmek olacak. Bu görevi başarmak için Don ordu grubu, iyice hırpalanmış panzer rezerv evinin kalıntılarını da kullanarak, Paulus’un 6’ncı Ordusunun, tamamen dağılmış Rumen 3’üncü ve 4’üncü Ordusunun, Hoth’un artık mevcut olmayan 4’üncü Panzer Ordusunun, ve şu anda General von Knobelsdorff’un komutasında olan 48’inci panzer Tugayının kontrolünü alacak. Ancak Hitler 6’ncı Orduya yerlerinde kalmalarını söylediği sürece Don ordu grubu bunun üzerinde hiçbir yetki kullanamaz. 22 Kasım 1942: Tam öğle vakti 5’inci Tank Ordusunun 26’ncı Tank Tugayı Kalah’ın tam dışından nehrin üzerindeki bir Alman dubalı köprüsünü ele geçirerek Don’u geçti. Akşamüstü Sovyetler kasabanın tam dışında toplandılar. Felaketi sezen Alman Fleigerkorps 8’in komutanı General Martin Fiebig, Paulus’un kurmay başkanı eski Nazilerden General Schmidt’i, Luftwaffe’nin çembere alınmış 6’ncı Ordunun ikmalini yalnızca havadan karşılamasının mümkün olmadığına dair uyardı. Paulus’un karargahını Nijne-Çirskaya’ya taşımasına sinirlenen Hitler tekrar taşıma talimatı verdi. Bu defa yerini de Hitler seçti: Volga’dan yaklaşık 16 km mesafedeki Gumrak, çemberin en derin ortası! Bir defa daha çemberin ortasında kalan Paulus Ordu Grubu karargahlarını Stalingrad’daki petrol, yiyecek ve cephane azlığı konusunda uyardı ve eğer ordusunu koruması hayati önemdeyse güneybatıya doğru harekete geçme emri verme yetkisi istedi. Von Weichs emri onayladı ve Hitler’e iletti, bu arada Luftwaffe’nin yapabileceklerinin en iyisini yapsa bile 6’ncı Ordunun günlük ihtiyaçlarının en fazla yüzde 10’unu karşılayabileceğini söyledi. Tavsiye edilen yarmanın ağır kayıplara malolacağını da ifade etti: «Fakat bu, eğer şimdiki durum mevcut şartlarda bu halde bırakılırsa kesin bir sonuç olarak çember içindeki ordunun kaçınılmaz açlığıyla yaşanacaklardan çok daha azdır.» Hitler’in cevabı durum üzerine çalışabileceği Doğu Prusya’daki Berchtesgarden’a seyahat etmek oldu ve Zeitzler’e kendisi dönene kadar tayin edici hareket etmeyi yasakladı. 23 Kasım 1942: Geçen yaz 6’ncı Ordunun ilerleyişi sırasında acımasız çatışmalara sahne olan Kalah tam bir harabe. Özel uçağı kötü hava yüzünden yere çakılı kalan Hitler, Stalingrad cephesinin 4’üncü Mekanize Tugayı Kalah’a yalnızca 16 km mesafedeki Sovetski’ye ulaşırken treninin koltuğunda, Prusya yolunda. Öğleden sonra 2.00’de, güneybatı cephesinin 4’üncü Tank Tugayının tankları 6’ncı Ordunun öncülerinin çevresinde ilmik şeklinde toplanarak mücadele alanına vardı. Paulus açıktaki birimlerini çekiyor ve ayın 27’sinde başlaması öngörülen planlı yarmayı hazırlıyor. Yaklaşık 230 bin Alman ve 12 bin Rumen askeri kuzeyden güneye şerit halinde Volga’nın batı tarafı boyunca 72 km uzunluğunda çemberin içinde kaldı. Paulus Hitler’i yalnızca 6 günlük yiyecek erzakı kaldığı konusunda uyarıyor. 24 Kasım 1942: İki tank alayıyla iki Sovyet ordusunu durdurmaktaki başarısızlığı yüzünden General Heim görevden alındı ve Hitler’in karargahına çağrıldı. Göring tarafından ikinci derecede mareşalliğe terfi ettirilen Heim ölüme mahkum edildi. Mahkemenin arkasından şansı işleri, hüküm affedildi. Serbest bırakılma koşulları belirsiz. Göring 6’ncı Orduyu Luftwaffe’nin ikmal edeceğini garanti etti. Hava Filosu 4’ün komutanı von Richthofen pek umutlu değil. 6’ncı Ordunun günde 550 ton erzaka ihtiyacı var. Bu günde 225 Ju-52 sortisiyle karşılanabilir, bu da toplam 750 Ju-52’ye sahip olan Luftwaffe’nin elindeki bu tür uçakların üçte biri demek. Bunu başarmak için ellerinde iki hava üssü var: Tatsinskaya ve Morosovski. Mevsimin kötü hava şartları yüzünden bir gün ikmal yapılmasa ertesi gün çift yapmak gerekecek. Diğer taraftan karşılarında dört Sovyet Hava Ordusu var. Çok açık ki 6’ncı Ordu Stalingrad’da kalırsa ölecek. Hitler ve muhtemelen Göring dışında bütün Alman komutanlar bunu biliyor. Manstein’ın kurtarma girişimi de bir başarısızlık oldu. 25 Kasım 1942: Kuzeydoğuda bulunan 94’üncü alay komutanı General vom Zeydzlich-Kurzbach, Hitler’in karargahından geri çekilme emri verme yetkisi gelmesini boşuna beklediğini bilerek, Paulus’un yetkisi olmadan bu emri vermeye başlaması için uyarıyor. 6’ncı Ordu komutanına mektubu geri kalan tugay komutanları tarafından da onaylanıyor. Ancak Paulus Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
byzasz Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 Böle olmayacak gailba yada bitirdim sayılır şişirdim haybeye gaiba ben en iyiyisi siliyim diğer mesajarı http://tr.wikipedia.org/wiki/Stalingrad_Sava%C5%9F%C4%B1 dan bakın silinmiyorr yada tammlıyım bare tarihi kaynak olarak kalsın 25 Kasım 1942: Kuzeydoğuda bulunan 94’üncü alay komutanı General vom Zeydzlich-Kurzbach, Hitler’in karargahından geri çekilme emri verme yetkisi gelmesini boşuna beklediğini bilerek, Paulus’un yetkisi olmadan bu emri vermeye başlaması için uyarıyor. 6’ncı Ordu komutanına mektubu geri kalan tugay komutanları tarafından da onaylanıyor. Ancak Paulus Hitler’in doğrudan emirlerine karşı çıkamıyor. 26 Kasım 1942: Paulus 1000 wattlık bir cep telsiziyle, aşağı Don’da Rostov’un 40 km kuzeydoğusundaki Novçerkask’a tek ulaşan kişi olan von Manstein’a 6’ncı Ordunun kapana kısılmış adamlarını çıkarma çabasıyla yazılı bir mesaj gönderiyor. Burada Hitler’in emirlerinin adamlarını ölüme götürdüğünü, ama bunlara itaatsizlik etmeyeceğini ve pozisyonlarında kalacaklarını söylüyor. 27 Kasım 1942: Yüksek komutanlık Hitler’in 6’ncı Orduya emirlerini onaylıyor ve hava koridoru açılıyor. 28 Kasım 1942: Stalingrad çevresindeki demirden çember daralıyor. Stalin, dünyayı büyük bir zafer kazanıldığına inandırmak için yabancı gazetecilerin Don çevresine gitmelerine izin veriyor. 29 Kasım 1942: Jukov Stalin’in Almanların Stalingrad’da ve eğer mümkünse Don çevresinde yok edilmesiyle ilgili sorularına cevap veriyor. Alman kuvvetlerinin Kafkaslarda da kesilmesi üzerine konuşuyorlar. 30 Kasım 1942: Kasım 1942’nin sonunda, Luftwaffe’nin bütün kuvveti Barbarossa’nın başlangıcında kullanılır durumda olanlardan 500 uçak daha az. Yeni uçak yapım girişimleri de başarısız oldu. [değiştir] Aralık 1942 1 Aralık 1942: Stalingrad’da cebe alınan Almanlar günlük ancak yarım istihkak alıyorlar. Paulus’un 23 Kasım itibariyle Hitler’i uyardığı gibi altı günlük yemek ikmali kalmıştı çünkü Sovyet saldırısı Çir’den gelen demiryolu bağlantısını tamamen kesmişti. Almanlar bugünlerde günde ortalama 300 at kesiyorlar. 2 Aralık 1942: Sovyetler güneyden 297’ci Piyade Tümenine saldırıyor. Öyle görünüyor ki Sovyetler savunmayı test ediyor ve Almanların cephanesini azaltmaya çalışıyor. 3 Aralık 1942: Sovyet Yüksek Komutanlığı yeni bir muharebe planı hazırladı: Satürn Planı. Bu, Kasım sonunda, Stalin’in Jukov’a sorularının sonucu ve Jukov’un cevabı. Plan, Stalingrad’daki Alman birliklerinin ve Don çevresindeki Almanların tasfiyesini ve son olarak da Don çevresindeki Alman kuvvetlerinin tasfiyesini öngörüyor. 4 Aralık 1942: Sovyetler Don boyunca 6’ncı Orduya kurtarma koridoru açması gereken Alman birliklerini hedef alarak Çir boyunca Don Ordu Grubuna saldırıya geçiyorlar. Yeni bir birim, Hollidt Ordu Müfrezesi 3’üncü Rumen Ordusuna eklendi. Bu, teorik olarak, (şu anda 11 ve 22’nci Panzer Tümenlerinden, 3’üncü Dağ ve Luftwaffe’nin 7 ve 8’inci Sahra alaylarından müteşekkil olan) dağınık durumdaki 48’inci Panzer Tugayını ihtiva ediyor. 3’üncü Dağ Tümeni hiç gelmedi; şurda burda Merkez Ordu Grubu ve Ordu Grubu A’nın taleplerini karşılamakla görevliler ve 22’nci Panzer Tümeninin de ciddi bir şekilde yeniden düzenlenmeye ihtiyacı var. Luftwaffe Sahra Tümenleri bir saldırıyı yönetebilecek durumda değiller. Aleyhindeki bütün faktörlere rağmen von Manstein’ın birlikleri, Çir nehri boyunca 5’inci Tank Ordusunun yoğunlaşan saldırılarının hedefi durumunda. Hollidt Ordu Müfrezesi, kuşatmayı kuzeye doğru ikinci bir yarma girişimi yerine, kuvvetlerini ince bir hatta yaymaya ve yeni Sovyet saldırısına karşı cephe tutmaya zorlandılar. Sovyetler kuzey ve kuzeybatıdan 44’üncü Tümene saldırıyor. Hareket halindeki 14’üncü Panzer Tümeni hücumu durdurmak için rezerv durumunda. Bir Alman taburu 500 adamını kaybediyor. Sovyetler aniden kayboluyorlar. Bir kez daha saldırının ciddi olmadığı görülüyor. Sovyetler Jukov’un emirlerini yerine getiriyorlar; ne fazla ne eksik. 5 Aralık 1942: Luftwaffe izole edilmiş orduya daha fazla ikmal ulaştırmaya çalışıyor ve günde 300 tona ulaşıyor. Ama bu bile ordunun günlük ihtiyaçlarının ancak yarısını karşılıyor. 6’ncı Ordunun şu anda iki günlük ikmal ve cephane açığı var. 6 Aralık 1942: Stalingrad’daki üstünlüklerin değişmesinin sonucu olarak, 6’ncı Ordunun şu anda daha önce sanıldığı gibi 400 bin değil 300 bin adamının olduğu rapor edildi. Voronej’deki köprübaşı fazla düşünülmüyor; fakat 2’nci Ordu eğer geri çekilme olacaksa şimdiki pozisyonunun daha iyi olduğunu bildiriyor – yani bulunduğu yeri geride bıraktı. 7 Aralık 1942: Luftwaffe 188 uçakla ilk defa 300 ton erzak taşıdı. Paulus’un cesareti yükseliyor. 8 Aralık 1942: Stalingrad’da donan Almanlara verilen istihkak günde 1000 kaloriye düşürüldü. Çok sayıda at birliklerin açlıktan ölmesini önlemek için kesildi. 9 Aralık 1942: Sovyetler Çir’in aşağısında, Don’un batısında saldırılarını yineliyorlar. Alman cebi için kilit önemdeki hava koridoru üzerine bu sert baskı 6’ncı Ordunun gerisindeki baskıyı engellemesi istenen 48’inci Panzer Tugayının serbest kalmasını önlüyor. 10 Aralık 1942: Hitler’le bir konferansta Zeitzler, Hitler’in, 17’nci Panzer Tümenini Don Ordu Grubunun sol kanadının arkasındaki pozisyonundan serbest bırakmasını sağlamaya çalışıyor. Hitler bu alayı, yeni bir büyük Sovyet saldırısından korktuğu için, Manstein’ın itirazlarına rağmen bu pozisyona göndermişti. 6’ncı Ordunun askerleri korunaksızlıktan ölmeye başlıyorlar. 11 Aralık 1942: Operasyon Kış Fırtınası: Batı Avrupa’dan gelen alaylarla ve Ordu Grubu A’nın 57’nci Panzer Tugayıyla takviye edilen Don Ordu Grubu, yeniden şekillendirilmiş 4’üncü Panzer Ordusuyla kuzeye hücuma geçiyor. Güneyden 2’nci Muhafız Ordusu ve 51’inci Orduya karşı ilerlemeler kaydeden Hoth’un tankları Stalingrad’a yaklaşıyor. Göring’in sahra alayları gibi diğer birimler başarısız oluyorlar. 12 Aralık 1942: Stalingrad’daki Almanlar açlıktan kemerlerini sıkıyorlar; ama Manstein’ın kuzeydeki varlığıyla canlandılar. Paulus’un on telsiz operatörü Manstein’dan bir haber alabilmek için kanalları tarıyor. Sovyetler her kanalı karıştırıyor ve bir mesaj varsa bile ulaşamaz. Geceleyin Sovyetler 62’nci Ordu cephesi boyunca ve fabrikalar bölgesinde ve şehir merkezinde saldırıya geçtiler. Feldmareşal Manstein Stalingrad’a kurtarma için harekete geçti ve Sovyetleri şaşkınlık içinde bıraktı. General Yeremenko Stalin’e telefon ederek Almanların, Stalingrad cebinin güneybatı kenarında bulunan Sovyet 57’nci Ordusunun gerisini vurmalarından korktuğunu söyledi. Eğer Paulus da cepteki 200 bin adamıyla aynı anda vurmuş olsaydı bu yarmayı önlemek için hiçbir şey yapılamazdı. 13 Aralık 1942: Hoth’un kuvvetleri Kotelnikovo’nun 29 km kadar kuzeyinden şu anda donmuş olan Aksay nehrini geçmeyi başardılar. Yaklaşık 21 km daha kuzeydeki Mişkova nehrini de geçmeli ve 6’ncı Orduyu kurtarmak için de geri kalan 56 km’yi çatışarak yürümeliler. Hoth’un durumu nedeniyle iyimser olan Hitler şimdi von Manstein’ın 17’nci Panzer Tümenini serbest bıraktı ama dört gün sonra bunlar sehneye vardıklarında Sovyet saldırısı sessizlik içindeydi. Stalin Vasilevski’ye Manstein’ın kurtarma harekatını karşılamak üzere Don cephesinden 2’nci Muhafız Ordusunu sevk etme yetkisi verdi. 14 Aralık 1942: 2’nci Muhafız Ordusu Don cephesinden Mişkova nehrine yürüyor. 15 Aralık 1942: Hoth’un Stalingrad’ı yarma girişimi sonuna geldi. İtalyan 8’inci Ordusunun beklenen saldırısı hala gerçekleşmedi. Hitler hala iyimser. 16 Aralık 1942: Operasyon Satürn: Don Ordu Grubunun kuzey kanadındaki İtalyan 8’inci Ordusu, Karitonov’un Sovyet 6’ncı Ordusunun ve Kuznetsov’un 1’inci Muhafız Ordusunun saldırısı altında. Daha güneyde Lelyuşenko’nun 3’üncü Muhafız Ordusu ve Romanenko’nun 5’inci Tank Ordusu bulunuyor. Kendilerinden önceki Rumenler gibi General Gariboldi’nin 8’inci Ordusu da Sovyet saldırısı karşısında ağır kayıplar veriyor, ama yaklaşık 48 saat boyunca tutunmayı başarıyor. Kızıl Ordu, Rostov’a kadar temizleyerek geçip Don Ordu Grubunu parçalayabilir. 17 Aralık 1942: Yalnızca 44 tankı olan 17’nci Panzer Tümeni, Mişkova nehrini geçmesi mümkün olmayan (ki bu Stalingrad’a doğru bir yarma için tek yoldur) Hoth’un kuvvetlerine yardım için Verkne-Kumski yakınlarına ulaşıyor. 18 Aralık 1942: Kuvvetlerinin durduğunu ve 6’ncı Ordu çevresindeki halkayı kırmasının mümkün olmadığını gören Manstein, Paulus’u kendisine doğru bir yarma girişiminde bulunması için ikna etmeye çalışıyor. Paulus bir kez daha böyle bir girişimde bulunmayı ve Hitler’e itaatsizlik etmeyi reddediyor. Manstein bu yarma başarısız olursa bunun 6’ncı Ordunun ölümü anlamına geleceğini görüyor. Sovyetler Don Ordu Grubunu yarma ve parçalamakla tehdit ettikçe Manstein’ın yapabileceği çok az şey var. İtalyan 8’inci Ordusu Manstein’ın ordu grubunun kanadında çöktü. İtalyanlardan kalan boşluğu doldurmak için Hollidt Ordu Müfrezesi takviye edilmeli. 19 Aralık 1942: Feldmareşal von Manstein, Paulus’a Don Ordu Grubu yönüne doğru hücuma geçmesi emri verdiğinde 4’üncü Panzer Ordusu Stalingrad’a yalnızca 51 km mesafede. Emir, yalnızca 30 veya 35 km yapacak kadar yakıtı bulunan ve bunun ordunun tam anlamıyla sonu olacağını hisseden Paulus tarafından reddedildi. Malinovski’nin 2’nci Muhafız Ordusunun Mişkova nehrine varışı Almanların 57’nci Panzer Tugayının 6’ncı Orduya doğru yarmayı gerçekleştirebileceğine dair umutlarını yok ediyor. Luftwaffe 289 ton erzak getirdi. 1000 yaralı asker cepten uçaklarla çıkartıldı Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
byzasz Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 20 Aralık 1942: Hollidt Ordu Müfrezesi, 8’inci İtalyan Ordusundan kalan iki alayla yeniden gruplandıktan sonra, bu iki alay Sovyet tanklarının seslerini duydu ve kaçtı; böylece Müfreze çözülmüş kanatlarıyla bütünüyle korumasız kalakaldı. Güneyde Rumen 7’nci Tümeni ve 1’inci Tugay Karargahı da 48’inci Panzer Tugayının sol kanadını bıraktı. Sovyetler şimdi Çir nehri boyunca Alman hatlarına koşmakta serbest. Luftwaffe 291 ton erzak getirdi. 21 Aralık 1942: Manstein Hitler’e 4’üncü Panzer Ordusunun Stalingrad’a 48 km’lik bir mesafeye ulaştığını, ancak Sovyet tankları ve piyadesi yüzünden ağır bir şekilde zarar gördüğünü ve daha fazla ilerleyemeyeceğini rapor etti. 22 Aralık 1942: Genelkurmay Başkanı Zeitzler yarma harekatını onaylatmaya çalıştı ama Hitler, 6’ncı Ordunun eğer Stalingrad’ı da tutabilecekse yarma yapmasına izin vereceğini söyledi. Bu saçmalık çevresindeki birçok insanı Hitler’in artık rasyonel bir karar verebilecek durumda olmadığına inandırdı. 23 Aralık 1942: Çir cephesindeki Sovyet kuvvetleri yüzünden potansiyel bir felaketle karşı karşıya ve Hoth’un 57’nci Panzer Tugayının 24’üncü Muhafız Tümenini yarmak için yaptığı son hendek girişiminin başarısızlığından sonra, 4’üncü Panzer Ordusunun birimleri kurtarma çalışmasından alındılar ve Don Ordu Grubunun hatlarını sağlamlaştırmak üzere sevk edildiler. 24 Aralık 1942: Mişkova bölgesinden Sovyet karşı hücumu, geriye kalan Rumen birliklerini de eleyerek 23 ve 17’nci panzer alaylarından kalanları da temizliyor. Kurtarma çalışması başarısız oldu ve bu çalışmayı sürdürenler ya öldü, ya da Sovyetlerin iki adım ötesinde, batıya doğru kaçıyor. Stalingrad’ın içindeki Almanlar kendilerini küçük cehennemlerde boğan aydınlatma fişeklerinin ışıklarını izliyorlar. Stalingrad Sovyet topçu ateşi altına alınıyor ve nehir üzerinden sevkıyatlar aceleyle sürdürülüyor. Doğrudan ateş altına alınmadıkça hava hattını bırakmama konusunda Göring’in Ju-52’lerin üçte birinden fazlası yok oldu. Stalingrad cebinin içinde Sovyetler savaşa psikolojik bir olgu olarak yaklaşıyor. Susmayan hoparlörler Alman hatlarına sürekli şunları tekrarlıyor: «Her yedi saniyede bir Alman askeri Sovyetler Birliği’nde ölür. Stalingrad: Toplu mezar.» Bu mesaj her yedi saniyede bir tekrar ediyor. Kızıl Ekim bölgesinde Alman askerleri noeli kutlamak için toplandılar: bir parça at eti, bir parça ekmek ve ekstra sigara. 25 Aralık 1942: Sabahki tipi Alman askerlerinin noel için Luftwaffe’nin ikmal yapacağı umutlarını yok ediyor. Sovyetler Stalingrad’ın kuzeydoğusunda 16’ncı Panzer Tümeni tarafından tutulan pozisyonlara saldırıya geçiyorlar ve bazı bölgelerde üç km’lik ilerlemeler kaydediyorlar. Bu noel günü 108 Alman Stalingrad cebinde öldü. Kalan atlardan 4 bini kesildi. Ertesi gün istihkaklar yarı yarıya düşecek. 26 Aralık 1942: Luftwaffe’nin 38 Junker ve 3 Heinkel’i bugün 70 ton erzak taşıdı. Luftwaffe açıkça bu ikmal meselesini çözemiyor. Paulus artık bir yarma da gerçekleştiremez. 27 Aralık 1942: Geceleyin telsiz-telgraf irtibatı da kesildi. Sovyet tankları cebin batı tarafındaki istasyonları ele geçirdi. Bundan sonra iletişim ancak bir avuç telsizle sürecek. 28 Aralık 1942: 4’üncü Panzer Ordusu Aksay nehrinin arkasında dururken Paulus’un bütün yarma umutları kırıldı. Batıdaki Sovyet kuvvetleri hareket ediyor. Bütün Kafkaslardaki Alman kuvvetleri tehdit altında. 29 Aralık 1942: Ordu Grubu A’ya Kafkasları terk etme emri verildi. Aksi taktirde 6’ncı Ordu gibi onlar da yok olacak. 4’üncü Panzer Ordusu Sovyetlerle çatışmaya girdi 12 Aralık’taki atlama noktalarından gerilere atıldılar. Ayın sonunda, Luftwaffe’nin bombardıman kuvvetleri bütün cephelerde yaklaşık 70 uçağa düşmüştü. 30 Aralık 1942: Mişkova cephesinde General Hoth’un 4’üncü Panzer Ordusu Stalingrad koridorunda tutunmaya devam edebilmek için umutsuz bir muharebeye girdi. Paulus tam değil ama kuvvetlerinin bir bölümünü kurtarmak için ancak sınırlı bir yarma harekatına girişebilir. Noel itibariyle cepte kalan 270 bin askerin büyük bir bölümü hala kurtarılabilir. 31 Aralık 1942: Manstein 6’ncı orduyu düşünmekten artık vazgeçti. Yimdi tutunmak ve yarım milyon Sovyet askerini Stalingrad halkasının çevresinde tutmak daha önemli; çünkü aksi taktirde Sovyet Orduları güneye dönecek ve Kafkaslardaki bütün Alman kuvvetleri kaybedilecektir. 4’üncü Panzer Ordusu hala 6’ncı ordunun çeperinden 35 kilometre mesafede. 2’nci Muhafız Ordusunun Kurmay Başkanı General Biryuzov, General Pavel Rotmistrov tarafından karargahının olduğu Kotelnikovo’da yeni yıl partisine davet edildi. Masada kuş sütü eksik: Fransa ve Hollanda’dan her çeşit peynir, Fransız şarabı, tereyağı, Danimarka pastırması, Norveç’ten konserve balık ve reçel. Bunların hepsi üzerinde «Sadece Almanlar İçin» yazılı bir mühür bulunan paketten çıktı. General Rotmistrov özür diliyor: «Adamlarımın hepsi Almanca okuyamıyor. Bunu buldukları zaman hepsini almışlar. Fakat mumu Hitler’e geri vereceğiz, böylece 6’ncı Ordusunun yasında yakabilir.» [değiştir] Ocak 1943 1 Ocak 1943: Hitler Stalingrad’daki General Paulus ve adamları için bir yeni yıl mesajı yayınladı: «Siz ve askerleriniz, yeni yıla, benim ve Alman Wehrmacht’ının Stalingrad savunmacılarını ferahlatmak için bütün gücünü kullanacağına ve Alman savaş tarihinin en büyük başarısını gerçekleştireceğine dair güçlü bir inançla girmelisiniz.» Cephe gene hareketlilikle kıpırdıyor. Savaş alanlarındaki at ve insan leşleriyle fareler semirdikçe semiriyor. Almanlar, gündüzleri Sovyetlerle, geceleri farelerle çarpışıyor. Fareler uyuyan askerlere saldırıyor. Bir piyade erinin donmuş ayak parmaklarından ikisini sabaha kadar fareler yiyor ve er, ancak sabah farkına varıyor. 2 Ocak 1943: Tatsinskaya’da olduğu gibi aynı terk etmeme emriyle Morozovskaya’da hava üssünü tutan Almanlar, 3’üncü Muhafız Ordusunun eline geçiyorlar. Dondurucu soğuk altında erzak ihtiyacı artıyor ve Luftwaffe bunları karşılayamıyor. 3 Ocak 1943: Stalin, General Rokosovski’ye Stalingrad’daki Alman cebini yok etme emri verdi (Yüzük Operasyonu). Alman gözlemcileri Sovyetlerin çembere alınmış 6’ncı Ordunun güneyinde ve batısında büyük bir kuvvet yığdığını rapor etmişlerdi (Yüzük Operasyonunun hazırlığı). Yüzlerce T-34 tankı, katyuşalar («Stalin’in orgları») ve 210 mm’lik Howitzerler gibi binlerce ağır top. Alman tarafından bir tepki yok, çünkü cephaneleri yetersiz. 4 Ocak 1943: General Rokosovski’nin Alman cebini yok etmek için 212 bin adamı, 6500 parça topu, 250 tankı ve 300 uçağı var. Dev sahra mutfaklarında Sovyetler Kızıl Ordu askerleri için sıcak yemekler hazırladılar. Yemeklerin kokusu açlıktan ölen Almanlara kadar geliyor. 5 Ocak 1943: Manstein’ın dikkate Kafkaslardaki Ordu Grubu A’yı kurtarmaya yoğunlaşmış durumda. Onun yöntemine göre General Hoth’un 4’üncü Panzer Ordusu, Ordu Grubu A’nın geri çekilme hatlarını açık tutarken, yavaş yavaş Rostov yönüne çekilme serbestisiyle, Stalingrad’ın güneyindeki pozisyonunda kalacak. Fakat bunun başarılması Paulus’un pozisyonunu bir ay daha tutabilmesine bağlı. Hoth, Rostov yönüne bir parça daha ilerleyerek, ertelenen harekatı gerçekleştirmek için çok büyük çaba sarfediyor. Hitler buna arka çıktı ve Hoth’un atlatma ve saldırı seferi devam etti. 6 Ocak 1943: Ordu Grubu A düzenli olarak geri çekilmeye devam ediyor. Stalingrad cephesi sakin. 6’ncı Ordu erzak ve kondisyon durumunun kötü, yakıt ve cephanenin yetersiz olduğunu rapor ediyor. 7 Ocak 1943: Batı cephesinden altı alayı Merkez Ordu Grubuna ya da doğunun kuzeyine sevk etme emri verildi. Böylelikle Feldmareşal Erich von Manstein’ın komuta ettiği tecrübeli doğu alayları, doğu cephesinin Güney Ordu Grubuna sevk edilebilir. Aynı sırada Kızıl Ordu kuvvetlerini kuşatma altındaki Alman 6’ncı Ordusunun çevresinde kuruyor. 8 Ocak 1943: Sovyetler, cepteki Almanların hala çok kuvvetli olduklarını ve onları yenme girişimlerinin çok fazla hayat ve malzeme kaybına yolaçacağını bildikleri için, muharebeden kaçınmak üzere son bir girişimde bulundular. Kızıl Ordu Yüksek Komutanlığı adına General Voronov ve Don cephesi komutanı General Rokosovski, Almanlara teslim çağrısı yaptılar. Sabahleyin beyaz bir ateşkes bayrağı altında üç Sovyet temsilcisi Alman hatlarına yürüdü ve 6’ncı Orduya bir ultimatom verdi. Eğer ultimatom reddedilirse, «Kızıl Ordu ve Hava Kuvvetleri kuşatılan Alman birliklerini silecekler»di (Yüzük Operasyonu). Ultimatom, General Paulus’un temsilcilerinin 9 Ocak sabahı saat 10.00’da beyaz bayraklı bir arabayla Sovyet hatlarına ilerlemesini istiyordu. 9 Ocak 1943: Sovyetler bütün gün beklediler ama bir cevap gelmedi. Paulus bir kez daha Hitler’den hareket serbestisi istedi ama Hitler reddetti. Hitler Paulus’a 6’ncı Ordunun tutunduğu her bir günün bütün cepheye yardım ettiğini söyledi. Bunun anlamı 6’ncı Ordu Stalingrad’da yüz binlerce düşman askerini bağlı tuttuğu sürece Kafkaslardaki Ordu Grubu A’nın Sovyet kapanından kaçmak için daha iyi bir şansa sahip olduğuydu (Sovyet Satürn Operasyonu). Paulus ordunun ölümüne kadar çarpışacağını söyleyerek teslim olmayı reddetti. 10 Ocak 1943: Şimdi saat 8.00’de cevap geldiğinde Sovyetler Yüzük Operasyonuna başladılar. İyi hazırlanmışlardı. Bazı bölgelerde silah yoğunluğu kilometrede 170’e kadar çıkıyordu. Don cephesi komutanı General Rokosovski, emrindeki yedi orduyla, Çuikov’un kahraman askerlerinin savunduğu Stalingrad’ı kurtarmak için Volga’yı geçmeye başladı. Sovyet cephesinin tipik darlığına ve 6’ncı Ordunun aşırı derecede genişliğine bağlı olarak, karşı karşıya gelen kuvvetler insan gücü bakımından kıyaslanabilir du Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
byzasz Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 gücü bakımından kıyaslanabilir durumda değildiler. Rokosovski’nin 212.000 iyi donatılmış ve istihkaklı askerleri Paulus’un güçsüz komutası altındaki 191.000 açlıktan perişan olmuş enkazıyla karşılaştı. Topçu bataryalarının (cebin merkezini bombalayan Sovyet Hava Kuvvetlerinin de ilavesiyle) bir saatlik bombardımanından sonra Sovyetlerin 6’ncı Orduya hücumu başladı. 11 Ocak 1943: Büyük Alman kayıpları. Örneği 76’ncı Tümenin Stalingrad öncesi 10.000 kişi olan kuvveti şimdi 600 kişiye düştü. 25 Kasım 1942’den bugüne kadar resmi rakamlara göre 24.910 Alman askeri Stalingrad’ı uçaklarla terk etti. Gene 25 Kasım’dan beri Luftwaffe’nin günlük istihkak atışı 104.7 tondu ki, normalde günde en az 550 tona ihtiyaç vardı. 12 Ocak 1943: General Malinovski’nin 2’nci Muhafız Ordusu cebin güneyine girdi. Müttefik muhabirlerinin generali ziyaret etmesine izin verildi. Ona 6’ncı Ordunun ezilmesi hakkında sorular sordular. General şöyle cevap verdi: «Stalingrad silahlı bir esir kampı ve durumu umutsuz.» Stalingrad’ın içinde kuşatılan Alman 29’uncu Motorize Tümeni, 3’üncü Motorize Tümenle birlikte çok sayıda Sovyet alayının silahlarının yoğunlaştırılmış ateşi altında ve bunlar çok sayıda tank içindekilerle birlikte yok etmeyi başarıyorlar. Sovyetler 6’ncı Orduyu doğuya, Sovyet 62’nci Ordusuna ve Volga’ya doğru bastırıyorlar. Hitler Milch’e bizzat hava ikmal çabasında komutanlık yetkisi veriyor. Milch, Richthofen’ın 4’üncü Hava Filosunun Taganrog’daki karargahına vardığında uçakların yüzde 30’dan da azının operasyonel olduğunu görüyor. General Paulus adamlarına pozisyonlarını tutmaları emri veriyor. Pitomnik hava üssü yakınlarını tutan Avusturya 44’üncü Piyade Tümenine tebriklerini gönderiyor. 13 Ocak 1943: Sabahın erken saatlerinde 134’üncü piyadenin 1’inci taburu çalışır durumdaki iki uçaksavarın yardımıyla pozisyonunu tuttu. Sabah boyunca geri çekilmek ve silahlarını da arkalarında bırakmak zorundaydılar. Cipler ele geçirmişlerdi ama bunların yakıtları yoktu. Silahlar birbiri ardına havaya uçtu. Pitomnik hava üssündeki durum berbat. Cesetler, enkaz halindeki at leşleri ve ölü vasıtalar her yerde. İki yemekhane, bir kısmı yaklaşan Sovyet el bombalarıyla vurulmuş yaralılarla dolu. Ve bütün bu manzara içinde uçaklar kalkıyor, iniyor, düşüyor… 14 Ocak 1943: Stalingrad’ın ikmali için ana üs durumundaki Pitomnik Sovyetlerin eline geçti. Luftwaffe ağır ateş altındaki Gumrak’a ikmal taşımaya çalışıyor. 15 Ocak 1943: General Milch hava koridorunun sorumluluğunu kişisel olarak üzerine aldı ve Luftwaffe için neye malolursa olsun devam edeceğini açıkladı. 16 Ocak 1943: Bugünden 6’ncı Ordunun teslimine kadar 364 Alman askeri hırsızlık, emre itaatsizlik, cinayet, kendi kendini yaralama vb. suçlardan ölüme mahkum edilerek kurşuna dizildi. 17 Ocak 1943: Sovyetler, kuzeydeki Rosoşka’dan güneydeki Voronopovo İstasyonuna kadar bir hattı stabilize ederek, Stalingrad cebine saldırılarının ilk safhasını tamamladılar. Stalingrad cebi üçte iki oranında daraldı. 18 Ocak 1943: Bu tarihten sonra bile 29’uncu Motorize Tümen, Karpovka’nın kuzeyi ve Pitomnik’in güneyinde 137 Sovyet panzerini imha etmeyi başardı. 19 Ocak 1943: Voronej cephesinde Sovyetler ilerlemeye devam ediyor. Vauyki Vrazavo Sovyetlerin eline geçti ve Macarlar Ostrogosk’tan sürüldü. 20 Ocak 1943: Uçaklar yaralı ya da hasta olmayan, kağıtları sağlam yüzlerce adam taşıdılar: cepten Almanya’ya yeni alaylar oluşturmaları ve savaşa tekrar katılmaları için geri gönderilen personel. Generallerin bir kısmı da gittiler: Vücudundaki 16 şarapnel deliğiyle ağır bir şekilde yaralı olan 389’uncu Piyade Tümeninin ve 4’üncü Tugay komutanı General Erwin Jänecke 16’ncı Panzer Tümeninin komutanı General Heinz Valentin Hube ve daha alt düzey subaylar (bunlardan biri, Yüzbaşı Eberhard Wagemann General Schmidt’in dileğini götürüyor). Albay Coelitsin von Zitzewitz, Paulus’un birkaç madalyasını taşıyor. Hitler, daha iki hafta önce kendilerine Almanya’da kalacakları söylenen Ölümün Öncü Panzerlerini doğu cephesinden çağırıyor. Ölümün Öncülerine şiddetle ihtiyaç duyulmasının nedeni bunun mihver orduları için neredeyse bir felaket olması. 21 Ocak 1943: Paulus Kafkaslardaki Alman kuvvetlerinin güvenli bölgelere çekildiğini yeni fark etmeye başladı. Şimdi Sovyetlere teslim olma fikri üzerinde duruyor. Yedi saniyede bir adamını kaybediyor ve ordusunun artık Reich için bir önemi yok. 22 Ocak 1943: Yeni hücumların başladığını haber veren bir başka dev Sovyet topçu barajından sonra, Paulus karargahını kendisi şehrin içine taşırken, 6’ncı Ordunun Gumrak’taki hava üssü Sovyetlerin saldırısına uğradı ve kısa bir süre sonra da düştü. Hitler’den teslim olmalarına izin vermesini istedi. Hitler «kesinlikle hayır» diye gürledi. Manstein da Paulus’un talebini destekledi, fakat Hitler kılını kıpırdatmadı. Sovyetler Birliği’ndeki İtalyan ve Macar kuvvetleri Alman komutası altına alındı ve karargahları «yeniden örgütlenmek» için geri çekildi. 23 Ocak 1943: Paulus argümanına cephanelerinin neredeyse bittiğini ekledi ve 6’ncı Ordunun teslim görüşmelerine yetki verilmesi talebini tekrar etti. Hitler tekrar reddetti ve bunu Paulus’a telsizden bizzat bildirdi. 24 Ocak 1943: Sovyetler bir kez daha teslim şartları önerdiler. Paulus ordusunun ancak birkaç gün daha tutunabileceğini rapor etti ve hiç değilse adamlarından bir kısmını güneybatıya geçirerek korumasına izin verilmesini istedi. Hitler bir kez daha bunu açık bir dille reddetti. Stalingrad savaşı şimdi dağınık ve umutsuz durumda. 25 Ocak 1943: General Schmidt Paulus’a generallerin bir kısmının emirlere itaatsizlik ve birliklerin kitlesel teslim olmaları üzerine komplo kurduklarını rapor etti. Paulus generallerin bulunduğu eski bir hapishaneye gitti ve böyle bir şey yapamayacaklarını ve tutunmaya devam edeceklerini söyledi. Sonra onlara arkasını döndü ve çıktı. Teslim planı bir daha konuşulmadı. Manstein tekrar Hitler’e telefon açtı ve 6’ncı Ordunun artık dikkate alınır Sovyet kuvvetini bağlı tutamayacağını açıkladı ve Hitler’den Paulus’a teslim olma emri vermesini ve kalanların hayatlarını kurtarmasını rica etti. Hitler yumuşamadı. 6’ncı Ordu Stalingrad’ı tutmaya devam etmeliydi. 26 Ocak 1943: Rokosovski’nin 21’inci Orduya bağlı tankları Mamajev-Kugan tepelerine ulaştı ve burayı ele geçirdi. Stalingrad cehenneminin içinde, 371’inci Tümene komuta eden General Stempel kendini vurarak intihar etti. 297’nci Tümenden General Drebber alayın 10.000 askerinden hayatta kalan 1.800’ünü aldı ve Sovyet tarafına geçerek teslim oldu. 71’inci Tümen sorumlusu General Hartmann bir demiryolu rayı üzerinde ayağa dikildi ve orada kurşunlarla biçilene kadar Sovyet hatlarına ateş açtı. Sovyet 65’inci Ordusu şehrin içindeki Çuikov’un inatçı 62’nci Ordusuyla batıdan bir hat kurmakla görevlendirildi. Kısa süre sonra 21 ve 64’üncü ordular da aynısını yapacaklardı. 27 Ocak 1943: General Paulus bir gün önce Sovyetlere teslim olan General Drebber’den kendisine iyi muamele edildiğini yazan bir mektup aldı. Paulus buna inanmak istiyordu, fakat General Schmidt onu bu mektubun baskı altında yazıldığına ve eğer teslim olurlarsa Sovyetlerin kendilerini öldüreceğine ikna etti. 28 Ocak 1943: Sovyetler şehri üç sektöre böldüler. Bunlardan birinde Sovyet 11’inci Tugayı Traktör Fabrikasını kuşattı, 8 ve 51’inci Tugaylar Mamajev tepesi bölgesinde mevzilendiler ve şehrin iş bölgesini kuşattılar. Stalingrad’ın içinde, Almanlar yaralılara ve hastalara yiyecek vermeyi kestiler. Böylece muharebe kapasitesindeki askerler bir şeyler yiyebileceklerdi. 29 Ocak 1943: Yaralı Almanların olduğu yerlerde, yani şehrin her yerinde, doktorlar bunların en ciddi olanlarını koridorlara ve kapı ağızlarına koydular; söylelikle soğuktan daha çabuk donabileceklerdi. Sıcaklık eksi 39-40 dereceydi. Yüzlerce yaralı intihar etti, bunların çoğu silahlarını ve el bombalarını kullandılar. 30 Ocak 1943: «Bin Yıl İmparatorluğu»nun 10’uncu yıldönümü. Hitler konuşma onurunu Mareşal Göring’e verdi: «Bir gün bu tarihimizdeki en büyük muharebe olarak anılacak.» General Paulus Hitler’e bir mesaj gönderdi ve Stalingrad savaşının gelecek kuşakların Almanların asla teslim olmayacaklarını öğrenecekleri bir ders olacağına yemin ederek yıldönümünü kutladı. General von Seyztlich-Kurzbach Sovyetler tarafından Stalingrad’ın ortasında esir alındı. Esirlikte Hitler’in yenilgisi için Almanları örgütlemeye devam edecek. General Roske, Univermag Departman Mağazası civarında bulunan 71’inci Tümeni ile General Schmidt’e artık yardım edemeyeceğini söyledi. 31 Ocak 1943: Tuhaf bir çaba içinde General Paulus ve adamlarını bulundukları yerlerde öldürten Hitler, generali, şimdiye kadar bu makamdaki hiç kimsenin teslim olmadığı feldmareşalliğe terfi ettirdi. Birçoğu zaten teslim olmuş olan 118 subay da terfi ettirildi. Fakat Paulus 6’ncı Ordu karargahına gelen bir Sovyet çavuşuna teslim oldu. Buradan bir arabayla Sovyet 64’üncü Ordusu komutanı General Mihail Şumilov’un karargahına götürüldü. Burada kendisine yemek sunuldu, ama adamlarının istihkakları ve tıbbi ihtiyaçları karşılandığı garanti edilinceye kadar yemeyi reddetti. Sovyetler bunu yapmaya söz verirken dışarıdaki Sovyet askerleri de enkazları temizliyorlardı. Doğu Prusya’daki karargahında Hitler Paulus’un teslim olduğunu duyduğunda öfkeden çılgına döndü ve başka kimseyi feldmareşalliğe terfi ettirmeyeceğine and içti, çünkü insanlara güvenilmiyordu. Stalingrad’ın merkez cebi temizlenmişti ve güney cebiyle iletişim de yoktu. [değiştir] Şubat 1943 1 Şubat 1943: Hitler Genera Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
byzasz Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 1 Şubat 1943: Hitler General Strecker’e telsizle Stalingrad’ın kuzeyindeki cebi son adamına kadar tutması talimatı verdi. Bunlardan birçoğu öldürüldü. 2 Şubat 1943: Sabah 8.00: General Strecker Hitler’e bir mesaj gönderdi: «11’inci Tugay ve onun alayları son derece güçlü düşmana karşı son adamına kadar çarpıştı. Yaşasın Almanya!» Stalingrad’ın kuzey cebindeki son Alman direniş noktası, General Strecker’in 11’inci Tugayı saat 10.00’da teslim oldu. [değiştir] Bilanço Stalingrad’ın bilançosu üzerine farklı rakamlar var. Biz bunları karşılaştırmalı olarak vermeyi tercih ettik. Buna göre, Nazi ordusunun toplam kaybı: - 1.500.000 asker ve subay. Stalin’in verdiği rakamlara göre sadece Aralık-Ocak ayları içinde 700.000 ölü, 300.000 tutsak. Bunlara 330.000 kişilik bütün bir Alman 6’ncı Ordusu dahildir. Stalin, sadece Stalingrad savaş meydanından 147.200 Alman asker ve subayıyla 46.700 Sovyet asker ve subayının cesetlerinin toplanıp gömüldüğünü söyler. - 3.200 tank ve zırhlı araç. Stalin’in verdiği rakamlara göre sadece 7.000 tank. - 12.000 ağır silah ve makineli silah. Stalin’in verdiği rakamlara göre sadece 17.000 top. - 3.000 uçak. Stalin’in verdiği rakamlara göre 4.000 Yaaa baktım haketen uzun olmuş yaa üzgünüm aslında okuyun ca hikayee gibi 1 satte bitiyorr :)) ama Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DoGMeaT Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 4, 2006 yazı güzel hoşta,uyuz olduum bişi var 2.dünya savaşında alman ordusu eşit değildir nazi ordusu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
byzasz Mesaj tarihi: Şubat 6, 2006 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 6, 2006 Ewet ama bu kaynak zaten rus bi sitenin bire bir günlüğü zaten rus başarılarından dahada öwgü ile almanlaın düştüğü durumlardan da gayet hoşnut bi vaziyetde bahsediyor.ben traşlayacaktım o kısımlarıda yapmadım.alman orudusunun öle bi olayı yommuş yani alman orusunda nazileri sevmeyenlerde varmış hatta bilakis hitlerde oruduyu sevmezmiş derler. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar