Rewendor Mesaj tarihi: Aralık 25, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2005 İstanbul'a 'Güneş' doğuyor! Galatasaray Kulübü'nde daha 1929-1930 yıllarında baş gösteren bir takım anlaşmazlıklar 1933 yılında iyice su yüzüne çıkmıştı. Cem ERTUĞRUL NTV-MSNBC Güncelleme: 16:07 TSİ 07 Kasım 2005 Pazartesi- Kulüp içinde başgösteren ikilik, Olimpiyat adlı spor dergisinde yazdığı "Galatasaray Kulübü aleyhtarı yazıları"; öne sürülerek Eşref Şefik (Atabay) Bey'in ihracıyla sonuçlanmıştı. Bu olay, Galatasaray içindeki muhalefette bardağı taşıran son damla olmuş ve istifalar art arda gelmeye başlamıştı. En sonunda, uzun yıllar sarı-kırmızılı kulübe başkanlık yapmış olan Yusuf Ziya (Öniş) Bey'in de istifası ile gündeme oturmuştu. Galatasaray Kulübü'nden ayrılan 25 üye, Yusuf Ziya Bey'in etrafında toplanıp yeni bir kulüp kurmak üzere girişimlere başladılar. İstanbul Valiliği'ne yapılan başvuruda yeni kulübe verilmek istenen "Sarı-Kırmızı" ismi reddedilince, bu kez bu renklerden esinlenerek "Ateş-Güneş" adı kararlaştırıldı ve yeni kulüp bu isimle tescil edildi. Kısa zaman sonra, "Güneş" adı altında fırtınalar estirecek kulüp böylece, Galatasaray'ın bünyesinden koptu ve başkanlığına Atatürk'ün yakınlarından Cevat Abbas Bey'in getirilmesinden sonra yıllarca, başta Galatasaray olmak üzere bütün büyük takımlarımızın belalısı haline geldi. Güneş takımı ilk olarak katıldığı 1935-36 İstanbul Ligi'nde, 12 takım arasında ligi 5. olarak tamamlamış, gitgide ısındığı 1936-37 sezonunda ise 29 puanla lig ikincisi olarak tamamlamıştı. Artık tüm takımların korkulu rüyası olmaya başlayan Güneş, 1938 yılında ise fırtına gibi esti... Güneş, 5 Aralık 1937 günü Şeref Stadı'nda Fenerbahçe'nin karşısına çıktığında, tribünleri dolduran binlerce seyirci, zevkli bir karşılaşma izleyeceklerinden, ama tıpkı geçen sezon olduğu gibi Fenerbahçe'nin maçı kazanacağından emindiler. Ancak, artık lig şampiyonluğuna göz dikmiş olan Güneş, o gün Fikret ve Bülent'in gollerine Melih ve Murat'ın ikişer golüyle cevap veriyor ve sarı-lacivertlileri 4-2'lik bir skorla mağlup etmeyi başarıyordu. Aynı sezon Güneş takımı, 19 Aralık 1937'de Taksim Stadı'nda Galatasaray'ın karşısına çıktığında tüm sporseverler; Güneş'in aynı başarıyı Galatasaray'a karşı da gösterip gösteremeyeceğini merak ediyorlardı. O maçta Cihat- Reşat, Faruk- Ömer, Rıza, Yusuf- Rebii, Murat, Melih, Rasih ve Salahaddin'den kurulu Güneş takımı, ilk yarısı 2-0 biten maçta Galatasaray'ı Murat'ın 2, Melih, Rasih, Rebii ve Salahaddin'in birer golüyle tam 6-0'lık bir hezimete uğratıyordu. Güneş, o yıl üç takımın ligi aynı puanda bitirmesi üzerine ilk defa uygulanan averaj kuralıyla Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın üstünde İstanbul Ligi'ni şampiyon olarak tamamlıyordu. Güneş, kendisiyle beraber İstanbul'da ilk dört sırayı paylaşan Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray; Ankara'dan Muhafızgücü ile Harbiye; İzmir'den de Alsancak ve Üçok ile beraber katıldığı 1938 Milli Küme maçlarından en zorlusunu oynamak üzere 13 Şubat 1938 günü Taksim Stadı&'nda Fenerbahçe'nin karşısına çıkıyordu. Cihat- Faruk, Reşat-Yusuf, Ziya, Boncuk Ömer- Salahaddin, Niyazi, Melih, Murat ve Rebii'den kurulu Güneş takımı, sahada fırtına gibi esiyor, Melih (2), Salahaddin, Murat ve Niyazi'nin golleriyle sarı-lacivertlileri 5-2'lik bir bozguna uğratmayı başarıyordu. Artık bu ligde tüm dikkatler Güneş takımının üzerindeydi. 20 Mart 1938'de Taksim Stadı&'nda Galatasaray'ın Sacit- Reşat, Adnan- Musa, Eşfak, Suavi- Necdet, Süleyman, Bülent, Haşim ve Mehmet'ten kurulu kadrosunun karşısına Cihat- Faruk, Reşat- Yusuf, Rıza, Ömer- Salahaddin, Rasih, Melih, Niyazi ve eski ünlü Galatasaraylı Rebii Erkal dizilişiyle çıkan Güneş, Milli Takım Antrenörü Avusturyalı Herlinder'in yönetiminde başlayan maçın henüz 8. dakikasında Melih'in golüyle öne geçmiş, ardından 24. dakikada Salahaddin&'in golüyle ilk yarıyı 2-0 önde kapatmıştı. İkinci devrede perdeyi yine Melih aralamış, 64'te Rasih, bir dakika sonra yine Salahaddin, 80 ve 87'de de Melih'in golleriyle Galatasaray, tarihinin en ağır yenilgilerinden biriyle karşılaşmış ve sahayı 7-0 gibi büyük bir farkla yenik terketmişti. Aynı Güneş, 10 Nisan'da Beşiktaş'ı 80. dakikada Niyazi'nin attığı golle 1-0 yendikten sonra, 5 Haziran 1938 günü Taksim Stadı'nda bir kez daha Galatasaray'ın karşısına çıkıyordu. 7-0’lık hezimetin intikamını almak isteyen Galatasaray, penaltıdan Necdet ve Mehmet'le 2 gol bulmasına rağmen, Rebii, Niyazi (2) ve Salahaddin'in gollerine engel olamayarak yine sahadan 4-2'lik bir yenilgiyle ayrılıyordu. Güneş, stat anlaşmazlığı yüzünden Fenerbahçe'nin çekildiği Milli Küme maçlarında; 13 galibiyet ve bir beraberlik alarak, 40-11'lik bir gol averajıyla şampiyonluğa ulaşıyor ve zaferlerine bir yenisini daha ekliyordu. 1938-39 İstanbul Ligi'nde oynadığı 3 maçta Beykoz'u 3-2, Topkapı'yı 2-1 yenip, Fenerbahçe ile de 0-0 berabere kalarak gücünü bir kez daha ispatlayan Güneş, ardından şok bir kararla ligden çekilmiş, futbolun yanı sıra atletizm, kürek ve güreşte de başarıdan başarıya koşmuş şubeleri ile birlikte feshini ilan etmişti. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
tony_montana Mesaj tarihi: Aralık 25, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2005 adamlar paso bizi marizlemişler :)[signature][hline]1905 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Onurlu Mesaj tarihi: Aralık 25, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2005 :D:D:D:D:D:D[signature][hline] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rewendor Mesaj tarihi: Aralık 25, 2005 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2005 Bu arada yeniden kısmını yanlışlıkla yazmışım, mazide kalmış bi takımın haberiydi bu, konu başlığı editlenemiyor üye tarafından bir mod editlerse sevinirim.[signature][hline]Kalın odun zırh içindeki şovalye ruhu... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
toggie Mesaj tarihi: Aralık 25, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2005 Neden çekilmişler? Madem bu kadar başarılıydı, fırtına gibi esiyordu.[signature][hline]Holigan Team The Paticik Cup =o= II Radio =o= Garbage wj tóqqíé Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mrtolga Mesaj tarihi: Aralık 25, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2005 Biri çıkar Aziz Yıldırım yüzünden derse hiç şaşırmam, herşeyi Aziz başkan yapıyoya kesin ordada bi parmağı vardır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
tony_montana Mesaj tarihi: Aralık 25, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2005 senin bu mesajını gördükten sonra dememeleri anormal olur zaten[signature][hline]1905 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rewendor Mesaj tarihi: Aralık 25, 2005 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2005 Çekilmeleri hakkında spekülasyonlar var. En yaygını başkanlarının Atatürk'ün yakın arkadaşı olması dolayısıyla Atatürk'ün bu takıma sempatisi olması, ayrıca o sırada araları kötü olan İsmet İnönü'nün de sıkı GS'li olması. Atatürk öldükten sonra İsmet İnönü'nün oyunlarıyla takım kapatıldı diyorlar. Ama kesin bir şey yok ortada.[signature][hline]Kalın odun zırh içindeki şovalye ruhu... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
lahoya Mesaj tarihi: Aralık 27, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 27, 2005 said: tony_montana, 25 Aralık 2005 16:04 tarihinde demiş ki: adamlar paso bizi marizlemişler :) +1[signature][hline]Genç bir insanı olgun bi kadınla birlikte olmak kadar olgunlaştıracak başka bişe yoktur. TOLSTOY Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar