sir Mesaj tarihi: Ekim 9, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 9, 2005 said: ExecrabLe, 07 Ekim 2005 15:15 tarihinde demiş ki: Çok hücreli yaşamın ortaya çıkışı ile ilgili bilgi arayanlar için; Steven M. Stanley tarafından yayımlanan ; An Ecological Theory for the Sudden Origin of Multicellular Life in the Late Precambrian Buradan .pdf formatında orjinal yayını bulabilirsiniz Tekrar ingilizce olup, türkçesini bilen arkadaşların bizimle paylaşması dileği ile.. sorunun cevabı burda işte, adam kaynağı belirtmiş. önce tek hücreli canlılar, sonra çok hücreli canlılar, ardından suda yaşayan ilk komplike organizmalar, sonra amfibianlar, sürüngenler, kuşlar, memeliler vs. diye gider..[signature][hline]Xaenin, 26 Eylül 2005 19:26 tarihinde demiş ki: Yat Lütfen Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Qui Mesaj tarihi: Ekim 9, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 9, 2005 Canlılığın temeli organik bileşiklere dayansada aslında temel basamak kendini kopyalayabilen oluşumu, yani DNA'nın oluşumudur. DNA dünyada gösterilen tek kalıtılabilen molekül olsada benzer bir konu kristaller üzerinde tartışılmaktadır. DNA'nın nasıl oluştuğuna gelince bu probiyotik çorba teorisinde organik bileşiklerin bazları, bunların nükleotidleri, bunlarında sarmal yapıdaki DNA'yı oluşturması (sarmal yapı rastlandı değil kaçınılmazdır, bkz:Organik Kimya) temeline dayanmakta. DNA'dan kompleks canlıların oluşumu ise basamak basamak ilerliyor. Hiçbir zaman basamak atlama olmuyor. Buna birikimli evrim (yada seçilim) deniyordu sanırım tam terimi hatırlayamadım. Hücrenin oluşumu ise yine organik moleküllerin yapısına dayanıyor. Hücre membranını oluşturan fosfolipidlerin iki kutbu vardır. Bir taraf hidrofilik (suyu seven) bir taraf hidrofobiktir (sudan nefret eden). Bu maddeyi suya bıraktığımızda doğası gereği hücredeki gibi sferik yapıya kavuşur. Bu sferik yapı korunaklı bir ortam olduğundan bir takım avantajlar içeriyor. Şuanda fazla vaktim olmadığı için genel hatlarıyla bir yazı yazdım. Okuyabilmen için çeşitli kaynakları ilerleyen günlerde eklerim. Ekleme: Sir'in alıntı yaptığı kısmın daha güvenilir olduğuna emin olabilirsin :) Yazımla orası arasında çelişen yer varsa orası doğru.[signature][hline][email protected] icq narcosis shab prion [Bu mesaj Qui tarafından 10 Ekim 2005 00:20 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Ekim 9, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 9, 2005 büyük patlama teorisi var, buna göre bütün maddeler olağanüstü boyutta bir patlamayla meydana geliyor, gezegenleri, sistemleri, evreni oluşturuyor. ondan öncesi ise bilinemiyor. bu noktada tanrı gibi bir varlığın veya enerjinin düşünülmesi kaçınılmazdır. ama büyük patlamadan sonrasına hiç dokunmamış olabilir.[signature][hline]Xaenin, 26 Eylül 2005 19:26 tarihinde demiş ki: Yat Lütfen Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Ekim 9, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 9, 2005 sen tanrı'nın bilinçli olduğuna kesin kanaat getirmişsin. bilinçsiz olduğunu düşündün mü peki? ya da bilinçli bir varlık olsa, hata yapabileceğini, bir yerde bişeylerin yanlış gidebileceğini düşündün mü? tanrı'yı insanlaştırmaya çalışıyosunuz. benim aklıma yatmıyor bu. ama tabii yanılıyor da olabilirim, herşeyi planlayıp programlamış da olabilir, ama onu da bilemeyiz, elimizde herhangi bi veri yok. sonuçta birlikte vardığımız sonuç; evrim teorisinin aslında geçerli olduğudur. tanrı bilinçliyse ve bir sistem yarattıysa, bilimadamları da ellerinden geldiğince bu sistemi çözümlemeye çalışıyo diye düşünün işte :)[signature][hline]Xaenin, 26 Eylül 2005 19:26 tarihinde demiş ki: Yat Lütfen Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Ekim 9, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 9, 2005 valla soruları sordun cevapladık :) gerisini sen bilirsin. bi yerden sonrası direk inanç meselesi zaten. tesadüf veya değil, araştırmak, çözümlemeye çalışmak lazım.[signature][hline]Xaenin, 26 Eylül 2005 19:26 tarihinde demiş ki: Yat Lütfen Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SON_SAVASCI Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 arkadaşlar arkadaşlar benim yazdıklarıma hurafe diyenler acaba okuyarak mı? diyorlar onları anlamadım. yazdıklarımın neresi hurafe . yeter artık bu kadar,içerlemeden edemiyorum. sağır duymaz uydururmuş. yazdıklaımı anlamayan veya anlamak istemeyen bazı arkadaşlar , (sınıfı ne olduğu hiç umrumda değil. sadece düşünce tarzlarıyla ilgileniyorum.) evrimi artık bir teori değil. uğruna savasılacak bir ülkü olarak beyinlerine yerleştirmişler. bunu dilleri inkar etsede bilinç altına yerleştirmişler ,kendilerinin dahi haberleri yok. yok dünyanın tepsi gibi düz olması, keçinin boynuuznda durması, güneşin doğup batması.......... evet bunlar din için doğru denildi. git güneş dünyanın cevresinde dönmüyor de. orta çağda böle diyen kişiyi ne yaparlar afaroz ederler ve tahmin edersiniz daha ne yaparlar. aynı durum şimdie var. şimdi afaroz ve iskencenin olmaması bilgilerin zorla kabul ettirilmeye çalışılmasının olmadığını göstermez. bir şey kanunsa ona gözü kapalı inanacaksın. eğer böyle düşünen birileri iseniz kusura bakmayın ama okulunuz, aileniz,adınızın önündeki san(nam) ne olursa olsun siz orta çağdan ders alamayan , irticacı durumları bünyesinde farkında olup veya olmadan besleyen birilerisiniz. irticacılık sadece kafaya takke , eline tesbih ile olmaz. irticacının böylesine modern irtice diyorum. bir de komik bir sey var bu dedikleriniz gözleme dayanıyor ve hala şu an kanun değil. bunu neden düşünmüyorsunuz. yok at eskiden küçüktü şimdi büyük, eskiden 5 parmaklıydı şimdi değil. bunları bende kabul ediyorum. ve sizin olguların çoğunu bilinçli veya bilinçsiz evrime maal ettiğinizi göriyorum. size insan eskiden( normal bilinen) 170 boy 65 kilo ..... dedik mi hiç. hatta eski insanlar bizden daha büyüktü. ve neslimiz şimdi daha da küçülecek. evrim bir canlıdan diğerine evirme bu konuda şüpheli noktalarım var. yoksa insan veya başka canlılar fil at eşek .... eskiden bugün gibiydi dedimde bana onun içinmi bu kadar çatıyorsunuz. kusura bakmayın arkadaşlar ama bilgi edinme ve en doğruya doğru gitme yerine bazı pro veya doçlara göre olan doğrulara benide zorlama ile kabul ettirmek isteme tutumunuzdan dolayı sizinle saf düşüncelerimi paylaşmak istemiyorum ve bu ortamdan da en kısa zamandan kurtulmak istiyorum. zira saplantılı ve düşünce süzgeçlerinden geçmeyen yerde saf düşüncelernin söyleyip kendimi kaptırmam bana olacak en büyük zararlandandır. siz ezberlediğiniz seyler uğruna savasmaya devam edebilirsiniz. o kadar düşüncem varki .ama bu ortamda olamayacak. kaynak kaynak kaynak diyenlere yazıyorum. bilimteknik 2005 ağustos ayı ( yok onu sen ürettin diyebilirsiniz. nasılsa gözü kapalı herdediğime karşı çıkıyorsunuz. merak etmeyin şaşırmam artık ve gidin okuyun diyeceğin anlayarak okuyun) evrimcinin birisi diyorki (adını hatırlamadım ve adlarla uğraşmam şimdi adını bilemedim diye bakalım ne diyeceksiniz) insan geçmişten bugüne sürekli zekası artmakta ve bu i,lerde kim bilir %10 ve daha fazlası olacak. adam diyor ki bu konuda ilerde insan oğlu giderek vücudu küçülecek ve beyni geliştiği için sürekli büyüyecek nitekim ilerde insanları tahmin edersek bizden daha küçük ve beyinleri karpuz büyüklüğünde olacak. buraya kadar normal . ve yine aynı kişi diyor ki; ilerde böyle insanoğlu olursa doğumda bu kadar kafatası anne pelvis kemiğinden nasıl geçecek( bebekjler anne pelvis veya daha anlaşılması için kalça diyebiliriz geçerek doğar.) işte bu nokta beni ( nasıl demişti hatırlayamadım ama ) olumsuz düşündürüyor.bu şimdilik aklımda kalanı. ve yazmamaın sebebi kolay ulaşabileceğiniz kaynak olmasında dolayı. işte size kaynak. birde size bakarak gülüyorum. arkadaşın birisi aradan çıkarak bana senin deiklerin hurafemi dedi? bilimsel değil mi dedi. neyse bunları bana söyledi. benim anlattıklarım arasında normal fiziği kendi bünyesinde koşullu bir eleman yerine koyan modern fiziğe hurafe dedi ya bunu hatırladıkça gülmekten çatlarım artık. son söz: bundan sonra 2+2=3 desenizde cevap vermemek için kendimi zorlayacağım. çünkü bu zaman kadar size boşu boşuna anlattığımı gördükçe sinirden gülüyorum.evrime inanacaksan inan ama bunu bir savas olarak görme. ve düşünce süzgeçlerinden geçir. bu söylediklediğim öğütleri ihtiyacı olanların olduğunu görüyorum. bilerek veya bilmeyerek kırdığım kişiler varsa şimdiden özür dilerim[signature][hline]iki sey sonsuzdor. insanların aptallığı ve evren ama ikincisinden o kadar emin değilim (einstein) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lyciren Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 tabi herkezin kendine görebi görüş açısı vardır ama diğer yönleride görmelidir belki doğru olmayabilir delinin teki uydurmuştur ama inaçlar değişir(burda din konusun dan asla bahsetmiyorum yanlış anlaşılmasın) bunu bi bakıma güncelleme olarak ta görebilirsiniz o yüzden bilgilerimizi paylaşarak endoğru ya ulaşabiliriz. herkezin bildiği gibi insanın ve diğer bütün canlıların(bilinen) genetik kodları faklıdır , darwin in evrim teorisi bence yanlıştır zaten sadece teoride kalmış ve çürğtğlmüştür. günümüzde ise genetik bilimi çok ilerlemiş , soyların gen haritaları çıkartılmaya başlanmıştır.Bence dünyadaki yaşamın başlangıcından beri canlılar hep farklıydı ve kendi yollarında geliştiler.mesela maymun insanın atasıymış diye konuşanlar çok yanlış düşünüyo ki tamamen yanlıştır. belgesel izleyen kişiler belki biliyodur eski insan kemik leri hakkındaki bi belgeslede bulunan kemikler insana benzemekle birlikte insan kemiği olmadığı anlaşılmıştır kafatası maymunu andıran bu ırk tamamen farklı bir tür olarak keşfedilmiştir yok olmalarının nedeni ise yaşadıkları zaman da insan ırkı tarafından katledilmaleridir. son olarak evren sonsuzdur ve evrende yanlız olduğumuzu düşünenler korktuklarından gözünü açamamış kimselerdir. (son_savaşçı konuşmak için konuşanlara sinirlenmeye değmez)[signature][hline]öyle diyosan öyledir Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 @sonsavaşçı, istediğin kadar yor kendini, senin verdiğin örnek evrimi yalanlayan bir örnek değil ki?! adam sadece düşündürüyor demiş, belki de doğa bir yolunu bulacaktır, gelişen teknolojiyle birlikte vücudumuzla ilgili birçok şey, daha doğmadan önce kontrol altına alınabiliyor. evrim teorisini savunanlarla, ortaçağdaki kilise mantalitesini nasıl bir tutuyorsun gerçekten aklım hafsalam almıyor. sırf farklı düşünüyosun diye haklı olabileceğini mi zannediyorsun? eğer haklılığını kanıtlamak istiyorsan evrim hakkındaki düşüncelerini belirt ve evrimi çürüten çok somut deliller koy ortaya, ben böyle incelemeler yaptım, böyle araştırmalar yaptım, ordan bu sonuca vardım de. sen sadece "şüphelerim var" diyebiliyorsun, senin şüphelerin var diye koskoca teoriyi çöpe mi atalım? gerçekten gerektiği kadar okuyup/araştırdın mı evrim teorisini?şüphelerini gidermeye çalıştın mı? ille kanun olsun diye bi çabamız zaten yok, teoridir ve henüz kanıtlanamamıştır, ancak akla yatkındır ve birçok veriye dayanmaktadır, halen de araştırılmaktadır, evrim kadar geçerli, onun yerine konabilecek herhangi bir bilimsel teori de ortalıkta yoktur. modern fiziğe kim hurafe dedi onu da baya merak ediyorum doğrusu.[signature][hline]Xaenin, 26 Eylül 2005 19:26 tarihinde demiş ki: Yat Lütfen Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
armra Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 ilkel dnalar sarmal değildir. hala rna virüsleri var. ayrıca prion denen bir hadise var. olaya dna gözüyle bakmamak lazım. enzimatik proteinler etraflarındaki molekülleri sadece denatüre etmiyorlar. aktive edici etrafındaki molekülleri kendine benzeten moleküller de var. sonuçta moleküllerin organize ve kararlı hale gelmeleri termodinamik simetri kuralları atom boyutundaki bir olayın ana kaynakları. canllığın ortaya çıkması termodinamik kanunların bir sonucudur. ancak canlılık nedir ya da böyle bir ayrım var mı ? onu bilmiyorum. sonuçta 1800'lerde ilk yapay organik moleküllerin elde edildiğinden beri canlılık çok daha tartışılıyor. örneğin virüsler ya da prionlar canlı mı yani ? ya da kanserojen iğsi kristallerin dna yapısını bozaması kristalleri de canlı mı yapıyor ? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rahan Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 said: SON_SAVASCI, 10 Ekim 2005 13:03 tarihinde demiş ki: evrimcinin birisi diyorki (adını hatırlamadım ve adlarla uğraşmam şimdi adını bilemedim diye bakalım ne diyeceksiniz) insan geçmişten bugüne sürekli zekası artmakta ve bu i,lerde kim bilir %10 ve daha fazlası olacak. adam diyor ki bu konuda ilerde insan oğlu giderek vücudu küçülecek ve beyni geliştiği için sürekli büyüyecek nitekim ilerde insanları tahmin edersek bizden daha küçük ve beyinleri karpuz büyüklüğünde olacak. buraya kadar normal . ve yine aynı kişi diyor ki; ilerde böyle insanoğlu olursa doğumda bu kadar kafatası anne pelvis kemiğinden nasıl geçecek( bebekjler anne pelvis veya daha anlaşılması için kalça diyebiliriz geçerek doğar.) işte bu nokta beni ( nasıl demişti hatırlayamadım ama ) olumsuz düşündürüyor.bu şimdilik aklımda kalanı. ve yazmamaın sebebi kolay ulaşabileceğiniz kaynak olmasında dolayı. işte size kaynak. aynı örneğin şu ana kadar ki gerzek tartışmalarda da verilmiş olması benim için kuşku uyandırıcı. (bulacam dergiyi bekle biraz) ayrıca biyolog falan olmasam da sorunun cevabı tahminimce şöyle *kafası karpuz gibi olanlar doğumda ölecek. bunun sonucu olarak, 1-karpuz kafa geni azalacak, 2-dar pelvisli kadınlar üreyemediği için dar pelvislilik geni azalacak. bunların sonucunda; optimum kafa pelvis oranı dengede buluşacak. evrimin muadilleri gibi mükemmeli yarattığı gibi bir iddiası yok, ortamla en uyum içinde olan canlı yaşamaya devam eder.[signature][hline]Try Reality! the invisibile and the non-existent look very much alike! [Bu mesaj Rahan tarafından 10 Ekim 2005 17:43 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ShadowFury Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 10, 2005 Son savaşçı nın verdiği örnek le evrimin hiçbir alakası yok.Evrim daha çok uyuma göre değişir (insanların ve maymunların el ve kollarının araç kullanımına uygun hale gelişi vb) Eh, öyle doğumu zorlayacak bir duruma gelindiğinde elbet evrim bu sefer uyumu sağlamak için ters çevrilecektir.Ya da belli bir yerden sonra sırf kafayı büyütüp vücudu küçültmek yerine başka şekillerde gelişecektir ya da duracaktır. Son Savaşçı zaten kimse sana bu bilgileri zorla öğretmeye çalışmıyo.Sadece kendi bilgilerini paylaşıyolar. Burada savaş açmışçasına evrimi -herhangi bir kanıt sunmadan- yalanlayan kim var acaba? Ayrıca düşünce süzgecinden geçir demişsin; Buradaki insanlar ne yapıyor sence? Kafalarına göre sıkıyolarmı? Hayır... Somut kanıtları dayıyolar, bu kanıta göre de yorumlarını yapıyolar.[signature][hline] zamo, 07 Ekim 2005 22:26 tarihinde demiş ki: Genelde basketçilerin çoğu da zencidir.Ee basket adamı zenci mi yapar diyceksin? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ExecrabLe Mesaj tarihi: Ekim 12, 2005 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 12, 2005 Son savaşçı saolsun daha fazla mesaj atmayacakmış, tekrar teşekkür ediyorum kendisine.. Doğru bir tespit yapılmış, evrim yaşamı her zaman en uygun halde tutar..Eğer ki besin kaynakları azalır o zaman daha az besinle daha uzun yaşayan hayvanlar türeyecek ve ortada kalacaktır.. Tabi bu yeni hayvanlar arasından zeka seviyesi yüksek bir tane çıkıp ondan sonra diyecektirki, bakın Allah'ın işine daha fazla yemek yeseydik biz, besinler yetmeyecekti. Ne kusursuz uyum değil mi? İşte durum bu, gelde anlat.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar