Ordaki ben değil....

[Villians]

Saatin akrep ve yelkovanı tam üst üsteydi. Bundan bir anlam çıkarmalımıydım? Elimde bir kadeh şarap bir cama bir saate bakıyordum.
Birazdan vakti gelecek diye düşündüm. O minik iğnelerden bir tanesini tekrardan vücuduma akıtacaktım. Doktorlara göre kendimi iyi hissetmem
gerekiyordu. Bir düşünelim bakalım..hissedememin nedeni içki olmasındı? Bunu anlatamıyordum şarabın kırmızısı vücudumdan çok ruhuma iyi
geliyordu!
Onu görebilmeyi istiyordum ama görmemesi için de elimden geleni yapıyordum. Eskiyi geri getirebilmemin imkanı yoktu. Ancak...
Kalıntılar olmalı diye düşündüm. Çünkü bana birazının kalabilceği hakkında uyarıda bulunmuşlardı. Farklı kişilikler , tamemen birbirinden kopuk olan kişilikler aynı kişiyi sevebilirmiydi? Ah tabi, lanet bilimadamları bunada bir kulp takarlardı.
İyi yanından bakma yetimi yitirmiş olmalıydım ki, uzun süredir kriz geçirmediğimi bir nedene bağlayamıyordum.
Günler geçiyordu. Bu karanlık oda biraz daha karanlıklaşıyordu. Karanlıktan korkmam ama bazen kötü hissettiriyor. Aslında benim için
pek bir farkı olmamalı..
Neyse ben bir kadeh daha şarap doldurayım...
Arada bir dışarı çıkmam gerektiğini düşünüyorum. Yoksa ölümüm bu lanet şeyden değil açlıktan olacak. Kadehi orada biraz bekletmeye karar verdim.
Herşey ne kadar da yapaydı. Yediğimiz yiyeceklerin tadını bile unutur hale geleceğiz. Buda bilimle gelen bir kötülük. Acaba bana daha nekadar zarar verecek.?
O da buradaydı. Yapay dünyada, yapay yiyecekler arasında ki tek gerçek. Hemen kasaya gidip ödememi yaptım. Beni görmüş olsa bile ondan çabuk davranabilirsem evime varabilirdim.Nitekim öyle de oldu sürgüyü çektim ve kapıya yaslanıp bekledim.
" Kapıyı aç.. "
Sesimi çıkarmadım. Keşke canlı olamasaydım o anda diye düşündüm.Neden sürekli bunu istiyorum ki...o sebep evet..!
" Haksızlık bu! Olanlar senin suçun değildi. Kapının ardındasın biliyorum. Seni hissedebiliyorum. Şimdi seni görmeme izin ver. "
Kedimi bukadar çabuk mu bırakacaktım.. Kapının sürgüsünü çektim ve yavaşça açtım.
" Benimde istediğimi biliyorsun..."
Ah uzaklığı ne kadar istesemde o da biliyordu gidemediğimi, bu kadar açıktım işte!
" Senin suçun değil " deyip duruyordu.
Bana sarıldı. Engellemedim saçımı okşuyor yüzüme bakıyordu. İt kendini senden soğuması lazım. Birden geçmiş geldi gözümün öne, bütün olanları yaşatan ben değildim. Ama o bu anlamıyordu sadece bilmeyi ercih ediyordu.
Kendimi geri çektim. Kontrolümü kaybedip her yeri yerle bir etmeye başladım özelliklede iğneler ve ilaçları....
" Artık yoruldum.. eğer eskiden..." diyebildim ve yere diz çöktüm. Başım öndeydi. Ağlıyamıyorum bile..!
Aslında onu kendimden uzaklaştırcak sözler sölemeyi umuyordum ama onun yerine kendimi daha da açmayı tercih ettim.
" Sen vardın ve hep varolucaksın. Anlıyormusun senin ölmene izin veremem şimdi olmaz. .."
Daha söyleyecek şeyleri olduğunu biliyordum ama susmalıydı. En azından dedim böyle kalalım. Sabaha kadar öylece kaldık.
Şarap kadehi beklemekten yoruldu mu hiç bir fikrim yok..!
[b][/b][signature][hline][b][u][i]Dark Elf-As I Walk Through The Valley Of Death....
I Am Searching My Light....
In My Darkness....

[kymophobia]

Beğendim...
Kopuk, çabuk bitmiş ve tam anlatılmamış bence, aceleyle hazırlanmış ama arada birkaç cümle var ki çok hoş olmuş...
Özellikle kadehin kişiselleştirilmesini beğendim.[signature][hline]
Türkiye'nin en geniş anime arşivi için;
Binlerce CD ve yüzlerce DVD tutan arşiv için;

Mail: [email protected]
MSN: [email protected]

Takaslık ve satılık...

[sir]

biraz daha iyi toparlanabilir. bilime karşı söylediklerin güçlendirilebilir. bekleme, karanlık, şarap-ilaç gibi kavramların sürekliliğini de sağlamak lazım. başta bi sürü unsur koyuyosun ama devamında pek göremiyoruz. ama gerçekten çok hoş cümleler var ve insanı içine çekiyo bazen, yoğun duygular eşliğinde yazıldığı da belli. sadece teknik aksamalar, özünde gayet güzel :)[signature][hline]Mnye etoh nadoh kahk zoobee v zadnetze.

[Loras]

Ah ah yazarın halet-i ruhiyesine aşina olunca yazıları yorumlamak ne kadar da zor oluyormuş.

Şarap olayı Altay Öktem'den bir esinlenme galiba. ;)

Teknik yönden bazı kopukluklar var ama üzerinde çok düşünülmeden yazıldığı için oluyor bunlar sanırım. Daha çok duyguları dökme ve yazarak terapi gibi bir silsilenin sonunda ortaya çıkan yazılar. Dikkatini biraz daha verip söylediğin kavramları yazıya daha çok yedirerek, onlar hakkındaki düşüncelerini bizimle daha ayrıntılı paylaşarak daha güzel işler yapabilirsin bence.

Zaten üslubuna alıştım artık vurucu cümleler normal geliyor :p, sanki eğitilmemiş bir yetenek ama zaman geçtikçe cevher daha da açığa çıkıyor.

sir'in de dediği gibi teknik aksaklıklar duygu yoğunluğunu ve içtenliği azıcık gölgelese de tamamen karanlıkta asla bırakamıyor.

Güzel bir yazı olmuş, daha da güzel olabilirmiş.

Yenileri beklediğimi ve seni bol bol "YYYYYYYYYYAAAAAAAAAZZZZZZZZZZZIIIIIIIIIII!!!!!!!!!!!!" diye taciz edeceğimi biliyorsun ehe.

İçindeki fırtınaların ardından en "güzel" ve "güvenli" liman yazmak galiba...[signature][hline]Follower Of Cyric,Prince Of Lies;Blog

[Bu mesaj Loras tarafından 15 Eylül 2005 02:52 tarihinde değiştirilmiştir]

[Saeros]

evet katılıyorum sir'e.
bi de keşke bold yazmasaydın :)[signature][hline]baa baa black sheep, have you any wool?

[Villians]

Aslında ben bu yazıyı bayağ bir düşünerek yazdım. Hızlı olsun istemedim.
Ama istersenin olaydaki kahraman hakkında bilgi verebilirim. Kapalı olmasını seviyorum.
Ama gerçekten tasarlamıştım.[signature][hline][b][u][i]Dark Elf-As I Walk Through The Valley Of Death....
I Am Searching My Light....
In My Darkness....

[KenshinHimura]

Ben Gidip Bi Kadeh Şarap Doldurıyım En İyisi...[signature][hline]You can die anytime! It takes true courage to live!
---Kenshin Himura---
Xaenin, 16 Ağustos 2005 00:49 tarihinde demiş ki:
Biz insanız . İnsansı tepkiler veriyoruz . Senden de aynı tepkileri bekliyoruz .Kenshin.