Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Peki neden ürüyoruz?


horacegoesskiing

Öne çıkan mesajlar

abi dedim daha önce de
bilimin bittiği yerde felsefe başlar.

atalarımız gibi kolaya kaçma yolunu seçiyorum ben de...

hmm... düşününce. neden insanda böyle bi reflex var? yani sıkışınca topu daha büyük bi güce atma reflexi. yani varlığımızı sürdürebilmemiz için böyle bişeye de mi gereksinim duyuyoruz ? ;)[hline]You have questions, my friend, but are you prepared for the answers?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bunun da ( bilimsel adıyla: tanrı isteği ) bilimde mantıklı bi karşılığı yok. Bi dahaki threade o ama... Şimdi üreme zamanı (enteresan oldu)[hline]But being as this is a .44 Magnum, the most powerful handgun in the world and will blow your head clean off, you've got to ask yourself a question: do I feel lucky? Well do ya, punk?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

stephen hawking (böyle miydi yaw? bak rezil olduk şindi :-p) bile "ne taraftan yaklaşırsam yaklaşayım sonunda hep O'nunla karşılaşıyorum ve bu hiç hoşuma gitmiyo" demiş...

şurda iki aklıevvel mi çözecek olayı :lol:

ps:bu arada sayende kişilik bölünmesine uğricam horace
-di mi abi?
-katılıyorum canım...
[hline]You have questions, my friend, but are you prepared for the answers?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

-Evet o lafı diyen çok insan var gerçekten.
-Var di mi abi
-Var var..
E gide gele geyiğe geldik yine. Belliydi zaten. FAKAT! her zaman tekrar ciddileşmeye hazır olduğumu belirtmekten kendimi alamadığımı da size belirtmekte fayda görüyorum desem yalan olmaz diyemeyiz değil.[hline]But being as this is a .44 Magnum, the most powerful handgun in the world and will blow your head clean off, you've got to ask yourself a question: do I feel lucky? Well do ya, punk?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Grudge, 18 July 2003 23:29 tarihinde demiş ki:
şindi eğer tanrı kavramını "the ultimate judge" olarak değerlendirirsek bütün bu mevzuyu ona sormak lazım. çünkü bizim (bütün canlıların) kendi benzerlerini üretmelerinin amacı, tanrının başlangıçta insanları yaratma amacından farklı değil.

ancak şu gaia olayındaki gibi düşünür ve tanrıyı bu üst seviye organizmaların en büyüğü olarak kabul edersek, en büyük organizmanın varlığını sürdürmesi için bir reflextir bizim çoğalma güdümüz diyebiliriz basitçe.

yani bizim için varoluş önce gelir, tanrı içinse öz. ama tanrı için varoluş ve öz birbirinden farklı değil aslında bla bla bla. lisede bile felsefe dersi almadım kim soktu bu saçmalıkları benim kafama :-p ...[hline]You have questions, my friend, but are you prepared for the answers?


hmm bu öz möz mevzularını buşuo paketi alsam öğrenebilirmiyim :)[hline]S.E.N.K.O.: Sucuk Ekmek Ne Kadar Oldu
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Gitti güzelim konu die üzülüorum[hline]But being as this is a .44 Magnum, the most powerful handgun in the world and will blow your head clean off, you've got to ask yourself a question: do I feel lucky? Well do ya, punk?

[Bu mesaj horacegoesskiing tarafından 19 July 2003 00:52 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

gayet basit bi soru cevabi da apacik ortada neresini anlamadin ki. grudge cevaplamis sayilir zaten soruyu.

canlilarin kendilerini oldurup uremeyi, olmeyip urememeye tercih etmelerinin nedeni benlik olarak olmasa bile tur olarak varolmaya devam edebilmek. cunku senin genomunda olmasa bile onunde sonunda oleceksin, bunu engelleyemezsin. o yuzden turlerde kendilerini oldurup ureyerek cevreye uyum saglayarak hayatta kalmaya calisiyorlar. eger ilk varolan organizmalar `ben olmiyim, uremiyim de boyle yasarim sonsuza kadar` deselerdi, su an hala tek hucreli canlilar geziyodu dunyada. hadi evrimi biraz fast forward alip ordan dusunelim, diyelim cesitli memeli hayvanlar yasiyor dunyada, birden diyorlar ki biz genleri degistirelim olmeyelim. bu sefer de cesitli iklim degisikliklerine uyum saglayamayip geberirlerdi.
zaten dini degil bilimsel yaklasalim diyorsan birden ortaya herseye dayanikli olan, sonsuz omurlu, rejenere olabilen, zeki organizmalarin cikamayacagini kabul ediyorsun. ee o zaman nasil olacak da kendilerini oldurup ureme geni olmadan turler gelisecek ve varolmaya devam edecek?

ha yok organizmanin umrunda olmamali kendi turu, nolacak tur yokolacaksa olsun, kendi yasadigi kadar yasamali gerisini takmamali, kendi benligini devam ettirmek primary objective i olmali, ben bunu kabullenemiyorum diyorsan bu zaten bilimsel bir soru degil. `evren niye var` gibi bir soru.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Abi aslinda prezervatif(nasil yaziliyodu bu .. neyse :-) ) kullanarak doanin dengesini bozuyoruz gibime geliyor... Yani bence günah bunlar hatta ne konusuyosunuz bööle seyler anlamam!!!


Kardesim günah bunlar GÜNAH!!! Konusulmaz bööle seyler :yapma: Utanin kendinizden... Burda allahin uygun gördügü seyi tartisiyosunuz sizi imansizlar sizi... bla bla bla

Hatta ve hatta bu forumlarda bayanlarda var olmaz terbiyesizlik bu.. belkide utanmislardir simdi bööle kizarmislardir :utaniem: Bidaaa olmasin...görmiyim sakin

Herneyse, bence çok çok çok çok iyi bisey valla.. Ayrica prostat kanserine de iyi geliyo :D :D :D[hline]Bazıları konuşarak rahatlar, bazıları yazarak, dans ederek, spor yaparak, müzik dinleyerek veya şarkı söyleyerek. Beni rahatlatan FRP alanında yaptığım her şey.. kendimi ifade edebilmem... görülmem ve görmem...anlatmam ve anlamam..Kim nederse desin..En iyisi FRP...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

dark we grudge çok ii açıklamış.. ama bişiyi anlamadım ben şimdi.
evren niye war :p
hehe.
aslında daha uzun yaşayıp daha az üreseydik daha mı iyi olurdu die düşünmüyorum değil zaman zaman..
edit=grudge ın yazdıklarını okumamıştım... :)[hline][i]Güçlü ve şanslı olanlar genellikle yalnız olanlardır... -Xar

[Bu mesaj Sly-One tarafından 19 July 2003 01:13 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sly-one bence keske elf olsaydik hem uzun yasiyolar hemde az ürüyolar ohhh kebab... :-)[hline]Bazıları konuşarak rahatlar, bazıları yazarak, dans ederek, spor yaparak, müzik dinleyerek veya şarkı söyleyerek. Beni rahatlatan FRP alanında yaptığım her şey.. kendimi ifade edebilmem... görülmem ve görmem...anlatmam ve anlamam..Kim nederse desin..En iyisi FRP...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Sly-One, 19 July 2003 01:18 tarihinde demiş ki:
az ürediklerini kim söyledi ;)[hline][i]Güçlü ve şanslı olanlar genellikle yalnız olanlardır... -Xar


hahaha :-) lam ben hem uzun yasicam hem genç kalcam oha daha ne isterim allahtan.. Bide karim bana sadik olcak yillarca ..... :-P[hline]Bazıları konuşarak rahatlar, bazıları yazarak, dans ederek, spor yaparak, müzik dinleyerek veya şarkı söyleyerek. Beni rahatlatan FRP alanında yaptığım her şey.. kendimi ifade edebilmem... görülmem ve görmem...anlatmam ve anlamam..Kim nederse desin..En iyisi FRP...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Üreme mevzusu: Aslında her yeni nesil bir önceki nesilden daha ilerde oluyor. (Hem fiziksel, hem düşünsel) Dolayısıyla üreme olayı insanların tekamülünü (gelişimini) kolaylaştıran bir etken. (Aslında metafizik detaylarına falan da değinilir ama konu sapabilir o yüzden girmeyeceğim) İnsanların dış etkenler neticesinde uyumluluğu üreme sayesinde olmuştur.

İçgüdüsel etkenlerin yanı sıra toplumsal bilinç de fikrimce yabana atılmayacak bir neden. Daha küçükken sana "iyi iş, iyi eş" "daha çoluk çocuk sahibi olacaksın daha ne geçirdin ki" laflarını o taze kafana sokmaya çalışan insanlar var. Dolayısıyla toplum bunu sana genetik kod olmasa da toplumsal kod olarak aktarıyor. Eh çoğu kişi de toplumun yolundan gittiğine göre...

Üremek zorunda mısın? Hayır. Hayati olmayan tek sistem üreme sistemidir. Ama cinsel açlığını doyurman gerekiyor. Erkek ve kadını iki ters kutup olarak düşünürsen belki anlaman daha kolay olur. Birbirlerine ihtiyaç duyuyorlar. Böylece iki kutup "nötr" oluyor.

Tabi işin suyu çıkarıldı. Bunun başka milletlere karşı bir silah olarak kullanıldığı (ör: Askeri güç ve işgücü) işin başka bir gerçeği. Bence limitleri fazlasıyla aştık. Hani bir söz vardır "nerde çokluk orda bokluk" diye. Sonuçta rekabet hatsafhaya vardı. Yaşaman için neler yapmamız gerektiğini bir düşünelim. Daha 6 yaşında apar topar okula gönderiliyoruz. Çünkü insan artık "para kapısı" olarak değer kazanıyor. Çok merak ediyorum, okulda hayata dair bir şey öğrendik mi? Yoksa doldurma bilgi yuvası mı okul denilen yer? Yoksa patronlara geleceğin uşaklarını mı yetiştiriyor? Neyse...

İş rekabeti, birbirinin kuyusunu kazmacalar, komplolar, içten pazarlıklı insanlar vb. kontrolsüz üremenin getirdiği bir diğer husus. Bilim adamları dünyanın 12 milyar insanı barındırabileceğini söylüyor. Bence hayal.

Yok soyunu devam ettirirmişsin. Yok sana ait bir eser kalırmış (Hani ölümün getirdiği yokoluşa karşı verilen çabalar, eserler vb.) Yok sana ilerde bakarmış. Yok senin sigortanmış. Yok seni temsil edermiş (hani veliler kendi egoları için çocuklarına baskı yaparlar ya çocuk süper yerlerde olur harika işi vardır ama ruhsal olarak çöküntüdedir) Bunlar boş şeyler. Çocuk senin malın değildir. Onu dünyaya getirmeye vesile olmuşsundur ana bu ona sahip olduğun anlamına gelmez. O başka bir ruhtur ve kendi yolunu inşa edecektir. (girmeyecektim girdim metafiziğe)

Ayrıca: Çektiklerinizi düşünün ve bunu başkasının yaşamak isteyip istemeyeceğini gözünüzde canlandırın. Empatik yaklaşın olaya. Öyle pembe umutlarla ya da büyüklerin söyledikleriyle bakmayın. Büyüklerin neler yaptığını görüyorsunuz Türkiye'de. Yönetenlerden mi başlasam, yoksa anlayışsızlarından mı...

Sonuçta sebep cinsel açlık oluyor kanımca. Öyle olmasaydı bazıları boşuna demezdi "On dakika zevk, ömür boyu eziyet" diye.

Daha konuşurum da sizi baymışımdır. Bırakayım en iyisi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ilginç nokta şu bence:

benim uzun yaşamak, hatta hep yaşamak gibi bazı isteklerim var. ama benim içimde, bu isteklerin tam tersi biçimde "bilinçli" olarak işleyen bir mekanizma var. buna içgüdü diyen var, başka isimler söyleyenler var. sonuçta aynı yere çıkıyor bu içimdeki irade: canlılığın devamını sağlayabilmek için, benim akıl bile edemeyeceğim (istemediğim için akıl edemeyeceğim) bir mekanizmayı ısrarla çalıştıracak ve beni başta söylediğim en büyük isteğim olan ölümsüzlük olayında aldatacak kadar zeki.

benim içimde, benden farklı düşünen, bana hükmeden ama hükmedemediğim, benden zeki... "canlılığın devamı ve mükemmelizasyonu" gibi kadim bir organizasyonun idarecisi...

sanırım bizim ski'ci horız'ımızın da aklının takılı kaldığı nokta buralarda bir yerde. "ben benim işte, ahanda buyum. bu benim içimde olup da benim gibi düşünmeyen hatta cebir kullanan da ne? ve niye? canlılığın devamı gibi bir amacı -ben hiç umursamazken- niye sahiplenmiş durup dururken? kontrolsüz -olması gereken- bir organizasyon milyonlarca sene nasıl aksamadan devam edebiliyor?"

kolay cevapları yok bunların.[hline]eski bir çin atasözü der ki:
chong song tung, chenk.: (ayağını yorganına göre uzat)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
ascraeus, 19 July 2003 12:48 tarihinde demiş ki:
yanı su dunyaya sınanmak ıcın geldıgımız gercegını kabullensenız de boyle kısır sorularla bogusmasanız ne guzel olurdu


Arkadaşım ben de zaten öyle düşünüyorum. Fakat bu kabullenilmesi zeki ve aklı basan, araştırmacı bütün insanlar tarafından kabul görmesi zorunlu birşey değil. Öyle olsa sınanma kavramı yok olurdu. Anlatabiliyo muyum. Agnostizm islam inancından -bazı noktalarda- çok uzak diil. O yüzden bi cevabı olmalı.

Neyse bigün ben bunun cevabını bulacam ve bu thread'e yazcam nasipse.[hline]But being as this is a .44 Magnum, the most powerful handgun in the world and will blow your head clean off, you've got to ask yourself a question: do I feel lucky? Well do ya, punk?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...