Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Türkiyenin kristal gecesi 6-7 eylül olayları


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
Söylediklerimi kıçından anlayan veya o şekilde anlamak işine gelen her zibidiye bugüne kadar cevap cerdim ama veletlerle uğraşmak artık hakkaten baydı. Bunlar PKK'nın oyunu ona gelmeyin dediğimde "aha PKK lafı etti bu kesin PKK'lı" diyen salaklarla uğraş uğraş bir yere kadar...


said:
onlyreal, 08 Eylül 2005 16:51 tarihinde demiş ki:
Fedaykin canim sen pis turk ordusu buyuk kurtler demiyormuydun? Hani biz kurtleri ezip onlari oldurmustuk? Bak seninkiler eylem yapiyorlar hadi oraya.
[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.

bi fransız gastesi de şey demiş:
"ırak üç parçaya ayrılıcak.
1-normal
2-süper
3-kurşunsuz"
Mesaj tarihi:
dedigin kelimelere tekrar bak o zaman.

tekrar incele

ben turk ordusunu yaptiklarini savunurken altindaki mesaja.

Kc yuz tane kurt haksiz olduruldu biliyormusunuz dersen?
surekli kurtlerin hakki yendi dersen?
biz sehitlerden konusurken bunlari dersen
ben cildiririm.

O konu senin favouritedende duruyorsa tekrar git bak baska turlu ne anlam cikiyor oradan.[signature][hline]any sufficiently advanced technology is indistinguishable from magic
C CLARKE
Mesaj tarihi:
@demirbilek: ben bütün türkler böyle ahlaksız, hortumcu bilmemne demedim ki, gayet tabii hiçbişeyin farkında olmadan kendi geçim derdinde, sabahtan akşama kadar canla başla çalışan insanlarımız var, ancak "sermaye, ticaret" gibi kavramlar ve büyük meblağlar işin içine girince görüyoruz neler olduğunu.

şimdi bana başka ülkelerde de hortumcular var diyeceksen önce yolsuzluk, rüşvet, hortum, banka batırma, dolandırıcılık, vergi kaçırma gibi nedenlerden dolayı gittikçe büyüyen iç borcumuzu da bi kaynaktan alıp buraya yazıver. dış borcumuzdan bahsetmeme bile gerek yok. ve her doğan çocuğun kaç bin dolar borçla doğduğunu falan da yazıver, ama bunu zaten herkes biliyor.

sözün özü: "eyvah ticaret elden gidiyo, yahudiler malı götürüyo, durun şunların gözünü korkutalım" demekle olmuyor bu işler;olmamış daha doğrusu. önce kendi insanımıza, kendi aramızdaki hırsızlara, ahlaksızlara bir dur dememiz lazımdı. ama benim memurum işini bilir diyosan, eheh sen bilirsin :)[signature][hline]Mnye etoh nadoh kahk zoobee v zadnetze.
Mesaj tarihi:
Siz zaten hangi konu olursa olsun şehitleri konuşuyorsunuz "bende diyorum ki sen kendi şehidini konuş düşman (buraya istediğini koy) kendi şehidini konuşsun sonra ikinizde bilenip daha fazla şehit verin". Bu mudur hazmedemediğiniz şey. Vatan millet sakarya diyip bu ülkeyi kan gölüne çevirmeden önce aklınızı kullanın demek mi yoksa çıldırtıcı sözler.

Ayrıca bir tarafı bağnazca savunup onun her yaptığını övüp hiç bir hatası yokmuş gibi davranmak vatanseverlik değil fanatikliktir. Her birey ve her kurum hatalar yapar, yapmayan olmaz, olamaz. Fanatiklerin çıldırması için ortada çok önemli sebepler olması gerekmez, kaşının üstünde gözün var demek bile yeterli sebeptir.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.

bi fransız gastesi de şey demiş:
"ırak üç parçaya ayrılıcak.
1-normal
2-süper
3-kurşunsuz"
Mesaj tarihi:
neyin fanatikligi?

Ben galatasaray sen fenerbahce demiyorsunki.

ben Turkiye Cumhuriyetinden verdigi sehitlerden bahsediyorum sende gelip bana kurt sehitleri diyorsun onlari anla diyorsun, onlara hak ver diyorsun.

Sokakta bu lafi fazla deme bu aralar doverler haberin ola.

Onun disinda bana turkiyede bir tane kanun soyle kurtlere ayrim yapan onlari dislayan? Bir tane bile yok. Egitimden mi soyutladik biz onlari? Saglik tan mi? Turklere ayri onlara ayri parami verdik? Neyin hakkini vericez onlara biz? Kurtlerin ne hakkini savunuyorsun bana? Ortaya cikip ben devlet kurucam diyen uc bes tane capulcunun gebermisini sehit mi sayiyorsun?

neyi savunuyorsun fedaykin bir cikta de bana?[signature][hline]any sufficiently advanced technology is indistinguishable from magic
C CLARKE
Mesaj tarihi:
90 yılında kaç yaşındaydın sorması ayıp[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.

bi fransız gastesi de şey demiş:
"ırak üç parçaya ayrılıcak.
1-normal
2-süper
3-kurşunsuz"
Mesaj tarihi:
@demirbilek

Bu arada ben sadce nüfus mübadelesinden bahsetmiyorum,nüfus mübadelesinin de ne olduğunu çok iyi biliyorum,benim söylemek istediğim varlık vergisi ve sonucu aşkale sürgünü veya 6-7 Eylül olayları gibi olaylar sonucu insanların öz vatanlarından koparılmış olmasını kınıyorum,aynı şeyler yurtdışında da yapışıyor ve ben onlara da aynı tepkiyi veriyorum,niye yapılıoyr bunlar çünkü hem Yunanistan hem de Tüğrkiye içinde direk ajan olarak gördüğü azınlıkların varolmasını istemiyor,ama bu istek de insanların binlerce yıllık vatanlarından koparılmamlarını,köklerinden ayrılmak zorunda bırakılmalarını haklı çıkarmaz.Baksanıza ayrıca ya 6-7 Eylül olaylarının önceden planlandığı belli,kalabalıklara hükmedebileceğini zanneden zavallı insanlar sonunda o kalabalıklara yenik düştüler işte..[signature][hline]Büyük iyilikleri tanımak için, küçük kötülükleri tanımamız gerekir.
J.J.Rousseau
Mesaj tarihi:
Ferhat Kentelin bir yazısını size gönderiyorum. Neredeyse tartışılan bütün konulara cevap gibi.....


Zorla ayırmaya niyetlendiler bizi…

Bütün güçleriyle bu işe soyundular… Garantili çalışıyorlar bu sefer… İki taraftan da, üç taraftan, beş taraftan saldırıya geçtiler… Seferihisar’da kendini jandarmanın destek kuvveti ilan edip, PKK’yla özdeşleştirdiği Diyarbakır kökenli aileyi linç etmeye girişen ülkücüsüyle; İmralı’dan mı yoksa onun da arkasındaki derin makamlardan mı geldiği belli olmayan bir işaretle zorla çatışma arayan PKK’lısıyla; bir anda halifeliği getirmeye niyetlenen, Kınalıada’da Hıristiyanları Müslüman yapmayı kendine iş edinen, paraya para demeyen hizbuttahrircisiyle birbirimizi yememiz için her türlü yolu denemeye başladılar.
50 sene önce de benzer oyunlar oynanmıştı. Birileri gene “galeyana gelmişti”. “Rumlar Atatürk’ün evini yaktılar!” diye bağırarak, açıkçası yalan haberle “tahrik ettirilen” kitleler azınlıklara hayatı cehenneme çevirmişti.
70’li yıllarda da benzer oyunları becerdiler. Maraş’ta “Komünistler cami yaktı!” diyerek, yüzlerce insanı katlettirdiler. Bombalar attılar üniversiteden çıkan gencecik insanların üzerine… Tellerle boğdular…
12 Eylül’ü sahnelediler; onlarca insanı astılar, işkenceden geçirdiler… Sonra her ne hikmetse bir PKK örgütü çıktı piyasaya. Gene her ne hikmetse, diğer bütün örgütler buldozerle ezilirken, bu küçücük örgüt palazlanıverdi.
Bugün, İstanbul’da azınlıkların hayatını cehenneme çeviren ve anavatanlarını terkettiren 6-7 Eylül olaylarını, bir daha asla olmaması için anmak üzere hazırlanan bir sergiye bile üstelik tahammül edemiyorlar. Sergi basıyorlar; sergilenmiş vahşetin fotoğraf görüntülerine bile tahammül edemiyorlar. Vahşete yeniden sahip çıkıyorlar. Hem sahip çıkıyorlar hem “vahşet oldu” deme hakkına bile tahammül edemiyorlar. Diyenlere vahşet vaadediyorlar.
Bugün “cehennemin işbirlikçileri” daha da çeşitlenmiş ve semirmiş vaziyette. Kimisi “Diyarbakırlıyım” lafını duyduğu zaman “ ‘PKK’lıyım’ demek istedi” diye tercüme ediyor zihninde; onun aslında “yaşasın PKK!” demek istediğini bağırıyor sağa sola… İtidal tavsiye eden bir “mutedil mütedeyyin” gazete inatla bu tercümeyi sokuşturuyor satır aralarına…
Kan vererek, kan bağı sağlamaya çalışan PKK’lı, sanki bütün Güneydoğu’yu örgütlemiş gibi, her ne hikmetse, Türk milliyetçiliğinin belki de en güçlü olduğu Karadeniz topraklarında “çalışma” yapmaya gidiyor… Orada “bir terörist ölü ele geçiriliyor”… Ve herkes kendi hesabına bir “artı” koyuyor: “PKK şanlı mücadelesinde bir şehit daha verdi” ya da “Karadeniz’de teröristlere hak ettikleri ceza verildi”.
Bozüyük’lü ülkücülerin tanımadığı “ülkücüler” ve oradan geçerken “biraz da Bozüyüklülere PKK’yı anlatalım bakalım” diyen PKK’lılar sahneye bir meydan savaşı koyuyorlar…
Her taraf komplo kokuyor. O kadar güçlü bir dalga ki, insanın içinden bütün direncini, barış çabasını, mücadelesini, dilini koparıp alıyor… Dalga o kadar güçlü ki, ya o tarafta ya bu tarafta olacaksınız… Buradaysanız ya da oradaysanız kesinlikle ötekilere karışmayacaksınız… Biz bize kalacağız; siz size kalacaksınız… Ya da sineceksiniz, görünmez olacaksınız… Fırtınanın dinmesini bekleyeceksiniz sığınaklarınızda… Fırtınadan sonra hâlâ ortalıkta yaşanacak bir yer kaldıysa, sinenler veya ötekilere karşı bu tarafta veya o tarafta yer alanlar, hepimiz yer beğeneceğiz: Orta Anadolu Türk Cumhuriyeti, Güneydoğu Kürt Cumhuriyeti, Üsküdar Musiki Cemiyeti, İskenderun Serbest Bölgesi, Kemer County Prensliği, Fatih Çarşamba Halifeliği, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Yüzbaşı Galatasaray’ın Bölüğü ya da Beşiktaş Çarşı Tribünü…
Yani… cehennem… Tam istedikleri gibi… Tam da niyetlendikleri gibi…
Ya da…
Cehennemi pazarlayanlara direneceğiz, içimizdeki imanı koruyarak, besleyerek, inatla bağırarak:
“Yeter artık be! Kardeşiz be!”

[Bu mesaj Rock tarafından 09 Eylül 2005 19:17 tarihinde değiştirilmiştir]
Mesaj tarihi:
Ferhat Kentelin bir yazısını size gönderiyorum. Neredeyse tartışılan bütün konulara cevap gibi.....
Zorla ayırmaya niyetlendiler bizi...
Bütün güçleriyle bu işe soyundular... Garantili çalışıyorlar bu sefer... İki taraftan da, üç taraftan, beş taraftan saldırıya geçtiler... Seferihisar'da kendini jandarmanın destek kuvveti ilan edip, PKK'yla özdeşleştirdiği Diyarbakır kökenli aileyi linç etmeye girişen ülkücüsüyle; İmralı'dan mı yoksa onun da arkasındaki derin makamlardan mı geldiği belli olmayan bir işaretle zorla çatışma arayan PKK'lısıyla; bir anda halifeliği getirmeye niyetlenen, Kınalıada'da Hıristiyanları Müslüman yapmayı kendine iş edinen, paraya para demeyen hizbuttahrircisiyle birbirimizi yememiz için her türlü yolu denemeye başladılar.
50 sene önce de benzer oyunlar oynanmıştı. Birileri gene "galeyana gelmişti". "Rumlar Atatürk'ün evini yaktılar!" diye bağırarak, açıkçası yalan haberle "tahrik ettirilen" kitleler azınlıklara hayatı cehenneme çevirmişti.
70'li yıllarda da benzer oyunları becerdiler. Maraş'ta "Komünistler cami yaktı!" diyerek, yüzlerce insanı katlettirdiler. Bombalar attılar üniversiteden çıkan gencecik insanların üzerine... Tellerle boğdular...
12 Eylül'ü sahnelediler; onlarca insanı astılar, işkenceden geçirdiler... Sonra her ne hikmetse bir PKK örgütü çıktı piyasaya. Gene her ne hikmetse, diğer bütün örgütler buldozerle ezilirken, bu küçücük örgüt palazlanıverdi.
Bugün, İstanbul'da azınlıkların hayatını cehenneme çeviren ve anavatanlarını terkettiren 6-7 Eylül olaylarını, bir daha asla olmaması için anmak üzere hazırlanan bir sergiye bile üstelik tahammül edemiyorlar. Sergi basıyorlar; sergilenmiş vahşetin fotoğraf görüntülerine bile tahammül edemiyorlar. Vahşete yeniden sahip çıkıyorlar. Hem sahip çıkıyorlar hem "vahşet oldu" deme hakkına bile tahammül edemiyorlar. Diyenlere vahşet vaadediyorlar.
Bugün "cehennemin işbirlikçileri" daha da çeşitlenmiş ve semirmiş vaziyette. Kimisi "Diyarbakırlıyım" lafını duyduğu zaman " ‘PKK'lıyım' demek istedi" diye tercüme ediyor zihninde; onun aslında "yaşasın PKK!" demek istediğini bağırıyor sağa sola... İtidal tavsiye eden bir "mutedil mütedeyyin" gazete inatla bu tercümeyi sokuşturuyor satır aralarına...
Kan vererek, kan bağı sağlamaya çalışan PKK'lı, sanki bütün Güneydoğu'yu örgütlemiş gibi, her ne hikmetse, Türk milliyetçiliğinin belki de en güçlü olduğu Karadeniz topraklarında "çalışma" yapmaya gidiyor... Orada "bir terörist ölü ele geçiriliyor"... Ve herkes kendi hesabına bir "artı" koyuyor: "PKK şanlı mücadelesinde bir şehit daha verdi" ya da "Karadeniz'de teröristlere hak ettikleri ceza verildi".
Bozüyük'lü ülkücülerin tanımadığı "ülkücüler" ve oradan geçerken "biraz da Bozüyüklülere PKK'yı anlatalım bakalım" diyen PKK'lılar sahneye bir meydan savaşı koyuyorlar...
Her taraf komplo kokuyor. O kadar güçlü bir dalga ki, insanın içinden bütün direncini, barış çabasını, mücadelesini, dilini koparıp alıyor... Dalga o kadar güçlü ki, ya o tarafta ya bu tarafta olacaksınız... Buradaysanız ya da oradaysanız kesinlikle ötekilere karışmayacaksınız... Biz bize kalacağız; siz size kalacaksınız... Ya da sineceksiniz, görünmez olacaksınız... Fırtınanın dinmesini bekleyeceksiniz sığınaklarınızda... Fırtınadan sonra hâlâ ortalıkta yaşanacak bir yer kaldıysa, sinenler veya ötekilere karşı bu tarafta veya o tarafta yer alanlar, hepimiz yer beğeneceğiz: Orta Anadolu Türk Cumhuriyeti, Güneydoğu Kürt Cumhuriyeti, Üsküdar Musiki Cemiyeti, İskenderun Serbest Bölgesi, Kemer County Prensliği, Fatih Çarşamba Halifeliği, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Yüzbaşı Galatasaray'ın Bölüğü ya da Beşiktaş Çarşı Tribünü...
Yani... cehennem... Tam istedikleri gibi... Tam da niyetlendikleri gibi...
Ya da...
Cehennemi pazarlayanlara direneceğiz, içimizdeki imanı koruyarak, besleyerek, inatla bağırarak:
"Yeter artık be! Kardeşiz be!"

Değiştirme nedeni: Karakter hataları.

[Bu mesaj Rock tarafından 09 Eylül 2005 19:24 tarihinde değiştirilmiştir]
Mesaj tarihi:
bu ulkeyi bi film e cekmeye kalksalar sadece kalktiklariyla kalirlar bence:)
hangi bolumunu cekmeye film yeterki....[signature][hline]Kerem Zerker rr5l5 excal/mid
Elturco Warlock rr6l1 excal/mid
Arikan50 hero rr4l0 pryd/hib
Kokokoko Friar rr3l0 camlan
×
×
  • Yeni Oluştur...