Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Ölüm, Tanrılar ve İnsanlar


KireiMerodii

Öne çıkan mesajlar

ÖLÜM

İnsanlar bir zamanlar Onlar ile yaşardı. Hepsi bir araya gelmiş milyarlarca renk gibiydi. Oldukları yerde can vardı. Ölüm neydi ki? Yaşanacak yeni bir macera? Tanınacak yeni bir varlık? Tekrar tekrar hatırlanarak sevilecek yeni bir tecrübe, ışıltı, gidilmesi gereken, parıldayan yer? Onlara sorsanız böyle söylerlerdi. Bilmezlerdi ölüm ne idi. Zaten yoktu. Olamazdı da. Neden ölsündü yarattıkları güzellikler, neden ölsünlerdi bir hiç için? Mutluyken, yaşıyorken, hayat veriyorken...

Rengarenk ışıldayarak canlılığa boğuyorlardı evreni, evrenin ta kendisiydi onlar; her yerdeydiler... Pırıl pırıl... Yeşiller, maviler, kırmızılar, sarılar dans ediyorlardı gökyüzünde. El ele vermiş ateşli ateşli bakışıp gülüşüyorlardı. Var olup var ettikleri için. Birbirlerini hissederek güç buluyorlardı, daha çok yanıp tutuşuyorlardı... Daha çok, daha çok, daha çok...

Ne zamandı bilinmez... Öyle büyüdü ki bu sevgi, öyle büyüdü ki güç; yarattıklarına layık bulmamaya başladılar bazıları onu. Böylece düştü işte bazı tanrılar. Olanlara anlam veremediler yukarıda kalanlar. Ol dediklerinde oluyorsa her şey, neydi bu olanlar? Onlar istememişlerdi ellerinden heyecanla tutup göz göze geldikleri arkadaşları, parçaları kopup gitsin kendilerinden. Ne yapsınlar? Bir boyut yarattılar. Hastalanmışlar için, yetersiz, muhtaç ve mutsuzlar için.

Hapsolan düşmüş tanrılar homurdanıp durdular:
-Kendilerini ne sanıyor onlar?
-Bizim gücümüzden korktular.
-Yüce sevgimizden.
-Ah, ne harika değil mi sahip olduğumuz bu, bu muhteşem şey.
-O'nu ne anlatır? O'na ne benzer?
-O'na layık bir şey yaratalım derim ben.
-Evet, kimsede olmayan.
-Daha önce hiç düşünülmemiş.
-Bizi dışlayanları kıskandıracak bir şey.

Ve yarattılar...
Hiç olmayan bir şey yarattılar.
Daha önce düşünülmemiş...

ÖLÜM

Hakikaten de yoktu böyle bir şey. Yokluğun ta kendisiydi ölüm. Hiç kimsede yoktu ve işte yarattıklarıyla övünüp, öldürüp, ölen tanrılar oldular düşen varlıklar...

Yarattıklarını üstün görmekle başlayıp, aşağılamayı öğrendiler, aşağılamayı öğrenmek, aşağılanmaktan korkmayı getirdi, korku nefreti, nefret öfkeyi... Acı nedir bilmezdi Tanrı, işte tam bu sırada, sığınacak bir şey aramaya başladılar ve insana dönüştüler bir bir... Zayıf olanlar güçlü olanlara tapmaya, güçlüler kurallar koymaya, sınırlamaya ve insanlaşmaya... Kendi uydurduklarına inandılar, ihtiyaç duydular... Ölümü tanıdılar, kendilerini bazen en iyisi, bazen en kötüsü olarak gördüler ve asla huzuru bulamadılar. Sevgiye, mutluluğa, olduğu gibi kabullenilmeye aç yaratıklar olarak sinirlendiklerinde sövdükleri, sadece korktuklarında, çaresiz kaldıklarında sığındıkları acımasız, cezalandırmayı seven tanrılara inandılar. Taraflarından yüceltilen, kendilerini öldüren ve tarihe gömen onlarca uyduruk tanrının da yeri geldiğinde kendileri tarafından öldürüldüğünü unuttular ve gerçekleri bir daha asla hatırlayamadılar, kafesin duvarlarını içeriden kendi üzerlerine örmeye devam edip durdular... Belki hala da öyle yapıyorlar...

[Bu mesaj KireiMerodii tarafından 08 Eylül 2005 11:25 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

başları biraz destan gibi olmuş, bi de tanrıların insansı duygularla hareket etmelerini, konuşmalarını filan okuyunca biraz soğudum açıkçası yazıdan, ancak son paragraf gerçekten çok etkileyici, bütün yazıyı vurucu kılıyor, çok düşündürücü ve tartışmaya çok açık. korku, çaresizlik, aşağılanmak, aşağılamak, kendini soyutlamak..çok başarılı bir son paragraf, tebrikler.[signature][hline]Mnye etoh nadoh kahk zoobee v zadnetze.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Teşekkür ederim :) Yalnız ilk paragraflar için eklemek istediğim birşeyler var. Son paragrafa göre herşey çok basit başlıyor, fakat son paragrafın mitolojik hikayesi gibi olsun istedim üst paragraflar. İlk ve ikinci paragrafta tanrıyı tanımlamaya çalıştım, hemen ardındaki paragrafta zaten aralarından bazıları düşmeye başlıyorlar. O bazıları insansı duygularla hareket ediyor, yaratan ve yaratılan ayrımı yapıyorlar. Ondan sonra insana dönüşüm süreci başlıyor. Karmaşık bir yazı, belki ben yazmasam, ben de anlamlandıramazdım çoğu yeri. Ya da sıkılır, anlamlandırmaya uğraşmazdım. *çok pis eleştiririm* :D Sevindim son paragraf beğenildiği için :)[signature][hline]Konohamaru: You! Old, stupid geezer! Why did you die?! / Seni salak, yaşlı moruk! Niye geberip gittin haa!? Böhüüühüüü!!! *GAI&LEE*
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

eheh ne o eleştiriyi mi eleştiriyosun?

anladım zaten neler döndüğünü, çok da karmaşık sayılmaz yani, de son paragraftaki yoğunluk yazının başlarında hiç yok demek istemiştim. tanrıların tanımlanma kısmı da tanıdık geldi, yunan edebiyatı gibi.. belki de ben anlatamadım *hohoyt*[signature][hline]Mnye etoh nadoh kahk zoobee v zadnetze.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
sir, 08 Eylül 2005 15:56 tarihinde demiş ki:
eheh ne o eleştiriyi mi eleştiriyosun?


Öyle şey olur mu? Olumlu eleştiriler beklemiyordum, o yüzden bari ben kendimi eleştireyim dedim :) Ben de giriş kısmını dolu ve ilgi çekici bulmuyorum, son paragrafa kadar dayanınca insan bir bütün olabiliyor ancak :-)[signature][hline]Konohamaru: You! Old, stupid geezer! Why did you die?! / Seni salak, yaşlı moruk! Niye geberip gittin haa!? Böhüüühüüü!!! *GAI&LEE*
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

konu güzel bir konu zaten.Düşüncelerinde sanki 60'ların havası var.Konuya bakış açın ayrı bir güzel...
*!minibüsüne atlar ve arkadaşlarıyla birlikte olay mahalinden ayrılır*[signature][hline]We cast our lot together four still stand as one
Here we'll remain forever till our kingdoms one
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bu konu genel we elinde sonunda herkesin başına elinde sonunda gelecek..ama insanlar bu konuda asla aynı düşünmezler 50 kişi bu konuyla ilgili yazı yazmaya kalksa 50 kişininde ölümle ilgili 50 suali çıkar içnden.yani bis bildimisi sansakda onu hiç yaşaamdıgımıs içn sadece hayal edip yasıos.:)[signature][hline]free to manipulate when i stipulate that's my prerogative
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...