Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Varolus ve Yokolus


BeIlow

Öne çıkan mesajlar

Bölüm 1 varolus ve yokolus arasinda seçim...

Anlamak zorundasin, bu asagidakilerin yasamini, zorluklarini, sevinçlerini. Onlar gibi olmak istiyorsan, onlari anlamak zorundasin. Gidip gelen döngüyü, o ince çizgiyi bulmalisin. Asagiya baktiginda bos bos gezen insanlardan baska ne görüyorsun ? Hiç bir sey mi ? Bu bir cevap olamaz. Onlarin amaçlarini görmelisin, var olma nedenlerini. insanlar her zaman bu Dünya ya gelmeyi ben seçmedim diyorlar ama ya yaniliyorsa. Su anda seninle buradayiz. Sen burda bir seçim yapmak için duruyorsun. Varolus veya yokolus arasinda bir seçim yapmak zorundasin. Bu seçimi yapmadan önce ne olmak istedigini ne için canlanmak istedigini anlamalisin. insanlar ; Tutkulari yüzünden kendilerini yok ediyorlar, ama asklari, bagliliklari ve inançlari sayesinde her zaman ayakta kalmayi basariyorlar. Ne kadar ucube bir yasam biçimi yasadiklarini zannetselerde aslinda her seyi en iyi sekilde basariyorlar. Kendilerini anlamari zaman alcak gibi gözüküyor. Bu zaman içinde kendilerini yok etmezlerse amaçlarina ulascaklar ve neden orada olduklarini anliyacaklar. Senin yapman gereken seçimde bu arayista onlara yardim etmek veya etmemek. Tüm karar senin elinde bir hareketimle seni o dünyaya gönderebilirim ama bana oraya gitmek istedigini kanitlamalisin. Demek her seyden çok istiyorsun, o zaman seni onlarin arasina gönderiyorum. Varolusun yakinda tamamlancak, kendini yokedene kadar da sürecek...

Devam edicek...[signature][hline]ineklerin büyük ordusu, stay with milk. Ot be with you. Master of ineksss
Anime tadında MMORPG lar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 3 hafta sonra ...
.... Varoluşunun tamamlanması için hazırlanman gerekiyor. Nasıl bir ailede yaşıyacağını veya nasıl bir yaşam süreceğini kendin seçemezsin. İnsanların bu konuda seçme hakkı yok, eğer olsaydı hepsinin istekleri aynı şekilde olurdu. Kimileri iyiyi ve güzeli anlarken kimileride kötüyü ve acıyı anlıyor. İşte bu bizim amacımız. Oraya giren bir daha çıkamıyor. Sürekli bir döngü içinde kalıcaksın. İlk önce acıyı ve hüznü tadıcaksın daha sonra sevgiyi ve güzellikleri en sonunda da ölümü tadıp her şeyin boş olduğunu anlıyacaksın. Kendini anlamaya çalışırken, kendinde yok olacaksın. Aşık olup acı çekiceksin. Onları anlamaya çalışacaksın. Diğer insanları ve amaçlarını ama bunu anlaman için kendini anlamak zorunda kalıcaksın. Bunları anlamak için çok uzun süren yok. Seni birazdan yolculuğuna yolluyacağım. İşte o zaman burada konuştuklarımızın hepsini unutup amaçsız bir şekilde varolacaksın. Kendini bulmak zorundasın, bir arayış içinde gerçek benliğini bulmak zorundasın..

(devamı gelir inş.))[signature][hline]KÜTÜK TARAFINDAN KAPATILDI
[i][b]

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ah tam kafamda böyle bilimkurgusal bir hikaye planı vardı. İnsan yaşamını test etmek için yapılan bir çalışma tabi bu hikayenin felsefik girişi daha farklı ama uyarlanabilir ehe.(Yine de bu test etme işi Dark City filminde irdelenmişti ama neyse) Hikaye hoş gidiyor, giriş güzel. Karakterin zamanla yaşayacakları ve duygular üstüne tanımlamaları artı bu tanımlamalara gönderen gücün yorumları falan eklenirse şahane birşey olabilir bence. Devamını-daha da uzun olarak- bekliyorum.[signature][hline]Follower Of Cyric,Prince Of Lies; Blog
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İnsanların zamanıyla 10 yıl sonra...

Ayaklarım ağrıyor. Bugün çok yürüdüm. Ama neden yürüdüm veya ne yapmak istiyordum hiç bilmiyorum. Amaçsız yere koşturdum etrafta. Bugün benim doğum günüm, dokuzuncu doğum günüm. Boşa geçen dokuz gün diyebilirmiyim buna acaba. Amaçsız geçen dokuz boş yıl. İnsanlar neden bu kadar üstüme geliyor ki. Ben çocukluğumu yaşamak istemiyorum, bir an önce büyümek ve arayışıma başlamak istiyorum. Lanet olasıcalar, beni anlamak istemiyorlar. İçimden geçenleri bir anlık bir hevesmiş gibi düşünüyorlar. Ama aslında öyle değil. İnsan neden Dünya'ya geldi acaba, ben neden Dünya'dayım. Hiç bir anlamı yok, diğer insanları anlamaya çalışmanın da hiç bir anlamı yok. En iyisi gidip pastanın tadını çıkartmak ve diğerlerini izlemek. Belki bir şeyler öğrenebilirim...



Arayışına çok erken başladı. Bugün daha Dünya'ya gönderilişinin onuncu yılı. Onları oraya ben gönderiyorum ama onları anlamakta ben bile zorlanıyorum. Çoğu sürekli amaçsız dolaşıyor zevk almaya bakıyor. Ama bazıları amaçlarının peşinden koşuyor. Şu çocuk gibi... On yıl önce burda yanımda seçim için duruyordu. Sadece bir ruhtu o zamanlar ama artık bir bedeni var. Ne kadar işe yaramasada bir bedeni var. Belki olanları anlaması için gereken şey budur. Varoluş ve yokoluş arasında ki o ince çizgiyi anlaması için gereken tek şey budur...[signature][hline]KÜTÜK TARAFINDAN KAPATILDI
[i][b]

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Eh hızlı bilince erişen bir birey, fazla mantıklı genç yaşına rağmen. Yine de arayışında insanı bir bütün olarak değerlendirmiyor gibi şimdilik, her yaşın, her dönemin kendine özgü halini göz önüne almıyor sanki. Ama yine de yaşayacakları ve bu yaşayışları anlamlandırması hoş olacak zamanla. Tabi gönderenin de bir şaşkınlığı var, bir türün bu kadar farklı üyeleri olabilir mi ? diyor. Meseleyi baya kavramış, belki de onlardan biri olarak onları ancak tanıyabilirimin farkında.
Hikaye başarılı gidiyor, sabırsızlıkla bekliyorum.(Gaz alınız :p)[signature][hline]Follower Of Cyric,Prince Of Lies; Blog
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

3 yıl sonra ...

İçimde ki bu duyguların anlamı ne acaba. Daha önce hissettiğim hiç bir duyguya benzemiyor. Beynim duruyor, kalbimin atışı hızlanıyor, kendimi bir garip hissediyorum. Acaba ondan dolayı böyle hissediyor olabilirmiyim. Bu duyguların adı ne olabilir. Aşk mı ? Aşk olsa bile nerden bilebilirim ki ben daha önce hiç aşık olmadım. On yaşımdan sonra annemin bizi terk etmesiyle kendimi bu duygulardan silmeye çalıştım hep. İnsanlardan uzak durmaya kaçmaya, başkalarına bağlanmadan tek başıma yaşamaya çalıştım. Amaçsız yere tek başıma dolaşmaya, hayatı bir daha üzülmiyecek şekilde şu anda yaşamak istediğim gibi yaşadım. Ama belki bir şeylerin farkına varmam isteniyordur. Tanrı, eğer gerçekten öyle bir şey varsa, benden ne istiyor olabilir. Bizleri seçimsiz yere yarattı bu dünyaya gönderdi. Amaçsız yere dolaşıp ona hizmet etmemiz için mi. Anlamıyorum, anlayamıyorum... Bu duyguları anlayamadığım gibi Tanrı'nın bizi neden yaratmış olduğunu, neden bizi buraya seçim hakkı vermeden yolladığını anlayamıyourm...

(Bir daha ki bölümde yaratıcısının konuşmalarını göndercem :) şimdi yazarsam saçmalayabilirim beynim durdu :P)[signature][hline]KÜTÜK TARAFINDAN KAPATILDI
[i][b]

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 1 ay sonra ...
Büyük patronun konuşması :P (Tanrı)

İnsanlar Dünyaya geldikten sonra kendilerini anlamaya çalışırken kayboluyor. Görüyormusunuz şu çocuğu, o da seçimini yapmıştı ama artık neden orda olduğunu bile bilmiyor. İçindeki garip duyguları çözemiyor bile. Kendini anlamayı bırakın, etrafında uçan bir sineğin yaşama nedenini bile anlıyamıyor. İnsanların aşk diye adlandırdıkları o duyguya kapıldı bir anda. Anlamıyorum: ben aşk diye bir duygu yaratmadım, bu insanların nasıl şeyler olduğunu anlayabilmiş değilim. Çok dğeişiklikler gösteriyorlar, onları nek adar izlesemde beni her zaman hayrete düşürüyorlar. Zaten onları yani sizi oraya göndermemdeki amaç sizleri tamamen anlamak. O zaman herkes sonsuz mutluluğa ve huzura ulaşacak...[signature][hline]Yeni mmorpg sitemiz : www.sindarin.gen.tr
www.fmturk.net
17.00, 19.00 Radyo yayınındayım beklerim hepinizi.


[Bu mesaj bir Undead büyüsü tarafından 17 Temmuz 2004 00:50 tarihinde değiştirilmemiştir]

[i][b]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İşte bir deney ama amaçlarının dışına taşan; öngörülemeyen sonuçlar yaratan. Ve bu deneyde bizim öznemiz, milyarların içinde tek bir karakter ama duygularıyla aslında o milyarlar. Herkes eşsiz ama herkes de benzer. İşte garip olan bu zaten, bizi anlamasını imkansızlaştıran. Sonsuz bir deneme döngüsüne sokan. :)

Uzununu istiyorum, uzzuuuuunnnn. :p[signature][hline]Follower Of Cyric,Prince Of Lies;Blog

[Bu mesaj Loras tarafından 23 Ağustos 2005 18:19 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 1 yıl sonra ...
(baya bi ara vermiştim devam edeyim :))

4 yıl sonra

Başım dönüyor, kusmak istiyorum. Etrafımdakilerde kim acaba ? Hey uyan sana diyorum uyan. Uyanmıyorlar, etraf çok sisli ve karanlık sanırım kusucam. Tanıdık bir yüz mü o ? Evet ama yanında ki kim ? Lanet olsun hey sen benim sevgilimle napıyorsun orada. Lanet olası fahişe seni öldürcem. Nefret ediyorum, nefret. Çıkmalıyım buradan, kendime gelmeliyim. Sanırım çok fazla içtim, sanırım çok fazla içtim. Çığlık atmak istiyorum. Nefret ediyorum hayattan. Cam kırıkları kendimi öldürmeliyim belki de ? Hayır o kaltağı öldürmeliyim. Bana yaptıklarından sonra. Ya da hiç bir şey yapmamalıyım, sadece yatıp uyumalıyım ...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 6 ay sonra ...
Büyük patron :

Acı denilen o garip duyguyu tadıyor hala küçük insan. Kendini boşluğa bırakmış gibi koşturuyor etrafta. Sanki hiç bir şey ona ait değilmiş gibi davranıyor vücuduna. Daha bu küçük yaşında partiler, kızlar, alkol ve dahası. Kendini yok ediyor yavaş yavaş. Beyni çok karışık gibi gidip geliyor. Anlamıyorum bu insanları, hem her şeyi anlamayı istiyorlar, hem düzgün bir hayat istiyorlar ama kendi hayatlarını kendileri yok ediyorlar. Ne garip yaratıklar. Bir yaptıkları bir yaptıklarını tutmuyor şu küçük dostumuz gibi. 16 yaşında olmasına rağmen kendi yolunu çizmeye başladı ama bu yol iyiye gitmiyor sanki. Ona yardım etmelimisin sence büyük melek ? Ona yol göstermelimisin acaba ? Onu karanlıktan çıkabileceğine inandırıp ışığa göndermelisimisin ? Evet bunu yapmalısın en azından bir kez ona doğru yolu göstermelisin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
  • Yeni Oluştur...