Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Acıklı Hikaye...:/


SteelBB

Öne çıkan mesajlar

1 çift motorla hız yapıyorlar. ama baya hızlılar. sonra kız korkuyor ;


-sevgilim lütfen yavaşlarmısın korkuyorum.
-TAbi ama önce beni sevdiğini söyle.
-Seni çok seviyorum lütfen yavaşla...
-Bana sıkıca sarılırmısın
-(sarılıyor)
-Birde şu kasketim başımı çok sıkıyor onu biraz sen tak...

Sonra çiftin motor la apartmana girdikleri haberi geliyor. ve kız kurtuluyor sadece. Olay sonra anlaşılıyor. çocuk frenlerin bozulduğunu anlamış ve durmaları imkansız olduğu için son kez sevdiğini söyletiyor son kez sarılmasını istiyor sonrada kasketini ona veriyor... ve kız kurtuluyor.

BEn çok üzüldüm şahsen radyoda dinlerken. anlatanın seside çok derindendi belki o yüzdendir...

varsa bildiğniz sizde yazı verin.[signature][hline] "Eğer insanları ikna edemiyorsan kafalarını karıştır.
Harry Truman"


[Bu mesaj SteelBB tarafından 16 Temmuz 2005 04:57 tarihinde değiştirilmiştir]

[Bu mesaj SteelBB tarafından 16 Temmuz 2005 04:58 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Dorsia, 16 Temmuz 2005 10:41 tarihinde demiş ki:
guzel arama yapmissin da...
bu tur bir konu daha yuz kere acilir, sonucta basliga bagli aramalar...
yani konuyu acan arkadasimizin bir sucu yok


Yani?[signature][hline]Cennette huriler varmış, kara gözlü
İçkinin de oradaymış en güzeli
Desene biz çoktan cennetlik olmuşuz;
Bak bir yanda şarap bir yanda sevgili
Ö.Hayyam

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Amaç burda bi konu hakkında insanlarla görüş paylaşmak değil mi? İşte size bu konu hakkında daha önceden belirtilen görüşler. Sistemdeki herşeyi istediğiniz gibi yorumlayabilirsiniz. İster "Heheee arama yapmamııış" demek için dersiniz ister konu hakkındaki eski mesajları yeniden gündeme getirmek dersiniz...[signature][hline]Cennette huriler varmış, kara gözlü
İçkinin de oradaymış en güzeli
Desene biz çoktan cennetlik olmuşuz;
Bak bir yanda şarap bir yanda sevgili
Ö.Hayyam

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Geçen gece yarısı, yurtiçi bir seyahatten dönmüş, hızla eve ulaşmak istiyordum. Otobana çıkmak için gişeleri geçtiğimde, "polis kontrolü" olduğunu gördüm. Arabalar peş peşe sıralanmış, "alkol denetimi" yapılıyordu. "Geç kalacağız" diye düşünürken, aklıma, daha önce bana gönderilen, trafikle ilgili bir mail ve içeriği geldi. Rahatladım. O maili sizinle paylaşmak istiyorum. Olay yabancı bir ülkede geçiyor ama her an, hikâyenin kahramanlarından biri biz olabiliriz.
Jack yavaşlamadan önce takeometreye baktı: Hız limitinin 50 mil olduğu yerde 73 mil ile gidiyordu ve son dört ay içerisinde dördüncü defa polis tarafından durduruluyordu. Bir insan nasıl bu kadar şanssız olabilirdi?
Jack arabasını sağa çekti. "İnşallah şu anda yanımızdan daha hızlı bir araba gecer" diye düşündü. Polis elinde kalın bir not defteri ile arabadan indi.
"Bob? Bu Polis Kilisesi'nden Bob değil mi?"
Jack, arabasının koltuğuna iyice sindi. Bu durum bir cezadan daha kötüydü. Kiliseden tanıdığı bir polis, arkadaş olduğuna bakmaksızın birini durduruyordu. Hem de hızlı gidip, trafik kurallarını ihlal ettiği için.
"Merhaba Bob. Birbirimizi yeniden böyle görmemiz cok ilginç"
"Merhaba Jack." Bob gülümsemiyordu. "Beni, karımı ve çocuklarımı görmek için eve giderken yakaladın"
"Evet öyle" Bob umursamaz görünüyordu.
"Son günler eve hep çok geç geldim. Çocuklarım beni uzun süredir hiç görmedi. Ayrıca Diana bana bu akşam patates ve biftek yiyeceğimizi söyledi. Ne demek istediğimi anlıyor musun?"
"Evet ne demek istediğini anlıyorum. Ayrıca trafik kurallarını ihlal ettiğini de biliyorum." diye cevapladı Bob.
Taktik değiştirmek gerekli diye düşünür Jack.
"Beni kaç ile giderken yakaladın?" "70, lütfen arabana girer misin?"
"Ah Bob, sadece 65 mil ile gidiyordum." "Lütfen Jack, arabana gir" diye üsteledi Bob. Jack canı sıkkın bir şekilde arabasına girdi, kapıyı çarparak kapattı. Bob not defterine bir şeyler yazıyordu.
"Neden ehliyetimi ve araba ruhsatımı istemiyor ki" diye düşündü. "Ne olursa olsun, bundan sonra bu adamın yanına bir daha oturmayacağım" dedi kendi kendine.
Bob, kapıyı tıklatıyordu. Jack, arabasının penceresini biraz araladı. Bob, bir kâğıt verdi ve gitti. Jack kendi kendine "Ceza değil bu" diye söylendi. Bir anda sevinmişti. Bob, bir şeyler yazmış ve kâğıdı verip gitmişti. Kâğıtta şunlar yazıyordu:
"Sevgili Jack, benim bir kızım vardı. Altı yaşındayken, cok hızlı araba kullanan biri tarafindan öldürüldü. Bu kazadan dolayı, adam cezalandırıldı. 3 yıl hapis cezasıydı bu. Bu adam hapishaneden çıkınca, kendi çocuklarına sarılıp, öpüp, onları tekrar koklayabildi.
Ama ben... Ben kızımı tekrar koklayabilip, öpebilmek için, cennete gidinceye kadar beklemem gerekiyor. Bin kere bu adamı affetmeye çalıştım. Bin kere de başardığımı zannettim. Belki başarmışımdır, ama hâlâ kızımı düşünüyorum. Lütfen benim için dua et ve dikkat et Jack, tek bir oğlum kaldı."
Jack, 15 dakika kadar yerinden kıpırdayamadı. Daha sonra kendine gelip, yavaş yavaş evine gitti. Eve varınca, çocuklarına ve karısına sıkıca sarıldı.
Hayat cok değerli, sürekli dikkat etmek gerekiyor. Dikkatli araba kullanmalı ve başkalarının hakkına saygı göstermeli. Hiçbir zaman unutmamalı ki, istediğiniz kadar araba satın alabilirsiniz, ama insan hayatını geriye getiremezsiniz.


alın bu daha duygusal
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
  • Yeni Oluştur...