Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Göktürk Devleti hiç olmadı..


DiabloTyrael

Öne çıkan mesajlar

biz kırk kisiyin kırkımızda birbirimizi biliriz diye bir soz var hani . baslarim avrupanin bize bakisindan . kendileri ne ki bu sacma sapan fikirlerini ciddiye alip burda tartisalim .

2000 sene once 3-5 kabile yamyami bir araya gelip alman olmus fransiz olmus . en azindan bizim ne oldugumuz belli . cinliler yazi yazmaya basladigindan beri ki bu 5000 seneden fazla eder turk kelimesi var ortada .

ha bunlari neden anlatiyorum gidip adamlara nanik yapalim diye degil . o bahsettigin sacmaliklari bu kadar ciddiye alma icini ferah tut diye anlattim . sen ne yaparsan yap oyle dusunenler hep olacak .

ciddiye alinacak tartisalacak seyler degil bunlar .[signature][hline]You must be silent in front of my famous presence .
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
MonTezaus, 04 Aralık 2004 12:13 tarihinde demiş ki:
devam ediceğine yanıt versen? ne diye okuyayım ki o zaman, ilginçsin..
Huun,tarih hastası isimli arkadaş zaten bu kırk kişi içinde birbirini bilmeyenlere anlatmaya çalışıyor,mutlakaki karşı çıkanlar olacak ama bişey bilmeden karşı çıkanlara bişeyler anlatmaya çalışıyor hiç tartışmaya girmeden,inşallah onlarda herşeye muhalefet olacaklarına onun kadar araşdırmacı birine daha saygılı cevap verirler.
Örnek:Yukarda :)

[Bu mesaj Bither tarafından 04 Aralık 2004 13:52 tarihinde değiştirilmiştir]

[Bu mesaj Bither tarafından 04 Aralık 2004 13:53 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bak bi kere burası forum, tartışma yeri, düşüncelerin tartışığı alan. Sen burda çıkıp birşeyler yazarsan, bunu tartışmak zorundasın, aksini iddia edip çürütenlerin argümanlarını çürütmelisin. Ne kadar araştırmacı olduğu tartışmasına girmeyeceğim ( ki bildiğim hiç bir araştırma kriterine de uyduğu yok ), fakat senin neye bakıp da saygısız dediğini merak ediyorum bana? Saygı, ehem..

Mualefet de mi olmasın? Hem de forumda? Sen de ilginçsin..[signature][hline]Let me back let me back, I promise to be good. Don't look in the mirror at the face you don't recognize. Help me, call the doctor Put me inside Put me inside Put me inside Put me inside Put me inside

**no paranoia@ montezaus
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Tarih_hastasi, 04 Aralık 2004 11:34 tarihinde demiş ki:
Avrupalı'nın Türkler'e bakışı

İtalyanlar Türkler'e şöyle diyormuş: "Sultanın kölesi, kulu, güdülmeye muhtaç, yağmacı, küfürbaz, tembel, askerlik ve savaştan başka yeteneği olmayan, mütevekkil, saldırgan, haşhaş üreticisi, kadın düşkünü, bıyıklı, suçluları kazığa oturtan..."

Bugün gelseler, (Cezavindeki mahkumları kastediyorum. Başbakan Ecevit, bir yasayla 40 bin mahkumu serbest bıraktı yine) affettiğimizi görseler ne diyecekler bilmiyorum. "Kibirli, anlaşılmaz ve gülünç bir dil konuşan, zevksiz, güzel sanatlardan anlamayan, cahil, kolay kandırılabilir, budala, despot" falan filan diye İtalyanlar Türkler'e bakıyormuş.

Almanlar da bize böyle bakıyormuş: "Türkler dinsiz, hoşgörüsüz, kaba, hoyrat, vicdansız, acımasız, ahlâk kurallarına saygısız, en korkunç günahları işlemeye yatkın, inançsız, lânetlenmiş, tavşan gibi koşan" falan filan diyormuş.

İngilizler nasıl bakıyormuş Türklere ? "Hıristiyanlık'ın büyük rakibi ya da düşmanı, yabancı toplum ve kültür, Avrupa'nın korkulu rüyası" gibi sıfatlarla bizi değerlendiriyormuş.

Frengler, yani Fransızlar bakalım nasıl bakıyormuş sizin tespitlerimize göre, "İnsanlar arasında Türkler anlayış bakımından sonuncudur" diyormuş Fransızlar. "İnançtan ötesini kavrayamazlar, anlamaya da çalışmazlar. Ordu, Türk için gerçek ve somut ulustur. İslâm dinin Türkler üzerindeki etkisi iyi sonuç vermedi. Türkler, Müslüman Asya'nın Avrupa'ya karşı savaşan askeri oldu. Müslümanlık Türk dehasına ters düştü, İslâm bu yarı Çinliler'den acımasız İranlı'lar yarattı" diyormuş Fransızlar..

röh dedirttirdin bana.. Kim, kime, ne zaman demiş, yoksa bi ingiliz bi fransıza mı demiş, ortada temel varken. Ben saydığın her milletten insanla tanıştım, konuştum, arkadaşlık ettim, istisnalarla mı tanıştım? Sizden başka kim kaldı ki bireyleri değil toplumu yargılayacak.

said:

Batı'nın bizim hakkımızda ne düşündüğünü söylüyorum.

Laik Batı, Papa'yı öldürmeye teşebbüs eden İslâm fanatizmine ya da sağcı komplosuna karşıdır.
Liberal Batı, Türk askerî gücünden, görüntüsünden çekinmektedir.
Hıristiyan Batı, Türkler'in İslâm köktenciliği akımına katılmasından korkmaktadır.
Demokrat Batı, Türk demokrasisinin ekonomik geleceğinden kuşku duymaktadır.
Akılcı ve pragmatik Batı, müthiş Türklerle ortaklık kurmaktansa Türkiye'yi Orta Doğu'daki çıkarlarını savunan bir taşeron olarak görmek istemektedir.
Bu benim şahsî tespitlerim.

Nereden çıkardığını da yazsaydın, neye bakarak tespit ettiğini. Daha bi araştırmacı olurdun.. Fakat '4 bir yanımız düşmanlarla çevrili, türkün türkten başka dostu yoktur, hepsi ilk fırsatta gözümüzü oyacak, aman dikkatli olun ben de siz bu gibi salak şeylerle uğraşırken farkedilmeden sizi sömüreyim' mantalitesine benzerliği dikkatimi çekti..

said:

Başka bir şey daha söyleyeceğim hemen bunun gene bir şeyi olarak, bakınız, "Batı'daki Türk imgelerinin dünü, bugünü, yarını." Burada diyorum ki, bakınız, bir Batılı kaynaktan alarak söylüyorum, Batılı'lar Türkler'i neden böyle görüyor? "Müslümanların Hıristiyanlığı kabul etmediği gibi, reddi inancıdır birinci sebep. Bu yaygın inanç, Kardinal Neuman'ın 'Türkler Tarihçesi'nde izlendiği gibi, Avrupa'daki uluslaşma dönemiyle yeniden canlanan Hıristiyan akımlarınca beslenmiştir."

İkincisi; "Batı'nın ve Avrupa'nın teknoloji ve ekonomisiyle dünyaya egemen olmasından sonra gelişen üstünlük duygusudur. Bu duygu, Batı'nın doğuyla ilişkilerini olumsuz yönde etkilerken, doğulu Türkler de bu sağlıksız gelişmeden kendi paylarına düşeni almışlardır."

Üçüncüsü; "19. yüzyılda Osmanlı egemenliği altında yaşayan azınlıklarda ortaya çıkan milliyetçilik akımlarıyla ulusal bağımsızlık savaşlarının yarattığı Türk imgesidir. Yunanlılar, Sırplar, Romenler, Bulgarlar, Ermeniler, Arnavutlar, Araplar birbirlerine özenip özerlik ve bağımsızlık istediler. Avrupalı ülkeler milliyetçi bağımsızlık hareketlerini çoğu zaman sempatiyle karşıladıkları gibi fiilen desteklediler; Türkler'inki hariç. Bütün millyetçi hareketler Türkler'e karşı olduğu için hareketleri destekleyen Batılı'lar Türk yönetimine karşı tavır almış, Türkler'i özgürlük düşmanı gibi görmüş ve göstermişlerdir."

Dördüncüsü; "Osmanlı İmparatorluğu'nun Birinci Dünya Savaşı'nda Almanlar'ın yanında yer almasıdır. Fransızlar, İngilizler, Osmanlıyla onu izleyen Türk bağımsızlık savaşını düşman ve barbar olarak görmüşlerdir."

Bir sebep, bir şey daha koyuyorum. Batı'nın bu eleştirilerini yazdıktan sonra, bu görüşlerini naklettikten sonra, bu olayı savunan, açıklamaya çalışan bir tarihçinin görüşüne yer verdikten sonra diyorum ki, "Batı'nın Türklerle ilgili ve asıl affedemediği husus şudur: Batı, 200-300 yıldan beri dünya tarihini yapmaktadır ve hep kazanmıştır dünyayla olan çatışmalarında. Birinci Dünya Savaşını da kazanmıştır ve Osmanlıyı da yıkmıştır, parçalamıştır. Fakat, tam Osmanlı mirasını gömüyorum ve Türkler'i de geldikleri yere gönderiyorum derken ya
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Proto Türkçeden Bugünkü Kürtçeye


LATİNCE'NİN KÖKENİNDE TÜRKÇE VAR

Bunu açıklamak zor olduğunu biliyorum. Bu hakkında az bilgim vardır. Kâzım Mirşan'dan bu bilgi'yi almadım eğer alırsam sizinle paylaşabiliriz. Devam edeyim ki Batı, önce Türkçe öğrenmek istememiştir, Türkler'i reddetmiştir. Bütün dillere müracaat edilmiştir, sadece tarih araştırmaları için Türkçe'ye müracaat edilmemiştir. Türkler'den Batılı'lar malûm sebeplerle nefret etmektedirler. Türkçe'yi kenara ittikleri takdirle işin içinden çıkamamışlardır; anlatabildim mi ?..

Eğer Batılı'lar Türkçe öğrenmiş olsalardı yahut da Orta Asya'daki uygarlıkları Türk Dil açısından incelemiş olsalardı ortaya bambaşka gerçekler çıkaracaklardı. Fakat Türkler'i kenara itmişlerdir Türkler'den nefret ettikleri için, Sanskritçe, Latince ve Yunanca kaynaklara dayanarak gitmişlerdir; anlatabildim mi? Hâlbuki, Latince 1, 2, Sanskritçe, Grekçeden evvel bunun kökenlerinde Türkçe vardır. Onun için karşınızda bulunuyorum, bunları söylemek için karşınızda bulunuyorum.

Şunu söylemek istiyorum. Batı, tarihi bu noktadan itibaren başlatmıştır, Herodot'u tarihçilerin babası olarak kabul etmiştir ve buna göre hemen hemen bütün Avrupa tarihi bu noktadan hereketle yola çıkmıştır.

Ayrıca İskitler'i almıştır Batılı'lar. İskitler'e sahip olmak için yazmadıkları kitap kalmıştır. İskitler muazzam bir uygarlık sahibidirler, buna sahip olmaya çalışmaktadırlar.

Benim söylemek istediğim şu: Bakın, burada Asya boş bırakılmıştır, Batı bu fikir üzerine gitmişti, Asya'yı Türkçe'yle Türk kaynaklarına dayanarak incelemek istemiştir.

BATI'NIN TÜRK TARİHİ'NDEN KURTULMA MÜCADELESİ
Batı'da esaslı bir poltika vardır, Türkler'i Türk Tarihi'ni ortaya çıkarmamak. Karen Fogg'a (E-postaları günlerce tartışılan ve Türkiye'den erken ayrılmak zorunda kalan Avrupa Birliği'nin eski Türkiye temsilcisi) geleceğim; ağzından kaçırmıştır, "Bir de şu Türk Tarihi'nden kurtulsak" demiştir, "Türkler'e tarihinden kurtulmasını nasıl öğretebiliriz" demiştir. Bu çok karakteristiktir.

Batı, 1071 Tarihi'nin altına inmek istemez, Batı 1071'den önce Anadolu'ya gelmiş olduğumuzu kabul etmez. Kabul ederse ne olur Batılı'ların aleyhine ?.. Ettiği takdirde, Sevr şartlarını şey edemez, Ermenistan'ı kuramaz, Pontus'u kuramaz, belki ileride Bizans kuracaktır; anlatabildim mi? Onun için, Anadolu'ya Türkler'in daha önce gelmesini kat'iyen kabul etmezler ve bunun için...


SÜMERLİLER TÜRK'TÜR

Yüzde Türk efendim. Türktür ve Türk değildir diyenler vardır. Hocama araştırma kafam olduğu için sordum, hocam, Sümerliler niye Türk? O zaman Türk'tü biliyorsunuz Sümerliler biliyorsunuz, Atatürk devrinde Sümerbank, Etibank kuruldu. "Gâvurlar öyle söylüyor da onun için Türk'tür" dedi Bakın bu çok feci bir şey. Ben Etilere Türk demiyorum şu anda. Şimdi Sümerlere diyorum, Sümerler Türk'tü. o nedenle Atatürk zamanında işte Sümerbank kuruldu diyorum. Sümerler'in Türk olmasının ne anlamı var mış ?.. Eğer Türk ise?

Sümerler'in Türk olmasının anlamı şu: Batı diyor ki bugün, "Bizim kökümüz Heritic"; yani Heritic'in manası, "Bizim mirasımız Sümere dayanır" diyor. Sümerler hakkıyla bundan 5000 yıl önce yazıyı icat ettiler. Bir Çivi yazısı şeklinde ve bu yazıyı Batılı'lar söktüler. Bunu ilk söken Sir Henry Creswicke Rawlinson, "Bu bir turanî dildir" dedi. O zaman daha Sümerlilerin medeniyeti, uygarlığı ortaya çıkmıştı. Sami bir medeniyet var ortada. Sami Medeniyetin içinde, burada göçebe bir barbar Sümerliler var zihniyeti vardı. Fakat onun talebeleri zamanında Ur kazıldı, meşhur bir Leonard (Woolley) mıdır; adını tam hatırlamıyorum, Dr.Selâhi Diker'in kitaplarında var bunlar hepsi, kazdı ve Ur şehrini çıkardı. Burada büyük tabletler, muazzam kütuphaneler çıktı. Baktılar ki, Sami Medeniyet'inin kökü Sümerlere gidiyor ve birdenbire Sümerler kaybolmuş bir ırk, kaybolmuş bir dil diye ortaya çıktı. Yani "Medeniyetle Türkler bir arada olmaz, bu turan dil değildir" diye kesip attılar.

Yani Batılı'lar ondan sonra dediler ki, "Sümerliler Türk Değildir" Bizim tarihçilerimiz de sağ olsunlar, hemen dediler ki, "Sümerliler Türk değillerdi."


"GÜNEŞ DİLİ TEORİSİ" İLE İLGİSİ YOK

Atatürk'ğn Güneş Dil Teorisi arasında bir bağlantı hiçbir alâka yoktur. Çünkü Atatürk'ün güneş dil teorisi zamanında bütün kaynakların hiçbiri yoktur, anlatabildim mi ve onlar doğrudan doğruya nazarî olarak hareket etmişlerdir. Söylenen, ifade edilen şekle göre, adam mağaradan çıkmıştır, hemen güneşi görmüş, "a" diye bağırmıştır. İlk yanlışı burada. A kelimesinin telâffuzu ilk insanlar tarafından çok zordur. İlk çıkanlar ağzın kapalı olduğu şekillerdir, oradan başlar. İlk damgalar, uv'dur, ov'dur, u ve o mütemadiyen gider. A'ya geçtiğiniz zaman ileri seviyelere gelirsiniz, anlatabildim mi? Netice itibariyle, böyle bir nazarî yoldan çıkmanın imkânı yoktur. Kâzım Mirşan böyl
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bi dakka bi dakka, Tarih hastası çok alakasız iddialarla geliyorsun tamam da, Sümerlilerin Türk olmasının Sümerbankla alakası ne? Atatürk kurulan o bankalara Sümerbank ve Etibank dedi ama bunun sebebi onların Türk olması falan değildi. Boş bulan sallıyor kafasına göre. Orada Yunanistan batı Anadolu için "Yunan Toprağıdır, bakın zamanında bizimdi" diye hak iddia ediyor avrupada hak arıyordu. Atatürk de o zamanlar "Yunanlılardan önce de bu Topraklarda Etiler, Sümerler vardı" gibi bir laf etmiş ve bankalar da isimlerini buradan almışlar.[signature][hline]
Quidquid latine dictum sit, altum viditur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

latince etruksceden turemis diye biliyorduk aynı roma kulturunun etruks kulturunun bir nevi devami olmasi gibi

genede sumerlerin orta asyadan geldiklerini dusunenler var ancak nedir ne degildir bilemiyorum bu konuda cahil kaldik biraz . [signature][hline]You must be silent in front of my famous presence .

[Bu mesaj huun tarafından 05 Aralık 2004 20:23 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Rewendor, 05 Aralık 2004 19:54 tarihinde demiş ki:
Bi dakka bi dakka, Tarih hastası çok alakasız iddialarla geliyorsun tamam da, Sümerlilerin Türk olmasının Sümerbankla alakası ne? Atatürk kurulan o bankalara Sümerbank ve Etibank dedi ama bunun sebebi onların Türk olması falan değildi. Boş bulan sallıyor kafasına göre. Orada Yunanistan batı Anadolu için "Yunan Toprağıdır, bakın zamanında bizimdi" diye hak iddia ediyor avrupada hak arıyordu. Atatürk de o zamanlar "Yunanlılardan önce de bu Topraklarda Etiler, Sümerler vardı" gibi bir laf etmiş ve bankalar da isimlerini buradan almışlar.


çok alakasız iddialarım olduğunu hiç sanmıyorum ben efendim!. Dr.Selâhi Diker, Prof.Dr. Muazzez İlmiye Çığ ve Yrd.Doç.Dr. İsmail Doğan gibi tarihçiler ve araştırmacılar Sümerliler Türk'tür diye haykırıyor ve bunu kesin diyorlar, ama Osman Nedi Tuna'nın diyor ki, "Sümerler'in Türk olması bizi ilgilendirmez, önemli olan Sümerce'deki Türkçe kelimelerdir" diyor. Bunu yavaş yavaş göreceğiz Sümerler olması. Türk Dil Kurumunda çok ilgisizdir. Yani Sümerler Türk olması falan hiç ciddiye almıyorlar. Neyse bunu tartışmayalım bence. Çünkü çok yeterince tartıştık.

said:
huun, 05 Aralık 2004 20:17 tarihinde demiş ki:
latince etruksceden turemis diye biliyorduk aynı roma kulturunun etruks kulturunun bir nevi devami olmasi gibi

genede sumerlerin orta asyadan geldiklerini dusunenler var ancak nedir ne degildir bilemiyorum bu konuda cahil kaldik biraz .


Tabii Tabii efendim. Etrüsk ve Etrüskçe ile ilgili çok şeyleri söyleyeceğim pek yakında. Sümerliler Orta Asya'dan olabilir ama Ural-Altay dillerinden olmalıdır. neyse ki sonra tartışırız


said:
Rewendor, 05 Aralık 2004 21:02 tarihinde demiş ki:
Bütün dünya Türk zaten, romalısından kızıl derilisine, aborjininden eskimosuna kadar...


Bütün Dünya kendini Türk olduğunu hiç kabul etmiyorlar. Bize göre Dünya Türk'tür. Delice olabilir, ben doğru söylüyorum. Çünkü Bütün Anıtlar 'Ben Türk'üm' diye haykırıyor
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

TÜRK ORDUSUNUN KURULUŞU 2 BİN 200 DEĞİL, 6.BİNLERE GİDER

Bize Kara kuvvetlerinin M.Ö. 209 yılında kurulduğu öğretildi. Ancak Ben M.Ö. 530 yılında bir binbaşının bulunduğundan söz ediyorum. Daha öncesinde Türkler'in tarihi olduğunu söylüyorum, binbaşı olduğunu söylüyorum. 209 yılla 530 yıl arasındaki farkı almış ama, ben daha eskiye, 15000 yıl öncesine, 12000 yıl öncesine gidiyor diyorum. Ve bu cevabım var.
Adı binbaşıdır ama, aslında tümgeneraldir, aslında mareşaldir, harbi kazanmıştır; anlatabildim mi? Bütün bunlar askerî kumandanlardır. Entelektüel oldukları için, okur-yazar oldukları için olayları taşa vurdurtturmuşlardır: anlatabildim mi? Tarihinin hakikaten yeniden yazılması lâzımdır; yalnız Türk Tarihi değil, Dünya Tarihi'nin yeniden yazılması lazımdır. Binbaşı mıdır kendileri ? Asker olduğunu, söylemiş, isim varmemiş.

Şunu bilmelisiniz ki, Türk ordusunun kuruluşu bugün söylendiği gibi 2200 değildir, çok daha aşağılara inmektedir. Buna ait ilk yazıtları Uluken Vadisi'nde bulursunuz. Orada askerlere ait bir yazıt vardır; şu anda hatırlamıyorum. Yani, bizim ordumuzun yahut da askerimizin tarihi en aşağı 6000'lere indirmek gerektirmektedir. Maalesef yanımda belge olmadığı için gösteremiyorum.



TÜRKLER'İN ANAVATANI: ANADOLU'DA 7 BİN YIL

Şimdi hâdise şu: Bunun sosyolojik ve politik meselesi günümüze geldiğinde ne olacaktır? Şu: Avrupalı, Türkü hiçbir zaman Avrupalı görmemiştir, "Siz Asya'dan gelen barbarlarsınız, geldiğiniz yere geri dönün."

Ancak, Türkler'in vatanı meselesi hâlâ tartışmalıdır. Kanaatime göre Kafkasya'dan başlayan ve Doğu Anadolu dahil olmak üzere bir Türk vatanı meselesi vardır. Anadolu'da, 1071'de biz gökten zembille inmedik, Anadolu'da M.Ö. 3000, 4000, 5000 yılına varan bir Türk varlığı kesindir. Bu, Ege bölgesinde Etrüsk, İç Anadolu Bölgesine kadar Etrüsk, Kimer ve Sümer zamanındaki etraftaki bölgeleri söylemek mümkündür.

Biz ırk olarak Avrupa'daki bir ırkız, Asyatik değil. Gözlerimizin çekikliği Asya'ya gidiş ve dönüşümüzden sonra olmuştur. Yani, biz Kafkasya'dan, yani Doğu Anadolu dahil olmak üzere Kafkasya'dan hem doğuya, hem batıya yayıldık.

Nitekim, Çin'de bir müzede M.Ö. 3000 yılına ait bir mumya bulunmuştur. Bu değişik yerlerde yayınladı. Bu mumyanın üzerindeki elbise dokuları incelendiğinde, dokuma tekniğinin Kafkas dokuma tekniğine ait olduğunu, bunun da Kafkasya'dan Çin'e akına giden bir Türk beyine muhtelemen ait olduğu iddiaları gündeme gelmiştir. Uzun boylu, işte bir Çinli veya Asyalı olamaz, çünkü Kafkasya'dan giden bir dokuma tekniği var.

Çin'deki bir müzede Milâttan evvel 3000 yılına ait bir mumya, hâlâ var. Bunu İngilizler, hatta televizyonlarda da falan gösterdiler. Batı mahreçli bir Türk kaynağı var, Anadolu Türk'ün temeli. Bu ispat edildiği takdirde; Haluk Tarcan, Kâzım Mirşan, Selâhi Diker gibi tarihçiler bazı konuları yakalıyorlar, haklı oldukları birçok nokta var. Fakat etimolojik yanlışıklar, yaptıkları fonetik yanlışlıklar ve bazen tarihin çakışmayışı gibi aksaklıklar bu insanlarımızı.. birbirine düşürüyor bazen, inanılmaz hâle getiriyor. Şimdi Anadolu'daki bu varlık, yani çok daha önceye giden bir Türk vatan varlığı bugün netleştiği zaman, Avrupa Birliği'ne girme şartı olarak. Medeniyet olarak Avrupa'nın beşiği olan bu belgeler gelecektir. Bir Pontus Rum meselemiz olamayacaktır, bir Ermeni meselemiz olmayacaktır, muhtelif meselelerimiz olamayacaktır.

Bütün bunlar tabii ki düşmanlarımızın isteği dışında olan gerçeklerdir.


DÜNYA UYGARLIĞININ TEMELİNDE TÜRKLER VAR

Gerçekten Türk Tarih'ine, aslında dünya Tarihi'ne önemli bir belge olacak, ışık tutacak bu bulguları bugün ele alacağım. Gerçekten yazıyı Sümerliler değil, Türkler bulmuştur ya da Sümerliler Türk'tür.

Bu, şu demek. Eğer bunlar doğru ise, dünyadaki uygarlıkların temelinde Yunanlı'lar, Yunan Uygarlığı değil Türk Uygarlığı yatıyor.

"Kâğıdı Türkler buldu" diyorum. Kâğıdı Türkler bulduysa gerçekten uygarlığın temelinde de Türkler var anlamı çıkıyor. Latin alfabesinin ve bugünkü Avrupa Uygarlığı'nın temelinde de Türkler olduğu Avrupa Uygarlığı'nı Türkler'in kurduğu gerçeği ortaya çıkıyor. Bakalım bunlar doğru'dur umarım.

DÜNYADAKİ TÜM ALFABELER TÜRK ALFABESİ'NDE DAYANIR

Benim ana bulgum, bütün dünyadaki alfabelerin Türk Alfabesi'ne dayandığıdır.

Alfabe demek medeniyet demektir. Yani, hiçbir medeniyet alfabesiz kuramaz. O hâlde, bu medeniyetleri kuran insanlar da, yani Türklerdir diyebiliriz açıkça, çünkü alfabe Türkler'e aittir.

Şimdi bunları, Türkler niye yaptılar? Meselâ Sümer yazısını alalım ve yahut da Çince'yi alalım; şimdi bu Çinliler de çalıştılar alfabeye, aynı usulle gittiler, Hiyerogliflerle başladılar, bir alfabe çıkmadı. Sümerli'ler de başladılar, bir alfabe çıkmadı.

Şimdi bunun sebebi şu: Türkler, konuşmaya başladıkları andan itibaren yazmaya başlayan bir halk. Yani, bulguların bu alfabelerin öyle 2-3 senede gelişmiş, 1000 sene gelişmiş şey değil, binlerce yılda diliyle beraber gelişmiş, en kolaylıklı hâle ç
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Devamını getiriyorum. Aradan haftalar geçti..

MISIR HİYEROGLİFLERİNDE TÜRKÇE VAR

Şimdi bu yazıtlarda ben 18 tane harfin Mısır Hiyeroglifleri'nde bulduğunu Kazım Mirşan göstermiştir. 18 tane harf Mısır yazıtlarında var aynen, o Cunni mağarasındaki 18 tane harf. Şimdi bunun anlamı şöyle: Şimdiye kadar âlimlerin hiçbiri Mısır'a nereden yazı geldiğini bilmiyorlar, bulamadılar. Gidiyorlar batısına, o çöle, evet, bazı resimler var; yazı yok, Hiyeroglif yok. Güneye gidiyorlar, Habeşistan, mabeşistan, bazı resimler var, birşeyler var; fakat yazı yok. :) Batıya gidiyorlar, Arabistan, Filistin, bilmem ne, yok. Hiçbir yerde Yazısının kökenini bulamadılar.

Sanki gökten inme. Şimdi Anadolu'ya ilgili de onun için söylüyorum. Şimdi 18 tane yazıtın gitmesi Mısır'a gitmek ne demektir ? Mısırlı'ların yazısı Anadolu'dan gitmiştir. Şimdi oradan 7000'i söyleyeceğim. Şimdi Mısır Tarihi bugünnden önce 5000 yıllık tarihtir. Bunu bütün Avrupalıların lâfına göre söylüyorum, 3000 M.Ö.2000'i de katarsan 5000 yıllık. Anadolu'dan gitmişse, 2000 daha katsanız 5000'e 7000 olur, Atatürk'ün dediği çıkıyor.

Şimdi Mağaranın yerini de belirtelim isterseniz. Erzurum ilinin Karayazı ilçesinin Salyamaç köyündeki Cunni Mağarası. Anadolu'daki en eski kaya yazıtlarından bir tanesi bulunmuş. Bir daha söyleyeyim. Erzurum ilinin Karayazı ilçesinin Salyamaç köyü yakınlarındaki Cunni mağarasındaki metin. Cunni Mağarası Erzurum'daki mağaradaki bulunan bu kaza yazısı Mısır'da bulunmuş ve Türkçe'nin Anadolu'dan gittiğini iddia ediyorum.

Şimdi şu sözü de edeyim. Türkiye'de Atatürk'ün "Anadolu 7000 yıldır Türk beşiğidir" sözü bile benimsenmemişken, sizin ve hocalarımın 30 yıl önce bu bulgulara ulaşmış olmanıza kulak tıkanmasını gayet doğal karşılaşmak gerekir. Atatürk bile bunu söylemiş yaklaşık 80 sene önce, "7000 yıldır Anadolu Türk beşiğidir" demiş, ama biz buna rağmen hâlâ "Türkler 1071'de Anadolu'ya gelmiştir" diye bizim Milli Eğitimimiz de, ilgililerimiz, hepsi bunu ısrarla söylemiş. Atatürk söylemiş, ötekiler böyle söylemiş, bazı insanların size de kulak tıkamaları gayet doğal Atatürk'e kulak tıkladıktan sonra.

Şimdi, büyük Atatürk'ün Türk Tarihi'ne verdiği önem ve hedef göstermeden bahsediyorduk; Atatürk 1926'da Türk parasına bozkurt'u koyarak zaten bu konuda Türk Tarihi'nin kökenlerinin Orta Asya'da araştırılması gerektiği konusunda biraz önce verdiğimiz hedef gösterici konuşmalarının dışında, fiiliyata Türk Tarih Kurumu'na verdiği destekle de birçok bu konularda ilerleme sağlamıştır...

MISIR YAZITLARI'NIN GİZEMLİ ÇÖZÜLÜYOR MU?

Mısır'daki yazılar, resim yazıları, Hiyeroglifler yaklaşık M.Ö. 3000-3200 yıl öncesine dayanıyor. Toplarsak, 5000-5200 yıl önce oluyor günümüzden geriye doğru. Bunların Türk yazıları olduğunu da iddia ediyoruz ki. Kazım Mirşan'ın anlattığı ben size anlatacağım. Şimdi bunların Türk yazıları olduğunu iddia ederken, Türk yazıları olmadığını iddia eden insanlar üzerinde durmak istiyorum.

Meselâ Camporeale'i (Prof.Dr.Giovannangelo Camporeale) alalım: şimdiye kadar bilinen şey, Camporeale bu Mısır Hiyeroglifleri'ni çözdü şeklindeydi. Fakat, adamcağızın kendisi "Ben çözdüm" demiyor. Akademiye yazdığı mektupta diyor ki, "Efendim, ben Mısır Yazılarıyla bazı Roma isimlerini okudum" diyor. "Deşifre ettim" demiyor, çünkü tek bir söz, Camporeale manalı bir söz okuyamamış. Şimdi bunun okuduğu isimler doğru, ama Hiyeroglif olarak değil, dometik yazı diye. Orada üç yazı var.. Rozeston (gül kayası) Şimdi erearşit diye üç dilde yazılmış bir kaya, onu anlaıyor. Napolyon oayı işgal ettiği zaman almış götürmüş bunu, orada Mısır'dan alıyor, Fransa'ya götürüyor. Burada üç tane yazı var. Bir, en üstte Hiyeroglif, onun altında dometik yazı, onun altında Yunanca yazı. Şimdi bunu bulunca, millet "tercümesi de var, biz..." Kazım Mirşan Türkçe yazıyı nerede bulduğunu bu taşta söyleyebilirim. Şimdi Kazım Mirşan yalnız bu taşı değil, yani Kazım Mirşan Camporeale'i anlatmak istiyor şimdi. Diyor ki, bu taşı bulunca okuduk dediler. Camporeale bunun üzerinde çok çalışmıştır, ama ne üzerine çalışmış? O ortadaki dometik yazı üzerinde çalışmış, hakikaten doğru okumuş, isimler. Antonius demiş, bilmem nedir demiş... Roma isimleri okumuş, isim, ama manalı tek bir söz okuyamamış. O bizi ilgilendirmiyor. Diğer yazılar kat'iyen yanlış. Mesela "ş" harfini alalım. Ş harfi dört köşe böyle şey olunca, buna Fransızlar ne diyor? "Post" diyor. Oturacak mevki demek. Ha, o hâlde bu "p"dir diyor. Ondan sonra alıyor kaz resmini, Fransızlar ne diyor? Şimdi unuttum, Kazım Mirşan'ın kitabında var aslında. Kaz Fransızca ne ise onun baş harfidir bu diyor. Sanki, bakıyorsunuz ki, bu herifler Fransızca mı konuşmuş o zamanlar? Çünkü, Fransızca sözlerin hepsinin baş harfini koymuş. Yani, bu kadar saçmalık, yani akıl almaz bu âlimlerin bu kadar saçmalığı.

Ondan sonra, bütün dünya onu okudu diye tutturuyor. Kendisi okudum demiyor zaten. Okudum demediği hâlde, ilim dünyası Camporeale bunu çözdü deyi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Bither, 10 Aralık 2004 20:21 tarihinde demiş ki:
Gülelimmi?


Hayır, sadece saçmalamayı kesip objektif yorum yapın.

Yok Romalılar Türkmüş, yok Hititler Türkmüş, yok kızılderililer Türkmüş, naptınız ya? İyice takmışsınız at gözlüklerini, o Türk, bu Türk geziyosunuz.[signature][hline]
Quidquid latine dictum sit, altum viditur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...