Mandoo Mesaj tarihi: Haziran 13, 2005 Konuyu açan Mesaj tarihi: Haziran 13, 2005 biraz daha eklemelerim oldu ama hala tam toparlamış değilim kusura bakmayın okumam gereken onca kitap var vakit ayıramıyorum bu konuya... Atatürk bildiğiniz gibi dikdatörlükle iktidarı elinde tutuyordu...ona karşı olan Trabzon millet vekili Ali Şükrü vardı. Atatürk'ün yakın koruması olan ve Samsun'a geçmeden önce can güvenliği sözü aldığı koruması Topal .. (ismini sürekli unutuyorum) savaş sonrasında Atatürkten Genelkurmay Başkanlığını istemiştir. Atatürk bu iki sorunu tek hamlede ortadan kaldırmak için koruması olan laza senin genel kurmay başkanı olmanı Ali Şükrü istemiyor demiştir.O gece evinde adamı içki sofrasında boğup kayalıklara atmıştır bu laz. Ardından ertesi gün yapılan yoklamada sürekli bir vekil eksik çıkmaktadır.Atatürk olanları biliyor tabi.bu lazın yaptığını meclise anlatmış.bunun üzerine olaylar gelişmiş. Babama sordum bu Hamidiye gemisi Orduyu Giresunu yani Trabzon ve Rizeye doğru geçtiği her yeri bombalayarak ilerlemiş.Babama da yaşlı bir büyüğümüz anlatmış bu geminin orduyu da bombaladığını.(dedesi değil sanırım kim olduğunu bilmiyorum)[signature][hline]Feriştah Yinge, ateşli bir yaz gecesinin bilinmeyen tarihinde demiş ki: Adının sonradan Mando olduğunu öğrendiğim ''M'' harfli genç...
Mantar Mesaj tarihi: Haziran 13, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 13, 2005 efendim camus ne demiş "demokrasi çoğunluğun kanunu değil azınlığın saygısıdır." bırakınız isteyen istediğini düşünsün ve istediğini dile getirsin. Werewolf kardeşimin dediği de sanırım budur.[signature][hline]Biz Sultanî için, "Öl!" deseler, ölürüz...
Werewolf Mesaj tarihi: Haziran 13, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 13, 2005 I ıh, ben şeriatı savunuyordum.[signature][hline]BoneC title'ını alanları protesto ediyorum. _________________ CEO of the Holy Inquisition Corp "Biz insan yakıyoruz."
Mandoo Mesaj tarihi: Haziran 13, 2005 Konuyu açan Mesaj tarihi: Haziran 13, 2005 beyler ben yanlış bir kaç bilgi vermişim çok pardon... babamla tekrar konuştum...Ali şükrü olayı aslında lazları Atatürk'e karşı kışkırtmakla kalmış...ama Hamidiye gemisi bu sebeple gönderilmemiş... Şapka devrimine karşı çıkıldığı için gönderilmiş... Ve babam eklediği bir cümle var: ''Yapma hamidiye yapma asker vereceğuz vergi vereceğuz şapka katacağuz dur hamidiye dur..'' (aman babam görmesin bu mesajlarımı :D)[signature][hline]Feriştah Yinge, ateşli bir yaz gecesinin bilinmeyen tarihinde demiş ki: Adının sonradan Mando olduğunu öğrendiğim ''M'' harfli genç...
TRA_GS Mesaj tarihi: Haziran 14, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 14, 2005 Atatürk kime ne yapmışsa iyi yapmıştır valla ona karşı gelen herkesde dallama ötesi diye niteleybilirim valla
Mandoo Mesaj tarihi: Haziran 14, 2005 Konuyu açan Mesaj tarihi: Haziran 14, 2005 Tra Atatürk daima haklıdır diye bir kaide yok ben de Atatürk'ü çok severim fakat gerçekçi olmakta yarar var...[signature][hline]Feriştah Yinge, ateşli bir yaz gecesinin bilinmeyen tarihinde demiş ki: Adının sonradan Mando olduğunu öğrendiğim ''M'' harfli genç...
-007- Mesaj tarihi: Haziran 14, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 14, 2005 said: TRA_GS, 14 Haziran 2005 12:24 tarihinde demiş ki: Atatürk kime ne yapmışsa iyi yapmıştır valla ona karşı gelen herkesde dallama ötesi diye niteleybilirim valla +1 olayları göreceli değerlendirmek lazım[signature][hline]Atam izindeyiz!
arcane Mesaj tarihi: Haziran 14, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 14, 2005 dönem padişahlarının seçimleri göz önünde bulundurulursa gayet de sözlükteki dallama tanımıyla eşleşiyorlar.[signature][hline]comand falied
Eshevar Mesaj tarihi: Haziran 16, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 16, 2005 said: Mandoo, 09 Haziran 2005 09:58 tarihinde demiş ki: kısa bir araştırma yaptım ama tam olarak bir ilerleme gösteremedim...Atatürk'ün trabzon ve rizeyle olan alakası şu sebepleymiş... Atatürk'ün yakın korumalığını yapan lazlardan biri bir mebusu öldürmüş...Atatürk'ün emrettiğini söylemiş ve ona sığınmış...Atatürk ilk başlarda bunu korusada sonradan arkasından çekilmiş ve ölüme terk etmiş..tabi meclis bunu cezalandırmış... bunun üzerine geri kalan lazlar Atatürk'ü öldürmeye kalkmışlar fakat dakika farkıyla Atatürk kaçabilmiş... bu haberler karadenizdeki diğer lazlara ulaşınca ayaklanma yaşanmış...sanırım bu sebepten bir bombalama olmuş....daha tam araştırmamı bitirmedim...iyice toparladıktan sonra adam akılı bir cevap yazıcam... Hangi lazlardan söz ediyorsun merak ettim? Karadenizlilere mi diyorsun? Yoksa gerçek anlamında lazlardan mı bahsediyorsun?
Kraven Mesaj tarihi: Haziran 16, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 16, 2005 said: forgiver, 28 Mayıs 2005 19:13 tarihinde demiş ki: bu arada tayyip ten şikayetiniz nedir ülkeyimi sattı Kıbrısı sattı daha ne yapıcak ki ? açık açık türkiye topraklarınıda mı satıcak ?[signature][hline]Daoc : }{an©e® -> L50 Mercenary Albion/Kay Lineage II : }{an©e® -> LvL 21 Warior/Kain (Dead One) WoW : }{an©e® -> LvL 35+ Human Warior / Burning Legion
forgiver Mesaj tarihi: Haziran 16, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 16, 2005 bizim olmayan birşeyi nasıl satsın adam, 40 yıldır bizim diye avunuyoduk bir günde sattı demek. vah vah vah[signature][hline]be the vanquisher, to forgive
Laurelin Mesaj tarihi: Haziran 16, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 16, 2005 forgiverla boşuna polemıge gırme bırısı onu AKP yı savunmak ıcın gorevlendırmış sabıt beyınlerle tartısılmazmış sabaha akdar yazsan adam hala AKP yı savunucak o yuzden anlamsız polemıge gırmek[signature][hline]God's In His Heaven, All's Right With The World. [Bu mesaj Viktor tarafından 16 Haziran 2005 19:57 tarihinde değiştirilmiştir]
forgiver Mesaj tarihi: Haziran 16, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 16, 2005 akp ile alakalı bişey mi dedim şimdi kıbrıs hakkındaki görüşümü söyledim. avrupa birliği aldı işte, ha biz sattık deyin ha onlar satın aldı. illa ticaret olarak algılayacaksak madem 40 yıldır bizimdi nasıl 1 saniyede aldılar, kendimizi kandırmayalım, askeri müdahale yaptık ama uluslararası düzeyde tanınması için 40 yıl ne yaptık bm nin yaptığı halk oylaması bile yapılan en büyük adım sayılabilir. ama kolay değil, dünyanın en güçlü ülkesi olmadıkça hiç bir devlet başka bir devleti sallamıyo sattık derken henüz elimizden çıkmadı, haciz geldi diyebiliriz, sonunda ne olcağı birazda türkiyenin ab üyeliği ile alakalı gerçi kıbrıs a bugune kadar yaptığımız yardımlardan kurtulsak gine kardır.[signature][hline]be the vanquisher, to forgive [Bu mesaj forgiver tarafından 16 Haziran 2005 21:34 tarihinde değiştirilmiştir]
Laurelin Mesaj tarihi: Haziran 17, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 17, 2005 boşuna yazma arkadaş ıktıdar partısını savunmayı kendıne gorev edinmiş bizim soyledigimiz şeylere kapalı onun beyni bşuna tatsızlık olmasın ben forgiver isimli arkadaşımızın yazdıklarını yok farzedıyorum dırek okumadan gec takma kafana[signature][hline]God's In His Heaven, All's Right With The World.
forgiver Mesaj tarihi: Haziran 17, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 17, 2005 birde ne söylediğinizi, niye söylediğinizi anlasam. sizde başkalalarının düşüncelerine saygı göstermeyi bilseniz. çok şey istiyorum...[signature][hline]be the vanquisher, to forgive
Mandoo Mesaj tarihi: Haziran 17, 2005 Konuyu açan Mesaj tarihi: Haziran 17, 2005 said: Eshevar, 16 Haziran 2005 17:02 tarihinde demiş ki: said: Mandoo, 09 Haziran 2005 09:58 tarihinde demiş ki: kısa bir araştırma yaptım ama tam olarak bir ilerleme gösteremedim...Atatürk'ün trabzon ve rizeyle olan alakası şu sebepleymiş... Atatürk'ün yakın korumalığını yapan lazlardan biri bir mebusu öldürmüş...Atatürk'ün emrettiğini söylemiş ve ona sığınmış...Atatürk ilk başlarda bunu korusada sonradan arkasından çekilmiş ve ölüme terk etmiş..tabi meclis bunu cezalandırmış... bunun üzerine geri kalan lazlar Atatürk'ü öldürmeye kalkmışlar fakat dakika farkıyla Atatürk kaçabilmiş... bu haberler karadenizdeki diğer lazlara ulaşınca ayaklanma yaşanmış...sanırım bu sebepten bir bombalama olmuş....daha tam araştırmamı bitirmedim...iyice toparladıktan sonra adam akılı bir cevap yazıcam... Hangi lazlardan söz ediyorsun merak ettim? Karadenizlilere mi diyorsun? Yoksa gerçek anlamında lazlardan mı bahsediyorsun? ben de bir karadenizliyim ve karadenizlilerin genelleme yapılarak laz denmesine şiddetle karşıyım ve yanımda biri derse tepkim sert olur...[signature][hline]Feriştah Yinge, ateşli bir yaz gecesinin bilinmeyen tarihinde demiş ki: Adının sonradan Mando olduğunu öğrendiğim ''M'' harfli genç...
caferi Mesaj tarihi: Haziran 17, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 17, 2005 Osmanlı imparatorluğu kağıt üzerinde birinci dünya savaşını kaybetmiş. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi Serv antlaşması gibi abzürt bir antlaşmayı imzalayıp Türk halkını Emperyalisme bağlıyor. Kemal Atatürk Devrim hareketi niteliğinde demeçleri ile Anadolu halkının büyük bölmünü arkasnına alıyor. Fakat yapmış olduğu işler Osmanlı kanunlarına aykırı. Halk desteğine arkasına alan bir adam Osmanlı kanunlarını saymamamsı onu suçlu, günahkar, vatan haini, katil, din düşmanı gibi tabirlere yakıştıralamaz. Çünkü o Halk desteğini arkasına almış biri. Kurtuluş savaşının önemi sadace Türk halkını esaretten kurtulmak değil Dünya emperyalizmine yapılan ilk ciddi silahlı mücadeledir. Lenin Rusyası bu nedenle Türklere silah desteği sağlamıştır. Türklerde Ankara antlaşması ile Sovyet Rustasını tanıyan ilk ülke olmuştur. Kurtuluş savaşı bitmiş olması mücadelenin bittiği anlamına gelmiyordu. Devrimler yapıldı. "Muhasır medeniyetler yolunda ilerlemk için." Devrimlere karşı çıkan guruplar her zaman olmuştur. Ama bilinsinki kansız devrim sulandırılmış demokrasiden ya da sömürülmekten farksızdır. Her devrimde kan dökülür. Bu başlığın uygun olmayan tarafı devenin sırtındaki pireyi ele alarak olayları karıştırmış olmasıdır. Karadenizlilerin yapmış olduğu bir hareketi değilde Anadoluda bu devrimler karşı olan olayların hepsini yazsaydı daha objektif olurdu. Hatırlatmakta yara var. Mustafa Kemal Özel korumalarını Özellikl Lazlardan seçmiştir.
Laurelin Mesaj tarihi: Haziran 17, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 17, 2005 esınlıkle ırkcı bır ınsan degılım onu belıtıyı msonra devam edıyım Kurtler olmadan bu ulkeyı dusunebılırım hatta uber oldugu kanısınada avrabılırım ama lazlar olmazsa yasamam bu ulkede o derece bu ulkenın parcasıdır lazlar kulturumuzun ve anadolu halkının kıvrak zekasının bugun bıle kaybetmıyen yegane gurupturlar yanı adamalrda korkunc zeka avr ama nereye kullanıcakalrını bılmıyorlar o yuzden daha bı sevımlı olayiler :) mısal gecen televızyona cıktı adam araba alarmı sıstemıyle akcak elektırık techızatı kurmus gıorevlı yaklastıgında kapıyor adam gıdınce yenıden acıyormuş radyo sınyalıyle veya evıne yapay kombı yapan vatandaş veya kat ınıp bınmemek ıcın apartmanları kopruyle baglıyan fırıldaklar super ya anadolu kulturu turk kulturu budur işte ırkcı degılım laz degılım ama alf eden karsında benı bulur :)[signature][hline]God's In His Heaven, All's Right With The World.
Mandoo Mesaj tarihi: Haziran 17, 2005 Konuyu açan Mesaj tarihi: Haziran 17, 2005 caferi nin mesajına bişey eklicem... zaten Atatürk, laz korumalarının lideri çeteci Topal Osman dan can güvenliği sözü almasa 19 Mayısta Samsun'a çıkamazdı...halk Atamıza karşı kışkırtılmıştı ve bunu dizginleyen demir yumruk Topal Osman'a aitti..[signature][hline]HymnOfSnuk, 15 Haziran 2005 13:30 tarihinde demiş ki: Mandoo Moda'da veledin tekiyle top oynamaya başlar ve bödöf diye düşer...Yanımıza gelip "off düştüm abi" diye sızlanmaya başlarken çocuk gelir ve şöyle bir diyalog oluşur : çocuk : ahaha düştü bu az önce Mandoo : hade len... yaklaşık iki saat sonra netline'dan çıkılır ve top görünce dayanamayan Mandoo , sokakta oynayan çocukların topunu alır ve koşmaya başlar... çocuk : aaabi sen kafadan salak mısıın ? Mandoo : ...
demirbilek2 Mesaj tarihi: Haziran 22, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 22, 2005 Bu bolgeyi muslumanlardan (Laz, Turk, Abhaz, Cerkes vs.) arindirip, bir Rum kralligi kurmak isteyen ve Merzifon bazli amerikali misyonerler tarafindan silahlandirilmis bazi cetelerde vardi yanlis hatirlamiyorsam. Bunlar koyleri basip etnik temizlik yapiyorlardi. Nutuk'ta biryerlerde bahsediyordu galiba, ama tam kaynak gosteremeyecegim.
elm Mesaj tarihi: Haziran 22, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 22, 2005 Atatürk Trabzon'u Rize'yi bombalatmış yok isyan çıkaranları aşmıs yok diktatörmüş.Bunları yapmışsada öyle kötü bir dönemde bir liderin ülke üzerinde hakimeyet kurabilmesi için kendini bilmez birkaç salağın yok biz Atatürk'ü tanımayız diye ortaya çıkamaması için böyle şeylerin yapılması gereklidir bence. Ayrıca Atatürk'ün yaptığı -en büyük şey- bence Kurtuluş Savaşını kazanması değildi.Klişe gibi gelsede türk milleti bağımsızlığına düşkün bir milletti zaten Kurtuluş Şavası tek bir kişinin yönettiği bir savaş değildi gerekse mecliste gerekse ordu olarak bir çok kişi atamızın yanında yer almıştır.Yani böyle bir savaşı vermeye ülke hazırdı zaten. Ama savaş sonrasında şeriat hukukuyla yönetilen , dil olarak arapçanın kullanıldığı bir ülkede gidip laikliği getirebilmesi onun bize en büyük armağınıdır.Bugün bile bir çokları laikliğin önemini kavrayamıyosa ,Atatürk'ün o dönemde bunu yapabilmesi onu gelmiş geçmiş en büyük lider yapar benim gözümde.
Dev Mesaj tarihi: Haziran 22, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 22, 2005 Pontus rum cemiyetine karşı yapılabilecek birşey kalmamış herhalde. Atamızın bir bildiği vardır ki bombalamıştır.[signature][hline]Devhochi'ydim ben aslında...
Khazab Mesaj tarihi: Haziran 27, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 27, 2005 o zamanlar okuma yazma oranı ve milletin kendi iradesi ile düşünebilme kapasitesi belli. Kim biraz gaz verse ona inanacaklar. Üstelik değişim kolay değildir. Şimdi amerikada nasıl haydi müslümanlığa dayalı bir yönetim iş başına geçer'de hırsızların sol kolu kesilirse yer yerinden oynar. Aynı olay bu değişim istemeyen halk amerikalı pravakatörlerin kışkırtmasıyla isyan ediyor. Bu sadece iki şehirde olmuyor.[signature][hline]Ardhath "Türkler öldürülebilir, lakın mağlup edilemezler. Türk askerlerini dal kılıç olmaya mecbur edecek kadar üstlerine varmamalıdır. Bir defa dal kılıç olmayı göze almış bir kaç yüz Türk meydana çıkarsa önelerinde mağlup olmamak mümkün değildir." Napeleon BONAPART
Mandoo Mesaj tarihi: Haziran 27, 2005 Konuyu açan Mesaj tarihi: Haziran 27, 2005 said: elm, 22 Haziran 2005 16:46 tarihinde demiş ki: Atatürk Trabzon'u Rize'yi bombalatmış yok isyan çıkaranları aşmıs yok diktatörmüş.Bunları yapmışsada öyle kötü bir dönemde bir liderin ülke üzerinde hakimeyet kurabilmesi için kendini bilmez birkaç salağın yok biz Atatürk'ü tanımayız diye ortaya çıkamaması için böyle şeylerin yapılması gereklidir bence. Ayrıca Atatürk'ün yaptığı -en büyük şey- bence Kurtuluş Savaşını kazanması değildi.Klişe gibi gelsede türk milleti bağımsızlığına düşkün bir milletti zaten Kurtuluş Şavası tek bir kişinin yönettiği bir savaş değildi gerekse mecliste gerekse ordu olarak bir çok kişi atamızın yanında yer almıştır.Yani böyle bir savaşı vermeye ülke hazırdı zaten. Ama savaş sonrasında şeriat hukukuyla yönetilen , dil olarak arapçanın kullanıldığı bir ülkede gidip laikliği getirebilmesi onun bize en büyük armağınıdır.Bugün bile bir çokları laikliğin önemini kavrayamıyosa ,Atatürk'ün o dönemde bunu yapabilmesi onu gelmiş geçmiş en büyük lider yapar benim gözümde. Atatürk'ün yanında hiç kimse yoktu...ona en yakın görünenler bile Atatürk'ün kendi saltanatını kuracağı şüphesindeydiler..[signature][hline]aşçı bahçıvana, bahçıvan şoföre, şoför uşağa, sonra hepsi uşağa...
khalad Mesaj tarihi: Haziran 27, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 27, 2005 O dönemde bunların olmasını dogal karsılıyorum.Elbette 500 yıllık bir yönetimden cıkmıs bir halk yeni sistemi kabullenemez o yüzden bu tür olayları hoş karsılamak lazım geçmişte olanları eşelemeye kalkarsak kimbilir neler cıkıcaktır.Ancak şunu hiçbir zaman unutmamalıyızki Atatürk olmasaydı biz burda bu yazıları bu kadar rahat bir şekilde yazamıyacaktık belkide Atatürkü sevmiyenlerede Atatürkü anlatmalıyız ve ögretmeliyiz diyorum...[signature][hline] _Kusuk_ Aut disce aut discede.
Öne çıkan mesajlar