armra

ne yazdın şimdi sen ? terbiyesizim, hanzoyum, öküzüm yazsan daha manalı olmaz mıydı ? sana tuvalet terbiyesi verebilmişlerse ne ala! yoksa senin olduğun ortama da girilmez sıçarsın mazallah! asap bozmayın. adam olun adam! bokunu seven adam değil! barış abi nedir denyo musun sen? sanata sanatçıya sen mi karar veriyon ? sen kimsin ?

bak bak ayar almışız :d gençler gaz yapmışız, ağrı yapmasın karında. barış abü ne oluyo ? ordan mı başlasak. böyle başlık olmaz felan... çok da duyarlıyız vay be! felan... eh tabi bu aralar kurtlar vadisi felan... genelde faşistler büyük adamdır hep. zaten nazım hikmet daha ufak adamdı ya barış abünüzden. onun için kılınız kıpırdamaz. vasiyeti daha yerine gelmedi. vatan vatan diye gevur eller de ölenler bir yanda, barış abileri de çıtır götürürken ölüyo. büyüksün barış abü sana yapılanı bak gençler nasıl da kınıyor. tek kanal döneminin çakalları hep büyüktür zaten. daha çok söz söyler sizi üzerdim ama kıyamadım. barış manço'ya ayıp etmişler doğrudur.

barış abi karısını aldatırken ölmüş diyorlar. :d

kalp krizi geçiriyorsan aspirin çiğneyeceksin diyoruz. zaten normalde yapılacak bişe değil. aslında ani damar tıkanmasına bağlı bir miyokard infarktüsünden bahsediyorum. aspirin yani asetilsalisilik asit zaten anti agregan özelliğinden dolayı kalp rahatsızlığı olanların çoğuna değişik preparatlarda veriyorlar. eğer böyle birinin kalp krizi geçirdiğini görürseniz verin bir aspirin çiğnesin. kaynak isterseniz vereyim :d textbook of medicine cecil 22th edition chapter 69 aspirin. platelets form a critical component of coronary thrombi. aspirin inhibits platelet aggregation by irreversibly blocking cyclooxygenase-1 (cox-1) activity by s.elective acetylation of serine at position 530. cox-1 catalyzes the conversion of arachidonic acid to thromboxane-1, a potent platelet aggregator (chapter 32). aspirin has been extensively tested to prevent coronary heart disease (chapter 33). aspirin trials in st-elevation acute mi have been more limited but positive. the most important trial of aspirin in st-elevation acute mi randomized over 17,000 patients with “suspected acute mi” (representing mostly but not entirely stelevation acute mi) to aspirin or control and to intravenous streptokinase or control. at 5 weeks, the relative risk of vascular death was reduced 21% by aspirin alone, 25% by streptokinase alone, and 40% by aspirin plus streptokinase.8 since that time, aspirin has been included as standard therapy in most st-elevation acute mi treatment regimens. current guidelines strongly recommend aspirin (class i indication) on admission in a dose of 162 to 325 mg, preferably chewed. aspirin is continued in the same dose throughout hospitalization and then indefinitely in a dose of 81 to 325 mg daily as an outpatient (enteric-coated forms are popular).

gerçi buraya daha çok gençler takılıyo ama miyokard infarktusu dediğimiz hadisede ayrıca hemen aspirin çiğneyeceksiniz! şaka değil! akut bi durumda o anlık 75-80 mg kadar yeterli. mümkün olduğu kadar yutmayacaksınız, ağzınızdan hızla emilmesini sağlamanız iyi olur. tadı berbattır. damarlarda yamulmuyorsam %20 açılma yapabiliyor.

bu ülkenin ordusu, istihbaratı, hükümeti, devleti bilimum kurumu olayların farkında değil ya da önlem almıyor/alamıyor pozisyonundaysa, bu ülke zaten bağımsız bir erk olarak var da değildir. birilerinin mailden yolladıgı hede ile kurtuluş savaşı mı başlatıcaz ? her kimin görev ve sorumluluğundaysa bu ülkenin güvenliği onlara bildirin. yani bu mail için napalım ? milli hassasiyetleri istismardır bu mailler ve bir takım psikiyatrik sorunları olanlardan çıkması muhtemeldir. zira sürekli alevlenmeler halinde mail mail dolaşan bir paranoya hakim!

gençler düzenin çivisi çıkmışsa, bunu söyleyenle değil düzenle uğraşın. bilmediğiniz konuda da atıp tutmayın. benim hali hazırda dağda olan arkadaşım var. askerliğini bitirip dönenler de var. an itibari ile biri gata'da, biri elazığ'da birlik vermişler, biri samsun'da acemiliğini yapıyor, biri kocaeli'nde bir askeri kampta askerlikteki son günleri, biri yeni bitirdi geldi (o da çok çıktı operasyonlara) v.s. yarın biz de gideceğiz. kaçışımız yok! ama çivisi çıkmış bu işin olay bu. adeta aklını kaybetmiş birkaç kişinin yönettiği bir grup insanız, halkız. biraz akıllı olun. yarın sizi de alacaklar. (saydıklarımın hepsi tabib oluyor) ayrıca tanıdığım kısa dönem yapmış inşaat mühendisinden ingiliz dili edebiyatına bir dünya adamın durumu da farklı değildi. bir kürt kökenli arkadaşım istihbarattaydı kendisi için gelen "kökeni kürttür önemli görev vermeyin" emrini komutanına götürmüştü. ortalıkta fol yok bişe yok. sadece gazla sürekli hararetli bir ortam var. sanki büyük bir orduya ihtiyacımız varmış gibisinden bir hava yaratılıyor. topu yalan! hırsız uğursuz toplanmış kanımızı emiyo. askeryede dönen pisliğin haddi hesabı yok. bütçenin yarısını yiyo ama doymuyo.

pati de desteklesin bu dahi anlamındaki "de-da"yı ayrı yazma olayını. :d nasıl olsa paso bu konudan şikayetçi oluyoruz. belki de bu bitmek bilmeyen ısrarlar bir işe yaramış olur. ek: yabancı kelimeler de ayrı bir olay. bu daha çok hiçbir iş yapmayan tdk'nın işi. dile yerleşmiş çok sağlam türkçe sözcükler de var tamamen saçmaladıkları işler de. örneğin: bilgisayar. temiz bir iş olmuştur. daha computer dile oturmadan müdale edilmiştir. oysaki son zamanlarda gündemde olan "gökmen" vakası var ki! yani astronot dile oturmuş sen kalk saçmala. artık çok geç! [ Mesaj 22 Şubat 2006, Çarşamba - 17:09 tarihinde, armra tarafından güncellenmiştir ]

bir amerikalı, bir avrupalı gençle nasıl yarışacak bu ülkenin evladı ? önünde duvar gibi askerlik var. hiçbir plan yapamaz. geleceğine yön veremez. çünkü daha askerliği var! ayrıca 1900'lerin felsefesi ile asker yığınağı yaparak nereye kadar ? hindistan'ın nüfusu 1 milyardan fazla ve afganistanla sürekli atışma halindeler. adamların mevcut ordusu 1.5 milyon kadar bizimki de 1 milyon kadar. ancak bizim nüfusumuz 70 milyon! artık hesabı siz yapın. eğer böyle giderse - yani mevcut yaş aralığı ve askerlik süresi göz önüne alındığında - türkiye'nin 2020'de mevcut asker sayısı 15 milyonu bulacak! daha saymak gerekirse; atom mühendisine birlik verip dağa gönderen bir zihniyetten bahsediyoruz. doktorlara birlik vererek aktif çatışmaya yollayan bir zihniyetten. bunlar şaka değil! 2. doz kızamık aşısı yerine tanker uçak alarak, f16'larına meksika'yı vurabilme yeteneği katan bir devlet !?! bebeklerine aşı almayıp sırf bu yüzden sspe denen bir hastalığı patlatan bu ülkede, bu hastalığın uzun dönem masraflarının tüm bu aşılardan kat be kat pahalı olması daha da acıklı. tanker uçaklar ise asla kullanılmayacak. çünkü her şeyden önce o kadar uzak bir menzile bakacak gözlerimiz yok!

bunlar temenniden öteye geçmez. daha önce çok konuşulduğu da yazılmış. ben zaten bunlardan vazgeçtim. bağlaçları ayrı yazanlara gofret dağıtıcam. doritos reklamında cem yılmaz'ın gösterdiği devasa cips tanesi gibi yazı yazan arkadaşlar var. yani fıkra, yazı, bişe koymak dert değil de bunu insan evladı okuyacak be gülüm!

gayet iyiymiş! bizimle paylaşan arkadaşa teşekkürler.

olmasın skype olsun googletalk ! kablosuz ağ ve buna otomatik bağlanan bir alet (telefon) olduktan sonra , konuşma elbette beleş olacak! bir operator yok ki ! kim bundan nasıl para talep edecekmiş ? asıl gerçek bu şu an gsm operatörleri baz istasyonları ile v.s. kablosuz iletişim sağlıyor. ilerde her yer kablosuz internet olursa bu operatörler biter zaten. bence bunların aktif olarak internet sağlayıcıya dönüşümünü sağlamak lazım!

hehe süper bi geyik! kıçından sallamanın en güzel örneği ya da en kadim elf lisanında bile bu durumda oha denir v.s.

bi arkadaş direkt bana dalmış okudugum kadarıyla. soru ezan kafanı mı şişiriyor ise cevap evettir. bu ülke arkadaşın şahsi malı mı onu yazmamış ama beni kovmaya kalkmış! bu da komik olmuş. ben yeni gelmiş bir göçmen de olabilirim bir afrikalı da bir vudu büyücüsü de v.s.'de sonuçta haklarım anayasanın güvencesi altında. yani burada kendisini her bir şeyden üstün görenlerin yaşı kaç bilmiyorum ama benim yaşım biraz var. yani anayasal düzenin ne oldugunu biliyorlar mı ? bilemiyorum. ancak bence dedelerim ben rahat edeyim diye kurtuluş savaşına katılmış ve ölmüşler. bu da bir gerçek yani. ben de bu ülke ve toplum için ödevlerini hakkıyla belki de fazlasıyla yapmış, yapan ve yapıyor olacak biriyim. neyse. ilkokul düzeyini ötesine geçemeyen anlayışlar da olabilir. fikirlerle mücadele edememe gibi sorunlar da olabilir. dediğim gibi bu farzlarla felan olacak iş değil, insan olmak lazım. viktor hugo'yu anlayabilmek lazım. yani hümanizm nedir ? aslında türban da bu yaklaşımların bir yerine oturtulamıyor. yoksa aihm'in kimseyle bir sorunu yok. bence de türban hiçbir şeyin düzeyiyle ilgili değildir. doğrudan şekilciliktir. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/3941801.asp?m=1&gid=69 [ Mesaj 16 Şubat 2006, Perşembe - 18:53 tarihinde, armra tarafından güncellenmiştir]

isteyen istediğini yapar bana saldırmadıgı sürece. nasıl ? sivas olayları daha yeni konya'da saldırıya uğrayan gazeteci kadın gibi v.s. sen devlet olarak, benim vergimle; inançsızlar gerizekalıdır, ruh hastasıdır gibisinden yayın yapacaksın (bkz. diyanet yayınları), günde 5 kere kafamı şişereceksin (camiler kadrolu imamlar), yılın bir ayı boyunca gecenin bir vakti sokakta davul çalan adamlar gezecek! sonra da inanç özgürlüğü diye nara atacaksın! bu nasıl inanç özgürlüğü ? bir tek sunni şeriatçılara yarıyor? onun dışında kimseye faydası yok! ne alevi, ne hristiyan, ne yahudi, ne ateist, ne deist, ne şii ... bırakın bu işleri zaten aihm 100 tane türban davasını reddecekmiş. bkz. hürriyet. yani yemezler bu ayak oyunlarını. farz marz hikaye. insan olmak lazım, insan.

iyilik, doğruluk felan hava civadır bunlarda. din, iman = türban, namaz felan; olay tamamdır. yani böyle şeyler yaparlar. aslen senden benden farkları yoktur. yoksa türbanı iyi insan, über insan felan olduklarından takmıyorlar. aslında sadece istismara açık bir hayat tarzları var. sürekli birileri "bu doğru", "bu günah" diyecek felan. yoksa işemeye gidemezler diye korkuyorum.

yazık adama! acaba biz burada konuşurken o neler yaşadı ? nasıl mecbur edildi ? neyse ? milletler hak edildikleri gibi yönetilirmiş!

konuyu fistan'a mistana çekmeyin, dağıtmayın! soru eklerini, bağlaçları ayrı yazın. noktalama işaretlerine dikkat edin. harfleri büyük-küçük diye ayırmayın, ikilik yaratmayın :d . başbakan artık istifa etmeli! olmazsa halk istifaya zorlamalı! diyorum ben! şahsen!

o çiftçiye helal olsun! başbakanın seviyesine inip "lan sensin" diye başlayan bir cümle kurmamış ya takdir ettim. saygın bir insanmış! başbakanlığa tayyep'ten daha çok yakışacağına da eminim. [ Mesaj 13 Şubat 2006, Pazartesi - 19:10 tarihinde, armra tarafından güncellenmiştir]

aslında sadece üzücü! bence başbakanlığa zaten hiç yakışmıyan bir insan! ona başka bi mevki bulmak lazım! aynı i. melih gökçek gibi belediyede kalması daha iyi olurdu. mesela sezer gibi kökeni siyasaet olmayan bir insanda cumhurbaşkanlığı hiç sırıtmadı. ancak bu insanlar nedense belirli bir çizginin ötesine geçemiyorlar. yazık bize vallaha ! kendimize başbakan diye yakıştırdığımız kişi bu mu ? vah vah vah türk halkına!

aihm'in bir kararı daha vardı. şu an adını hatırlamadıgım bir dinci manyak "türkiye'de nikahların resmi olarak devlet memurlarınca kılındıgını bu yüzden türkiye'deki herkesin piç oldugunu" söylemişti. bu şerefsizi hapsettiği için türkiye'yi mahkum ettiler. düşünce özgürlüğü gerekçesi ile. demek istediğim o ki; bu adamların kendilerince bir hukuk anlayışı var. biz bunu sevsek sevmesek anlasak anlamasak v.s. de bu böyle. adalet sadece bizlerin arzularına uyunca adalet olmuyor! kişinin hukuğu olmaz toplumların devletlerin hukuğu olur. kendi kendinize verdiğiniz kararların bir manası yoktur. bunlar hukuğa da adalete de girmez. kişiler belirli bir hukuğa tabi yaşarlar. bu bu ülkede bellidir. bunun dışında bir hukuk anlayışı suçtur. devlete karşı çıkıştır. kişilerin vicdanı olur. o da bağnazlarda olmaz, normal bireylerde olur. [ Mesaj 07 Şubat 2006, Salı - 12:29 tarihinde, armra tarafından güncellenmiştir]

niye batı batı diyorsunuz ? ingiltere hiç yayınlamadı ve kınadı ardından gecikmeli de olsa aynısını amerika da yaptı. bu bir. özgürlük yalan, mahkeme yalan, şu yalan, bu yalan olmaz. belki de haklı oldugunuz konuyu bile savunamıyorsunuz, kimseye kızmayın!

huun demişki; "bulmak istedikten sonra herseyde sifre bulunur ." doğru söze ne denir ? +1 miydi ? [ Mesaj 07 Şubat 2006, Salı - 00:27 tarihinde, armra tarafından güncellenmiştir]

çok hoş bişi olmuş! tebareke yane ama bu alet denedi mi ? mesela menzili ne ? mühimmatı ne ? nasıl çalışıyo ? yoksa sadece süs mü ? ama gerçekten güzel bişi olmuş!

eh bea hala bekaretçiler var yani! ögh