Horrible Mesaj tarihi: Haziran 13, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 13, 2005 (biraz uzun bir şiir ama çok hoşuma gittiği için paylaşmak istedim...) Haziranda Ölmek Zor İşten çıktım Sokaktayım Elim yüzüm, üstüm başım gazete... Sokakta tank paleti Sokakta düdük sesi Sokakta tomson Sokağa çıkmak yasak... Sokaktayım Gece leylak ve tomurcuk kokuyor Yaralı bir şahin olmuş yüreğim Uy anam anam Haziranda ölmek zor... Havada tüy Havada kuş Havada kuş soluğu kokusu Hava leylak ve tomurcuk kokuyor Ne anlar acılardan güzel haziran Ne anlar güzel bahar Kopuk bir kol sokakta çırpınıp durur... Çalışmışım onbeş saat Tükenmişim onbeş saat Acıkmışım, yorulmuşum, uykusamışım Anama sövmüş patron Sıkmışım dişlerimi Islıkla söylemişim umutlarımı Susarak söylemişim Sıcak bir ev özlemişim Sıcak bir yemek Ve sıcacık bir yatakta unutturan öpücükler Çıkmışım bir kavgadan vurmuşum sokaklara Sokakta tank paleti Sokakta düdük sesi Sarı sarı yapraklarla birlikte sanki Dallarda insan iskeletleri... Asacaklar Aydemir'i Asacaklar Gürcan'ı Belki başkalarını Pis bir ota değmiş gibi sızlıyor genzim Dökülüyor etlerim, sarı yapraklar gibi... Asmak neyi kurtarır Sarı sarı yaprakları kuru dallara? Yolunmuş yaprakları, kırılmış dallarıyla ne anlatır bir ağaç Hani rüzgar, hani kuş Hani nerede rüzgarlı kuş sesleri... Asılmak değil sorun Asılmamak da değil Kimin kimi astığı Kimin kimi neden niçin astığı Budur işte asıl sorun? Sevdim gelin morunu Sevdim şiir morunu Moru sevdim tomurcukta Moru sevdim memede Ve öptüğüm dudakta Ama sevemedim, hayır İğrendim insanoğlunun Yağlı ipte sallanan morluğundan... Neden böyle acılıyım Neden böyle ağrılı Neden niçin bu sokaklar böyle boş Niçin neden bu evler böyle dolu Sokaklarla solur evler Sokaklarla atar nabzı kentlerin Sokaksız kent Kentsiz ülke Kahkahanın yanıbaşı gözyaşı... İşten çıktım Elim yüzüm, üstüm başım gazete Karanlıkta açan bir su gibi Vurdum kendimi caddelere Hava leylak ve tomurcuk kokusu Havada kör yoluna Havada suçsuz günahsız gitme korkusu Ah desem eriyecek demirleri bu korkuluğun Oh desem tutuşacak soluğum... Asmak neyi kurtarır, öldürmek neyi Yaşatmaktır önemlisi, güzel yaşatmak Abeceden geçirmek kıracın çekirgesini Ekmeksiz, yuvasız, hekimsiz bırakmamak... Ah yavrum, ah güzelim Canım benim, sevdiceğim, bir tanem Kısa sürdü bu yolculuk Neylersin ki sonu yok Gece leylak ve tomurcuk kokuyor Uy anam anam Haziranda ölmek zor... Nerdeyim ben, nerdeyim ben, nerdeyim Kimsiniz siz, kimsiniz siz, kimsiniz Ne söyler bu radyolar Gazeteler ne yazar Kim ölmüş uzaklarda Göçen kim dünyamızdan... Asmak neyi kurtarır, öldürmek neyi Yolunmuş yaprakları Ve kırılmış dallarıyla bir ağaç Söyler hangi güzelliği? Kökü burada yüreğimde Yaprakları uzaklarda bir çınar Islık çala çala göçtü bir çınar Göçtü memet diye diye Şafak vakti bir çınar Silkeledi kuşlarını, güneşlerini "Oğlu sana sesleniyorum, işitiyor musun memet, memet"... Gece leylak ve tomurcuk kokuyor Üstüm başım, elim yüzüm gazete Vurmuşum sokaklara Vurmuşum sokaklara Uy anam anam Haziranda ölmek zor... Bu acılar, bu ağrılar, bu yürek Neyi kimden esirgiyor bu buz gibi sokaklar Bu ağaçlar niçin böyle yapraksız Bu geceler niçin böyle insansız Bu insanlar niçin böyle yarınsız Bu niçinler niçin böyle yanıtsız... "Uyarına gelirse tepemde bir de çınar demişti on yıl önce" Demek ki on yıl sonra Demek ki sabah sabah Demek ki "manda gönü" Demek ki "şile bezi" Demek ki "yeşil biber" Bir de Memed'in yüzü Bir de güzel İstanbul Bir de "saman sarısı" Bir de özlem kırmızısı Demek ki göçtü usta Kaldı yürek sızısı geride kalanlara... Yıllar var ki ter içinde Taşıdım ben bu yükü Bıraktım acının alkışlarına 3 HAZİRAN 63'ü... Bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta Bir kırmızı gül dalı iğilmiş üstüne Yatıyor oralarda Bir eski gömütlükte yatıyor usta Bir kırmızı gül dalı iğilmiş üstüne Okşar yanan alnını Bir kırmızı gül dalı Nazım Usta nın... Gece leylak ve tomurcuk kokuyor Bir basın işçisiyim Elim yüzüm, üstüm başım gazete Geçsem de gölgesinden tankların tomsonların Şuramda bir çalıkuşu ötüyor Uy anam anam Haziranda ölmek zor... Hasan Hüseyin[signature][hline]Sleepwalker, 15 Ocak 2005 21:02 tarihinde demiş ki: dikkat ederseniz hayvanın midesine bakıyor ve ne kadar çok gaz var böyle diyor içinden ------------------------------------ ''ağlamak ruhun fiziksel dünyaya bir yansıması, bir boyut değiştirme çabasıdır...''
bedeviizz Mesaj tarihi: Haziran 13, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 13, 2005 ve Yorum bunu ne güzel söyler...
Patonojen Mesaj tarihi: Haziran 13, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 13, 2005 fazla yorgun fazla ezilmeyi kabullenen fazla duygusal fazla fazla ama hepimizden bir parça? tebrikler.[signature][hline]Emekli UO'cular Derneği Uye No : 00000000001 Chaos Tasarım
dunno Mesaj tarihi: Haziran 13, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 13, 2005 "çemberimde gül oya" da bu hafta cok işlemisler bu siiri..
Villians Mesaj tarihi: Haziran 13, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 13, 2005 Kelimelerin bir araya gelişi harika olmuş Bir çok şeyi anlatıyor mu diyim yoksa gözümüzün önüne mi seriyor....! sevdim
YagmurBulutu Mesaj tarihi: Haziran 13, 2005 Mesaj tarihi: Haziran 13, 2005 çemberimde gül oya da gördüm bu şiiri ve araştırdm saol çemberimde gül oya...
Öne çıkan mesajlar