Ninja Mesaj tarihi: Aralık 27, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 27, 2012 Hikayeyi biraz degistirdim; Soguk iyice hissedilir bir halde iken buna karsi hic tepki vermeden elindeki kolyeyi suya birakti kadin. Kolye yavas yavas karanlik suyun bogrune dogru giderken o da inceden inceye bir siritisla bunu seyrediyordu. Arkasinda onu sessizce izleyen cocuk buyuk bir haykirisla sordu sorusunu " Eda! Deniz kaybolduguna gore bana ne olacak?! " Kadin ardina dogru donup cocuga bir sure bakti. Cocuk ise ciril ciplak bir halde korku dolu gozlerle bakiyordu kadinin gozlerine. Ruzgar bir anda siddetini artirdiginda kadinin saci ayni sekilde ruzgarin avucunda bir uctan bir uca ucusuyordu. Kadin deri kiyafetinin ic cepkeninde duran kucuk silahi cikarip ciril ciplak olan cocuga dogrulttu. Cocuk anlamaz bir ifade ile kadina soru soran gozlerle bakmasini surduruyordu. Kadin silahi sikica kavrayip konusmaya basladi; " Evet sulfur soyunun son varisi Kage. Artik seni ne kimse koruyabilir nede ustunu gece ortebilir. Artik bir ademin son muhrunde soyun kuruyacak." bir anda tetige basti kadin. Ruzgarin ugultusunda kursunun sesi hafif bir inilti halinde kucuk cocugun bedenine saplanirken kadin ikinci hamlesi ile diger cepkenindeki civalarla orulu olan hancerini cocuga saplamisti. Cocugun gozleri yemyesil bir hale donerken bedenide bir beyaz kagit rengi almaya baslamisti. Cocuk fisiltili halde; " Neden Eda?! " diyebilmisti sadece ve ardindan oylece mavi bir alev seklinde topraga dustu. Bedenin mavi alev seklinde oylece yanisini izledi kadin ve ardindan sakagina dayadi silahi ve ruzgara dogru haykirdi; " Solomon sen yapamamistin! Ben yaptim!!!!" ve bedeni bir tetik hamlesi ile oylece yere yigildi. Ingiltere Londra 27/12/2012 Woodtavisrocktock Hastanesi Kadriyonel Biyoloji Departmani D-1 Blok Beyaz onlukleri icinde kadin doktor hastasinin o bombos bakan mavi gozlerine odakli sekilde sessizce yan masada duran ekrandaki cizelgeye goz gezdiriyordu. Hastasi orta yaslarda sayilabilecek ve normal bir vucuda sahip bir bedene sahip kisiydi. Yuzu ince ve oval sayilabilecek bir yapidaydi. Bunlari incelerken bir anda hasta olan adam oylece doktorun gozlerine bakarak su cumleyi sarfetti. " Sir bitti " Kadin doktor adama yaklasarak ; " Ne bitti? " derken adam kadinin kolunu tutup beni dinlemelisin vaktim kisitli ve beni cok iyi dinlemelisin hatta sesimi kaydetmelisin! " Kadin gayri ihtiyari android surum telefonunun ses kaydetme dugmesine basip adami dinlemeye koyuldu; 21 Kasim 2010 Saat 20:00 Ankara'da olaganca hizi ile kar yagisi tum yollari kapamis bir haldeydi bundan nasibini en cok alanda Mesa Bloklarinin gerisinde yeni ve eski villalarin kucak kucaga oldugu Batim sitesiydi. Sitede isiklarla aydinlatilan evlerin hemen on metre ilerisinde terk edilmis villada soluk bir yesil isik goze carpar haldeydi ve bu yesil isigi gozleyen iki mavi goz kipirtisiz bir siyah dodge un icinde oylece bakmaktaydi. Elindeki cep telefonunu kulagina goturup '' Ekip 12'ye haber verin kacagi bulduk '' dedikten sonra arabanin koltugunu geriye yatirip gozlerini kapadi. Izbe ve terk edilmis tavan arasinda oylece bir karalti bir defteri simsiki tutmus sekilde birseyler karalamaktaydi. ''Sevgili gunluk noktalama kullanmayi ogrenemedim hos ogretende bulamadim ama azmim var neyse bak dinle. Istanbul'un sicagindan bikmis olucam ki Ankara'ya yerlesmem an meselesi olmustu eski pusku isimi gorecek bir ev de buldugumda yuzumdeki gulumseyisi hic unutmuyorum bundan tam sanirim 5 saat onceydi nasilda guzel oturmus bu eski pusku evin tavan arasinda kendime ait yerleri gozden gecirirken birden kapinin acilmasi ile irkilmem bir olmustu. Iceri giren bir erkek ve bir kadin yoo yoo.. iceri giren bir erkek cocugu ve bir kiz cocugu.. Ah yine olmuyor tamam iceri girenler bir grup insandi iste hep bu yesil goruntu darligindan kaynaklaniyor kimin insan kimin hayvan oldugunu karistirir oldum. Neyse neyse diyorum hep neyse diyecegim yinede cunku bu turkceye bir turlu alisamadim daha onceleri Zimbabwe'nin Harere kentinde ne kadar da guzel konusuyorlardi ben susup isimi yapiyordum o Ingiliz efendilerine amaaan neyse simdi rahatim ne arayanim var ne soranim ama kim temizleyecek bu pisligi bu evden onuda dusunmem lazim bak ne diyordum evet evet bir grup insan girdi iceri oyleki cok ickiliydiler evet evet cok ickiliydiler murekepp bulamadigim icin bur kirmizi bulamaci kullaniyorum saolsun kiz pek bir comert cikti. Hangi kiz mi ? Yok benim kiz arkadasim yok hos kendimden birine daha rastlamadim bu topraklarda nefes alali. Neyse bu cocuklar toplandi asagida bir masanin basina keyiflenicek bazi maddeler cikardilar ve kahkahalarla gulmeye o kadar tiz cikiyor ki sesleri bir an goruntu kizillasti sonradan yine yesile donmesi ile bir rahat nefes aldim ve sonra en yapilmayacak seyi yaptilar gunluk diyorum ya hep bu hatayi yapiyorlar hah ne diyordum evet evet el ele verdiler oturdular masaya ah ah hep bu cahiliyet neyse onlarin sucu kimse beni suclayamaz ! Minerva yada Afrodit hepsi ayni hatanin sonucu dogan islerdi bence! Amaan neyse akil celdigim zamanlarda oldu dogrudur ama hep kendi hatalari bu sekilsiz oyunlari hep sinirimi bozdu ben ne yapayim.. Neyse neyse bak gunluk dinle iste oturdular oylece o muhur kiracak seyleri soylemeye basladilar inanirmisin nasil sinir oldum nasil sinir oldum anlatamam hizlica tavan arasindan sessizce asagi suzuldum ya suzuldum diyorum bunu yeni ogrendim nereden mi disaridaki bekcilerden bak nasil kullandigini anlamiyorum ama hareketi algilayabiliyorum ve suzuldum dogru kelime burada neyse! Neyse yi cok sevdim gunluk yazimi kolaylastiriyor. Iste muhru kirdiklari an bende fincan koymuslar ortaya onu parcaladim bunlar tabi bir korktu gormeliydin neyseki biraz uzak biliyormusun ses filan duyulmuyor ilk once evet evet erkek cocuklarindan basladim boyunlari kirmak mi dersin omuriliklerini sokmemmi tam animsamiyorum ama bir kizin irzina gecmis olabilirim ama tam hatirlamiyorum uyandigimda hah iste bu yanimda uyuyan kizla birlikte oldugumu hatirliyorum evet evet bu insan evladi ile cunku beni kizdiriyorlar gunluk hep muhru kiriyorlar bu da bana onu cezalandirma hakki taniyor degil mi ?!Bir dakika kapi acildi ?! '' -Piramit Yili Sir Evresi 2 ci gun- Soguktan buz tutmus Ankaranin sokaklarinda iki siluet hummali bir tartismanin gobeginde oylece dikilmis konusmaktaydilar.Iclerinden kisa boylu ve her tarafi siyah bir giysi ile kapli olani karsisindaki ondan daha uzun boylu ve takim elbiseli ama o elbisenin ahengini bozmaya cabalarcasina kafasindaki beyaz bereli olan adama birseyler anlatmakta idi.. ''Yaz bakalim gazeteci kardes.Ismim Sukuti Vesvese dir.Bundan tam tamina 24 yil once dunyaya gelmisim.Oyle yada boyle gelmisiz iste..Annemi bir gazoz kapaginda hani boluk porcuk cizikler olur ya!Hah!Annemi de oyle boluk porcuk hatirliyorum.Neyse baba desen zaten kari kiz,hovardalik ha onunla birlikte sarapci bir kitapsizin teki idi.Benide cok doverdi allahsiz!Okutmadi ee okutmayincada boyle bu durumlara kadar geldik.Sen diyeceksin ne var durumunda?Haklisin su an facamizi duzeltmis sayiliriz ama sonra ne olur bende bilmiyorum.Sonracigima yas oldu 7.Ee tabi yasitlar okula giderken bizde hayat okuluna devam ettik..Onceleri bakkaldan bir ulker dido calardim sonralari terfi ettik cokoprens calmaya basladim.Aha sonundada bakkalin canini caldik.Ee ne yapayim serefsiz anneme kufretmisti bende o an saplayivermistim kor kasar kesen bicagi bogrune..Polis abilerin elinde yermisin yemezmisin baya bir sopa yedik dogrusu hos komiser babacan adamdi tokat atmayip hortumla dovmustu..Sonralari hapishanelerde surttuk biraz..Ama ne surtmek hergun bir kavga bir gurultu..''o an buyuk bir vizildama sesinin son buldugu vakit uzun boylu adamin onundeki siluet in kafasindan buyuk bir kan huzmesi ustune sicramisti.Uzun boylu siluet etrafina bakindiginda yerde yatan siyahlar icinde adam disinda kimseler yoktu.Derin bir nefes alip elindeki kayit cihazini pardesusunun cebine koyduktan sonra o sokaktan gerisin geri uzaklasmaya baslamisti.Ankara nin bu izbe ve kimsenin girmeye cesaret bile edemeyecegi sokaklardan itinali sekilde siyrilip anayolun issiz bagrina dogru ilerlemeye devam ediyordu.Icinden soylenerek ''Hava baya sogudu..Hizla odama donmeliyim..''karsida isiklari sonuk halde duran gece mavisi polosuna binip anayolda hizla ilerlemeye basladi.Bir sure sonra Ankara nin daha sehirli sayilabilecek noktalarina varmaya baslamisti.Arabayi bir sure durdurdu ve etrafini iyice kolocan etti.Bu hareketi yillardir yapmiyordu.Bu tur yaniltma veyahut izlenme takip konulu planlari filmlerden ogrenmisti.Her nasilsa filmler ona bu tip ileri duzey paranoya taktikler ogutlemesede o bunlara riayet ederek senede bir kez uygulardi.Eski bir reno nun disinda kimse ardi sira gecmememisti o yolda.Hafifce Ankara nin ayazina siritip arabasina bindi ve sehrin gobegine dogru surmeye basladi arabasini.Buyuk ve hatiri sayilir eskilikte bir binanin onune geldiginde oylece durdu ve arabasindan indi.Burasi onun calistigi matbaahanenin yazi isleri hanesiydi.Eski kilitle tutturulmus kapiyi acti ve iceri dogru ilerlerkende bozuk floresanlarin hala yaptirilmamasina yine siritarak karsilik verir halde buyuk eski toz tutmus iki kollu kapiyi acti.Iceride sadece ortagi olarak ad ettigi Eda vardi.Eda ondan biraz daha kisa boylu ve sirin sayilabilecek bir bayandi.Sari saclari herzamanki gibi temiz ve orgulu ve uzerine giydigi bogazli kazagi ile ince yapisini ortaya cikarmaya bayilan bir havasi oldugunu gorenlere dusundurebilirdi.Kiz hafifce kafasini masanin ustundeki tomar kagitlarin arasindan kaldirip.. ''Bu seferde elde birsey yok deme ne olursun'' Kiza bakip hafifce siritip soze basladi.''Artik anlamaliyiz ulasamayacagiz..''Kiz bacak bacak ustune atarken yeni pofuduk cizmelerini gosterme cabasinda bir izlenim birakarak ''O halde Deniz e sen ilet artik nasil ve neden ulasamayacagimizi..''Deniz ismini her duydugunda yuzu biraz eksir ve karnina kramplar girerdi bu seferde ayni hislerle karsilasir halde kizin omzuna dokunarak ''Peki..Peki.. Eda..Nerede kendileri?''Kiz sevimli olmaya calisir bir yuz ifadesi ile ''Icerideki sicaktan bunalmis olmali ki su an balkonda oturuyor''Kizin suratina bakip gulumsedikten sonra eski kohne salonun sonundaki balkona dogru hizli adimlarla yurumeye basladi.Icindeki korku ona tanidikti.Ilk bu korkuyu hukuk fakultesi siralarinda konu basliklarini siralarken yasamisti ve simdi ayni korku onu ensesinden yakalamis balkona dogru ittirmekte idi..Balkonun kapisini yavasca acti; balkonun bir kosesinde sallanan sandalyenin ustunde orta yaslarda saclari geriye yatirilmis,gozlerinde hicbir duygu belirtisi olmayan bakisli,bir orta yasli adam oylece suratina bakiyordu.Adam ahenkli bir ses tonunda ''Evet Asil..Nedir ne degildir diye sormayacagim..Kisaca ve ozetle ne elde ettin?''Ismi ile hitap ettigini duydugunda islerin ciddiyeti yuzune Ankara ayazindan daha bir sert tokat patlatmisti adeta.Yutkunarak ''efendim son supheli ilede konusurken ayni sekilde isi bitirildi.''Adam derin bir nefes aldi ve gulumseyerek ''Ee o halde bu supheli surat nedir Asil? Tam tamina 100 kisi idiler ve 100 unu de temizledik..Daha ne?''Gozleri hafif kisildi ve agzindaki baklayi cikarmanin vakti gelmisti.''Bu adam digerlerinin aksine bir anidan ve annesinden bahsetti efendim.Oyle saniyorum ki Anne dedikleri birsey halen bu topraklarda.Ama gazoz kapagi ile neyi aciklamak veyahut anlatmak istedi anlamadim dogrusu.''Sandalyede oturan adam ayaga dogrulup belini esnetirken ''O halde haber ver cocuklara baksinlar bakalim su ses kayitina birde Kanada'ya haber salin onlarda bir baksin neymis bu anne ve gazoz kapagi hikayesi..''Asil kafasini hafifce egip balkondan ayrilip hizli adimlarla Edanin yanina dogru yurumeye basladi. Eda'nin yanina gelip yavasca kulagina egildi ve fisildamaya basladi ''Eda bizim eskimolara bir acelesinden faks cek kod yesil durumlari anladigini umuyorum.''Eda'nin yuzu sapsari bir renk alirken matbaadan oylece gerisin geri cikmisti.Artik evine gidip avukat karisinin yanina uzanip oylece hicbirsey dusunmeden gunun dogmasini bekleyeceginin umudu ile arabasina bindi.Sans bu ya radyoda ''Coldplay=Trouble'' calmakta idi..Arabasini calistirip hizla bombos yolda ilerlemeye basladi.Yollarin boslugu sanki arabasina biraz daha hiz veriyormuscasina iki katli ve ozel yaptirdigi sundurmalarin altindan gecerek guzel bir park ettikten sonra evini cepe cevrelemis citlerinin kapisini acip iceri yoneldi.Ruzgar veyahut ayaz denebilecek bir sogukluk yuzunde patlamaya dursun o elindeki anahtari coktan evin kapisindan iceri sokmustu.Kapidan girerken bir ani kirintisi gelivermisti gozunun onune bu hep olmazdi ama oldu mu da tadindan yenmezdi..Daha ozamanlar yeni yetme bir veletken babasindan nasil kacip kacip saklanip tepe oda dedikleri yerde bekledigini animsadi.Tekrar kendisine geldiginde hala kapinin onunde dikildigini gordu yavasca iceri yururken kendisinin o esikte yalniz olmadigini anladiginda karsisinda bir siluet ona oylece bakiyordu.Fisiltili bir tonda ''ne istiyorsun Gambaz?'' diyebilmisti.Fisiltili tonun ahengini bozmayacak sekilde ''Bak Asil size herseyi anlatiyorum ama benim yakamida zor birakacaga benziyorlar lutfen yardiminizi artirin aksi takdirde birgun desifre olmaktan korkuyorum..''Asil hafifce siritip konusmasina devam etti. ''Bak gambaz korktugun kim var soyle?Shugenja lar mi?Yoksa Yamagawa lar mi? Kimler? Hem sen nasil korkarsin? Hani siz korku bilmezdiniz?'' Siluetin yuzu hafifce karanlikta belirdi. Siluetin yuzu beyaz kesmis ve goz yuvalarinda damlaciklar birikmis halde oylece Asile bakti bir sure ve sozune kaldigi yerden devam etti. ''Asil duydum ki Kanada'ya haber salmissiniz...Bu nedemek oluyor iceride bir kostebek olmasa kim ne bilir bir kucuk adada onlarin islevsel amaclara basladigini?Kim ne bilebilir bir turlu unutturulan aynalari bulduklarini? Asil koruma istiyorum yoksa sirra kadem olurum ona gore...'' Asil siluetin blof yapmadigini anladiginda sessizce konusmasini surdurdu. ''Peki isik ile konusup sana gerekli artirici korumayi saglayacagim..Ama bir daha evimde bu tip meseleleri konusmak icin gelme.Cunku bu isler sir olarak basladi ve sir olarak devam etmeli...''Asil yavasca ardini donup gitmesini bekledi siluetin ve tamda dusundugu gibi siluet sessizce kapidan cikip gitti.Derin bir nefes alip ustundeki pardesuyu yavasca yere birakacakken telefonun titresimi tum vucudunu inletiyordu adeta.Telefonun ustundeki isimde ''Marry'' yazmakta idi.Asil bu ismi tam tamina dort sene once bir Londra resepsiyonunda tanimisti.O vakitler disislerinde bir meslek memuru iken..O donemlerde bazi egitimler icin Londra ya hariciye gorevi ile gidip geldigi siralarda yaninda olan arkadaslarinin zorlamasi ile Londra nin o meshur barlarindan bir tanesine icmeye gitmislerdi.Titresimin tekrar yaydigi sarsinti ile tekrar kendine geldiginde oylece telefona baka kaldi.Arayan Deniz di..O an yutkunup o yutkundugu tukuruk bir demir leblebi gibi bogazina dizilmisti.Bu saskinlik ve bir o kadar felc halini atlatmak istercesine telefonun dugmesine basip zoraki bir ''Efendim...'' Karsidan gelen ses tonu ciddi ve fisiltili bir tonda idi..Bu alisildigin disinda bir durum oldugunu anlatir bir isaretti.Fisiltili sesi pur dikkat sekilde dinliyordu. ''Asil dosdogru Olgunlar pasajina gideceksin..'' Asil denileni kah kufur ederek kah sinirden siritarak uygulamaya koyuldu.''Saatin kac oldugundan haberi varmi bu morugun!''soylenir bir sekilde issiz ve bombos soguk pasajin onunde arabasini durdurup hizla adimlarla denilen yere geldiginde karsisinda Eda nin siritan yuzunu gormesi onu biraz neselendirecekken ardinda karaltilar icinde Denizi gormesi bu neseyi derhal silmisti.Eda siritarak ''Terfiniz beyefendi''dedikten sonra bir siyah canta tutusturmustu Asil'in eline.Ardindan Deniz koluna girip yururken konusmaya basladi. ''Oda yi artik kapiyorlar Asil..Sende eski gorev yerine donuyorsun.Sakin nasil veyahut neden oldugunu sorma.Sadece arabana bin ve yeni yerinde mutlu olmaya calis..''Deniz arabasinin kapisini acti Asil huzunlu bir ifade ile Deniz'e ve Eda'ya bir kez bakip arabasina bindi.Arabasini hizla evine dogru surmeye basladi.Arada sirada dikiz aynasindan siyah cantayi suzup kufurler ederken gazi daha bir kokluyordu.Evine geldiginde pardesusunu hizla attiktan sonra salona karisinin yanina oylece kivrildi.Karisi kimbilir kacinci uykusunun rehabetinden olacakki kocasinin yaninda oldugunu bilmez bir sekilde bir koseye kivrilmis yatiyordu koskoca yatakta.Asil gozlerini kapayip hicbirsey dusunmemeye cabalarken konustugu adam gelmisti aklina..Daha bugun avladiklari o hainin yuzundeki ifade canlandi gozunun onunde sonra sanki kamera ile bir taraftan kendini izliyormuscasina bir kanalizasyon kapaginin yarim acik oldugunu gordu.Icinden siki bir kufur savurdu. ''O serefsiz demekki yalniz degildi..Lanet olsun..''Icindeki bu amansiz hirs bir sure sonra onu kafasinda planlar yapmaya zorluyordu.Icinden konusmayi surdurdu.''Sabah Eda'yi evinde yakalarim ve onunla beraber bir olay yerine gider bakariz bu ne idigu belirsiz duruma..Evet evet aynen boyle yapariz madem oda kapandi artik herseyi yapmakta ozgurum..''Asil sabah ezani ile ustunu basini toparlarken karisi hala uykunun kollarinda oylece yatiyordu.Siritip alnindan optukten sonra karisini soyle bir suzdu.Guzel kizil saclari sokaktan vuran sari isigin altinda daha bir goz alici ide ya o beyaz teni sutte bile bu kadar puruzsuz bir beyaz renk yoktu dogrusu diye dusunurken kurdugu plan tum duygusalligini alip onu kapinin onune koymustu bile.Arabasina bindi siyah canta hala oylece arabasindaydi.Siyah cantayi koltugun altina koyduktan sonra kontaga elini atarken bir an duraksadi.O an onunde cok oncelerden izledigi film karelerinden bir secme siralama ile basbasaydi.Her filmde bir kare hic degismez ayniydi.Kisinin isi biter ilisigi kesilir.Evine gider ve sonra arabasi havaya ucar..Siritip arabasindan indi ve arabasinin etrafinda bir tur attiktan sonra arabayi eni konu bir inceledi.Ama ne bomba ne bir duzene rastlamisti.Ama huylandigi sey kesin olurdu.Hep boyle olmustu hayati boyunca.Bu yuzdende hala hayattaydi.Sacini kasiyip hafifce gokyuzune bakti ve icinden ''Vay serefsiz Gambaz..Meger sendin o Kizil C dedikleri usta bombaci..Demekki ayni duzenekleri Eda ve Deniz beyefendiye de yaptin..Ama onlar basinin caresine bakar once su bombayi bulmaliyim''Dedigi anda elini hafifce camurluga koydugunda bombanin duzeneginide o an gormus oldu.Bomba filistin kilidi dedikleri bir duzenekle tekerin minveline baglanmis oylece durmakta idi.Arabanin hareket etmesinin yani sira alti tur daha dondukten sonra harekete gecmesi bu bombanin oldurecegi kisiye tanidigi sans olarak adlandirilabilirdi.Ama asil akrebin zehiri oyle bir musammaha gosterecek kadar alcak yurekli degildi.Araba hareket ettikten sonra duzenek harekete geciyor eger durursa kendi hazirladi filistin kilidi bosa dusup duzenegi tetikliyordu.Yani hem tez hem anti tezdi.Filistin kilidi denmesinin sebebi ise Israil askerlerinin jiplerine koyulmasinin nedeni sayilabilirdi.Bu usta isi de ancak egitimli bombacilar veyahut ozel sirketlerin tuttugu filistinli gocmenler yapabilirdi..''Asil hafifce siritip ''Ee Gambaz efendi demek Filistinlisin..Bilmeliydim..Neyse sonra hesaplasacagiz seninle..'' (devam edebilir_) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
incdarkness Mesaj tarihi: Aralık 28, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 28, 2012 okumadim ama guzel yazmissin Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
AthleT Mesaj tarihi: Aralık 29, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 29, 2012 kopuk hissettim ve türkçe harflerin olmaması zorlaştırdı. ortada kalmış gibi, devam etse güzel olur : ) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lord_Argos Mesaj tarihi: Ocak 1, 2013 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 1, 2013 Bende Sör Yeşil herhalde yeşil şövalye filan diye girdim. Türkçe haricinde herşeye benzemiş yazı sanki.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar