Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Öylesine bir aşağıya bir yukarı yürüdüm


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
Merhaba ben yeniden blogumu açtım bayadır yazmıyordum bu ara yazdım birşeyler belki okumak istersiniz. Şimdi bir tane var buraya da ekledim diğerlerini de vakit buldukça koyarım bir iki öykü şiir filan da var(daha bloga da koyamadım bir hafta içinde koyucam ama) .http://necostrophe.blogspot.com/

Öylesine bir aşağı bir yukarı yürüdüm
Saat altıyı geçerken kendimi evden dışarı attım sabahtan beri pinekliyordum evde daralmıştım yüzüme kuru kuru çarpan rüzgar, hoşuma gitmişti. Doğruca caddeye yöneldim yokuş aşağı caddeyi kesen sokaktan inerken kötü sokak çalgıcılarının bozuk akorlu sesi kulağıma geldi. Caddede yürüyen kötü müzikle uyum sorunu yaşamayan kadınlar geçiyordu yanımdan, bağıra bağıra hep bir ağızdan konuşuyorlar bu ses sert topuklularının kaldırımda çıkardığı sesle karışıyordu. Suratları anlamsız görünüyordu ve abartılı ve ucuz makyaj malzemeleri ile o gün defalarca boyanmışlardı, saçları sabahtan kalma fönlü, yağlanmıştı. Her şekilde tiksindirici ve rahatsız edici bir portre oluşturduklarını fark etmek güç olmadı.
Çok geçmeden birbirinin aynı birkaç grup işsiz bozuntusu erkek geçti yanımdan sert bakışlarla cesaretimi sınadılar, öyle sandılar veya sandık. Deri benzeri beli lastikli plastik ceketler giymiş, hepsi birkaç günlük keskin bir sakala sahipti, düşük omuzlar ve yüksek bakışlarla modalarını tamamlamışlardı. Sürekli geniz çekip küfür etmekten başka bir şey yapmazdı böyle tipler onlar için yürümek buydu. Onlar hakkında daha fazla düşünemedim gözüm karşıya geçen 3 kadına takıldı üçü de uzundu, en soldakinin güzel bir poposu vardı krem rengi yüksek belli pantolonu yakışmıştı, diğerlerine fazla dikkat edemedim ama caddede güzel duruyorlardı. Rafta güzel görünen Çin malı biblolar gibi belki belki de değil o sırada ilk ara sokağa döndükleri için buna karar vermem mümkün olmadı.
Saatime baktığımda yediye geliyordu cadde fark edemediğim bir hızda tenhalaşmıştı, kalabalık ama hareketsiz şehrimin alışkanlık yaptığı bir şeydi, pek yadırgamadım bende en yakın yoldan eve yöneldim hava kararmış gibiydi arkamda yarım saat kadar önce gördüğüm bir kız ve oğlan yürüyordu gidicekleri evdeki arkadaşlarını çekiştiriyorlardı. İlgi çekici değil ama samimi bir sohbetti kız arada kahkahayı basıyordu, onlara katılma fikrini düşündüm güzel olurdu birkaç bira boş ama sıcak sohbet birkaç apartman sonra kızın kıkırtıları uzaklaştı köşedeki apartmanlardan birine doğru dönmüş oldukları anlamam için arkamı dönüp bakmam gerekmedi.
Yeniden önüme odaklandığımda sokağıma gelmiştim bir apartman önümde hızlı adımlarla bir çift kolkola yürüyordu tahminen yirmilerinin sonlarında belki arabalarına belki sokağın sonundaki birkaç bardan birine yürüyorlardı. Nişanlı veya yeni evli olmaları büyük olasılıktı, örnek bir çift olarak gösterildiklerine neredeyse emindim. Kadın arkadan güzel görünüyordu, yürüyüşünde bir enerji vardı birden koşmaya başlayabilecek gibi. Nasıl tanıştıklarını gerçekten mutlu olup olmadıklarını düşündüm, kız sürekli telefonda birileriyle konuştu kısa konuşmalar belki de ona buna gününü rapor etti sıkıcı geçen ofis gününü, akşam sevgili eşiyle içeceği şarabı veya haftasonu yapmayı planladıklarını anlatıyordu. Adam modaya uygun ama vasat birtakım giymişti eşinin yanında ezildiğini tahmin ettim onun koluna mengene gibi geçirmişti kolunu saçının tepesi açılmıştı hergün saç ektirmeye ilişkin her gün Google da araştırma yapıyor olabilirdi. Yüzümde bir tebessüm gözümü onlardan ayırıp apartmanımın kapısına inen merdivenlerden patır patır koşturdum aşağıya…
Mesaj tarihi:
Hani olurda yaz erken gelirse


Kafamı dikmiş bakarken koyu bulutlardan salınan beyaz parçalarına
Belli belirsiz bir kar tanesi oldum
Bir aşağı bir yukarı sürüklendim çaresiz teslim olduğum rüzgârla
Bir an önce eriyip gitsem huzur içinde akar giderdim
Ama nerde o merhamet senin kollarında
Çakılıyorum ayaklar altındaki kaldırıma
Orda bana kendimi hatırlatan suratını görüyorum
Ezip geçiyorsun içim dışımda sere serpe kalıyorum orda
Bu defa kapılıyorum akıntıya sağımı solumu tanımaz olmuşum
Akıyorum paslı mazgallardan bulandığım pislikle
Unutmuş olduğumdan olsa gerek bir an suskunluğu
Kalmak da vardı diyorum ayakaltlarında
Hiç olmazsa sonum belli
Son yudumunda kalan damlanın derme çatma bir hayal kuruyorum
Hani olurda yaz erken gelirse diye
×
×
  • Yeni Oluştur...