Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Son Program (Matrix fanlarına)


Nebuch

Öne çıkan mesajlar

Son Program

Matrix' teki her program belli bir işe yarar. Bazıları işleri gereği özel bir yetenekle yazılırlar ve bu da onların diğerlerinden üstün olduklarını gösterir. Sözü edilen yetenekler çok çeşitlidir. Mermileri durdurabilme, görünmez olabilme, hava şartlarını kontrol edebilme bunlardan yalnızca birkaçı...
Fakat bir yetenek var ki, ancak ona sahip olan Seçilmiş'i yenebilir: Uçmak...
Uçmak Matrix'deki kod değişiminin en hızlı ve en güvenli halidir. Uçabilen bir program, Matrix'in belirlediği yerlere elektrik hızıyla ilerleyebilir. Uçmak bir ekstra değil, bir ihtiyaçtır.
Sadece bir program uçabilmiştir. Bu program önceleri Kahin tarafından yazılmış ve en önemliyi korumak için seçilmiştir. Kahin ona bir isim (etiket) yerleştirmemiştir.Program bir süre için görevini kusursuz yapmış ve tüm bağımsız programların korktuğu bir varlık olmuştur. Fakat program uçmanın getirdiği bir kibirle görevini bırakmış ve saklanmıştır.
İsimsiz, ne kadar kibirli olsa da yaratıcısına bir noktada bağlıdır. Bu yüzden görevini bırakmadan önce neredeyse kendisine benzeyen bir koruyucu yapmış ve Kahin ‘i açık hedef haline gelmekten kurtarmıştır. Yazdığı program tüm dövüş sanatlarını ve bu sanatları kullanarak analiz yapmayı bilen bir kod bütünlüğüdür ki aslında biz onu yakından tanıyoruz... Seraph, Matrix'de bulunan en kusursuz programdır...
*******************
Matrix'in altıncı versiyonu birçok açıdan ilkler içerir. Seçilmişin aşık olması, Seçilmiş karşıtının çoğalabilmesi, Zion'u yok etmeden barış yapılması ve İsimsiz'in yenilmesi...
İsimsiz bir dağda saklanırdı. Her versiyonda, o dağ bulunmaz bir kale olmuş ve yaşamı boyunca yenilmemiş olan İsimsiz'i barındırmıştı. İsimsiz uçabilir ve tüm dövüş programlarını kusursuz uygulayabilirdi. Kendine bir güven beslerdi ki bu güveni sadece bir dövüşünde yitirmişti. Son dövüşünde...
Matrix'in altıncı versiyonu onun için diğerlerinden pek farklı olmayan bir hayat veriyordu. Ta ki dağın üstündeki hava kararana kadar. Bu daha önce hiç olmamıştı, çünkü dağ gizli bir yerde bulunuyordu ve bu yerde hava kararamazdı. Bu yeri kendi programlamıştı ve eğer birisi hava kontrol programına sızmamışsa bu imkansızdı.
Bunu fark ettikten bir saat kadar sonra dağ programının dışında bir hareketlilik sezdi. Uçarak oraya ulaştı ve programın hemen dışındaki mekanda üç tane ajan gördü, ajan olduklarından emindi çünkü daha önce onlarla karşılaşmıştı.
-Neden geldiniz? Silinmek mi istiyorsunuz?
-Sadece bir konuda konuşacağız. Seni burada yenmemizin imkansız olduğunu biliyorsun.
-Beni başka bir yerde de yenmenizin imkansız olduğunu biliyorum, sistem bekçileri. Size ev sahipliği yapacağım, lütfen buyurun.
Daha sonra dağın zirvesindeki bir çay evinde...
-Demek benden yardım almak istiyor ha. Garip, Mimar'ın bu kadar çaresiz kaldığını hiç bilmezdim. Kendi programına yenilmiş bir program nasıl bu kadar ayrıntılı bir dünya yazdı, aklım almıyor.
-Öyleyse anlaştık.
-Beni nasıl ödüllendirecekmiş. Bu işi karşılıksız yapmam.
-Seni hayatınla ödüllendirecek.
-Ben zaten varım. Salaklar, beni aptal mı sandınız? Sizce ben karşılıksız iş yapacak birine benziyor muyum?
-Nedenini anlayacaksınız.
-Nedenini anlamak istemiyorum... Ama düşününce akla yatkın olabilir.
-Bizi koruyun biz de size Matrix'de güven içinde barınma olanağı sağlayalım.
-Bir sorum daha var. O'na ne oldu?
-Seraph mı?
-Evet.
-Silindi.
O sırada çay evinin kapısına iki kez vuruldu. İsimsiz bunun nasıl olduğunu anlayamadan kapı kırıldı. İçeri aynı ajanlar gibi giyinmiş biri girdi. Onun ne olduğunu biliyordu... İsimsiz;
-Sen!
-Nedense her program bunu söylüyor. Daha kolay bir şeyi tercih edin, mesela "teslim oluyorum" gibi.
-Seçilmiş'in karşıtı olarak senin gibi bir bekçi bozuntusunu mu seçtiler?
-Hakaret etmek kaçınılmazı değiştirmez, İsimsiz.
-Benim için her şey kaçınılmazdır. Çünkü ben kaçmak nedir bilmem. Neden buradasın? Sen de mi bana ihtiyaç duyuyorsun?
-Tam olarak sana değil. İsimsiz teslim ol. Yenileceğini zaten biliyorsun.
-Yüz yıldır sadece ne bildim, biliyor musun?
-...
-Galip olmak, hiçbir şeydir.
Bunu dedikten hemen sonra sırtındaki katana türü Japon kılıcını yavaşça kınından sıyırdı. Arkasına dönüp:
-Siz, üçünüz.
-Evet Koruyucu?
-Birer kılıç bulun; şu işi birlikte bitirelim.
-Anlaşıldı.
İsimsiz Smith'e doğru ilerledi ve tek hamlede onu kesti. Kan akmıyordu vücudundan, sadece kodlar fışkırdı ve Smith yok oldu. "Bu iş kolay olacak" diye düşündü, dövüş üstadı. Arkasından bir düzine geldi ve sonra bir düzine daha... çay evinin arkasındaki dövüş salonunda üç ajan, İsimsiz ve iki yüze yakın Smith saatlerce dövüştüler. Ajanlar teker teker Smith oldu. İsimsiz'e daha bir tanesi bile dokunamamıştı. Çok hızlı dövüşüyordu ve kılıcı havada şarkı söylercesine bağırırken, düşünüyordu: "Tüm dünyaya karşı bir tek ben mi kaldım? Kahini yok etmiş olamaz Mimar buna izin vermez, Seraph izin vermez. Onu görmeliyim."
Ardından havalandı. Dövüş salonun tavanını par
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

estel'e katılıyorum daha uğraşabilirdin yine de fena değil.
insanlar belki de zorla yorum yapmak istemiyorlardır.[signature][hline]Neden feminist olayım ki? Ben güzel bir kadınım. - Courtney Love
Chemical, 13 Ağustos 2004 22:00 tarihinde demiş ki:
ben çok terbiyesiz, yaramaz ve şımarık bir çocuğum. şimdiye kadar yaptıklarımdan dolayı bütün patilerden özür diler, büyüklerimin ellerimden öperim :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 2 ay sonra ...
×
  • Yeni Oluştur...