Joker Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Merkez Bankası'nın 2011'de kârı yüzde 599 artarak 8.5 milyar TL'yle tüm zamanların rekorunu kırdı. Merkez Banrası'nın kârının rekor kırmasında yüklü döviz satışı ve para basımı etkili oldu. http://www.ntvmsnbc.com/id/25339858 http://www.tumhaber.com.tr/fotograflar/1_5/1324987628_969155.jpg Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 merkez bankasının kar etmesi ne demek yahu bir de para basarak kar ediliyorsa demek ki merkez bankasının kar etmesi çok da iyi bişey değil anlamadım ben hehe Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Joker Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 para basımı aşırı değerlenen tl'nin değerini sabit tutmak için yapılıyor. döviz satışı ise 1.90+ lardan yabancılara dövizleri kakaladı milyar dolarlarca (özellikle bi kaç japon finansmana) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 para basımı borç kapamak için de yapılabilir bu durumda para değer kaybeder. dediğin gibi olduğunu söyleyen bir kaynak var mı keza avrupa krizde olmasına rağmen 1 senedir euro artışta. tabi sadece euroya bakıp bişeyler söylemek hatalı olabilir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Wispy Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Para basımı yalan da altın, döviz vs yatırımlarından kar elde edebilir herhalde. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
4Ever Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 şimdi bu artışı türkiye para kazanıyorda ondan artıyor diye düşünenler vardır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Seele Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 para basmak iyi bisi degil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Joker Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 tam nokta atış kaynak bulamadım. biraz araştırmak gerekebilir ama şu destekleyici haberleri buldum, said: 'Halbuki biz diyoruz ki 'hayır, Türkiye'de arz ve talep dengeli bir şekilde artıyor. Buradan gelen enflasyonist bir baskı yoktur. Türkiye'de aşırı hızlı borçlanma problemi vardır ve bizim aldığımız tedbirler burada işe yaramıştır'. Enflasyon nereden geldi o zaman diyorlar? Enflasyon döviz kurlarından geldi, TL'nin zayıflamasından geldi. Onun ilk yarısı biz yaptık, Ağustos'a kadar olan kısmını biz yaptık, isteyerek bilerek Ağustos'tan sonrasını da biz istemedik Avrupa borç krizi yol açtı, biz onu yumuşatmaya çalıştık. Sonuçta oradan istenmeyen bir enflasyonist etki geldi. Dolayısıyla biz hedefe daha yakın olacağımızı zannediyorduk ama Avrupa borç krizinden dolayı hedefin üzerinde olduk. Yarısına yakını kur hareketlerinden gelmektedir. Hizmet enflasyonunda temel enflasyon göstergelerinde onun dışında hiçbir sıkıntı görünmüyor. Aşırı ısınma halen yok. Bilakis iç talep talep oldukça yavaşlıyor, şu an itibariyle bütün göstergeler iç talepte ılımlı bir yavaşlama olduğunu gösteriyor.'' http://ekonomi.haberturk.com/finans-borsa/haber/703427-1-dolarin-1-tl-olmasini-biz-istemedik Bunu buldum daha net bir bilgi said: 2011 yılında burada arzu ettiğimiz her şey gerçekleşti. TL üzerindeki değer kazanma eğilimini bertaraf etmek istedik. Çünkü cari açığın büyüyeceğini önceden öngörüyorduk. Onu başardık http://www.sabah.com.tr/Ekonomi/2012/01/26/merkez-bankasi-hedefine-ulasti borç ödeme olayıda istesek borç kapanır tabiki ama bu seferde büyüme için gene kredi almamız gerekir. yani borcu çat diye kapatmak çok imkansız değil ama gereksiz. onun yerine parayı çevirmek ve büyüyerek borcun değerinin ufalmasını sağlamak daha mantıklı. tabi iktisadi bilgim sınırlı olduğu için üstün körü açıklayabiliyorum. iktisatçı arkadaşlar varsa daha net aydınlatabilir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Hala Türk lirasının çok değerlenmesi ile dolar ve euro'nun son bir sene içersinde baya artmış olmasını yan yana getiremiyorum. dediklerini kabul edersen, "türk lirası aşırı değer kazanıyodu, o kadar türk lirası bastık ki euro ve doların değeri arttı" gibi bişey çıkıyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Joker Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Ardeth said: Hala Türk lirasının çok değerlenmesi ile dolar ve euro'nun son bir sene içersinde baya artmış olmasını yan yana getiremiyorum. dediklerini kabul edersen, "türk lirası aşırı değer kazanıyodu, o kadar türk lirası bastık ki euro ve doların değeri arttı" gibi bişey çıkıyor. 2011 in ilk yarısında dediğin gibi tl'nin değeri olması gerekenden yüksekti ve mb para bastı hedef olarakta 1.75'i gösterdi. sonrasında dışarıda mb kontrolü kaybediyor havası yaratılarak kurun kontrolünü almak istediler 1.95 lere dayandı. ama mb durumun net farkında olduğu için 1.95-1.90 bandında çok yüksek döviz satışı gerçekleştirdi. kur 1.75 bandına gelince 1.95'ten alanların elinde patladı ve aradaki fark mb'da kar olarak kaldı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 valla dolar hakkında konuşmak için erken gibi duruyor grafiklerden. Yani ekonomiden çok anladığımdan değil ama 09/2011den beri 1.8 civarında osilasyon yapıyor gibi duruyor. Şimdi de o osilasyonun dibinde ama sabitleyebilirler mi 1.8de onu bilmiyorum tabi. eğer sabitlerlerse orda amaçlarına ulaşmış olurlar Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Joker Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Erdem Başçı bir süre daha bu performans'ı sergilerse nobel ödülünü alma ihtimali yüksek gözüküyor.. said: So, should Governor Erdem Basci start clearing a space on his mantle-piece for a Nobel prize? http://blogs.wsj.com/emergingeurope/2012/01/31/was-turkeys-central-bank-right/ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 yazı da daha erken diyor :p gerçi daha teknik analizlerle diyor benim söylediğim tırt şey üzerinden değil heh said: So, should Governor Erdem Basci start clearing a space on his mantle-piece for a Nobel prize? Not just yet. Turkey’s central bank policy–which has evolved through several incarnations but currently operates a flexible interest rate corridor that enables the bank to switch interest rates immediately to respond to market conditions–certainly looks considerably shrewder now than it did even one month ago. In December, investors were ruthlessly selling Turkish assets, forcing the bank to directly intervene several times in foreign currency markets to shore up the lira. But many analysts caution that the return of risk appetite is flattering Turkey’s economy, stressing that the imbalances that helped drive the broad selloff last year have not disappeared. Turkey’s mushrooming current-account deficit is set to improve, but remains elevated, around 10% of gross domestic product at the end of 2011. Considered to be the economy’s Achilles’ heel by many investors, it is still largely financed by speculative short-term investments, leaving the economy exposed to a sudden withdrawal of capital if sentiment turns negative. Inflation will remain high but the central bank has flagged that prices could remain elevated in the year. Meanwhile, the central bank’s increasingly complex economic policy is feeding investor fears that the economy, which grew at the pace of 8.2% on the year in the third quarter, could be headed for a hard landing. The contagion risk from the financial crisis in Europe–by far Turkey’s largest export market–appears to be moderating, but remains a clear danger. Combined, these weaknesses could still conspire to derail the central bank’s unorthodox policy, upending growth and forcing a hard landing if sentiment turns negative. Morgan Stanley said in a note late Monday that Turkey is one of the emerging markets most exposed to a reversal of capital flows if sentiment dips. With global confidence high, Turkey’s central bank is increasingly looking like it may have outsmarted the market but concerns over fundamentals, policy priorities and external risks mean it is too early to pop the champagne just yet. Ama tabi umarım tahminleri ve hamleleri tutar Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Joker said: Erdem Başçı bir süre daha bu performans'ı sergilerse nobel ödülünü alma ihtimali yüksek gözüküyor.. Bir de bu ne be yahu hehe. Ekonomi nobel ödüllerinin nasıl çalışmalara vs verildiğini biliyor musun? Ben bilmiyorum şahsen ama tek bir adamın yazdığı yazı üzerinden hemen olayı "alma ihtimali yüksek gözüküyor"a çevirmiş olman süper olmuş. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
bourbon Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Joker said: Ardeth said: Hala Türk lirasının çok değerlenmesi ile dolar ve euro'nun son bir sene içersinde baya artmış olmasını yan yana getiremiyorum. dediklerini kabul edersen, "türk lirası aşırı değer kazanıyodu, o kadar türk lirası bastık ki euro ve doların değeri arttı" gibi bişey çıkıyor. 2011 in ilk yarısında dediğin gibi tl'nin değeri olması gerekenden yüksekti ve mb para bastı hedef olarakta 1.75'i gösterdi. sonrasında dışarıda mb kontrolü kaybediyor havası yaratılarak kurun kontrolünü almak istediler 1.95 lere dayandı. ama mb durumun net farkında olduğu için 1.95-1.90 bandında çok yüksek döviz satışı gerçekleştirdi. kur 1.75 bandına gelince 1.95'ten alanların elinde patladı ve aradaki fark mb'da kar olarak kaldı. Türk lirası son zamanlarda değer kaybetti kazanmadı.Zaten dikkat edin dolar 1.9 a çıktığında fln ihracat rekorları kırılmaya başladı.Ama tabi Tr herzman ithalata daha fazla bağlı olduğu için tl nin değer kaybetmesi en çok cari açığı etkilerdi ki oyuzdende merkez bankası müdahale etti.Trnin güçlü kalması ithalat/ihracat dengesi için çok önemli yoksa cari açık tavan yapar ki şuan türkiyenin nin en büyük sorunu olarak gözüküyor not artımı vs herşey ona bağlı. Ayrıca merkez bankasının karı hiç bir anlam ifade etmiyor ki.Adamların yapmak istediği(daha doğrusu hükümetin) government spendingi kısmadan cari açığı kısmak ki harcamalar yüksek kaldığı sürece iç talebi kısmak zorlaşıyor.İç talebi kısmak için de merkez bankasının şuan kadar tek yaptığı bankların reserve requierementlerını yüksek tutmak oldu. Türk lirasının ne çok değer kaybetmesi işlerine geliyor nede çok değer kazanması oyuzden belli bi bandta tutmaya çalışıyorlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Joker Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 okuduğumuzu doğru anlayalım. ben "değer kazandı" demedim, "olması gereken değerin üstündeydi" dedim ve 2011'in ilk yarısında olması gerektiği değere (E. Başçıya göre) 1.75'e çekti.(para basarak) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
bourbon Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 ben onu senin yazdıklarına hitaben değilde genel olarak yazdım kusura bakma yanlış anlaşılmış.Yalnız benim anlamadığım konu merkez bankası para bassaydı tl değer kazanmaz kaybederdi.Birde para bastıkları haberlerine ben hiç rastlamadım döviz satarak müdahale ettiler takip ettiğim kadarıyla. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Zep Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 senin dediğine göre para basınca tlnin değeri artmış oluyor ama 1.9dan 1.75 e gerileyerek kur. ayrıca döviz alım satım ihaleleriyle daha çok kura müdahale etti benim bildiğim para basarak değilde.yüklü miktarda tahvil alımı yaptıda bizim mi haberimiz yok? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Joker Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 benim anladığım kadarı ile para basmak fiziki para basmak manasına gelmiyor. piyasaya sürülen likidite olarak algılanmalı. bu şekilde paranın piyasaya verilmesinin çeşitli yolları var, said: a. TL karsılığı net döviz alıs/satıs islemleri, b. Ödenen/tahsil edilen faizler, cari harcamalar, c. İhracat reeskont kredileri (TL olarak kullandırılıp döviz olarak tahsil edilmektedir), 20 d. Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) alım/satım islemleri. iii) Hazine’nin piyasa ile gerçeklestirdiği TL karsılığı islemler, a. Merkez Bankası’na yapılan itfalar hariç net TL cinsi DİBS itfa-ihraç farkı, b. Faiz dısı fazla/açık giris/çıkısları, c. Özellestirme ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kaynaklı TL transferleri ile diğer kamu islemleri. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
bourbon Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Ardeth said: Joker said: Erdem Başçı bir süre daha bu performans'ı sergilerse nobel ödülünü alma ihtimali yüksek gözüküyor.. Bir de bu ne be yahu hehe. Ekonomi nobel ödüllerinin nasıl çalışmalara vs verildiğini biliyor musun? Ben bilmiyorum şahsen ama tek bir adamın yazdığı yazı üzerinden hemen olayı "alma ihtimali yüksek gözüküyor"a çevirmiş olman süper olmuş. haha çalışmalar fln değilde böyle bişey olursa egemen bağış basics in macroeconomics dersini iyi çalışmıs olmasından dolayı almış olur Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Zep Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 bir de bu döviz alım satım ihaleleri her merkez bankasının zaten düzenli olarak yaptığı müdahaleler. merkez bankasını farklı olarak yaptığı şey faiz koridoru uygulmasıydı yani özetle piyasa faizlerini sabit tutmak yerine arz ve talebe göre biraz değişkenlik göstermesine izin verdi. anladığım kadarıyla biraz riskli bir uygulama ancak, yüklü bir para çıkışı olması durumunda faizler çok fazla değişkenlik gösterebilceği için.tam anlamış değilim bende koridorun tam olarak nasıl uygulandığının. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Zep Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Joker said: benim anladığım kadarı ile para basmak fiziki para basmak manasına gelmiyor. piyasaya sürülen likidite olarak algılanmalı. bu şekilde paranın piyasaya verilmesinin çeşitli yolları var, said: a. TL karsılığı net döviz alıs/satıs islemleri, b. Ödenen/tahsil edilen faizler, cari harcamalar, c. İhracat reeskont kredileri (TL olarak kullandırılıp döviz olarak tahsil edilmektedir), 20 d. Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) alım/satım islemleri. iii) Hazine’nin piyasa ile gerçeklestirdiği TL karsılığı islemler, a. Merkez Bankası’na yapılan itfalar hariç net TL cinsi DİBS itfa-ihraç farkı, b. Faiz dısı fazla/açık giris/çıkısları, c. Özellestirme ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kaynaklı TL transferleri ile diğer kamu islemleri. para basmak fiziki anlamda para basmak demek değil tabi ki ama ne yolla olursa olsun bunu sonuçu türk lirasınını değer kazanaması olamaz senin dediğin gibi 1.9 dan 1.75 gerileyerek.tam tersi olması gerekiyor yani dolar satıp tl alarak yada piyasa faizini artırarak tl'ye talebi artırarak yani gene dolaylı olarak milletin döviz satıp tl'ye dönemsini sağlayarak. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Masquerade Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 2 sayfadır çözememişsiniz sonra iktisat işletme çok kolay, gerçek üniversite bu degil! :( Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Zep Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 o karın da büyük kısmı tabi döviz alım satımdandır bence doğal olarak yüksetten satıp sonra tekrar düşük kurdan satın alarak. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 13, 2012 Masquerade said: 2 sayfadır çözememişsiniz sonra iktisat işletme çok kolay, gerçek üniversite bu degil! :( iktisat değil işletme kolay Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar