Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

felsefe yapmak bilime girermi


kamyoncu

Öne çıkan mesajlar

insanlar bilime girmez diyolar ama ben aristotelesin yaptigi siniflandirman1n bilime çok katkisi bulunuyor belki onlari bilim adami kimligi altinda yapt1 ama okudugum bi kitapta (sophia n1n dünyasi) bu konudan çok bahsediliyoki bu kitap felsefi bi kitapt1r[signature][hline]ölüceksin, seni hat1rlayanlar ölcek, sonra kimse seni hat1rlam1ycak. ama üzülme hiçbirini tan1m1yorsun zaten
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

felsefe bilime girmez şimdi felsefenin yapısı farklıdır bilimin yapısı farkladır. Felsefede bazı konular bilime girebilir ama senin dediğin bir bütün olarak felsefe bilime girmez arada çok büyük bir fark var.[signature][hline]Msn : [email protected]

[spo1=Gandalf Balrog Geyiği Okumak için Tıkla]- yuuu şaaaal naaat paaaaaasss!
- rahat ol canım gitti çocuklar bizbizeyiz...
- yuuu.. ha... hmm... ee naber aslan? dipte değişiklik var mı?
- yok be baba bildiğin gibi... biraz ateş biraz karanlık hiç bi numara yok... karıya kıza hasret kaldık aşşağıda...
- sorma be bize de istarisin dediler sonsuz kudret dediler ama yaş oldu üçbin... ötmüyor artık kuş...[/spo]

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sosyal bilimler derler ya felsefeye , sosyolojiye falan.
fakat sosyal olan hiç bir şey bence bilme girmemeli.

çünkü bilim öngörü yapabilmeyi sağlayan birşeydir. Kimyanın, fiziğin kuralları vardır. Bunlarla öngörü yaparsın, olacakları tahmin edersin. Fakat Felsefe, sosyoloji, politika, ekonomi bu tarz sosyal bilimler , insanlara bağlı olduğu için asla öngörülemez şeylerdir. Bu yüzden bilim diildir.[signature][hline]Fear.. Fear attracts the fearful
The Strong. The Weak. The Innocent.
The Corrupt.

Fear.. Fear is my Ally!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

peki bunlar1 bilim adi altinda toplamiycaksan ne altinda topliycaksin bence sosyal bilimler bilimdir insanlara bagl1 dedigin insan beyninden ötürü kaynaklanan farki durumlar diosun ama ne demisler aklin yolu bir bazi seylerin dogruluguda tart1s1lmaz.[signature][hline]ölüceksin, seni hat1rlayanlar ölcek, sonra kimse seni hat1rlam1ycak. ama üzülme hiçbirini tan1m1yorsun zaten
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

felsefe kendi başına bir gruptur zaten.[signature][hline]Msn : [email protected]

[spo1=Gandalf Balrog Geyiği Okumak için Tıkla]- yuuu şaaaal naaat paaaaaasss!
- rahat ol canım gitti çocuklar bizbizeyiz...
- yuuu.. ha... hmm... ee naber aslan? dipte değişiklik var mı?
- yok be baba bildiğin gibi... biraz ateş biraz karanlık hiç bi numara yok... karıya kıza hasret kaldık aşşağıda...
- sorma be bize de istarisin dediler sonsuz kudret dediler ama yaş oldu üçbin... ötmüyor artık kuş...[/spo]

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya bak şu an felsefe yapiosun mesela :)
bu konuda kimse kesin bir doğruya ulaşamadı yüz yıllardır bunu tartışıyor felseficiler. Felsefeyi bilimden ayıran şey nedir falna filan die.

Bilim sana pratikte de yarar sağlar, Sen theorini pratiğe döküp bir icat yaparsın örnek olarak. Bu sana bi yarar sağlar eder. Fakat felsefe sadece düşüncede kalır. Soyuttur. Yorumunu yaparsın ortaya nesnel birşey getiremessin.[signature][hline]Fear.. Fear attracts the fearful
The Strong. The Weak. The Innocent.
The Corrupt.

Fear.. Fear is my Ally!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya işte burda" bilim nedir?" "bilim ne işe yarar?" gibi sorular akla geliyor. Sosyoloji, sonuçta toplumu, insanın yaşayışını, davranışlarını en detaylı şekilde inceleyen bir dal. Hatta bilim :) ama işte neden bilim onu ben açıklayamıcam. Bana göre bilim yukarda açıkladığım gibi.[signature][hline]Fear.. Fear attracts the fearful
The Strong. The Weak. The Innocent.
The Corrupt.

Fear.. Fear is my Ally!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

kendi dusuncelerim ve bilgim cercevesinde:

bilim bazi olgulari kanitlamaya dayali calisma yada bu calismalar sonucu elde edilen bilgidir.
felsefe ise yasamin anlami, iyilik kotuluk, nedenleri vesaire, yani genel olarak insan beyninin urettigi seylerdir. metafiziksel bile denebilir aslinda, dolayisiyla kanitlanilabilir pek bir yani yoktur zira bu gibi seylere her insanin reaksiyonu farklidir.
bu sekilde bakarsak felsefeye bilim dalidir diyemeyiz.

yanliz
bilimsel anlamda kanit nedir?
herhangi birseyin 99.9% gibi yuksek bir yuzdeyle olacagina karsi yapilan genellemedir. 100% olamaz cunku hicbirsey kesin degildir.
bu sekilde de bakarsak cok istersen koyabiliriz felsefe'yi bilimin alt kategorisine.

ama tekrar soyluyorum bunlar benim dusuncelerim, "hoyt asas, bu boyle degil!" diye cikarsaniz cok kizarim.[signature][hline]Thus spoke Zarathustra.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bilim

Evrenin ya da olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneysel yöntemlere ve gerçekliğe dayanarak yasalar çıkarmaya çalışan düzenli bilgi.
Genel geçerlik ve kesinlik nitelikleri gösteren yöntemli ve dizgesel bilgi.
Belli bir konuyu bilme isteğinden yola çıkan, belli bir ereğe yönelen bir bilgi edinme ve yöntemli araştırma süreci.

Bilim ile uğraşan bir kişinin bu tanımları yeterli bulmayacağını söylemeye gerek yoktur. Bu nedenle, bilimin eksiksiz bir tanımını yapmaya kalkışmak yerine, onu açıklamaya çalışmak daha doğru olacaktır.

İnsan doğaya egemen olmak ister!

Derler ki insanoğlu varoluşundan beri doğayı bilmek, doğaya egemen olmak istemiştir. Bu nedenle, insan varoluşundan beri doğayla savaşmaktadır. Son zamanlarda, bu görüşün tersi ortaya atılmıştır: İnsan doğayla barış içinde yaşama çabası içindedir. Bence bu iki görüş birbirlerine denktir. Bazı politikacıların dediği gibi, sürekli barış için, sürekli savaşa hazır olmak gerekir.

Gök gürlemesi, şimşek çakması, ayın ya da güneşin tutulması, hastalıklar, afetler, vb. doğa olayları bazan onun merakını çekmiş, bazan onu korkutmuştur.

Öte yandan, bu olgu, insanı, doğadan korkusunu yenmeye ve merakını gidermeye zorlamıştır. Korkuyu yenebilmenin ya da merakı gidermenin tek yolunun, onu yaratan doğa olayını bilmek ve ona egemen olmak olduğunu, insan, önünde sonunda anlamıştır. Peki, insanoğlunun doğayla giriştiği amansız savaşın tek nedeni bu mudur? Başka bir deyişle, bilimi yaratan güdü, insanoğlunun gereksinimleri midir?

Elbette korku ve merakın yanında başka nedenler de vardır. İnsanın (toplumun) egemen olma isteği, beğenilme isteği, daha rahat yaşama isteği, üstün olma isteği vb. nedenler bilgi üretimini sağlayan başka etmenler arasında sayılabilir. İnsanın korkusu, merakı ve istekleri hiç bitmeden sürüp gidecektir. Öyleyse, insanın doğayla savaşı (barışma çabası) ve dolayısıyla bilgi üretimi de durmaksızın sürecektir.

Bilim neyle uğraşır?

Bilimin asıl uğraşı alanı doğa olaylarıdır. Burada doğa olaylarını en genel kapsamıyla algılıyoruz. Yalnızca fiziksel olguları değil, sosyolojik, psikolojik, ekonomik, kültürel vb. bilgi alanlarının hepsi doğa olaylarıdır. Özetle, insanla ve çevresiyle ilgili olan her olgu bir doğa olayıdır. İnsanoğlu, bu olguları bilmek ve kendi yararına yönlendirmek için varoluşundan beri tükenmez bir tutkuyla ve sabırla uğraşmaktadır.

Başka canlıların yapamadığını varsaydığımız bu işi, insanoğlu aklıyla yapmaktadır.

Bilimin gücü

Bilim, yüzyıllar süren bilimsel bilgi üretme sürecinde kendi niteliğini, geleneklerini ve standartlarını koymuştur. Bu süreçte, çağdaş bilimin dört önemli niteliği oluşmuştur:

Çeşitlilik, süreklilik, yenilik ve ayıklanma.

> Şimdi bunları kısaca açıklamaya çalışalım.

Çeşitlilik

Bilimsel çalışma hiç kimsenin tekelinde değildir, hiç kimsenin iznine bağlı değildir. Bilim herkese açıktır. İsteyen her kişi ya da kurum bilimsel çalışma yapabilir. Dil, din, ırk, ülke tanımaz. Böyle olduğu için, ilgilendiği konular çeşitlidir; bu konulara sınır konulamaz. Hatta, bu konular sayılamaz, sınıflandırılamaz.

Süreklilik

Bilimsel bilgi üretme süreci hiçbir zaman durmaz. Kırallar, imparatorlar ve hatta dinler yasaklamış olsalar bile, bilgi üretimi hiç durmamıştır; bundan sonra da durmayacaktır.

Bir evrim süreci içinde her gün yeni bilimsel bilgiler, yeni bilim alanları ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla, bilime, herhangi bir anda tekniğin verdiği en iyi imkanlarla gözlenebilen, denenebilen ya da var olan bilgilere dayalı olarak usavurma kurallarıyla geçerliği kanıtlanan yeni bilgiler eklenir.

Ayıklanma

Bilimsel bilginin geçerliği ve kesinliği her an, isteyen herkes tarafından denetlenebilir. Bu denetim sürecinde, yanlış olduğu anlaşılan bilgiler kendiliğinden ayıklanır; yerine yenisi konulur.

Bu noktada şu soru akla gelecektir. Sürekli yenilenme ve ayıklanma süreci içinde olan bilimsel bilginin doğruluğu, evrenselliği savunulabilir mi? Bu sorunun yanıtını verebilmek için, bilimsel bilginin nasıl üretildiğine bakmamız gerekecektir. Sanıldığının aksine, bilimsel bilgi üretme yolları çok sayıda değildir; yalnızca iki yöntem vardır. Bu yöntemler başka bir yazının konusu olacaktır.

[Bu mesaj somebody tarafından 28 Eylül 2004 23:03 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

felsefe yapmakla bilim arasında neden sonuç ilişkisi, vardır.. insanlar felsefe yaparak bilime ulaşmışlardır .. buna dayanaraktan bilim felsefeden doomuştur diebilirim ki ööledir.. bi fizik bi kimya bi matematik ve mantık.. zaman içerisinde teker teker felsefeden kopmuşlardır .. bunun nedenide araştırılcak konuların zamanla cok büyük artış göstermesidir.. sonuçta felsefe yapmak bilime kesinlikle girmez..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

FELSEFE NEDİR ?
Felsefenin amacı sistematik bir dünya görüşüdür. Diğer alanlar belirli konuları inceler. Felsefe herşeyin nasıl biraraya geldiğini sorgular. Bedenler hakkında bir şeyler öğrenmek için fizik veya biyoloji dersi alırsınız. Zihinler hakkında bir şeyler öğrenmek için psikoloji okursunuz. Ama beden-zihin ilişkisini anlamak için akıl felsefesine gereksinim vardır. Benzer şekilde, iktisat, siyaset bilimi ve sanat değişik değerleri (sırasıyla refah, adalet ve güzelliği) inceler. Ama ahlak felsefecileri ve estetikçiler bu değerlere soyut olarak ve aralarındaki ilişkileri irdeleyerek bakarlar. Felsefecilerin günlük çalışmalarında paradokslar kilit rol oynar.


Princeton Üniversitesi'nin ünlü biyoetikçisi Peter Singer'in görüşleri kamuoyunda daima ciddi tartışmalar yaratmaktadır.


Felsefeciler bu zıtlıkları hem severler hem de nefret ederler. İşte ünlü bir paradoks ("Yığın Paradoksu"):

Bir kum tanesi bir kum yığını değildir. Eğer bir şey bir kum yığını değilse, bir kum tanesi eklemek (veya çıkarmak) onu bir kum yığını haline getirmez. Ama o zaman hiç bir şey bir yığın olamaz. Çünkü, bir tek kum tanesi ile işe başlayıp birer birer kum taneleri ekleyerek hiç bir zaman bir kum yığını oluşturamayız. Sonuç olarak kum yığınları yoktur ve yığın düşüncesi tutarsızdır.

NEYİN FELSEFESİ?
Dinin, dilin, siyasetin, hukuğun, iktisatın, biyolojinin, aklın, fiziğin, matematiğin, psikolojinin, sanatın, müziğin, tıbbın, edebiyatın, tarihin, teknolojinin, eğitimin, … felsefesi yapılabilir.

ANALİTİK FELSEFE
"Analitik felsefe" (analytical philosophy) terimi, 20. yüzyılın büyük bir bölümünde Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda'da yaygın olan bir felsefe yapma stilini betimler. Bu stil, anlaşılabilirliğe büyük önem verir ve genel olarak felsefenin işlevini fen, beşeri bilimler, siyaset ve günlük yaşama dair temel kavramların açıklığa kavuşturulması olarak kabul eder.


Siyasal felsefenin günümüzdeki en önemli temsilcisi olan John Rawls, 24 Kasım 2002'de 81 yaşında öldü. Harvard'dan emekli olan Rawls, A Theory of Justice adlı kitabıyla iz bıraktı.

KIT'A FELSEFESİ
Analitik felsefe sık sık "kıt'a felsefesi" (continental philosophy) ile karşılaştırılır. Kıt'a felsefesi Fransa, Almanya, İspanya, İtalya ve diğer bazı Avrupa ülkelerinde daha yaygındır.

Bertrand Russell ve G.E. Moore, "analitik felsefe" ile F.H. Bradley'in idealist felsefesini reddetmek üzere başlattıkları çalışmaları kastederler. Moore, felsefeyi kavramların analizi olarak görmüştür. Analitik felsefe, Moore ve Russell'ın yaklaşımlarına ek olarak mantıksal pozitivist akım ve Amerikan pragmatizm'inin bazı öğelerinden etkilenmiştir.


Princeton Üniversitesi'nden 1997-98'de emekli olan Saul Kripke, Naming and Necessity adlı kitabıyla dil felsefesine katkılar yapmıştır.


Günümüzde analitik ve kıt'a felsefelerini ayıran kesin sınırlar yoktur. Avrupa'da bir yığın analitik felsefeci ve İngilizce konuşulan ülkelerde bir çok kıt'a felsefecisi vardır. Gerek analitik gerekse kıt'a felsefecileri, Sokrat, Eflatun ve Aristo'dan Hume, Kant, Hegel, Marx, Mill, Frege, Husserl, James ve Dewey'e dek bir çok büyük felsefeciden esinlenmeyi sürdürmektedirler.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

felsefe bilim değildir
bütün bilimler felsefeden çıkmıştır[signature][hline]Bornozlu Canavar

Chemical, 13 Ağustos 2004 22:00 tarihinde demiş ki
Ben çok terbiyesiz, yaramaz ve şımarık bir çocuğum. Şimdiye kadar yaptıklarımdan dolayı bütün patilerden özür diler, büyüklerimin ellerimden öperim
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
lord_elvyn, 28 Eylül 2004 23:16 tarihinde demiş ki:
sophienin dunyası bir tavşan bakım kitabıdır, takmayın kafaya...

kesinlikle (ocean's eleven da brad pitt in exactly si burada kullandığım :) )[signature][hline]MSN = [email protected]
Elan Realms - A tale that goes on
Ealos Tsaark, A Freedom Fighter from Eclipse.

Umut, uyanık adamın düşüdür - Aristothales
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Felsefe bilim midir diyerek bir soru soran kişinin felsefe ile ilgili hiç alakası olmadığı önermesini yapmak Mantıksal olarak 1 değeri ile ifade edilir.
*!Felsefe yapar* *!kimsenin anlamasınız beklemez *
The Sophist Sheref[signature][hline]| Mail | Lominadze | ME |
| News | Sheref| Msn |

[Bu mesaj sheref tarafından 28 Eylül 2004 23:51 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Basitçe anlatırsak...
Felsefe armut, bilim elmadır. Birbirlerine benzemeyen ama bir şekilde birbirlerini de açıklayan iki sistemdir bunlar. Bilim felsefesi vardır mesela, bilimi açıklayan ama felsefe bilim değildir.
Aristoteles ve karındaşları bilim de yapmışlardır felsefe de, ama bilimi felsefeyle açıklama veya tam tersini yapma denemeleri genelde saçmalıklarla sonuçlanmıştır. Zaten tüm işlerini kölelere yaptırırken bütün gün yiyip içip tuvalete giderken düşünen bu kardeşleri, zamanlarının çok ötesinde olsalar da, şahsen düşünce konusunda baz almamak lazım.[signature][hline]Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

negatif bilim ve posizitif bilim diye ıkı sey varıdr.

Pozitif kanıtlara ve gercege dayanan bilimdir: kimya fizik bioloji cart curt

Negatif insanların urettıgı kavramlara varsayımlara dayanır: matematik felsefe cart curt


Bana sorarsaniz, felsefe bilim degılıdr gereksız bırseydır. Insnaların dusuncelerını onem kazandırma tutkusunun urunudur, Bır topluluga katılma bır topluluk sahıbı olma guc edınme ıstegının ürünüdür felsefe. Dusuncelerımızı acıklamak ıcın felsefı ongörülere terımlere ıhtıyacımız yoktur.[signature][hline]Cuce iste bildigin cuce
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

cüceler için felsefe önemsizdir tabi :)

felsefe gereksiz diemsssin. Sonuçta bütün bilimler felsefeden doğmuştur. Ve hala felsefenin sorduğu soruları temel alır.[signature][hline]Fear.. Fear attracts the fearful
The Strong. The Weak. The Innocent.
The Corrupt.

Fear.. Fear is my Ally!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
  • Yeni Oluştur...