AthleT Mesaj tarihi: Nisan 21, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 21, 2011 Çaldın be saksağan / Düşlerimi çaldın! Yok yok kumru yumurtasıydı çaldığı. Bizi çaldın gittin. ... Yahu sığmaz senin hayallerin bir saksağanın gagasına! Ben saksağana aşık olmuşum. Uçamazsın yapma! Evcilleştirecektim, sonra konuşacaktık onunla. Tut şu düşlerimi geliyorum dedim, geldiğimde yoktu. Ama anlamalıydım avlanmasının her mevsim serbest oluşundan! Ben evcilleşsin istedim, O düşlerimi evcilleştirdi. Ben sevsin istedim, O doğmamış çocuğumu yedi! ||| Neyi korkuyorsun ki? Camı açık bırakmışım! Peh! Gitti işte bunun camla alakası yok ben canı açık bırakmışım o da gidebildiği kadar gitmiş. Bağlamaycaksın hayallerini kanatlı olan bir şeye, uçup gittiği zaman düşlerine tutunup kalıyorsun işte. Koruma onu bana. Salak saçma konuşup bir gidişi kutsal kılmaya çalışma. Bahanesi olamaz hiçbir gidişin bana kendimi sorgulatma! Yapma! Dışarısı daha aydınlıkmış onun için hem kanatları var onun sen neyden bahsediyorsun? Dilediği zaman uçabilir ve dilediği yere gidebilir. Sana söylediği veya söylemeye çalıştığı hiçbir şeyin önemi yok. Bu kadar düşünüp detaya takılman beni çileden çıkarıyor hem belki de kalan gitmiştir ha ne dersin? Kumru yumurtaları diyorum sana ben sen hala doğmamış çocuğunun ölümünden bahsediyorsun! Ona anlatacağın masal palavralarından. Hah! Güldürüyorsun beni dostum. Yakınlarda bir ayna varsa ona anlat bence. Etkili olur. İşte senin o kalın kafanın almadığı şey şu; gitsin gidebildiği yere kadar. Kimsenin gitmesinden yana gönül yakmadım ben. Gitsin hatta öldüğümü sansın. Gidişler yormadı beni asla ve ben sana doğmamış çocuğumdan bahsediyorum çünkü o çocuk asla doğmayacak doğsa bile o hayallerle, o masallarla büyümeyecek. Çırpabildiği kadar kanat çırpsın, yeni kumru yumurtalarına dadansın ama yağmur yağdığında bu sıcak yuvayı hatırlayacak. Ne zaman yorulsa kanatları dönüp bu evin yoluna bakacak, ne zaman dönmeyen diliyle konuşmaya çalışsa "benim" anlamamı bekleyecek. Bunları bulamayacağı için öldü o çocuk / parçalandı kumru yumurtaları / küstü güvercinler. Sakın sana sözün bittiği yerde olduğumu sanma. Çok kızıyorum sana gerçekten, bardağı taşırmadan sevmeyi başaramıyorsun. İlla bardağa da bulaşacak o sevgin, bardağı tutanlar da "Aaa çok sevmiş bu çocuk" diyecekler değil mi? Sabah seni kuş sesleri uyandıracak sen de övüneceksin sağda solda "Şifa niyetine seviyorum ben!" diye. Ne güzel bir sabah bu sabah? Ama bana neden öyle anlamsız baktığını çözmüş değilim. Senin ateşin mi var? Çok su içtim Gözüm korkuyor alnına dokunduğumda İçim üşüyor sanırım kalbimin kanaması tuttu yine. Seviyorum seni Bende seni Hadi sarıl uyuyalım Masal anlatsana Minimini bir kuş donm.. Sonra da uçup gitti... O da gitti. Kapat gözlerini hadi Peki. "... eskiden şizofreniydim / şimdi ikimizde iyiyiz." ||| Bir gün masmavi bir gökyüzü ve ışıl ışıl bir güneş göreceğim. Buna yürekten inanıyorum. Ama bunu toprağın üstünden gerçekleştirmeyi çok isterdim. Çok. Sen hala uyumadın mı? Dua ediyordum / Âmin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar