"Sizi aç bıraktım ama , babasız ve evlatsız bırakmadım"

[Merter]

Bu lafı kaçımız hatırlar ? Kaçımız karartmaların ve sirenlerin dünyasında camları kurşun rengine boyayıp ve arabanın farlarını da boyayayıp akşam saatindeki karartmayı üzüntü ve korkuyla bekledi ? Kaçımız siren sesleri eşliğinde bir kenara büzülüp uyudu ? Biz bunları yaşarken kimse Polonya'yı düşündümü ? Türkiye'deki bazıları karnını doyururken Polonyada aç kardeşlerimizi , Fransa'da Parisde yapılan eziyetleri düşünen oldumu yemek yerken ? Hayır.... Birinci Dünya Savaşının sonunda Versay anlaşmasıyla birçok şey kaybeden Almanya intikam ateşiyle tutuşurken aynı zamanda Fransayla olan sömürge kavgasının ve Polonya'dandaa Dresden'in intikamını almak için Polonyaya savaş açan Almanya bir bakıma bu sudan sebepleri bahane ederek Polonyayı ele geçirdi... Polonya ve diğer tüm ülkelerin üzerinde uygulanan modifiye bir savaş programı vardı... Almanlar buna "Yıldırım Saldırı" terimini taktılar... Nedir bu yıldırım saldırı ? Bir imparatorluğun kurulmasındaki gerçek rolü bu yöntemmi oynadı ? İnceledik...

İlk Hamleler :
Öncelikle bir hava birliğiyle bölge bombalanır. Askeri alanlar , ordu tesisleri ve iletişim tesisleri bombalanır... Gazeteler ve radyolar havaya uçurulur... (2 gün)
Daha sonra ufak birliklerle bölgenin iletişimi , telsiz ve telefon bağlantıları basılır. Propaganda organları yok edilir...(2 gün)
Saldırı Hamleleri :
Varsa havan topları ve toplarla şehir bombalanır... (1gün)
Ağır silah veya tanklarla şehire girilir. Fakat eğer şehir deniz kenarındaysa donanmayada ateş açılır..(3gün)
Şehirdeki askerler çoğuyla temizlendikten sonra insan gücü yani askerler şehre girer ve bölgeleri tek tek ele geçirir.(1gün)

Yukarıdaki zaman dilimleri maksimum.. Yani bu taktikle bir şehir en fazla dokuz günde ele geçirilebilir... Yada bir ülke.... Güce bağlı.. Polonya güçsüz bir devlet olduğundan öncelikle bildiğiniz gibi hava yolu ile sonrada havan topları ile radyolar vs bombalandı. (Bknz : Piyanist... Vladek Spielmann..) Piyanist'in mutlaka izlenmesi gerektiğini düşünüyorum... İşte savaş tekniği...

-Hitlerin Son 10 günü-
Son 10 gününde Hitler imparatorluğunu beş yılda kurup aynı yıllar içinde yıkmaya dayanamadı. Delirmiş olan Hitler sürekli sığınakta kurmaylarını topluyor ve var olmayan orduları cephelere sürüyordu... En sonunda Hitler önce sevgilisini sonrada kendini vurarak öldürdü... Başyaveri ve ailesi zehir içerek intihar etti. Özellikle ilgi çeken kısım ise başyaverinin 13 yaşındaki kızına elleriyle bir kadeh zehir içirmesi... Bu film bence mutlaka izlenmeli. Sadece Almanyada sahne alıyor ama belkide burayada gelir...

Şimdi gelelim bu lafa.... Sizi aç bıraktım ama , babasız ve evlatsız bırakmadım sözü İsmet İnönüye ait... İsmet İnönü ikinci dünya savaşına girmememiz için büyük çaba harcadı... Sağolsun şu anda var olmamızın sebebide budur... Neler yaptıkları ile ilgili röportajlar :
Latif Öztürk... (Yaşayan tarih... 70 yaşında.. Evinde yaklaşık beşbini aşkın tarih kitabı var ve hepsinden pasajlar okuyabiliyor...)
L.Ö. : İsmet İnönü bu lafı söylemişti... Almanya İsmet İnönü'ye tahıl vs'leri varsa vermelerini aksi takdirde savaş çıkacağını yani türkiyeye gireceğini açıkça belirtti. Eğer Almanyaya tahıl verirsede müttefiklerle savaş gireceğini bilen İsmet İnönü şu kararı aldı... Tüm tahıllar ve rezervler boşaltıldı... Tüm tahıllar denize döküldü... İşte bu laf buradan geliyor.. Devlet savaşa girmemek için tüm stoklarını ve yiyeceklerini denize döktü.. İsmet İnönünün yaptığı fedakarlıklar gözden kaçırılamaz... Türkiye kesinlikle bu savaştan çıkamazdı.. Birinci Dünya Savaşındada böyle düşünülüyordu evet ama bu kadar büyük mücizeler beklenemez... Koca Almanya ve Japonyaya gariban Türkiye'nin o dönemde sadece politik olarak bile direnme imkanı yoktu..
Mert Çelikok : Yani İsmet İnönüye kızgın değilsiniz ?
L.Ö. : Tabiiki değilim...

[Bu mesaj Merter tarafından 03 Eylül 2004 02:47 tarihinde değiştirilmiştir]

[EagleEye]

Bu sözün nerden geldiğini bilmiyordum bak iyi oldu yazdığın[signature][hline]Konya Rock Platformu

[Lopeth]

Bunca yıl geçmesine rağmen bazı insanlarımız "İsmet İnönü korkalılık etti." "Tüm Dünya'ya rezil olduk." "Erkekliğimiz gitti." "Gururumuzla oynadın." vs. söylevlerde bulunuyor.
Böyle bir şey olabilir mi yaa.Kurtuluş Savaşından çıkmış bir ülke böyle bir savaşı kaldırabilirmiydi.

Hatta bilirsiniz bu sözün bir benzeri daha bir diyalog da geçmişti.
-(küçük bir kız) Sizin yüzünüzden hiç şeker yiyemiyorum...
-(İsmet İnönü) Belki şekersiz kaldın ama babasız kalmadın...

Buna benzer bir şeydi.

İsmet İnönü mükemmel olanı yaptı ve geleceğimizi kurtardı.Anlayın artık şunu ! ! ![signature][hline]"http://www.paint.canavari.com" Anneni boya-babanı boya-arkadaşını boya kedini boya-köpeğini boya-kuşunu boya-balığını boya-mod'ları boya vs.

-Micheal Jordan mı ???
-Hayır cormadım

Genciz Güçlüyüz Atatürkçüyüz ...

[lancelotdulac]

Yaw ne gururu,onuru,erkekliği savaşacak genç insanın bile kalmamış senin gururunu bırak yani.
Bence çok doğru bir karar almış hiç nankörlük yapmamak lazım.
Ben İsmet İnönü'nün sadece 12 Adalarda ki politik hatalarını asla kabul edemiyorum.Onun dışıda mükemmel bir yöneticiydi.[signature][hline]My Honour is My Life

[_Insomnia_]

ewt ismet in hayatındaki en mantıklı kararı budur belki.sonradan enver pasayla el ele bizi amerikanın go.une sokan ''amerikayla iliskilerimizi'' baslatan sahsiyette kendisidir[signature][hline]kofte+piyaz

[Merter]

İsmet İnönü başbakan olcağına belki Atatürkün baş yaveri çocukluk arkadaşı olsaymış daha iyi kararlar alına bilirmiş...

[_Insomnia_]

katılıyorum[signature][hline]kofte+piyaz