Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Atatürk'ten görev alınmasını yasaklayan rektör


Loxias

Öne çıkan mesajlar

Kutuplaşmanın sebebi uzlaşmacı bir tavır değil, çıkar çatışmasından öte gelir. Salt vatandaş gözüyle ancak bu yorumu yaparsın.

Her düşünce, kendi zıttını yaratır. Ilımlı islam, kemalizmin bir sonucudur. Ve her yeni zıt, eski zıttını yok etmek ister. Ilımlı islam kemalizm ile bu yüzden savaşır. Kaç yıllık bir çıkar çatışmasıdır bu. Ilımlı islam, Kemalizmi ve Kemalizmden soyut sol odakları yok ederken (ki bu onun görevidir, ılımlı islam gerici bir zıttır.) kalkmış olaylara heidi'nin koşturduğu platolardan bakarak, çok kutuplusunuz abee, ideolojiler gözünü kör ediyor hepinizin diyerekten konuşuyorsunuz.

Adamlar ikinci cumhuriyet diye, ılımlı islamik rejime geçiş hazırlıklarını sürdürüyor, birileri kalkmış pembe gözlüklerle olaya bakıyor.

He babam, demokrasi ya bu uzlaşma, evet, çok mantıklı, çok sentetik, çok analitik, çok diyalektik.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sandalye said:

Joker örnek aldığımız Atatürk bursa nutkun böyle demiş bak:

said:
"türk genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük kıpırtı ve davranış duydumu, 'bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır' demeyecektir. hemen araya girecektir. elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır. polis gelecek, asıl suçluları bırakıp suçlu diye onu yakalayacaktır. genç, 'polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir' diye düşünecek, ama hiçbir zaman yalvarmayacaktır. mahkeme onu yargılayacaktır. yine düşünecek, 'demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek!' onu hapse atacaklar. yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, ismet paşa'ya ve meclis'e telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. diyecek ki, 'ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. araya girişimde ve eylemimde haklıyım. eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek benim görevimdir!' işte benim anladığım türk genci ve türk gençliği!''



yav kusura bakmayında bu nutuk kendi içinde çelişkili. yani Atatürk ün söylemiş yada yazmış olması bunu değiştirmiyor. yahu ben ne zaman bileceğim polis in cumhuriyet in polisi olduğunu askerin cumh tin askeri oldugunu vs? öle bi cumhuriyet ölçer mi var? gayet birileri tamam şimdi cumhuriyet olduk derken bi kısmı yok daha olmadık bi kısmıda gelecek sene şubat ayında olacaız diye düşünebilir? kalkıp herkesin full takım elbise, fötr, operaya giden elinde şarabı yudumlayan o özlenen(?) batı tarzında insanlar olması gibi bir komediyi beklemiyorsak, bunları aşmamız gerekli. yaşam ve toplumsal hayat diyalektiktir, ve devamlı değişir.

ayrıca nasıl bir hukuk devleti olabilr ki bu gençlerin(hangi gençlerin?) -nasıl ölçüldüğü tam belli olmayan- bir takım durumlar karşısında hukuka her türlü gider yapma hakları var..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ya hep tekrarlıyorum ama işin özü budur:

Bir fikir edinmek elbette ki kötü birşey değildir. Ama hayatınızı bu fikir üzerine kuracak kadar boş bir insan olmak tehlikeli birşey. Kendi ürününü kendi toplamayan insan her zaman hata yapar. Toptancı zihniyet her zaman zarar getirir. Yani ortada bir takım fikirler var dolayısıyla bunlar ürün ve ben bu ürünleri toplayacaksam hiç kimsenin bahçesini veya tarlasını tanımıyor oluyorum kendi bahçem veya tarlam dışında eğer ideolojiksem.
Meyve güzelse onun bahçesine de girerim sebze iyiyse diğer bahçeye de bakarım. Ama buna karar verecek olan benim başka bir insan değil. İdeolojileri de işte bu yüzden saçma bulurum. Çünkü sembolleştirilmiştir. Sembolleştirilen herşey ayağa düşer ve herkes tarafından tartışılabilir hale gelmiştir. Bu da gürültüye sebep olur gürültünün çok olduğu yerde kargaşa ortaya çıkacaktır. Kargaşa da her zaman zararla sonuçlanır.

Mesela Atatürk devrimleri ve kazanımları ailemiz kadar kutsaldır. Bir takım kişiler bunu ideolojik boyuta geçirip buna "kemalizm" dedikleri zaman onu hedef olabilecek hale getirirler. Simgeleştirirler. O artık içeriğiyle değil, Maaşları dış güçler tarafından ödenen şerefsizlerin o simgenin üzerine yükleyeceği anlamlar ile anılır. Gerçek te nedir peki? Artık herkes doldurulmuştur zehirli meyveler önünüze gelmiştir bunları yiye yiye zehirli olmayan taze meyveleri ayırt edebilecek yetinizde gelişmemiştir. Boyuna zehirli meyveleri yiyip durup çiftçiye küfür edersiniz. Halbuki ortada çiftçi yok biz direk ormanın sahibiyiz. Bu ormanın iyiliği için ürün verecek her ağaç sınırlarımız içindedir. Yani ideolojileri unutun illa bir ayrım yapmak istiyorsanız "Milli" ve "Milli Olmayan" dır gerçek olan. Zamanında bazıları amerikan şarjörlerine mermi olmuş olabilir. Bazıları Milli gibi görünüp AB ye boyun eğmiş olabilir bazıları namazlarını ABD ye karşı kılıyor olabilir. Herkesin yaptığı hataları bilelim ve "Milli" ve "Milli Olmayan" ayrımına gidebilelim. Gerisi teferruat ve önümüze enerjimiz gitsin diye konulan engellerdir. İlla kendinizi bir kalıba sokmak kendinizi bir dünya görüşü üzerinden şekillendirmek karakterinizi oturtmak istiyorsanız illa bir kapının köpeği olmanıza gerek yok.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@Soris

Son mesajını ancak mesajında bahsettiğin gibi kendi meyvesini kendi toplamayanlar anlıyamazlar üzgünüm ama güzel deneme :)

@Dean

Gördüğüm kadarıyla herhangi bir ideolojiye bağlı kalmadan, kendi bilincine saygı duyan insanları yadırgıyorsun. Çünkü onların söyledikleri senin daha önceki hiçbir kalıpta bulamıyacağın farkı özgün düşünceler. Bu yüzden böyle özgün mesajlar sana çılgınca geliyor. Saçmaladıklarını düşünüyorsun. Çünkü senin fikir aldığın yerden ezber almıyor olabilirler mi? Belkide senin hiç bilmediğin kendi özgür iradeleriyle etrafta olup biteni yorumlamaya çalışıyorlar.

Hangi ideolojiye bu kadar bağlısın bilmiyorum. Ama başkalarının herhangi bir ideoloji yada saplantıya bağlı olmamaları seni neden rahatsız ediyor biliyorum. Sımsıkı bağlandığımız şeylerden bırak kopmayı şüphe etmemizi sağlayacak herşey ürkütücüdür.

İnsanlar bu kadar ideolojiye, dine , çeşitli akımlara o kadar emek verdiler bir sürü insan bu davalarda ömürlerini tükettiler, hatta çoğu zaman ölümler oldu. Bunları hepsinin boşuna olma olasılığı çok saçma ve delice geliyor değil mi :)

Aıl ürkütücü olanda karşıt bir ideolojiye bile sahip olmaması. Karşıt ideolojiyle en azından çekişme mücadele yada karşındakini yenme umudu yada kendi ideolojine zafer kazandırma umudu devam ediyor. Ama hiç bir ideolojiye bağlı olmayan insanlar, evet bundansa herhangi bir ideoloji hangisi olursa olsun savunması daha mantıklı. Çünkü o zaman ikna edilebilme olasılığı yada mücadele edilecek kesimler olacak. Şimdi karşında tamamen hiçliği görünce sana çok çılgınca geliyor :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

80'ler sonrasının bu gençliğe aşıladığı en büyük hastalıklardan birisi "ideoloji düşmanı" olmak. Ne yazık ki söylemlerinizde bile bunu açıkça göz önüne seriyorsunuz.

Bilmedikleriniz üzerine fazla konuşmamalısınız, çünkü nasihat edebiyatının ötesine geçemez söyledikleriniz. Eğer ideolojilere karşıysanız, özgür düşünmeyi hiç bir partiye mensup olmadan politik kararları bireysel olarak belirlemek olduğunu düşünüyorsanız öncelikle bunu ideolojilere saldırarak belirtmekten asıl sizin vazgeçmesi lazım.

Politik bir amaç, belirli bir çizgi, bir plan gerektirir. Bu plan dahilinde politik amaç içerisinde bulunanlar kendi koşulları doğrultusunda kendi çıkarları amacıyla savaşımda bulunurlar. Politika budur.

Ancak her çıkar bireysel midir? Hayır, aksine çoğu çıkar ortaktır ve bu yüzden çıkar uğruna insanlar belirli bir plan, program ve kurallar dahilinde örgütlenir, bu örgütlenme seslerini güçlü bir şekilde çıkarıp politikayı etkilemelerini sağlar. Bir topluluk veya toplum, bir araya gelebilmek için bir takım öncül ve herkes tarafından kabul edilen fikirlere sahiptir. Fikirler insanları bir araya getirip, mücadele etmelerini sağlarlar.

İşte ideolojiler olmaz ise, bireysel olarak hiçbir mücadeleyi kazanmanız olasılık bile değildir.

Özgür düşünerek insanların sağlıklı politik çıkarımlar yapmasının mümkünatı yoktur çünkü sizin gözünüzde ideolojiye saplanıp kalmışlar sadece komünistler olduğu için, komünist ideolojilere karşı kendini savunmak için koyun toplumu yaratmaya çalışan burjuva ideolojilerinin farkına bile varamazsınız. Tıpkı bu söylediklerinizi durmadan dillendiren taraf, zaman gibi gazetelerin burjuva ideolojilerinin aslında peşinen savunucusu olduğunun farkına bile varamazsınız. Bu ideolojiler kaka diyerek aslında burjuva ideolojisine biat etmek anlamına gelir.

Tıpkı elbisedeki moda gibi ağızlarda da moda olmuş, ideolojiler özgür düşünceyi engeller. Hayır, ideolojiler insanlara değil, insanlar aslında ideolojilere giderler. İdeolojiler salt bir kalıp değildir. İdeolojiler soyut kavramlardır ve mücadelelerin birikimleri ile oluşur. Yıllar geçer, insanlar bu ideolojileri fikirlerle besler. Kimi zaman ideolojiler bölünür veya başka ideolojilerin doğmasına sebebiyet verir.

İdeolojiler, var olan zamana göre şekillenir. Bu haliyle değişkendir. Bugün neden feodal ağaların düşünce yapıları yoktur mesela? Çünkü feodalizm tarihe gömülmüş, yerini sanayileşme ile burjuva ve proleter ideolojiler almıştır. Farzedelim bugün insanlık sanayileşmeyi bıraktı, farklı bir üretim şekline geçti, işte o zamanda burjuva ve proleter ideolojileri tarihe gömülecektir.

Buradan şu çıkarım yapılabilir; ideolojiler tarihin belirli dönemlerinde, koşullarla ve koşulların etkisiyle kendi çıkarları için mücadele verenlerin katkılarıyla birikmiş ilerletici veya gerici unsurlardır. İdeolojiler insanların çıkarlarını ortak ve güçlü bir şekilde uygulayabilmesini sağlar.

Böyle psikolojik nasihatlar vereceklerine zamanı kavrayabilse bazıları, ideolojilerin ne derecede gerekli olduğunun farkına varacaktır.

Ancak yeni dünyamızda, sözde ileri demokrasi diye diye bir garip anlayış doğurdular sağolsun; "ideolojiler kakadır". İnsanlığın belkide Fransız devrimiyle temelini attığı demokrasi deneylerini, ideolojilere saplanma diyerekten, insanları örgütlü değil bireysel mücadelelere iterek yok ediyorlar resmen, yazık...

Bu arada bahsettikleriniz ideolojilerin değil genel siyaset biliminin problemleridir, bunuda bilmenizde fayda var.

edit: bu arada ideolojiler kakadır diyen insanların %80'i ideolojiye saplanmış olduğunu düşündüğü insanların yanına gidip "hacı olayın nedir" diye bir kez sormamış olup, dilden dile dolaşan bu tür gevezeliklerin kurbanı olmaktadır. Kendi gözlemimdir. Sevgiler.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...