Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

The Tree of Life (2011)


Innuendo

Öne çıkan mesajlar

filmin neredeyse ilk 1 saatlik bölümünde dünyanın oluşumunu izledik müzik ve müthiş bir görsellik eşliğinde, işte canlılar felan oluşmaya başladı, dinazorlar geldi, sonra dinazorlarında duyguları olduğunu anladık, sonra göktaşı düştü bunlar yok oldu felan... bilmiyorum yani hani vardırya birine sorarsın nasıl oldu bu diye adamda espri olsun diye başlar herşey önce toz ve gaz bulutuydu diye onun gibi olmuş bu,

bütün bunlardan sonra ailenin içine ve bireylere indikçe başlıyorsun seyretmeye, annenin duygusallığı karşı gelmek isteyip gelemeyen hali , bir anlamda bağlı kalmış duruşu , çocukların babaya olan büyük sevgileri ama korkuları ve bunun onların iç dünyalarına yansıyışı felan , bunlar tamam ama yani çok çok ağır bana fazla geldi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya kadın tanrıya sesleniyor sonuçta.o sırada da o sonsuz boşlugu geziyoruz sdfs

biraz uzun ama yine güzel bi belgesel gibi düşünmek lzm

50. dakkadan sonra ki aile karakterlerin gelişimi düşünceleri tavırları.herhalde daha iyi anlatılamazdı

hani filmin beğenilen tarafıda bu sanırım.sizi bilmem ama ben şahsen cocukluguma döndüm oralarda sdfs
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Film çok büyük bir tanrı ikilemi yaşatıyor ki zaten, bi gift var, bi grandeur var, ama bununla çelişen olaylar zincirleri var.

Çocugun tanrı ikilemleri zaten tam o yaşların ikilemiydi, hiç uç karakter olmaması filmde, ve bu karakterlerin iç dünyasının çok öz bir şekilde verilmesi zaten iyi yapan.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bu filmin neden sinamalarda gösterilmediği net belli yani, bu filmi anlayacak yada ilk 1 saatlik bölümde çıkmayacak insan sayısı çok çok az. hatta çıkışta verin ulan paramızı diye kavga eden bile çıkabilir, yani sinemalarda değilde anca özel bir kaç sinemada gösterilmesi gereken filmmiş bu
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

tanrı, sanatsal falan gibi şeylerden ziyade beni insanın zaman zaman aklına gelen küçük hayat kesitleri çekti. büyüdükçe küçüklüğümüz arasında oluşan (haliyle) aşılamaz uzaklık, o zamanlarda hissettiğimiz şeyler, hayata bakışımız falan. mutluluk, hayat nedir gibi sorular. bunlar çekti ama varoluşsal problemleri cümleye dökerken zorlanıyorum o açıdan çok yüzeysel oldu yazdıklarım. insanların düşünürken düzgün cümle kurmaması olayı filan da var filmde. hayat böyle bişey yani ne bileyim bu film hayatın kendisine bir bakış atmak gibi. zaten filmi izlerken daha ziyade o ailenin dinamikleri yerine kendi geçmişinin dinamiklerini düşünüyor insan. metaforlarını çözmeye de kasmadım. bence gayet açıklardı dinazorlar, big bang vs. bişeyler anlamaya çalışmadan izleyince daha çok şey ifade ediyor bu film.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

eril-dişi, way of nature-way of grace kavramlarında paranın/sağ lob dominasyonu'nun neden olduğu corruption'ın, güzeli/büyük tema'yı görme yeteneğini körelttiğini varoluş(doğa, micro/macro fizik, fractal'lar, biyolojik yaşam, zaman, panteistik tanrı)'u güzelleyerek (film'in bence parlayan tarafı) ve ego'ya/modern insanın bilincine zoom yaparak, bu dünyaya yeni gelip dünya'dan/ailesinden/olaylardan perspektifini oluşturup kendi gerçekliğini göz önünde bulundurarak yolunu oluşturmaya başlayan/çalışan genç(kısa kısa yaşlı) bir insanın gözünden güzelce anlattı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...