AthleT Mesaj tarihi: Ekim 27, 2010 Mesaj tarihi: Ekim 27, 2010 Hissizliğini hissetmek Bunu hisli bir şekilde dile getirmek Fena Acı. Biz ayrıldık. Ben istedim. ... Yiğit ve buram buram gidiş kokan iki dize. Kabahatini bilen bir çocuk gördüm. Karşısındakini parçalayan, güvenini yerle bir eden bir çocuk, kimine göre adam! Başkasına sadakat gösterirken kendisini aldatan insanlardan bu da. Körü körüne sadakat gösteren bir kızın düş evini yine kızın silahıyla yıkan birisi. Sadakat gelişmiş bir duygu değildir, alınmış bir karardır. Sonra çocuğun ağzından kızın gidişini uğurlayan sözler duydum. Canım yandı biraz. Belki fırsat yokluğu çekiyordu o ara, belki yıldızların masumiyetine inandı diye düşündüm. Ama gel gör ki bizler sonradan kazanılamayan her şeye karakter diyoruz. Üzülmedim, geçti. Bazen her şeyi bilmek kötü, bazen her şeyi bilmek zehir. Haklı olmak bazen en kötü durum. El bağlı, kol bağlı, gönül zaten yok. Ben sevginin siyam ikizini de aldım yüreğime. Korkma Üçünüze de yer var. ... Ayrıldık Her günümden on yıl gitti. ... Ağızdan çıkan harflerin sayısı kadar kolay değil elbet. Bir insanı söküp atmak yürek işi. Birisini ne kadar sokarsanız hayatınıza, o da o kadar sokar ya hayatınıza. İşte bu durumun adı da bu. Evlat acısı gibi değil bu. Sobaya elin değişinin yakması gibi değil, bunun ayrı bir yeri var. Ayrılığın dünyası tamamen ayrı. O hep oradan yakar. Yahu gittin madem, adam gibi git! Çocuk gibi değil. Hiçbir şey hatırlatmasın seni. Kırıntın dahi kalmasın içimde Böyle gidilmez Sevgiden daha büyük olmalı Ayrılık. Anlamıyor musun? Hala Her adın geçtiğinde Telaşlanıyorum. Dilim tutuluyor Yürüyemiyorum. ... Unut Hatırla- ma Ama.
Öne çıkan mesajlar